1. 1- Toplum otoritesinin kaynağı nedir? Toplumun belirlediği iyi ve
kötü yargıları insanın daha özgür kılınmasını mı, yoksa
özgürlüğünün elinden alınmasını mı sonuç verir?
2- Bütün insanların ittifak edip, onaylayabilecekleri ortak davranış
tarzları var mıdır? Yoksa kişiden kişiye, toplumdan topluma değişen
relatif bir durumdan mı söz edilebilir?
3- İnsanın her zaman ve mekanda değişmeden kalan insani bir özü
var mıdır? Yani ortak bir insan tabiatından söz edilebilir mi? Eğer
böyle ise, insanın bu tabiatı ahlaklı bir varlık olmasına elverişli midir?
Ya da insanın tabiatı bencil mi, yoksa toplumsal mıdır?
4- İnsan davranışlarında hür müdür, yani insanın hür bir iradesi var
mıdır? Yoksa insan belli duygu ve tabiat ilkeleri tarafından
sınırlandırılmış mıdır?
5- Davranışlarımızı belirleyen ahlâk prensipleri ile düşünce ile bilgi
arasında bir ilişki var mıdır? Varsa bu ilişkide hangisi önce gelir.
Ahlaki davranışlarımız ve eylemlerimiz bilgi ile temellendirilebilir mi?
6- İyilik ve kötülük kavramları hakkında ortaya atılan; iyilik ve kötülük
bir davranışın ya da varlığın özünde var olan bir özellik midir; yoksa
bir eylemi veya varlığı biz iyi ya da kötü olarak nitelendirdiğimiz için
mi öyledirler?
2. Sokrates'in sürekli tekrar ettiği "ey insan kendini
bil!"
"Kim erdemli ve adil ise, mutludur. Adil olmadan
mutlu olunamaz." (Platon)
İyi insan aynı zamanda bilgili ve akıllı insandır.
"Davranışı herhangi bir şekilde kurala bağlı
olmayan bir insan, insanlar topluluğuna akıllı bir
varlık olarak iştirak edemez."
3. Aristo'ya göre mutluluk ruhun tam erdeme
göre etkinliğidir, erdem ise ruhun akla
göre etkinliğidir." Bu nedenle erdem
mutluluğun temel şartıdır.
Erdem duygularımızın istekleri karşısında
gösterdiğimiz özgürlüktür.
Akla uygun yaşamak, erdemli olmanın,
erdemli yaşamak ise mutlu olmanın tek
yoludur. Erdemli olmanın yolu da logosa,
yani bilgeliğe sahip olmaktan geçer.
OKU !!!!
4. Etik sözcüğü yunanca “karakter”, “âdet”,
“usul”,veya “gelenek” anlamına gelen
“ETHOS” sözcüğünden türetilmiştir.
ETİK
5. ETİK
Etik, en genel anlamda
DOĞRU-YANLIŞ, İYİ-KÖTÜ ile ilgili
değerler, ilkeler ve kurallar demektir.
Etik, insanın kişisel ve toplumsal
yaşamdaki ahlaki sorunlarını ele alıp
inceler.
6. Etik,
Bütün etkinlik ve amaçların yerli yerine
konulması;
neyin yapılıp yapılmayacağının
neyin istenip istenmeyeceğinin
neye sahip olunup neye sahip
olunmayacağının bilinmesidir.
7. Etik,insanların kendine ve diğer insanların
kişiliklerine iyi davranmasıdır.
İyi olmak için uymak zorunda hissettiği
manevi görev ve kurallardır
Etik belirli bir davranışı değil,doğru olduğu
kabul edilen davranışı gösterir
8. ETİK VE AHLAK
Etik ve ahlak birbirinden farklı
kavramlardır. Ancak çoğu zaman bu
kavramların aynı anlamda kullanıldığını
görmekteyiz.
9. Etik kuramlar:
Ahlakın özü,kökeni ve toplumsal
yaşamdaki işlevi
İnsanların birlikte yaşayabilmesinin
gerekleri
Toplumsal yaşamın kural ve değerleri
Kişilerle toplum arasındaki ilişkiler
Bireysel yaşamın amacı ve anlamı
üstüne görüşleri dile getirir.
10. Ahlak günlük yaşam içinde bireylerin
nasıl yaşamaları gerektiğini ince
ayrıntılar içinde pratik açıdan
düşünür.
