Başörtülü kadınların uğradığı hak ihlalleri, 28 Şubat Süreci ve başörtüsü üzerine hukuki gelişmeleri Merve Kavakçı krizi etrafında inceleyerek Cumhuriyet ve Zaman gazetelerini karşılaştırarak gazeteci Tuba Gülle ile 2012'de hazırladığımız bu sunum başörtülü kadınların özgürlüklerine kavuşana kadar çektiği sıkıntıyı özetliyor.
2. • Bu sunumun ilk bölümünde başörtüsü/türban
yasağının gerçekleştiği yükseköğretim kurumları,
kamu-özel hizmet sektörü ve siyasi kurumlar ele
alınacaktır.
• İkinci bölümde ise başörtüsü/türban tartışmasının
Türkiye'de ayyuka çıktığı Merve Kavakçı vakasına
Cumhuriyet ve Zaman gazetelerinin gözünden
karşılaştırmalı olarak bakacağız.
3. Üniversitelerdeki Yasak
• 1998-2010 yılları arasında uygulanan
yasak uzun süre çözüme
kavuşturulamamıştı. İstanbul
Üniversitesi Rektörlüğü'nün 23 Şubat
1998 tarihli genelgesiyle
başörtüsü/türban yasaklandı.
• Mahkeme kararı ile uygulama
durdurulmasına rağmen üst mahkeme,
kararı İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü
lehine bozdu.
• YÖK'ün mahkeme kararını Türkiye'deki
bütün üniversitelere yollamasıyla fiilen
başörtüsü/türban yasağı başlamış oldu.
4. • Ekim 2010'da İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa
Tıp Fakültesi'nde bir öğrencinin başörtüsü/türban
takması gerekçe gösterilerek dersten çıkarılması
üzerine yapılan itirazda öğrencinin disiplin
yönetmeliğine aykırı durumları nedeniyle dersten
çıkarılamayacağı kararı alınınca süreç yeni bir
boyut kazandı.
• Bu tarihten sonra başörtüsü/türban takan
öğrenci hakkında hoca tarafından tutanak
tutulması uygulaması başladı. Ancak tutanak
tutan hocaların üzerinde yaratılan muhafazakar
hükümetin baskıları bu uygulamayı imkansız hale
getirmiştir. Dolayısıyla fiili yasağın son bulduğu
yorumları tartışmaya egemen olmuştur.
5. • Başörtüsü/türban yasağı nedeniyle bilimsel bir
konferansın katılımcısının üniversite konferansına
alınmaması, üniversite kayıtlarında başı açık fotoğraf
istenmesi, mezuniyet törenlerinde konuşma
yapamama, okul gezilerine alınmama gibi hak ihlalleri
yaşanmıştır.
• En çok tartışılan örneklerden biri ODTÜ'de H.K adlı
öğrencinin başörtüsü/türbanı nedeniyle okulun sağlık
hizmet birimlerinden yararlandırılmamasıdır. Öğrenci
hakkında sonradan işlem de başlatılmıştır.
6. • YÖK kanunun ek 17. maddesi üniversitede özgürce giyinmeyi
serbest bırakırken "yürürlükteki kanunlara aykırı olmamak koşulu
ile" diye eklemektedir. Bu da Danıştay, Yargıtay ve Anayasa
Mahkemesi'nin kanun üzerine yorumlarını mümkün kılıyor. Bahsi
geçen madde ANAP döneminde çıkarılmış, Sosyal Demokrat Halkçı
Parti tarafından Anayasa Mahkemesi'ne götürülmüştür. Ne var ki
mahkeme sosyal demokratların başvurusunu reddetmiş ve
başörtüsü/türban yasağı ileride kendine mahal bulmuştur.
• 2008 yılında AKP ve MHP'nin teklifiyle yasalaşan 42. maddedeki
değişiklikle yasağın önüne geçilmiş ancak Anayasa Mahkemesi
tarafından madde iptal edilmiştir.
7. Çalışma Hayatındaki Yasaklar
• Çalışma hayatındaki yasakları iki temelde
inceleyebiliriz; kamu sektöründe ve özel sektördeki
yasaklar.
