SlideShare une entreprise Scribd logo
1  sur  182
Serebral Palsi;
 Gelişmekte olan fetal veya infant beyninde oluşan
 Progresif olmayan bir hasara bağlı olarak gelişen,
 Aktivite kısıtlılığına neden olan,
 Hareket ve postür gelişiminin
 Bir grup kalıcı bozukluğudur.
 Serebral palsi’deki motor bozukluklara çoğunlukla
 Duyusal ve algısal problemler,
 Kognitif bozukluklar,
 İletişimsel ve davranışsal problemler,
 Epilepsi ve
 Sekonder kas-iskelet sistemi problemleri eşlik eder”
Şeklinde bir tanım genel olarak kabul görmektedir.
 SP’ye neden olan beyin hasarı için belli bir yaş limiti
yoktur ancak ilk 2-3 yıl daha önemlidir.
 Tanımda beyin terimiyle kastedilen serebrum,serebellum ve beyin
sapıdır
 Sp ye neden olan bozukluk ,etkilenmiş fonksiyon gelişmeden önce
meydana gelir
 SP de olması gerekenler
 Primer olarak hareket ve postür açısından etkilenmiş olma
 Hareket ve postür bozukluğunun aktivite kısıtlanmasına neden olması
 SP de durum kalıcıdır fakat değişmez değildir
 SP de metanaliz sonuçlarına göre komorbiditeler
 Ağrı ¾
 Entellektüel disabilite ½
 Kalça instabilitesi 1/3
 Konuşma güçlüğü ¼
 Epilepsi ¼
 Davranış bozuklukları,idrar inkontinası ¼
 Körlük 1/10, oral beslenememe 1/15, sağırlık 1/25
 Çocuğunuz ilk yıl içinde temel motor basamaklara
zamanında ulaşamamışsa
 Normalden daha gevşek ya da sert kasları varsa
 İstemsiz gövde-kol-bacak bükülmeleri ve
 Tekrarlayıcı ağız ve dil kasılmaları varsa
 Çok kolay uyartılan, çok huzursuz bebek ise
 Serebral Palsi çocukluk çağının en sık özürlülük
nedenlerindendir.
 SP insidansı her 1000 canlı doğumda 2-3 arasında
bildirilmektedir
 Türkiye için SP prevalansı ise,
 Her 1000 canlı doğumda 4.4 bulunmuştur.
 Serdaroğlu A . Dev Med Child Neurol 2006;48(6):413-6
 Serebral Palsi’ye neden olan beyin hasarı prenatal(son mens-doğum
başlangıcı), perinatal(doğum başlangıcı-ilk 7 gün ) veya postnatal(8
gün -2 yaş) dönemde oluşabilir.
 Beynin en hızlı geliştiği dönem prenatal ve erken postnatal periyod olup
ilk 3 yaşta bu hızlı gelişim devam ettiği için çoğunlukla immatür beyinle
kastedilen bu dönemdir, ancak 8 yaşına kadar nöronal bağlantıların
organizasyonu ve ayrıntılanması devam eder.
 İlk 3 yaştaki serebral hasarlanmalarda ortaya çıkan nörolojik
bozukluklar SP için karakterisitik
 3-8 yaş arasında karışık paternde
 8 yaş sonrası da erişkini hatırlatan nörolojik bulgular ortaya çıkar
 Genelde 5-6 yaş üst limit olarak kabul edilir
 Preterm doğum ve düşük doğum ağırlığı en yaygın risk faktörleridir
 Diğer önemli risk faktörü doğum asfiksisidir
 Prenatal %75,perinatal %6-8,postnatal
 Prematürite (Gestasyonel
yaşın< 36 hafta)
 Düşük doğum ağırlığı (Doğum
ağırlığı<2500gr)
 Maternal epilepsi
 Hipertiroidizm
 İnfeksiyonlar (TORCH)
 Üçüncü trimestrda kanama
 Serviks yetmezliği
 Eklampsi
 İlaç kullanımı
 Travma
 Çoğul gebelik
 Plasental yetmezlik
Perinatal
 Uzamış veya zor doğum
 Erken membran rüptürü
 Prezentasyon anomalileri
 Doğuma girişte kanama
 Bradikardi
 Hipoksi
Postnatal
 SSS infeksiyonları
(ensefalit, menenjit)
 Hipoksi
 Nöbetler
 Neonatal hiperbilüribinemi
 Kafa travması
 Ülkemizin her yerinden SP’li çocukların refere edildiği 625 SP’li
çocukla yapılan çalışmada; SP’li Türk çocukların risk faktörlerinin
sırasıyla
 Düşük doğum ağırlığı (%45.1),
 Preterm doğum (%40.5),
 Doğum asfiksisi (%34.6) ve
 Akraba evliliği (%23.8) olduğunu saptanmış
 .Erkin G Int J Rehabil Res. 20 Haziran 2007
 Türkiye de yapılan bir çalışmada SP’ li çocukların %21’inde herhangi
bir etiyolojik faktör saptanamazken, % 62.5’da birden fazla etiyolojik
faktör bulunmuştur.
 Erkin G Int J Rehabil Res. 20 Haziran 2007
 SP tanısı klinik bir tanıdır
 Anormal kas tonusu,atipik postürü olan ,primitif reflexlerin devam
ettiği bebeklerde 24 aylıktan önce tanı konulabilir
 Hafif SP olguları 4-5 yaşlarına kadar teşhis edilmeyebilir
 Günümüzde neonatal yoğum bakım ünitlerinde tanımlanan risk
faktörlerinin değerlendirilmesi ile yaklaşuk yarısında tanı
konabilmektedir
 Erken tanı preterm bebeklerde geçici anormallikler olabildiği için
aşırılığa, veya hafif unilateral spastik vakalar veya ataksik vakalar fark
edilemeyeceği için tanıyı atlamaya neden olabilir
 Erken tanı çok önemlidir
 Çünkü,özgül erken müdahalenin nöroplastik kazanımlarının en fazla olduğu
dönemde yapılmasını sağlar
 Erken müdahalede kastedilen – özgül aktif kalça izlem programı,motor
eğitim,erken ayakta durma,zorunlu kullanım tedavisi,robotik eğitim vb.
tedavilerdir.
 SP için risk faktörlerinin olup olmadığı anamnezde sorgulanmalı, gebelik takip
kayıtları incelenmelidir.
 Muayene edilen çocuğun motor gelişiminin kronolojik yaşıyla uyumlu olup
olmadığı kontrol edilmelidir
 Prectl ve ark. Erken tanısının çoçuğun kendi başlattığı yada spontan
hareketlerinin analizi mümkün olduğunu vurgulamışlardır.
 Sağlıklı bebeklerde önce kıvrılma(writhing) denilen eliptik hareketler
 Sonra kıpır kıpır (fidgety movement) denilen boyun ,gövde ve
ekstremiteleri içeren küçük sirküler hareketler
 Sonra da amaca yönelik ,hedef odaklı hareketler izler
 Eğer bu hareketlerin azalıp ,tüm ekstremite ve gövde kaslarının eş
zamanlı kasılması ve gevşemesi ile karakterize ‘kramp-senkronize
hareketeler (cramped-synchronized movements)
 Çocuğun motor yeteneklerinin değerlendirilmesi,nörogörüntüleme
bulguları ve progresyon göstermeyen semptomlar tanıda anahtar
kelimlerdir
 Daha az invaziv olduğu için yüksek riskli preterm bebeklerde kranial us
 Sıklıkla tercih edilen MRG ( Spli çoçuklarda %70-%80 anormal bulgu)
 Periventriküler kanama,germinal matrix kanaması
 Mekanik ventilasyon ve beyin gelişiminin en kritik dönemde hasar (
gebeliğin 24-36 hafta) Kanamalar SP için risk faktörüdür
 Beyaz cevher hasar lokalizasyonu ve genişliği SP nin farklı subtiplerine
sebeb olabilir
 Kortikospinal trakta hasar sıklıkla spastik diplejik SP
 Lateral e doğru genişlemelerde lezyon quadriplejik SP ye sebeb olur
 Motor gelişim basamaklarında gecikme SP’nin ana bulgusudur
 Motor gelişim kronolojik yaşıyla uyumlu olup olmadığı kontrol edilmelidir
 Normal gelişimde primitif reflexler 12 .ayda kayıp olur ve postural koruyucu
reaksiyonalar ve istemli motor beceriler gelişir
 İnce motor gelişim el kullanımını,kaba motor gelişim hareket gerektiren
becerileri içerir
 İnce motor gelişim elin ulnar tarafından radial tarafına doğru, kaba motor
gelişim ise sefalokaudal yönde, proksimalden distale ve vücudun merkezinden
periferine doğru ilerler

. Motor gelişim vektörleri
 Serebral palsi motor gelişimde belirgin gecikme, primitif
refleks paternlerin devamı ve otomatik hareket
reaksiyonlarının ve istemli motor kontrolün ortaya çıkmasının
gecikmesi ile karakterizedir.