Belli bir dönemde,belli türden
eğilim,düşünce,inanç,töre,gelenek vs
göre biçimlenmiş ,buyruk,yasak ve
kurallardan oluşan yerleşmiş yaşam
biçimidir.
11. İnsan neye kime karşı ahlaklı olmalıdır?
1-Yaratana karşı ahlak
2-Varlığını borçlu olduğu doğaya karşı ahlak
3-Bireyin kendine karşı sorumlulukları
4-Diğer insanlarla ilişkilerinde ortaya çıkan
ahlak
"Kuşkusuz biz Âdem oğlunu şerefli kıldık"
(el-İsrâ 17/70)
13. HUKUK VE AHLAK
KURALLARININ FARKLILIKLARI
Hukuk kuralları yazılıdır.
Hukuk kuralları devlet tarafından
oluşturulur.
Hukuk kuralları devlet tarafından
uygulanır.
Hukuk kurallarının yaptırımı maddidir.
Hukuk kuralları olumsuz durumları, yani
suçu tanımlar.
14. HUKUK VE ETİK KURALLARININ
BENZERLİKLERİ
Hukuk ve Etik (ve de Din) aynı değerlere, ilkelere
dayanır.
Adalet (adil olma hakça davranma)
Eşitlik-Tarafsızlık (eşit davranma,
nesnellik,ehliyeti-liyakatı esas alma)
Doğruluk-Dürüstlük (içi dışı bir olma, “hilesiz”
olma)
Sorumluluk (bencillik ve kişisel çıkarlardan uzak
olma, sorumlu davranma)
15. Bunların içine/altına aşağıdaki davranışlar
konulabilir:
OLUMLU OLUMSUZ
- sözünde durmak - yalan söylemek
- onurlu olmak - hile yapmak
- açık olmak - hırsızlık yapmak
- tutarlı olmak - hasetlik yapmak
- kişisel bütünlük - dedikodu yapmak
- insancıl olmak, insanlara - açgözlü olmak
yardımcı olmak - dalkavukluk
- emaneti ehline teslim etmek - rüşvet almak
Bu örnekler çoğaltılabilir, ancak tüm bunların özü, 4 temel değer ve
ilkede toplanır.
16. KURALLAR
TÜRÜ KAYNAĞI UYMA NEDENİ
DİN TANRI İNANÇ-GÜNAH
KORKUSU
AHLAK TOPLUM VE VİCDAN İNANÇ-AYIPLANMA
KORKUSU
HUKUK DEVLET İNANÇ-MADDİ
YAPTIRIM KORKUSU
17. Bütün denetim mekanizmaları yolsuzluk ortaya
çıktıktan sonra onu tespit etmeye yöneliktir.
Yolsuzluğu ortaya çıkmadan önlemeye yönelik
bir araç gerekli:
ETİK
19. TOPLUMSAL YOZLAŞMA
“Ahlaka aykırı” sayılan davranışların
toplumda yaygınlık ve saygınlık
kazanması
Daha da ciddi olan ve bunlara yol açan
sorun, artık neyin ahlaklı neyin ahlaksız
olduğu konusundaki ölçülerin yitirilmeye
başlamasıdır. Ahlaklı ve ahlaksız
davranışı birbirinden ayırmakta zorluk
çekilmektedir.
20. Kamu kaynaklarının özel çıkarlara yönelik
olarak kullanımı ve suistimali
Toplumun ahlaki değerlerinin sapması
Sosyal davranış kalıplarındaki bozulma
21. 1-Ekonomik Sebepler: Bir ülkede ekonominin
kötüye gidişi fertleri de etkiler.Zamanla
yoksullaşma artabilir.Yoksulluk başta eğitim
olmak üzere pek çok alanı etkiler.Fiziksel ve
ruhsal anlamda sağlıklı bireyler yetişmesi
güçleşeceğinden ahlaki yozlaşmanın alt
yapısı oluşur.
Toplumsal Yozlaşmanın Nedenleri(1)
22. Kayıt dışı ekonomi(faturasız işlem-kara
para aklama-hayali ihracat-sigortasız işçi
Gelir farklılığında oluşan uçurum ve bu
uçurumu özellikle politikacı ve
bürokratların ceplerini doldurma,kendisini
ve ailesini güvence altına alma arzusu
Normal ve namuslu “memurluk” yaparak
yaşamanın zorlaşması
“Eğitim” ve “sağlık” hizmetlerini serbest
piyasa mekanizmasının belirlemesi
23. 2- Bürokratik Yapı: Kamu halka hizmet
veren tüm devlet organlarıdır.Burada
çalışanlara kamu görevlisi denir.Tüm yetki
ve görevler kamu (halk)yararına
kullanılmalıdır.