• Kamu sektöründe özellikle 28 Şubat süreciyle birlikte
Diyanet ve bazı belediyeler dışında katı yasaklar
uygulanmaya başlandı. Kamuda yasalar ve
yönetmeliklerce başörtüsü/türban net şekilde yasaklı
olduğu için kayda değer bir kıyım yaşanmamış olsa da
MEB, Sağlık Bakanlığı ve vergi dairelerinde
başörtülü/türbanlı kadınlara rastlamak mümkündü.
8. • 28 Şubat'la birlikte 12 Eylül'de
başın örtülmesiyle ilgili getirilen
kuralların katı biçimde
uygulanmasının ardından 10.000'i
aşkın öğretmen istifa etmiş, 200
öğretmene emre itaatsizlikten dava
açılmış ve 3500 öğretmen işten
çıkarılmıştır.
• Kamu hizmetine girmek isteyenler
arasında bu şekilde ayrım yapmak
Anayasa'nın 70. maddesiyle
çelişirken fırsat eşitsizliği
yaratmaktadır.
9. • Özel sektörde muhafazakar iş verenler başörtülü/türbanlı
kadınları kendi dünya görüşleri çerçevesinde çalışmaması
gereken kişiler olarak tanımladığı için başörtülü/türbanlı
kadınlar kendi cenahları tarafından da mağdur edilmektedir.
• Muhafazakar iş verenlerin 28 Şubat sonrası rejim karşıtı
görünmekten kaçınmasıyla birlikte gene başörtülü/türbanlı
kişilerin muhafazakar sermaye tarafından da bir dönem
dışlandığı savlanmaktadır. Öte yandan kadının göz önünde
olduğu işlerde "imaj" meseleleri yüzünden tercih edilmediği
düşünülmektedir.
10. Siyasi Yaşama Katılımdaki Yasaklar
• Türkiye'de başı örtülü kadınları cumhurbaşkanlığı,
başbakanlık, bakanlık, milletvekilliği ve belediye
başkanlığı gibi siyasi pozisyonlarda görmek pek
mümkün değildir. Siyasette kendilerini ancak partilerin
il-ilçe teşkilatlarında gönüllü çalışan olarak
görebilmekteyiz. YSK kararları nedeniyle sandık üyesi
bile olamayan kadınların bu yasağa tezat olarak
milletvekili olmalarına hiçbir yasal engel yoktur.
• 14506 sayılı TBMM iç tüzüğünün kılık kıyafete ilişkin
hükümlerinde, Devlet Memurluğu Kanunu'ndaki gibi
başın açık yada kapalı olması üzerine bir hüküm yoktur.
11. • 24üncü Dönem Meclis
açıldığında protezli vekil
CHP'li Şafak Pavey için
değiştirilmesi gündeme
getirilen eteği zorunlu kılan
madde görüşülürken BDP'li
Sırrı Süreyya Önder maddenin
başörtüsü/türbanı da
kapsayacak şekilde
değiştirilmesini önerdi. Öneri
ise yeni bir kriz yaşanmaması
için veto edildi.
12. • 1999 yılında Fazilet Partisi'nden milletvekili
seçilen Merve Kavakçı, başörütüsü/türbanıyla
meclise giren ilk milletvekili oldu.
13. • Ancak, 2 Mayıs 1999 tarihinde
yemin törenine
başörtüsü/türbanıyla gelen
Kavakçı protestolarla karşılaştı.
DSP'li Başbakan Ecevit yaptığı
tarihi konuşmada mecliste
devlet geleneğine uyulmak
zorunda olunduğu ve meclisin
devletle hesaplaşılacak yer
olmadığını belirtmesiyle
medyada tansiyon oldukça
yükselmişti.
14. • Gelişen süreçte Kavakçı T.C vatandaşlığından çıkarıldı ve
Refah Partisi'ne kapatılma davası açıldı.
• Biz de yemin törenini takip eden 3 Mayıs'tan 11
Mayıs'a kadar Cumhuriyet ve Zaman gazetelerinin
gündemi ne şekilde okuduğunu ortaya koymak istedik.
Sıradaki bölümde Cumhuriyet ve Zaman gazetelerinden
döneme ait görsellerle karşılaşacaksınız.