 Spastisite genellikle 6 aydan önce saptanamadığı, atetoid
hareketler 2 yaşa kadar belirgin olmadığı ve Babinski refleksi
2 yaşa kadar anlamlı olmadığı için iki yaşından önce SP tanısı
koymak zordur
Doğumdan bir yaşa kadar motor yanıtların değişme paterni
Serebral Palsi tanısı ve klasifikasyonu
 Primer motor bozukluğun tanımlanmasıyla subtip belirlenir.
 Progresif nörolojik hastalıklardan şüphelenilmezse, anamnez
ve fizik muayene çoğunlukla SP tanısını koydurur.
 Tanıya en yardımcı tetkik beyin anatomisini ayrıntılı gösteren
MRG’dir.
 Tanıdaki son basamak SP’yi taklit eden metabolik hastalıklar ve
nörodejeneratif hastalıkları gerçek SP’den ayırtetmektir
 Motor belirtiler olmadan (hafif hipotonisite hariç) kognitif
fonksiyonları ciddi şekilde bozulmuş bir çocuk SP konsepti içine
alınamaz.
 Tek klinik özellik olarak hipotonisi olan çocuklar ve izole spinal
nöral tüp defektli çocuklar da SP vakalarından dışlanmalıdır
 Genetik sendromlar,
 Metabolik bozukluklar
 Vaskuler defektlere bağlı sendromlar,
 Ensefalosel,
 Nörodejeneratif durumlar,
 Nöromuskuler hastalıklar
 Tümörler
Genetik ve metabolik hastalıkları dışlamak için idrar ve kan
aminoasitleri, tiroid fonksiyon testi, kas enzimleri ve kromozom
analizi yapılır
Sınıflandırmanın dört ana bölümde ele alınması
gerektiği vurgulanmıştır.
 Motor Anormallikler
 Eşlik eden bozukluklar
 Anatomik ve görüntüleme bulguları
Neden ve zamanlama
 Geleneksel sınıflandırmada sadece kol veya bacaklardaki
subjektif tutulumunun ciddiyetini karşılaştırlması
gerektirmektedir
 Son uluslararası toplantıda postur ve hareket bozukluğunun
tüm vucud bölgelerinde tanımlanması istenmiştir(gövde,her
bir ekstremite,orofarinks)
Surveillance of Cerebral Palsy in Europe (SCPE)
’nin önerdiği sınıflandırmaya göre SP; spastik
(unilateral veya bilateral), diskinetik (distonik
veya koreo-atetoik) ve ataksik şeklinde 3 ana
gruba ayrılır.
Tüm SP subtiplerinde postur ve harekette
anormal patern yaygındır.
Spastisite ile diskinezi ve/veya ataksi beraber
olduğunda mikst SP formu denir.
 SCPE geleneksel sınıflamada kullanılan hemipleji/ dipleji
/quadripleji kavramları yerine spastik SP vakalarını
unilateral veya bilateral olarak ikiye ayırmaktadır.
 hemipleji yerine unilateral,dipleji yerine bilateral
terimleri önerilmiştir
 Unilateral ve bilateral SP’yi tam olarak tanımlayabilmek
için alt ve üst ekstremite motor fonksiyonlarının
bildirilmesi önerilmektedir.
 Alt ekstremite motor fonksiyonları
 GMFCS(Gross motor function classification system) ile,
 Üst ekstremite motor fonksiyonları ise
 Bimanual Fine Motor Function (BFMF) ile skorlanır
 Spastik SP en yaygın SP formudur.
 SP’li çocukların %70-80’i spastik tiptir Hiperrefleksi,
Babinski cevabı ve üst motor nöron sendromu bulguları
vardır.
 Spastik diplejik spastik SP nin en yaygın formudur
 Üst ekstremitelerde hafif, alt ekstremitelerde belirgin tutulumu olan
çocuklardır
 Primer olarak alt ekstremiteler ön planda tutulur,yürüyüş,denge ve
kordinasyon bozuktur
 Alt ekstremitelerde spastiste+ ÜMN bulguları
 Diz ve kalça ön planda tutulur ,ayak bileği tutulumu daha az
 Sıklıkla lomber lordoz artışı,anterior pelvik tilt,bilateral kalça iç
rotasyon,bilateral dizlerde flexion artışı,içe basma ve ekinovalgus
postürü
 Alt ekstremitelerin patolojik posturü; kalçaların iç rotasyonu, kalçaların
adduksiyonu ve ayak bileğinde ekin ile karakterizedir, bunlar
makaslama pozisyonu ile sonuçlanır.
 çocuk bezi bağlamada güçlük (erken semptom) komando sürünmesi.
 koltuk altından kaldırıldığında bacaklarda makaslama
 Tutulum ciddiyetine göre çoğunluğu bağımsız yada posterior yürüteç,ön
kol destekli (Lofstrand) koltuk değnekleri ile yürümeye gereksinim
duyarlar
 Gövdenin bir yarsının tutulduğu çocuklardır
 Üst ekstremite tutulumu daha fazladır ve distal
taraf daha fazla
 Klinik Özellikler:
 Etkilenen tarafta güçsüzlük, spastisite
 Omuzda adduksiyon, dirsek ve el bileğinde fleksiyon
 kalçada fleksiyon, adduksiyon, dizde fleksiyon ayak
bileğinde ekinovarus deformitesi
 Etkilenen ekstremitelerde büyüme geriliği gözlenir
 Hemen hepsi 18-24 ay civarında yürüyeyecektir
 % 25 mental retardasyon
 % 30 nöbet. En dirençli nöbetlerin görüldüğü SP tipidir.
 SP’nin en ciddi formu
 Çoğunlukla prematürite veya doğum sırasında gelişen
hipoksik iskemik ansefalopatiye bağlıdır.
 Baş, boyun,gövde kasları ve 4 ekstremitede spastisite +
ÜMN bulguları
 Kranial MR da periventriküler lökomalasi
 Hiperbilirübinemi/ağır anoksi bazal ganglion hasarına bağlıdır.
 Genelde hipotoni ile başlar.
 Daha sonra tonus değişkenlik gösterirken karakteristik istemsiz
hareketler belirir.
 Mental durum genellikle normaldir ancak iletişim bozukluğu
nedeniyle çocuk mental retarde sanılabilir.
 Sık görülen sensorinöral işitme kaybı da iletişim bozukluğunu arttırır.
 Nöbet: seyrek.
 Diğer özellikler: Aşırı baş hareketleri, Dilin dışarı sarkması, Salya
akması, konuşma bozuklukları (orofaringeal kaslar), sürekli ağız
solunumu
 Atetoid veya distonik tarzda anormal hareketler .
 KORE-Atetoik SP
 Hiperkinezi ve hipotoni
 kıvrılma tarzında yavaş hareketler,
 ekstremitenin distalinde proksimalinden daha fazla,
 Distonik SP :
 Anormal postür (flexion yada ekstansiyon)ve hipertoni(tonus değişken
fakat kolayca uyarılabilir)
 kas tonusundaki aşırı artıştan dolayı gövde veya ekstremitenin sürekli
olarak bükük veya uzatılmış konumda durması
 Serebellum lezyonlarında görülür.
 Başlangıçta çocuk çoğu kez hipotoniktir. 2-3 yaşında tonus düzelirken
ataksi belirginleşir.