- Mevzuat ne olursa olsun,vatandaşın işinin
görülmesi memurun davranışına ve
merhametine bağlıdır.
Toplumsal Yozlaşmanın Nedenleri(2)
24. -Bürokratik yapı devletin vatandaşa
güvensizliği üzerine kurulu olduğundan
yasakçıdır.İşlerin “normal” olarak
yürütülebilemsi için bile yardım ve desteğe
ihtiyaç vardır.
Memurların yaşam standartları çok
düşüktür.Reel ücretler zaman içinde
düşme eğilimindedir.
Hem kültürel hem de siyasi yapı
memurları rüşvet almaya teşvik
etmektedir.Bu yap rüşveti besler hale
gelmiştir.
25. Adam kayırmacılığı
Akraba, eş-dost kayırmacılığı
(Nepotizm),hemşehricilik,
Siyasal kayırmacılık (siyasal patronaj)
Hizmet kayırmacılığı
Lobicilik
Aracılar yoluyla işlerin yürütülmesi
Rant kollama ve vurgunculuk
Rüşvet ,zimmet
Hediye alma
Kamusal Yozlaşma Çeşitleri(1)
27. Toplum çıkarlarını kendi çıkarları önünde
tutmak,
Kendilerini mali bakımdan başkalarına
bağımlı kılacak bağlantılara girmemek,
Tarafsız olmak,
Hesap verebilir olmak,
Saydamlık,
Açıklık ve dürüstlük, davranışlarla bu ilişkileri
yaşatmak.” şeklinde tanımlanabilir.
Kamu Yönetiminde Etik Davranış
28. Toplumsal Yozlaşmanın Nedenleri(3)
3-Siyasal Sebepler:
En yaygın hali yolsuzluk.Seçmen,politikacı ve
bürokratın çıkar sağlama gayesiyle toplumda
mevcut olan kuralları ihlal etmek ulusal
kaynakların yağmalanmasıkavgasına girişmek
Küresel boyutta bir hastalıktır.
İnsanların düşünce,tutum ve davranışlarında
,geleneklere,genel ahlaka,yasalar ve hukuk
kurallarına aykırı hareket etmesidir.
29. Kamu hizmetlerinde sosyal fayda yerine
kişisel çıkarları ön planda tutmaktır.
Politik süreçte yer alan aktörler
konumlarının kendilerine sağladığı gücü
menfaatleri için kullanırlar.
Tüm bu olaylar ve karar alma süreci halkın
gözü önünde gerçekleştiğinden bu
davranış ve olumsuzluklar kısa sürede
toplumu etkilemekte ve hukuk,ahlak ve
geleneklerde sapmalar görülmektedir
30. Toplumsal Yozlaşmanın Nedenleri(4)
4-Toplumsal Sebepler: Eşitliğin zedelenmesi
kişilerin kendisini ifadesini kısıtlayabilir.Bu
huzursuzluk toplumda çatışma ve yozlaşma
yaratır
Toplumda oluşan kültürel bozulma da
yozlaşma sebebidir.
Türkiye’de özellikle iç göçün
başladığı,hukuk devleti kurallarının hiçe
sayıldığı ve gecekondulaşmanın başladığı
1950’li yıllarda ivme kazanmıştır
31. Sanayileşme yerine tarımda
makineleşmeye dayalı bir göç
yaşanmıştır.
Kırsaldan gelerek hazinenin,belediyenin
hatta özel şahısların müljiyetini gasp eden
ve böylece zenginleşen aileler bu yöntemi
yaşamın tüm alanlarında kullanmaya
başlamışlardır.Bu aileler daha sonra
ulusal parti politikalarına egemen olmuş
ve tüm sistemi denetlemeye
başlamışlardır.Bu durum hukuk
devletinden sapmalar ve demokrasinin
yozlaşmasına sebep olmuştur
33. Örnekler,
Çankırı’nın Çerkeş ilçesinde eşi tarafından
darp edildiği iddia edilen Nebiye Özdemir
kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. R.
Özdemir’in, eşi Nebiye Özdemir’in kardeşi
Songül Ö. (31) ile de aynı evde dini nikahla
yaşadığı öne sürüldü.