 Geniş tabanlı bir yürüyüş (ayaklar birbirinden uzak, dengesiz yürüme)
 Denge ve koordinasyon bozuk.
 Yazı yazma gibi ince beceri gerektiren hareketlerde zorluk
 Kranial MR da serebellar hipoplazi
 Ataksi ve/veya diskineziyle beraber spastisite olduğunda
mikst SP formu denir, çocuk, baskın olan klinik özelliğe
göre sınıflanmalıdır.
 SCPE collaborative grup eşlik eden dört bozukluğun
intellektüel, görsel ve işitsel bozukluk ve epilepsi
bilgisinin toplanmasını önermiştir.
 Görsel ve işitsel bozukluğun varlığını veya yokluğunu
belirlemeyi ve görsel keskinlik (düzeltmeden sonra
her iki gözde <0.1) veya işitme kaybını (düzeltmeden
önce daha iyi kulakta 70 dB den fazla) şiddetli veya
değil şeklinde sınıflamayı öneriyor.
 Epilepsi hiç yok veya hep var ise bilinmelidir.
 Kognitif bozukluklar:
 SP’de hafıza, dil, problem çözme ve dikkat gibi yüksek
kortikal fonksiyonlar etkilenebilir.
 Mental retardasyon prevalansı yaklaşık %50 dir, motor
disabilitenin ciddiyetiyle mental retardasyon riski artar.
 Öğrenme bozukluğu
 Algı
 İletişim problemleri
 Davranış Problemleri:
 Otizm, dikkat eksikliği ve hiperaktivite sendromu, mood
ve anksiyete bozuklukları gibi) Hemiplejik SP’lerin %50-
60’ında psikiatrik problemler ve davranış problemleri
bildirmiştir.
 Görsel bozukluklar:
 Strabismus, görme alanı defisitleri, nistagmus ve miyop
olabilir
 İşitme problemleri:
 İşitme problemi ototoksik ilaç maruziyeti,
hiperbiluribinemi, veya intra uterin TORCH enfeksiyonu ile
ilişkili olabilir
 Fark edilmemiş işitme kaybı dil gelişimini etkileyebilir.
 Oral motor fonksiyon problemleri:
 Dudak, dil, çiğneme kasları ve fasial kaslardaki güçsüzlüğe
ve koordinasyon bozukluğuna bağlı; emme güçsüzlüğü,
hiperaktif öğürme refleksi, inkomplet dudak kapanması,
havayolu korunmasında güçlükler, salya akıtma, disfaji ve
disartridir.
 Beslenme ve Büyüme:
 Beslenme; oral motor fonksiyon bozukluğu, anormal
nörolojik maturasyon (koordine olmayan yutma
mekanizmaları, tonik ısırma, artmış öğürme refleksi),
denge bozukluğu nedeniyle beslenme sırasında
oturamama nedeniyle etkilenebilir.
 Konstipasyon:
 Konstipasyon barsağın ve rektal sfinkterin nöromuskuler
kontrolündeki bozukluk, hareketsizlik, yetersiz sıvı ve lif
alımına bağlıdır.
 Gastroösofagial Reflü (GÖR):
 Karın kaslarının spastisitesine veya konstipasyona bağlı
artmış karın içi basıncı, bariyer işlevi gören alt özofageal
sfinkter basıncını aşabilir
 Dental Problemler:
 Üriner Semptomlar:
 Urgency (idrar yapması gerektiğini anormal olarak hissetmek),
 Frequency (miksiyonlar arası intervalin kısalması), miksiyonu
başlatma güçlüğü, üriner retasiyon(miksiyondan sonra rezidü idrar
kalması) ve
 Üriner trakt enfeksiyonu (sistit veya piyelonefrit) dur.
 SP’ li çoğu çocukta hiperrefleksi veya aşırı aktif detrüsör kası
nedeniyle küçük mesane kapasitesi ve urgency, frequency ve
inkontinans vardır.
 Osteoporoz:
 Diyetle azalmış kalorik alımına bağlı Kalsiyum ve D vitamini eksik
olabilir.
 Azalmış ağırlık taşıma ve kas gerginliği osteoporoza katkıda
bulunabilir.
 Seksüel Durum:
 Ağrı:
 GMFCS seviye III-V olan ciddi SP’li 198 çocuğun %11’inde ağrı
olduğu gösterilmiştir.
 İletişim kurulamayan çocuklarda tanınamaz ve tedavi edilemez.
 %42.5 PVL (peri ventriküler lökomalazi)
 %12.9 bazal ganglion lezyonu
 %9.4 kortikal/subkortikal lezyon
 %9.1 malformasyon
 %7.4 fokal infarkt
 %7.1 sınıflandırılamayan
 %11.7 MRG normal
 PVL %71.3 dipleji
 %34.1 hemipleji
 %35.1 kuadriparezi
 • Bazal ganglion hasarı distonik SP ile ilişkili %75.6
 • 34 haftadan önce doğanlarda beyaz cevher hasarı belirgin
 Tutulum tipinin belirlenmesi, mevcut olan fonksiyonel durumun saptanması,
tedavi hedeflerinin çizilmesi için muayene çok önemlidir.
 Fizik muayeneye öykü almakla başlanır.
 Öyküde; ailenin sağlık durumu, pre-natal peri-natal post-natal risk
faktörleri, kaba motor ve ince motor gelişim basamaklarının zamanları
(baş tutma, destekli ve desteksiz oturma, dönme, emekleme, diz üstü
denge, diz üstü adım alma, ayakta durma, sıralama, yürüme, elin ağıza
götürülmesi, elden ele oyuncak geçirme, bimanuel aktiviteler, kavrama..)
beslenme, giyinme, tuvalet alışkanlığı, salya akması, nöbetler, mental
durumu, uygulanan tedaviler (fizyoterapi, ilaç tedavisi, cerrahi tedavi....)
sorgulanmalıdır.
 Motor ve mental gelişim basamakları ayrıntılı olarak sorgulanır.
 Başını tutması (0-3 ay),
 Desteksiz oturması (5-7ay),
 Sıralaması ve yürümesinin (~12 ay),
 Bilinçli olarak gülümseme (3ay),
 Cisimleri uzanarak tutabilme (5-7 ay),
 Heceleme (9-10 ay),
 Tek tek kelime söyleme (12-14 ay),
 Basit cümleleri kurmaya başlama (~20ay),
 Hareketli kişileri izleme (6-7 ay),
 İlk iki parmağı ile cisimleri tutabilme (10 ay),
 Sfinkter kontrolünü geliştirme (2-3 yıl), gibi zamanları kaydedilir
 Mental durum:
 Çocuğun oryantasyonu,
 Çevreye ilgisi,
 Göz teması,
 Objeleri izlemesi,
 Verilen basit komutları yerine getirmesi gözlenir.
 Görme-işitme:
 Kas gücü:
 Medical Research Council skalası ile değerlendirilir.
 Selektif motor kontrol:
 Selektif motor kontrol testiyle; istemli motor kontrol ve dorsifleksör
kasların (özellikle tibialis anterior kasın) gücü değerlendirilir
 Refleksler:
 Öncelikle ilkel refleksler ve ileri postural reaksiyonlar
değerlendirilir.
 Doğumdan itibaren var olan primitif reflekslerin beklenen zamanda
kaybolmaması ve kalıcı olması anormal olarak değerlendirilir ve SSS
maturasyonunun geciktiğini gösterir.
 Fizyolojik postural/koruyucu reaksiyonların beklenen zamanda
gelişmeye başlamaması “anormal” olarak değerlendirilir ve SSS’nin
maturasyonunun geciktiğini gösterir.