ERZURUM (İHA) - Erzurum'un Oltu İlçesi'nde
kendisine ait arazide hayvanların izinsiz
otlatılmasına öfkelenen vatandaş, sustalı ile
üç adet sığırı bıçakladı.
34. ADANA’da, zihinsel özürlü 15 yaşındaki
İ.D.’ye tecavüz ettiği iddia edilen Mehmet
Yazbahar (49), 12 yıl hapse mahkum
edildi. 12 yıl hapse mahkûm edilen
tecavüzcüye, kaçtığı için ceza indirimi
uygulanmadı.
Samsun’da, 21 yaşındaki Ali Bayram ile
zorla ve imam nikahı ile evlendirilen 17
yaşındaki N.K., düğünde takılan takılarla
birlikte ortadan kayboldu.
35. GAZİANTEP (İHA) - Gaziantep'te, gürültü
yaptığı için ismini tahtaya yazdığı
gerekçesiyle tartıştığı arkadaşını bıçakla
öldürdüğü iddiasıyla yargılanan öğrenci, 8
yıl 4 ay hapisle cezalandırıldı.
ESKİŞEHİR (İHA) - Eskişehir'in Günyüzü
İlçesi'nde, arkadaşına olan borcunu 100
YTL'yi fotokopiyle 44 adet çoğaltarak
ödeyen şahıs yakalandı.
36. BURSA (İHA) - Bursa'da tartıştığı eşi evi
terk edince bunalıma giren bir kadın, 1
yaşındaki çocuğunu döverek hastanelik
etti.
BİLECİK (İHA) - Bilecik'in Gölpazarı
İlçesi'nde soba yakmadığı için tartıştığı
kızını bıçaklayan baba gözaltına alındı.
37. ETİK DEĞERLERE AYKIRI DAVRANIŞLARIN BEDELİ
BİREYSEL KURUMSAL TOPLUMSAL
İşini kaybetme Saygınlığını yitirme Yozlaşmanın
kurumsallaştırılması
Saygınlığını kaybetme Müşterisini kaybetme Etik değerlerin önemini
yitirmesi
Toplumdan soyutlanma İmajının zedelenmesi Olumsuz davranışların
yaygınlaşması
Güvenirliğini yitirme İşbirliğinin zayıflaması Kamu Görev. güvensizlik
Kişisel benliğin zarar
görmesi
Grup çalışmalarının
etkililiğini yitirmesi
Ekonomide düşüş
Mesleksel ve örgütsel
bağlılığın zayıflaması
Kurum içi iletişimin
zarar görmesi
Kültürel yozlaşma
Özsaygının yitirilmesi Örgütsel bağlılığın
zayıflaması
Verimliliğin düşmesi
Çalışma arkadaşlarıyla
ilişkilerin bozulması
Kişisel imajın bozulması
38. Tarihimizde Etik Lider
Gerek etkileyici kişiliği,gerekse ahlaki
meziyetleri ile dünyanın kalbine taht
kurmuş,eşsiz bir liderdir.Çökme arifesinde
olan,kölelik tehdidiyle karşı karşıya kalan
bir imparatorluğun milletini esaretten
kurtarmak için, milli kurtuluş hareketini
başlatmıştır ve özgür Türkiye
Cumhuriyetini kurmuştur..
40. MESLEK ETİĞİ
Günümüzde meslek etiğine olan ilginin
giderek artmasının nedeni kimi
mesleklerde karşılaşılan etik sorunların
artmasıdır (Tepe,2000,1).
Bir meslek üyesinin yaptıkları diğer
meslektaşlarını da yakından ilgilendirir.
Yanlış davranış sadece o kişiyi küçük
düşürmez,toplumun o mesleğe saygısını
yitirmesiyle de sonuçlanır
41. Meslek elemanı:
Açık sözlü
Doğru
Çıkarlar doğrultusunda hareket etmeyen
İşinin her aşamasında mesleki başarıyı
düşünen
Mesleğinin önemini ve ciddiyetini karşı
tarafa hissettiren kişidir.
42. Toplumun gözünde düşmüş bir meslek
gelişme potansiyelini kaybeder.
Verimlilik ve kalitenin artması için meslek
etiği gereklidir.
Meslek etiği genel ahlak kurallarıyla
birlikte mesleki bilgi ve standardizasyon
için gerekli uzmanlığın sorumluluğunu da
almayı gerektirir.