Tanımlama Derece
Ayağı dorsifleksiyona getirmesi istendiğinde hiç
hareket olmayışı
0
Esas olarak ekstansör hallusis longus (EHL) ve/veya
ekstansör digitorum brevis (EDB) kullanılarak sınırlı
dorsifleksiyon
1
EHL, EDB ve bir miktar tibialis anterior (TA) aktivitesi
kullanılarak dorsifleksiyon
2
Esas olarak TA kullanılarak yapılan ancak kalça
ve/veya diz fleksiyonununda eşlik ettiği dorsifleksiyon
3
Kalça ve diz fleksiyonu olmaksızın TA aktivitesi ile var
olan eklem hareket açıklığı boyunca yapılan izole
selektif dorsifleksiyon
4
Kutanöz/segmental
refleksler
Palmar yakalama refleksi
Plantar yakalama refleksi
Gallant refleksi
4. ay
10.ay
4.ay
Labirintin refleksler Tonik labirent refleksi 4.ay
Proprioseptif /Tonik
boyun
Simetrik tonik boyun refleksi
Asimetrik tonik boyun refleksi
6.ay
6.ay
Multimodal /Noxious Moro refleksi 4.ay
Postural/segmental Segmental dönme 5.ay
Postural/antigravity Baş ve gövde düzeltme
Landau
Baş 3. ay,
gövde 5.ay
6.ay
Protective?
Koruyucu/antigravity
Lateral destek reaksiyonu
Paraşüt cevabı
7.ay
8.ay
 Kas Tonusu:
 Kastaki aşırı aktivite, spastisite; modifiye ashworth skalası ile
 Dinamik kas uzunluğu ise modifiye tardieu skalası ile
değerlendirilir
 İstemsiz hareketler :
 Atetoz, distoni, kore, tremor, ataksi gibi istemsiz hareketlerin
varlığına bakılır.
 Atetoz:
 Yüz ve ekstremitelerin distal kısımlarında görülen yavaş, solucansı,
düzensiz kıvrılma hareketleridir.
 Distoni:
 Boyun, gövde ve ekstremitelerin proksimal kısımlarında görülen postür
değişikliğine neden olan kronik kas kontraksiyonudur.
 Kore:
 Hızlı düzensiz kas kasılmaları ile ortaya çıkan istemsiz, vücudun değişik
kısımlarında beliren hareketlerdir.
 Tremor:
 Ritmik salınımlı normal dışı hareketlerdir, motor volanter aktivite ile ilişkisine
göre tanımlanır;
 İstirahatte oluyorsa “statik”,
 Belli bir pozisyonda devam halindeyse “postural”,
 Hareket sırasında görülüp istirahatte bulunmuyorsa “intensiyon tremoru” denir.
 Ataksi:
 Hareketlerin düzenli yani sinerjik olarak kontrol edilmesindeki bozukluktan
kaynaklanan koordinasyon bozukluğudur, özellikle yürüme sırasında belirginleşir
Kas tonusunda artış yok 0
Kas tonusunda hafif artış.Etkilenen kısım fleksiyonda veya
ekstansiyonda hareket ettirildiğinde eklem hareket açıklığının
(EHA)sonunda minimal direncin hissedilmesi veya yakalama
bırakma hissinin varlığı
1
Kas tonusunda hafif artış,EHA nın yarısından azı boyunca
minimal direnci izleyen yakalama hissinin varlığı
1+
EHA nın çoğunluğunda kas tonusunda daha belirgin artış,
eklem hala kolaylıkla hareket ettirilir
2
Kas tonusunda belirgin artış,pasif hareket zordur 3
Eklem fleksiyonda veya ekstansiyonda rijittir 4
Pasif hareket boyunca direnç yok 0
Pasif hareket boyunca hafif direnç ancak herhangi bir spesifik açıda yakalama hissi
yok
1
Pasif hareket spesifik açıda yakalama hissi ile kesilir daha sonra rahatlama olur 2
Basınç devam ettirildiğinde spesifik bir açıda oluşan 10 saniyeden daha az devam
eden, yorgunluk oluşturan klonus
3
Basınç devam ettirildiğinde spesifik bir açıda oluşan 10 saniyeden daha fazla devam
eden , yorgunluk oluşturan klonus
4
Eklem hareket ettirilemez 5
 Skolyoz: özellikle ambule olamayan çocuklarda ağır şekilde
görülür
 Kifoz: oturma dengesi olmayanlarda torakolomber kifoz
 hamstring kontraktürü olan çocuklarda lomber kifoz
 kalça fleksiyon kontraktürü olan çocuklarda ise lomber hiperlordoz
 Kalça fleksiyon kontraktürü:
 İliopsoas ve rektus femoris kalçanın önemli iki fleksör kasıdır. İliopsoas
için kalça fleksiyonu major fonksiyonken, rektus femoris kası aynı
zamanda güçlü diz ekstansörüdür.
 Bu özelliği Duncan-Ely testinde kullanılır.
 Thomas testi: İliopsoas kasındaki tonus artışı ve kısalmayı
değerlendirir
Başlama pozisyonu:
Supin,Lomber omurgada
fizyolojik ark oluşumu
Patolojik bulguları olmayan sol
kalça eklemi. Lomber lordoz
kompanse ettiğinden kalça
ekstansiyon pozisyonunda
kalmaktadır. Eğer fleksiyon
kontraktürü olsaydı kalça fleksiyon
pozisyonuna gelecekti.
 Staheli Testi:
 Thomas testinden daha doğru bir testtir ancak büyük çocuklarda
yapmak zor olabilir.
 Çocuk kalçaları ve bacakları masadan sarkacak şekilde yüzüstü yatar.
 Karşı taraf kalça eklemi 90° fleksiyonda iken muayene eden kişi test
edilen kalça eklemini ekstansiyona getirir.
 Kalça eklemi tam ekstansiyona getirilemezse femur aksı ile masanın
aksı arasındaki açı fleksiyon kontraktürünün derecesini gösterir
 Duncan-Ely Testi:
 Rektus femoris kasındaki tonus artışı ve kısalmayı değerlendirir.
 Çocuk prone pozisyonunda kalça ve diz eklemi ekstansiyonda olacak
şekilde yatar.
 Test edilen tarafta rektus femorisi germek için diz eklemi pasif
fleksiyona getirilir.
 Eğer o taraf kalça eklemi muayene masasından yükselirse test pozitiftir
 Adduktör Spastisite:
 Kalça ekleminin adduktörleri uniartiküler (adduktör magnus-en
güçlü,adduktör brevis), biartiküler kalça adduktörleri (grasilis)
olarak ikiye ayrılır.
 Kalça adduktör kaslarındaki tonus artışı ve kısalmayı
değerlendirmek için kullanılan testler şunlardır;
 1. Diz Uzaklık Testi:
 Kalça adduktörlerinin hepsini değerlendirir.
 Supin pozisyonunda kalça ve diz ekstansiyonda yatılır.
 Bacaklar yavaş ve hızlı pasif hareketle maksimum abduksiyona
getirilerek medial femoral kondiller arasındaki uzaklık ölçülür.
 Eğer spastik müsküler hiperaktivite varsa,yavaş ve hızlı hareket
sonrasında ölçülen uzaklık farkı fazla olacaktır
Yavaş abduksiyon sonrası
bacakların pozisyonu
Hızlı abduksiyon sonrası
bacakların pozisyonu. Dizler
arasındaki uzaklığın hızlı
abduksiyondan sonra daha az
oluşu kas tonusundaki spastik
artışı gösterir
 2. Phelps-gracilis Testi:
 Biartiküler grasilis kasındaki tonus artışını ve kısalmayı değerlendirir.
 Prone pozisyonuda yatılır, kalça eklemleri ekstansiyondadır.
 Test edilen tarafta kalça maksimum abduksiyona, diz 90° fleksiyona
getirilir.
 Ardından grasilis kasını germek için diz ekstansiyona getirilir.
 Eğer grasilis kasında spastisite veya fiks kontraktür varsa test edilen
bacak adduksiyona gelecektir
Başlangıç
pozisyonu
Negatif Phelps-Grasilis testi:
Diz ekstansiyon sonrasında test
edilen bacak abduksiyonda
kalmaya devam edecektir.
Eğer grasilis kasında kısalma veya
spastisite varsa diz ekstansiyonu
ile kalça eklemi adduksiyona
gelecektir.
 3. Grasilis Testi:
 Testin yapılış amacı adduktör kaslardaki tonus artışı ve kısalmayı
değerlendirmek, adduktör longus ve grasilis kas aktivitesini
ayırmaktır.
 Kalça eklemi ekstansiyonda diz ekleminden itibaren bacaklar
sarkacak şekilde muayene masasına yatılır.
 Bu pozisyonda önce dizler fleksiyonda sonra ekstansiyondayken
kalça eklemi abduksiyona getirilir.
 Grasilis kasında kısalma veya spastisite varsa diz ekstansiyonda iken
kalça ekleminin abduksiyonu daha az olacaktır
Hastanın başlangıç pozisyonu.
Grasilis kasındaki kısalma veya
spastisiteyi test etmek için kalça eklemi önce diz fleksiyonda sonra
da ekstansiyonda iken abduksiyona getirilir
 4. Pendulum testi:
 Bu test ile çocuk yerden kaldırılırken bacaklardaki kas tonusu
değerlendirilir.
 Muayene eden kişi çocuğun arkasına geçer ve göğsünden çocuğu
kavrayarak yerden kaldırır.
 Eğer adduktör spastisite varsa çocuğun bacakları spontan olarak
adduksiyona gelecek ve birbirini çaprazlayacaktır.
 Bu testle aynı zamanda dinamik ekinde değerlendirilir.
 Eğer varsa daha belirgin hale gelecektir
 Kalça patolojileri; riskli kalça, kalça subluksasyonu, kalça
dislokasyonu olarak sınıflandırılır.
 Riskli kalça; klinik muayene ile abduksiyon asimetrisi
saptanan veya abduksiyon EHA 45° nin altında olduğu ve
tedavi edilmediği zaman sublukse veya disloke olması
beklenen kalçadır.
 Kalça subluksasyonu femur başının üçte birinden
fazlasının asetabulum tarafından örtülememesi, Shenton
hattının kırılması ancak femur başı-asetabulum ilişkisinin
sürmesi olarak tanımlanır.
 Kalça dislokasyonunda ise femur başı asetabulumdan
tamamen ayrılır. Pelvis grafisinde kalça
instabilitelerindeki ilk bulgu, Shenton hattındaki
kırılmadır .
A-Femur başı-şaft arasındaki açı
B-Shenton-Menard Hattı
C-Reimers İndeksi
D-Asetabular İndeks
 Asetabular displaziye bağlı olarak asetabular indeks artar.
Asetabular indeks (açı); asetabular tavan ile Hilgenreiner
çizgisi (Y kıkırdaklarından geçen transvers çizgi) arasında
kalan açıdır.
 Normalde 1 yaşına kadar 30°, 1-3 yaş arası 25° ve 3 yaşından
sonra 20° kadardır . Femur boynu ile şaft arasında kalan açı
artar, koksa valga ve artmış femoral anteversiyonu gösterir
 Tardieu Testi: Popliteal Açı:
 Mediyal hamstring kasındaki tonus artışını ve kısalmayı değerlendirir.
 Supin pozisyonunuda muayene masasına yatılır.
 Test edilen tarafta kalça 90° fleksiyonda, diz fleksiyonda; karşı taraf
kalça ve diz eklemi ekstansiyondadır.
 Muayene edilen tarafta diz mevcut EHA içinde fleksiyona getirilir.
 Normal tam diz ekstansiyonu (dik referans hat) ile hastada sağlanan
ekstansiyon arasındaki açı popliteal açıyı verir.
 Fiks kontraktür ile tonus artışı ayırımını yapmak için test yavaş ve
hızlı diz ekstansiyonu ile tekrarlanır
 2. Tardieu Testi: Triseps Surae Yakalama Testi:
 Triseps kasındaki tonus artışını ve kısalmayı değerlendirir.
 Supin pozisyonunda yatılır, test edilen tarafta kalça ve
diz 90° fleksiyonda, ayak bileği plantar fleksiyonda, diğer
tarafta kalça ve diz ekstansiyondadır.
 Fiks kontraktür ile spastisite arasındaki ayırımı yapmak
için ayak bileğinin dorsifleksiyon açısı yavaş ve hızlı pasif
dorsifleksiyondan sonra ölçülmelidir.
•Ayak bileği ekleminin yavaş pasif
dorsifleksiyondan sonra elde
edilen dorsifeksiyon açısı:15
•Ayak bileği ekleminin hızı pasif
dorsifleksiyonu kas tonusunda
hıza bağımlı spastisite artışı
nedeniyle ani dirençle
sonuçlanmaktadır. Yakalama hissi
30'de alınmıştır
 3. Silfverskiöld testi:
 Triseps surae kasındaki tonus artışını ve kısalmayı değerlendirir.
 Supin pozisyonunda yatılır.
 Soleus--diz fleksiyonda dorsifleksiyon, gastroknemius--diz
ekstansiyonda dorsifleksiyon
 Ayak bileği eklemi önce diz fleksiyonda sonra diz ekstansiyonda iken
pasif dorsifleksiyona getirilir.
 Her iki pozisyonda ölçülen dorsifleksiyon EHA daki farkın büyük
olması spastik ekin deformitesinden sorumlu kasın gastroknemius
olduğunu gösterir.
4. Ayağın selektif motor kontrolu
5. Pendulum testi
Diz fleksiyonda iken ayak bileği ekleminde dorsifleksiyon ölçülmesi.
Diz ekstansiyonda iken ayak bileği ekleminde dorsifleksiyon ölçülmesi. Diz
ekstansiyonundan sonra dorsifleksiyonun azalması biartiküler kas olan
gastroknemiusa bağlıdır
 Femoral Anteversiyonun Değerlendirilmesi:
 Çocuk prone pozisyonunda kalça eklemi ekstansiyonda, diz eklemi 90°
fleksiyonda olacak şekilde yatar.
 Kalçanın dış ve iç rotasyonları değerlendirilir, artmış iç rotasyon artmış
anteversiyonu gösterir.
 İnfantlarda 30°-40°, büyümenin tamamlandığı dönemde 15°-25° dir.
 Tibial Torsiyonun Değerlendirilmesi:
 Çocuk prone pozisyonunda kalça eklemi ekstansiyonda, diz eklemi 90°
fleksiyonda yatarken uyluk-ayak açısı ile tibial torsiyon değerlendirilir:
 Bir çizgi femur boyunca, diğer bir çizgi topuktan 3.cü parmak
arasına doğru çizilir.
 Aradaki açı –10° ile +10° olmalıdır
Prone pozisyonunda uyluk-ayak açısının ve kalçanın iç ve dış rotasyonlarının
değerlendirilmesi. En alt şekilde uyluk-ayak açısı –3° ile 20° arasındadır
 Çocuğun; oturması (desteksiz mi oturuyor, kendi ellerinden
destek alarak mı oturuyor, yoksa dışardan uygulanan destekle
mi oturuyor?)
 * dengesi (çocuk önden, arkadan, yandan itilerek dengesi
bozulmaya çalışılır, Romberg işaretine bakılır, tek ayakta
denge testi, tek ayak üzerinde zıplama testi yapılır.
 * mobilitesi (çocuğun yürümesi) değerlendirilir ve
sınıflandırılır.
 Günümüzde SP’li çocukların yürüyüşü GMFCS’ye göre
değerlendirilmektedir.
 Klinisyenler tarafından çeşitli yürüyüş tipleri tanımlanmıştır.
 Başlangıçta gastroknemius dominant olduğu için hakim olan
“toe walking-parmak ucunda yürüme” yerini zamanla önce
artmış kalça ve diz fleksiyonuna sonrada “crouch gait-bükük
diz yürüyüşü” ne (kalça ve diz eklemi fleksiyonda, ayak bileği
eklemi dorsifleksiyonda) bırakır.
 1. Tip 1 Hemipleji:
 Ayak bileği dorsifleksör kaslarının selektif motor kontrolündeki
yetersizliğe bağlı olarak yürümenin salınım fazında “drop foot-düşük
ayak” görülür.
 Gastro-soleus kaslarında spastisite ve/ veya kontraktür yoktur, bu
nedenle durma fazında ayak bileği dorsifleksiyonu normaldir.
 2. Tip 2 hemipleji:
 Tip 2a: Ayak bileği ekinde, diz nötral pozisyonda, kalça
ekstansiyondadır.
 Tip 2b: Ayak bileği ekinde, diz rekurvatumda, kalça
ekstansiyondadır.
 Tip 2 hemipleji en sık görülen tiptir.