43. Meslek Etiği, tüm ilişkilerde dürüstlük,güven
saygı ile ve hakça davranmaktır
İş etiği genel etik ilkelerin iş hayatındaki
uygulamasıdır.
Toplumun beklentileri,adil
rekabet,reklam,halkla ilişkiler,sosyal
sorumluluk, tüketicinin bağımsızlığını
dikkate almalıdır.
Sadece kendi personelimizin değil diğer
insanların da iyiliğini göz önünde
bulundurmaktır.
44. Mesleki etik ,
Bireylere emreden,
Onları belirli şekilde davranmaya zorlayan
Kişisel eğilimlerine bir sınır çizen ve daha
ileri gitmelerine engel olan kurallardan
oluşmuştur
45. Meslek etiğinin temelinde insanlarla
ilişkiler yatar.
Aynı meslekten bireylerin birbirleri ile
ilişkilerinde belli davranış kalıplarına
uymaları meslek etiğinin gereğidir.
46. Meslek etiğinin en önemli yanlarından
biri,dünyanın neresinde olursan olsun,aynı
meslekte çalışan bireylerin bu davranış
kurallarına uygun davranmalarının gerekli
olmasıdır. (Kuçuradi,1988,21).
47. Toplum içinde mesleki etik ilkelerini
oluşturacak ve bu ilkelerin yürütülmesini
denetleyecek özel bazı guruplara
gereksinim vardır.
Mesleki guruplar ne kadar sağlam ve
örgütlü olurlarsa,mesleki etik de o kadar
gelişir ve saygınlık kazanır.
İş etiği iki yönde çalışır
Yöneticiyi dizginlemek
Günlük işlerde yaşanan ahlaki sorunları
çözmek
48. Mesleki etik kuralları olarak belirlenen,
üyelerinin genel ve ortak olan davranış
biçimlerini tanımlayan ilkelerin dört
temel işlevi vardır.
1. Yetersiz ve ilkesiz üyeleri ayırmak
2. Meslek içi rekabeti düzenlemek
3. Hizmet ideallerini korumak
4. Grubun diğer üyeleri ve toplum
arasındaki ilişkileri düzenlemek
49. Genel Müdürün emekli olduktan sonra şirket
kurarak eski kurumundan ihale alması.
Emekli tapucunun emlakçılık yapması.
Öğretmenin kendi öğrencilerine özel ders
vermesi.
İl milli eğitim müdürünün yeğenini, okulun kayıt
sınırları içinde olmamasına rağmen, şehrin en
meşhur ilkokuluna kaydettirmesi.
Merkez Bankası başkanının devalüasyon
olacağını yakınlarına haber vermesi
İmar müdürünün yapılacak imar değişikliği ile
yeşil alanın ticaret alanına dönüştürüleceğini bir
yakınına haber vermesi.
Kurumla iş ilişkisi içinde olan bir firmanın, kurum
yöneticisinin çocuğuna burs vermesi.
50. Mesleki Etik İlkeler
Adalet :Yöneticiler çalışanların
görev,yükümlülük ve sorumluluklarını eşit
olarak dağıtmalıdır.Hak dağıtırken adaletin
olmaması durumunda zarar gören, bu
durumun düzeltilmesini bekler.
Dürüstlük ve Doğruluk: Doğru sözlülük ve
güvenilirliği ifade eder.İçten ve dürüst
davranmayanlar kendi sonlarını
hazırlarlar.
51. Güveni ortadan kaldıran en önemli davranış
korku ve güvensizlik nedeniyle yalan
söylemektir.Kişiler yalandan uzak durarak
astlarına ve üstlerine tam bir güven sağlamak
zorundadır.
Doğruluğun eyleme dönüşmesinde en başta
dile hakimiyet gerekir.Dil düşüncenin hakimiyet
aracıdır.İyi insan söz söylerken doğruyu
söyler,gereksiz konuşmaz,kötü söz söylemez
Doğruluk düşüncede ,niyette,sözde ve eylemde
doğruluk şeklinde olmalıdır.
Düşünce ve eylem birliği doğruluğun esasıdır.
52. Yasallık: Her türlü mal ve hizmetin
üretiminde ve çalışanlarla ilgili
problemlerin çözümünde yasalara bağlı
kalmak mesleki etik ilkelerdendir.
Hukuken suç teşkil eden emirlerin yerine
getirilmemesi konusunda yöneticiler kesin
tavır içinde olmalıdır.Emirlerin hukuka
aykırılığı da üst yönetime hatırlatılmalıdır.
53. Hukukun toplumda egemen kılınması,hukuk
üzerinde politik baskı olmaması,kişilere göre çifte
standartlı uygulanmaması,suçlunun kısa sürede
yakalanıp cezalandırılması,yargısız infaz ve
uygulama yapılmaması topluma
güven,huzur,mutluluk ve rahatlık verir.
Mesleğe Bağlılık: Kişinin yaptığı işi en iyi şekilde ve
önemseyerek yapması,kendini ve diğer
meslektaşlarını eğitimlerle geliştirmesidir.Kişinin
işini sevmesine,huzurlu ve verimli çalışmasına ,o
işyerinde kalmak istemesine katkıda bulunur.
54. Tarafsızlık: Çalışanların,tüm bireyleri kendi
korkuları ve isteklerinin dışında,olduğu gibi
görüp davranabilmesidir.Kamu çalışanları
vatandaşlarla ilişkilerinde özellikle siyasal
tarafsızlıkla davranmalıdır.Yöneticilerin
çalışanlara taraflı davranması adalet ve güven
duygusunun zedelenmesine yol açar.
İnsan Hakları: İnsanın insan olması nedeniyle
sahip olduğu dokunulamaz,devredilemez ve
vazgeçilemez haklara saygılı olmak önceliklidir.
55. İNSAN HAKLARI
Bütün insanlar özgür, onur ve haklar
bakımından eşit doğarlar
Yaşamak, özgürlük ve kişi güvenliği
herkesin hakkıdır
Hiç kimse kölelik veya kulluk altında
bulundurulamaz, kölelik ve köle ticareti her
türlü biçimde yasaktır
Hiç kimseye işkence yapılamaz, zalimce,
insanlık dışı veya onur kırıcı davranışlarda
bulunulamaz ve ceza verilemez.
56. Herkes yasa önünde eşittir ve ayrım
gözetilmeksizin yasanın korunmasından eşit
olarak yararlanma hakkına sahiptir.
Herkesin anayasa ya da yasayla tanınmış
temel haklarını çiğneyen eylemlere karşı yetkili
ulusal mahkemeler eliyle etkin bir yargı yoluna
başvurma hakkı vardır
Hiç kimse keyfi olarak yakalanamaz,
tutuklanamaz ve sürgün edilemez
Kendisine bir suç yüklenen herkes, savunması
için gerekli olan tüm güvencelerin tanındığı
açık bir yargılama sonunda, yasaya göre suçlu
olduğu saptanmadıkça, suçsuz sayılır.
57. Kimsenin özel yaşamına, ailesine
konutuna ya da haberleşmesine keyfi
olarak karışılamaz, şeref ve adına
saldırılamaz
Herkesin bir devletin toprakları üzerinde
serbestçe dolaşma ve oturma hakkı
vardır.
Herkes , kendi ülkesi de dahil olmak
üzere, herhangi bir ülkeden ayrılmak ve
ülkesine yeniden dönmek hakkına sahiptir
Yetişkin her erkeğin ve kadının, ırk,
yurttaşlık veya din bakımlarından herhangi
bir kısıtlamaya uğramaksızın evlenme ve
58. Evlenme sözleşmesi, ancak evleneceklerin
özgür ve tam iradeleriyle yapılır
Aile, toplumun, doğal ve temel unsurudur,
toplum ve devlet tarafından korunur.
Herkesin tek başına veya başkalarıyla ortaklaşa
mülkiyet hakkı vardır.
Herkesin düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne
hakkı vardır.
Herkesin düşünce ve anlatım özgürlüğüne hakkı
vardır
Herkesin silahsız ve saldırısız toplanma, dernek
kurma ve derneğe katılma özgürlüğü vardır
59. Hiç kimse bir derneğe girmeye
zorlanamaz.
Herkes, doğrudan veya serbestçe seçilmiş
temsilciler aracılığı ile ülkesinin yönetimine
katılma hakkına sahiptir.
Herkesin ülkesinin kamu hizmetlerinden
eşit olarak yararlanma hakkı vardır
Herkesin, herhangi bir ayrım
gözetmeksizin, eşit iş için eşit ücrete hakkı
vardır.
Anaların ve çocukların özel bakım ve
yardım görme hakları vardır.