 Gastro-soleus kaslarındaki spastisite
ve/veya kontraktüre bağlı olarak
durma fazında “gerçek ekin”, salınım
fazında tibialis anterior kasındaki
fonksiyon bozukluğuna bağlı düşük
ayak görülür
3. Tip 3 hemipleji:
Salınım fazında gastro-soleus spastisitesine veya kontraktürüne bağlı olarak
ayak bileği dorsifleksiyonu yetersizdir, hamstring/kuadriseps ko-
kotraksiyonuna bağlı olarak “stiff knee gait- tutuk diz yürüyüşü”görülür.
Tutuk diz yürüyüşü salınım fazında özellikle rektus femoris kasının aşırı
aktivitesine bağlı olarak yetersiz diz fleksiyonu olarak tanımlanır.
4. Tip 4 hemipleji:
Proksimal tutulumun daha belirgin olduğu bu tip spastik diplejiklerde
görülen yürüyüş tipine benzer.
Tip 3 hemiplejideki bulgulara ek olarak kalça fleksiyondadır ve anterior
pelvik tilt görülür.
 2) Oraklama yürüyüşü:
 Kalça fleksiyonu ve ayak
dorsifleksiyonu
yapılamaz, ayak
varustadır
 Salınım fazında ayağı
yerden kesebilmek için
pelvik elevasyon ve
kalça sirkumdiksiyonu
oluşur
 Hemiplejik olguların
tipik yürüyüşüdür
 1. Kaldıraç Kolu Hastalığı (Lever Arm Disease):
 Spastik diplejiklerde kas-tendon kontraktürleri ile birlikte
uzun kemiklerin torsiyonel deformiteleri ( medial femoral
torsiyon, lateral tibial torsiyon) ve ayak deformiteleri
(orta ayak deformiteleri, ayağın valgus ve abduksiyonu)
sıktır.
 Bütün bu problemler “kaldıraç kolu hastalığı” olarak tek
bir isim altında toplanır.
 2. PF-DE İkilisi:
 Normalde yürüyüşün durma fazında stabil ayak üzerinde gastro-
soleus kası çalışarak tibianın öne doğru ilerlemesini önler.
 Yer reaksiyon vektörüde diz ekleminin önünden geçerek dizde
ekstansiyon momenti yaratır.
 Eğer kemik kaldıraç ( ayak) deforme olursa zayıflamış ya da aşırı
uzatılmış gastro-soleus tibianın öne ilerlemesini kotrol edemeyecek
ve bükük diz yürüyüşü görülecektir.
 1. Gerçek Ekin:
 Yürüyüşün durma fazında gastroknemius spastisitesine
bağlı olarak ayak bileği plantar fleksiyondadır.
 2. Sıçrama yürüyüşü “jump gait” (tutuk dizle
birlikte ya da tek başına):
 Gastroknemius spastisitesine ek olarak hamstringlerde ve
kalça fleksörlerinde spastisitesi olan daha proksimal
tutulumlu çocuklarda sık görülür.
 Ayak bileği ekinde, diz ve kalça fleksiyondadır
 Sıçrama yürüyüşü:
 Kalçada fleksiyon ve
addüksiyon, bacaklarda
makaslama, dizde fleksiyon,
ayak bileğinde ekinovalgus
postürü görülür
 Diplejik ve bazı tüm vücut
tutulumlu olguların tipik
yürüyüşüdür
 3. Görünürde ekin yürüyüşü “apparent equinus gait” (tutuk dizle
birlikte ya da tek başına) :
 Ayak bileğinde ekin azalırken diz ve kalça eklemlerinde fleksiyon artar.
 Durma fazı boyunca ayak bileği normal dorsifleksiyon sınırında, diz ve kalça
eklemi aşırı fleksiyondadır.
 4. Bükük diz yürüyüşü “crouch gait” (tutuk dizle birlikte ya da tek
başına):
 Ayak bileğinde aşırı dorsifleksiyon, diz ve kalça ekleminde artmış fleksiyon
olarak tanımlanır.
 Bu yürüyüş tipi, ciddi tutulumlu spastik diplejik çocuklarda ve spastik
kuadriplejik çocukların çoğunluğunda görülen yürüyüş bozukluklarının doğal bir
seyridir.
 3) Bükük diz yürüyüşü:
 Kalça fleksiyonu ve hamstringler gergindir
 Kuadricepsler ve triceps zayıftır.
 Buna bağlı olarak kalça ve dizler aşırı
fleksiyonda, ayak bileği dorsifleksiyondadır
 Çocuk öne bükülmüş olarak yürür
 Diplejik ve yürüyebilen tüm vücut
tutulumlularda, uygunsuz triceps uzatması
sonrası bu yürüyüş tipi gözlenir
 5. Asimetrik Yürüyüş:
 Bu tipte iki ekstremiteden her biri farklı yürüyüş tipine sahiptir.
 Sağ alt ekstremitede tip 3 görünürde ekin yürüyüşü, sol alt ekstremitede tip 2 sıçrama
yürüyüşü olabilir.
37
 Fonksiyonel Motor Yetenekler:
 Gross Motor Function Classification System (GMFCS)
 Functional Mobility Scale
 Bimanuel Fine Motor Function
 Manual Ability Classification System
 The Functional Independence Measure of Children (WeeFIM)
 Pediatric Evaluation of Disability Inventory (PEDI)
 Düzey I: Kısıtlanma olmaksızın yürüyebilme
 Düzey II: Kısıtlılıkla yürüme (uzun mesafelerde
 zorlanma,denge sorunları)
 Düzey III: Mobilite cihazlarını (kanedyen, baston, anterior ya
da posterior walker) kullanarak yürüme
 Düzey IV: Kendi kendine mobilitede kısıtlanma ( Motorlu
cihazları kullanabilir)
 Düzey V: Manuel tekerlekli iskemle ile taşınır
2 yaşından önce
2-4 yaş arası
4-6 yaş arası
6-12 yaş arası
 Düzey I:
 Bir el sınırlanma olmaksızın kullanılabilir.
 Diğer el çok ileri becerilerde sınırlanma ile kullanılabilir
 Düzey II:
 (a) Bir el sınırlanma olmaksızın kullanılabilir.
 Diğer el yalnızca yakalama ve tutma yapabilir.
 (b) Her iki elde ileri motor becerilerde sınırlanma mevcuttur
 Düzey III:
 (a) Bir el sınırlanma olmaksızın kullanılabilir.
 Diğer elde fonksiyonel beceri yoktur.
 (b) Bir elde ileri motor becerilerde sınırlanma mevcuttur.
 Diğer el yalnızca yakalama yapabilir ya da daha kötüdür.
 Düzey IV:
 (a) Her iki el yalnızca kavrama yapabilir
 (b) Bir el yalnızca tutabilir.
 Diğer el yalnızca tutabilir ya da daha kötüdür
 Düzey V: Her iki el yalnızca tutabilir ya da daha kötüdür
 Kaba motor fonksiyon sınıflandırma sistemi ile saptanamayan değişiklikler
fonksiyonel mobilite skalasında saptanabilmektedir
I - Objeleri kolaylıkla ve başarılı bir şekilde tutar.
II- Birçok objeyi tutar fakat başarma hızı ve/veya kalitesi
bir miktar azalmıştır.
III- Objeleri güçlükle tutar; aktivitelerin modifiye
edilmesinde ve/veya düzenlenmesi için yardıma ihtiyaç
vardır.
IV- Adapte edilmiş durumlarda kolayca düzenlenmiş
objelerin seçilmiş sınırlı bir kısmını tutar.
 Merkezi sinir sistemindeki lezyonu iyileştirecek başarısı kanıtlanmış bir
tedavi yoktur.
 Ancak beynin sağlam bölgeleri hasarlı bölgelere ait fonksiyonları
üstlenir, yeni sinapslar oluşur ve 5-6 yaşına kadar beyindeki nöronlar
yeniden organize olurlar, buna bağlı olarak bazı fonksiyonlar kısmen
kazanabilir.
 Bu sürece nöronal plastisite denmektedir.
 Nöronal plastisiteyi hızlandırmak için nörofasilitasyon terapisi olarak
bilinen Bobath, Vojta, duysal entegrasyon gibi bazı yöntemlerin erken
aylardan itibaren uygulanması ile başarılı sonuçlar bildirilmektedir
 Genellikle medikal tedavi ve rehabilitasyon uygulamaları
serebral palsi ciddiyetini değiştirmez(KMSS seviyesi değişmez)
 Ancak rehabilitasyon ve ortopedik tedavi uygulamaları
uygulanmazsa fiziksel olarak daha kötüye gidebilir ve KMSS
seviyesinde daha alt sevilere düşebilir
 1. Korunmuş Fonksiyonları İyileştirmek.
 2. Kompanzatuvar Fonksiyonları Geliştirmek.
 3. Bağımsızlığı Teşvik Etmek
 4. Normal Büyümeyi Sağlamak.
 5. İletişimi Kolaylaştırmak.
 6. İyi Bir Dental Hijyen Sağlamak
 1- Medikal Tedavi
 2- Psikolojik Tedavi
 3- Özel Eğitim
 4- Fizyoterapi
 5- İş – Uğraşı terapisi
 6- Ortezler
 7- Ortopedik Tedavi
 8- Nöroşirürjik Girişimler
 9-Elektrostimulasyon
 1.Çocuk aktif rehabilitasyon programları
 Zorunlu kullanım tedavisi
 Hippoterapi
 Bimanüel eğitim
 Ev programları
 Robotik eğitim (eğer çoçuk değişik hız ve dirençlere aktif olarak adımlıyorsa
çoçuk aktif tedavi,robot adımlamayı başlatıyor ve tamamlıyorsa çoçuk pasif
tedavi)
 Hidroterapi
 Kognitif davranışşsal tedavi
 2.Kompensatuvar ve çevresel adaptasyon yaklaşımları
 Asistif teknolojiler
 Mobilite yardımcı cihazlar
 Alternatif ve destekleyici iletişim
 İletişim partner eğitim
 Fonksiyonel el splinti
 3.sağlık ve sekonder önlem yaklaşımları
 Ayak bileği –ayak ortez kullanımı
 Seri alçılama
 El splinti ile immobilizasyon
 Botulinium toksin
 Baklofen
 Kalça izlem programı
 El cerrahisi
 Ortopedik cerrahi
 Bobath yaklaşımı
 En yaygın kullanılan tedavi yaklaşımıdır
 Tedavi seansları direkt fonksiyonel sonuçlara hedeflidir
 Çoçuğun başlattığı hareketleri içerir ve çocuğun hareketlerine rehberlik eder
 Fonksiyonel yeteneklere müdahale eden kas tonusunu
normalleştirmek,primitif reflexleri inhibe etmek ,ayrıca otomatik
reaksiyonların ve normal hareket paternlerinin ortaya çıkışını kolaylaştırmak
 Çoçuğun postural ve motor ihtiyaçları azaldıkça terapist rehberliği ve yardımı
azaltır
 Konvansiyonel egzersiz programları eklem hareket açıklığına yönelik
aktif ve pasif egzersizler, güçlendirici egzersiz programları ve
kardiyovasküler kapasiteyi arttırıcı egzersiz programlarından oluşur.
 Eklem hareket açıklığını arttırıcı ve kasları güçlendirici egzersizler
çocuğun tüm yaşamı boyunca uygulanmalıdır.
 Özellikle cerrahi girişim sonrası iyileşme döneminde, kontraktür riskinin
arttığı hızlı büyüme dönemlerinde ve tekerlekli iskemle kullanan tüm
vücut tutulumlu çocuklarda bu egzersizler büyük önem taşır.
 Yeni fonksiyonel tedavidir
 Amaç ; evde ve toplumda yürüme yeteneğini geliştirmektir
 Resiprokal yürüme kısmen omurilik tarafından kontrol edilebilir ve yüksek beyin
merkezlerinin kontrolu olmadan uyarılabilir
 Resiprokal adımlama’ central patern generators(CPG), omurilikte yer alan duysal ve motor
nöron ağı ile organize edilir
 CPG beyin sapı ve bazal ganglionlar tarafından aktive edilir
 Akitive olan CPG siklik ve tekrarlayıcı hareketlerin gerçekleşmesi için kasları uyarır
 Treadmill kullanımı yüksek beyin merkezlerinin hasarında bile otomatik resiprokal yürüme
mekanizmalrını kullanır
 Kismi vücut ağırlığı destekli treadmil eğitimi
 Robotik yardımlı lokomasyon eğitimi
 Desteksiz treadmil eğitimi
 Diplejik ve kuadriplejik SP de
 Ağrı kontrolü,ödem azaltılması,kas güçlendrime
 Nöromüsküler elktrik stimülasyonu(NMES),fonksiyonel elktrik
stimülasyonu(FES) ve eşik değer elektrikstimülasyonu(ESS)
 NMES kası güçlendirmek amacıyla
 Yürüme aktivitesi sırasında kullanılan ES kullanıldığında FES olarak
isimlendirilir
 ESS de düşük düzey sub-kontraksiyon olarak tanımlanır.uyku sırasında
kan akımını artırarak kas kitlesinde artış amaçları ile kullanılır
 Terapötik at binme
 İnsan yürüyüşü sırasında olan pelvik hareketine çok benzeyen
atın üç düzlemli hareketinden yararlanılır
 EHA artışı,güçlendirme,proximal kontrol sağlamada yardımcı
 Oyun ve çeşitli aktivilerle ei ve üst ekstremite fonksiyonlarını
geliştirmektir
 1 yaşında başlanabilir
 Çocuğa kendine bakım aktiviteleri öğretilir,bağımsız yapabilmesi için
cesaratlendirilir
 Tedavide mutlaka yer almalıdır
 Mental kapasiteyi artırır ,psikolojik destek sağlar
 Sıkıcı tedavi protokolleri arasında verilmesi uyumu artırır
 Fizyoterapi yöntemleri iki grupta incelenir.
 Bunlardan birincisi germe ve güçlendirme egzersizlerini içeren konvansiyonel
egzersiz programları, ikincisi ise nörofasilitasyon teknikleridir.
 W şeklinde oturma, diz üstü oturma gibi çocuğun rahat ettiği oturma
pozisyonları önlenmemelidir.
 Eskiden sanılanın tersine W şeklinde oturma femoral anteversiyonu ve kalça
çıkığını arttırmaz, tersine femoral anteversiyonu olan çocuklar bu şekilde
oturmayı tercih ederler.
 Çocuğu aksi yönde zorlamak oturmasına ve ellerini rahat kullanmasına engel
olacağından daha zararlıdır.
 Merkez sinir sistemine çeşitli yöntemlerle gönderilen duysal uyarıların refleks olarak
motor yanıt oluşturduğu bilinmektedir.
 SP’de yoğun olarak kullanılan nörofasilitasyon tekniklerinin tümü bu prensibe
dayanan ancak farklı uyarı pozisyon ve modaliteleri uygulayan terapilerdir.
 Tüm tekniklerin genel amacı kas tonusunu normalleştirmek, gövdede ileri denge
reaksiyonlarını geliştirmek ve normal hareket paternlerini fasilite etmektir.