60. Herkes eğitim hakkına sahiptir. Eğitim, en
azından ilk ve temel eğitim aşamasında
parasızdır. İlköğretim zorunludur
Herkesin, kişiliğinin serbestçe ve tam
gelişmesine olanak veren topluma karşı
ödevleri vardır.
61. Yeterlik :İş hayatındaki yenilikleri takip
etmek,kendini yenilemek en önemli mesleki etik
kuralıdır.Alanında “uzman” , “yetkili” olmak
toplumsal statü kazandırır.Bu nedenle meslek
elemanları iyi bir eğitimden geçmelidir.Yeterlik
aynı zamanda sorumluluk alabilmek,inisiyatif
kullanabilmektir.Kişilerin üstlerine hesap vermesi
“sorumlu olma”sı ,bir işi yapmayı üstlenmesi
“sorumluluk alması” olarak ifade edilir.Sorumluluk,
görevin istenilen kalite ve miktarda yerine
getirilmesidir.
62. Saygı: İnsanın değeri ve onuru insan ilişkilerinde
çok önemlidir.Saygı kişiden korkmak veya
çekinmek değildir.Saygı insanın kişiliği ve
biricikliğini fark etmek demektir.
Sevgi:İnsanın kendisi ve başkalarıyla olumlu ve
yaratıcı ilişki kurması demektir.Sevgi
sorumluluğu,ilgi ve bakımı,saygı ve
bilgiyi,başkasının gelişme yetişmesi için de
istekli olmayı içerir.Yoğun stres altında
çalışabilmeye dayanıklılığın temeli meslek
sevgisidir.
63. Hoşgörü : Yasalara ve kurallara aykırı
olmadıkça,sevilmeyen ya da onaylanmayan şeylere
tahammül göstermektir.Hoşgörü, karşımızdaki ile
empati içinde olmayı,belli sınırlar içinde ona kusurlu
davranma hakkı tanımayı ifade eder.Hoşgörüde iç
hesaplaşma daima olmalıdır ki yerini ilkesizlik ve
bağnazlığa bırakmasın.
Açıklık : Karşılıklı iletişimi gerektirir.Yöneticiler açık
davranabilmeli,eleştirilere de açık
olmalıdırlar.Eleştiriler,çıkarsız,somut , kişiye ve o
olaya özel olmalıdır.
64. Laiklik : Din ve inançlar konusunda
seçim,kişinin iç dünyasının en dokunulmaz
alanıdır ve öyle olmalıdır.Yönetici yetkisini
dinden değil halktan alır.Laiklikte herkes istediği
dine ve inanca sahip olabilir.Yöneticiler
çalışanların din ve inanç özgürlüğüne
karışmamalıdır ve bu özgürlüğü
kısıtlamamalıdır.
Tutumluluk: İşyerindeki kaynakların amaçlara
uygun tüketilmesi,araç ve gereçlerin kullanışlı ve
lüksten uzak seçilmesini ifade eder.Yöneticilerin
en önemli sorunu kırtasiyeciliğin azaltılmasıdır.
65. Emeğin Hakkını Verme : Emek, çalışanın
kendisinden istenilen görevi yerine
getirmek için harcadığı kafa ve kol
gücüdür ve karşılığı işyerinin yaptığı
ödemedir.Ödeme harcanan emeğin hak
ettiği değeri karşılamalıdır.
Olumlu İnsan İlişkileri:
Girişkenlik,nezaket,ince düşünceli
olmak,dinlemesini bilmek,önemliyi
önemsizden ayırt etmek
66. Etik değerlere uygun çalışma ortamı
yaratmak için yapılması gerekenler ise:
Etik değerlere bağlı kalmaya kararlı olmak
Davranışlarla örnek olmak
İşyerinin ve mesleğin etik kurallarını belirlemek
Etik değerleri açıkça belirtmek
Çalışanları eğitmek
Açık iletişimi desteklemek
Tutarlı olmak
67. İŞ YAŞAMINDA TEMEL ETİK DIŞI
KONULAR
İş kalitesini önemsememe
Rüşvet isteme ya da verme
Kurum varlıklarının kötü biçimde kullanımı
İşyerinde ayrımcılık yapma
Özel yaşama müdahale etme
Çevre kirliliğine duyarsız kalma
68. İşyerinde hırsızlık yapma
Kurumun olanaklarını kişisel amaçlar için
kullanma
Kayıt ve raporlar üzerinde tahrifat yapma
Hediye alma ve ağırlama
Yanlış bilgilendirme ya da bilgi saklama
Yerel yetkililerle etik dışı ilişkiler kurma
Çıkar çatışmalarına girme
Ticari ya da mesleki sırları sızdırma
69. Rakiplerle ilgili bilgilerini toplanmasında
etik dışı yöntemler kullanma
Ürün sorumluluğunu ve güvenliğini
önemsememe
Çalışanlara eşit davranmama
Ast – üst ya da çalışma arkadaşlarını
sömürme
İşyerinde arkadaşlarını yıldırma -korkutma
Görevini ihmal etme
İşyerinde bencil davranma
70. Çalışanlara işkence – eziyet etme
İş ilişkilerine politik düşünceler katma
İşyerinde yaranma ve dalkavukluk yapma
Cinsel tacizde bulunma
Hakaret ya da küfür etme, argo bir dil
kullanma
Yetkisini kötüye kullanma
Alkol ve uyuşturucu kullanma
71. Çalışma arkadaşları ile ilgili söylentiler
çıkarma ve dedikodu yapma
Farklılıklara hoşgörülü davranmama
Zimmet ve görevin suistimali
72. İnsanlar Neden Etik İlke ve
Değerlere Aykırı Davranırlar?
İyi niyetle
Benlik güç gösterisi
Aç gözlülük
Arkadaşlık
İdeolojik inanç ve adanma
Kişisel ya da ailevi kazanç
sağlama
Ekonomik sorunlar ve baskılar
Acil gereksinmeler
73. Yasaların, kuralların ve yöntemlerin
bilinmemesi
Birlikte hareket etme
Yalnızca emirleri yerine getirme
Bulunduğu konumu korumak endişesi
Kısa yoldan köşeyi dönme
Servet açlığı
Hırs
74. TÜRK KAMU GÖREVLİLERİ ETİK DAVRANIŞ
İLKELERİ
Görevin ifası sırasından kamu hizmeti bilinci.
Topluma hizmet bilinci.
Hizmet standartlarıyla uyum.
Amaç ve Misyona bağlılık.
Bütünlük ve Tarafsızlık.
Saygınlık ve güven.
Ilımlılık ve Saygı.
Yetkili Makamlara Bildirim.
Çıkar çatışmalarından kaçınma
75. Hediye alma ve çıkar elde etmenin önüne
geçilmesi
Kamu alan ve kaynaklarının kullanımı.
İsrafın önlenmesi.
Bağlayıcı açıklamalar ve düzmece beyan.
Beyan, şeffaflık ve katılım.
Hesap verme konusundaki yöneticinin
sorumluluğu.
Eski kamu görevlileri ile ilişkiler.
Mal beyanı
Çıkar sağlamak için görev ve yetkilerin
kötüye kullanılmaması.
76. SEKRETERLİK ETİK İLKELERİ
Mesleğini vicdan ve onurla yapar
Din,dil,milliyet,ırk,siyasi düşünce,ekonomik
ve sosyal durum ayrımı yapmaz
Sekreterlik konusunda eğitimini yaşam
boyu sürdürür
Görevini boşlayarak,kötüye
kullanarak,örgüt zararına ve kendi çıkarı
doğrultusunda çalışmaz
77. Zaman ve yeteneklerinin yetmediği işi kabul etmez
Her türlü mekanda meslek onuru ve ağır başlılığına
uygun hareket eder
Meslek itibarını zedeleyen her türlü davranıştan
kaçınır,özel yaşantısında da buna dikkat eder.
Her koşulda çalıştığı insanların güvenini kazanacak
şekilde davranır
Toplum çıkarlarını da korur
Görevinde anlaşmazlık yaratacak bir dil kullanmamaya
özen gösterir.
Mevcut ve geçmiş yöneticilerine sadakatle çalışır.
Geçmiş ve mevcut yönetici ve iş yerleri ile ilgili ömrü
boyunca sır tutar.İşten ayrılmak bu yükü sona erdirmez
78. Üzerinde “özeldir”,”gizlidir” yazan
yazışmalar tarafların rızası olmadan
açıklanamaz
Herhangi bir meslektaşı için küçük
düşürücü konuşmaz
Ahlaki olmayan ve insan onurunu
zedeleyen her türlü girişime katılmaktan
sakınır
Stajyer kabul eder ve iyi yetişmesi için
çaba sarfeder.