 Zorunlu kullanım Tedavisi;
 Sağlam ekstremitenin kullanımı engellenerek paretik tarafın yoğun
kullanımını sağlar
 Etkilenmiş tarafın kullanılma durumunu artırmak ve kortikal
reorganizasyonunu artırmak
 Etkilenmemiş taraf için kısa –uzun kol alçıları,boks eldiveni,askı ile gün
içinde birkaç saat kısıtlayarak etkilenen taraf yoğun tekrarlayıcı
aktivitelere teşvik edilir
 Çeşitli protokeller mevcut
 Etkili olması için 6-8 haftalık toplam 30-60 saatlik tedavi dozu
 Kontraendikasyonu yok,çocukta anksiyeteye yol açabilir
 Hemiplejik SP ler için
 Etkilenen ve etkilenmeyen tarafın birlikte kullanılarak çoçuğun aktif
olarak katıldığı repetetif planlanmış eğitimdir
 Etkili olması için 6-8 haftalık toplamda 30-60 saatlik uygulama
gereklidir
 Kontralateral saçlı deri üzerinde elektromanyetik dalgalar ile nörolar
depolarize eder
 Repetetif uygulandığında kortexi modüle eder,uyarı kalksa bile mödülasyon
devam eder
 Fasilitasyon yada inhibisyon rTMS nin pulslarının sıklığa ve şiddetine bağlıdır
 Yetişkinde yaygın kullanılmasına rağmen çoçuklarda metodolojik ve güvenlik
sorunları nedeniyle sınırlı kalmıştır
 SP li çoçuklarda etkili olduğu bir çalışma vardır (ek çalışmalara ihtiyac vardır)
 İntrakranial metalik implant,pace, kontrolsüz nöbetler kontraendikasyon
 YE;başağrısı,saçlıderide ağrı,gecici EEG değişikleri,tinnitus
 Serebral palsi de ayak ve ayak bileği dizilimini kontrol eden
baldır ekstrinsik kasları arasında spasite,selektif motor
kontrol bozukluğu ve denge bozukluğuna bağlı olarak
dinamik dengesizlik oluşur
 Tipik olarak ayak dorsifleksörleri etkisiz,plantar flexörler aşırı
aktiftir
 Supinatör ve pronatör kas grupları arasında dengesizlik
olabilir
 Ekin,ekinokavovarus,ekinoplanovalgus
 Ekinde ;plantar flexion ile karakterize;orta ve ön ayak
dizilimi olağan
 Ekinoplanovalgus;ekin+orta ve ön ayakta pronasyon
 Ekinokavovarus;ekin+orta ve ön ayakta supinasyon
 Termoplastik materyalden yapılır
 Polipropilen;rijit ve dayanıklıdır. Daha zor şekil alır ,spasitesi
olan,fiks kontraktürü olan,daha büyük ve kilolu çoçuklar için
 Polietilen; daha az rijit,daha esnek,şekil alması kolay,tonus
artışı az olan,daha küçük ve daha dinamik kontraktürü olan
çoçuklar için
 UCBL
Submalleolar ortez
Supramalleolar ortez
 Fonksiyonel varus/valgus deformitelerini düzeltmek için
kullanılır.
 Yürüyüşün basma fazında etkili
 Orta ayağın medial arkına rijit ark desteği sağlar
 Medial ve lateral kenarları maleolun altındadır
 Toğu sıkıca kavrar-metartas başalrının proximaline uzanır
 Spasitesi az olan,düzeltilebilen varus –valgus deformiteleri
 Ayak bileği flexion ve dorsiflexion kontrolu iyi olan ancak planovarus
/planovalgus ayak kontrolune ihtiyacı olan çoçuklarda endike
 Ayak ortezleri;istemli ayak dorsiflexion kontrolunun olmadığı
durumlarda,orta –ciddi spasitede ,salınım fazında fiks ekinde ,topuk
vuruşunu yapmayanlarda ,ambule olamayanlarda kontraendikedir
 Eğer dinamik deformite sadece basma fazında ise ayak
ortezleri faydalı olacaktır.
 Salınım fazındaki dinamaik deformiteleri kontrol etmek için
AFO gereklidir.
 En sık reçete edilen alt ekstremite ortezi
 Çeşitli amaçlarla kullanılır
 - Düzeltici
 -Engelleyici
 -Destekleyici
 10 yaşın üzerinde ,45 kilo üzeri çoçuklarda salınım ve basma
fazındaki plantar flexionu kontrol etmek, hafif genu
rekurvatumu düzeltmek amacıyla
 Ekin kontraktürü,ayak deformitesi,bükük dizde ,ağır
çoçuklarda kullanımı kontraendikedir
 Hem baldırı hemde malleolleri arka kısımdan sarar
 Tibial ve ayak kısım olmak üzere iki ayrı parçadan oluşur
 Eklem maleol üzerinde tahmini ayak bileği sevyesnde olmalı
 Plantar flexion stoplanabilir-dorsiflexiona izin verilebilir
 Aktif yürüyen çocuklarda kullanılmalıdır
 5-10 derece dorsiflexionu olana,salınım fazında ekini olan,basma
fazında topuk vuruşu yapamayan veya parmak ucunda yürüyen 2 yaş
üstü çoçuklarda
 Ciddi ekinovarus-valgusu olan,dorsiflexion pasif EHA nın
olmadığı ,bükük dizde ,fiks plantar kontraktürü olan,plantar
kas güçsüzlüğü olan çoçuklarda kontraendikedir
 Spastik diplejik çoçuklarda, genu rekurvatuma ,yürüme
hızında azalma,aşırı ayak bileği DF neden olan olarak bükük
diz yürüyüşüne sebeb olabilirler
 En az 1 yaşında olan
 Orta –ciddi ayak bileği plantar spasitesi olan ,orta ve ciddi genu
rekurvatumu olan çoçuklarda orta ve ön ayak ayak kontrolünü sağlar
 Ciddi ekin kontraktürü olan,ciddi bükük diz yürüyüşü olan ,kilolu
çocuklar,ciddi ayak deformitesi olanlarda kontraendikedir.
 En 1 yaşında
 Orta ciddi ayak bileği plantar spasitesi
 Orta –ciddi genu rekurvatumda
 Hafif orta bükük diz yürüyüşünde endike
 Ciddi ekin-ayak deformitesinde ve ciddi bükük dizde kullanımı
kontraendikedir
 Ciddi bükük diz yürüyüşü olanlarda kullanılır
 Diz flexion kontraktürü 10 dereceden fazla olan
 Ciddi ekinovarus-valgus deformitelerinde kontraendikedir
 SP’li çocuklarda fonksiyonel ambulasyon için
kullanılmaz
 Diz tam ekstansiyonda olduğundan salınım
fazını bozar
 Giyilip çıkarılması çok zordur
 Postoperatif dönemde kas ve ROM desteği
 Diz kilitleme ihtiyacı
 Diz instabilitesi
 Endikasyon
 Aşırı makaslaması olan hastalarda
 Kalça dislokasyonu riski
 Oturma dengesi bozukluğu
 Postoperatif dönem
 (addüktör uzatma sonrası)
 Yürüteç,koltuk değnekleri,baston daha çok denge problemleri için kullanılır
 Ayakta durabilen çoçuk denge muayenesi için önce yandan,sonra arkadan
itilerek dengesi bozulmaya çalışılır
 Yan dengesi olamayan,fakat ön arka dengesini koruyabilen çocuklara ,koltuk
değneği
 Ön-arka dengesini de koruyamayanlara da yürüteç verilmelidir.
 Genelde spastik diplejik SP lere ön kol destekli(lofstrand) koltuk değnekleri
ile ambule olabileceği düşünülür
 Spastik kuadriplejik hastalarda yürüteçlere daha çok ihtiyaç duyarlar
 Önden destekli yürüteç(anterior walker), arkadan destekli
yürüteç(posterior walker),tekerlekli ,tekerleksiz
 Tekerlekli daha az stabil daha çok tercih edilir. Yürüme
devamlı,resiprokal yürüme tipini cesarelendirir
 Ters yürüteçler,önden yürüteçlere göre daha çok tercih edilir.enerji
tasarufu ve torasik ekstansiyona neden olarak dik pöstürü geliştirir
 Yürüteci rahatlıkla kullanan ve dengesi iyi olan çoçuklara ön kol destekli
değneklere geçilir
 Ön kol veya aksiller destekli koltuk değneklerinden fazla gereksinimi
olanlara 4 lü baston önerilir.
 Yürüteçten koltuk değneğine geçiş aşamasında mobiliteye yardımcı olarak 4
lü baston önerilir
 Ağır motor bozuklğu olan ,oturma dengesi kötü olan ve fonksiyonel mobilitesi
olmayan çoçuklara hem pozisyonlama hemde mobilizasyon amacıyla tekelekli
iskemle önerilmelidir
 SP li çoçuklarının %80 nin de görülür
 Her zaman gerekli değildir
 Amaç ; ağrı ve kas spazmlarını azaltmak
 Ortez kullanımını kolaylaştırmak
 Kontraktür ve deformite gelişimini önlemek
 Mobilitiyi artırmak
 Hijyen dahil kendine bakım aktivitelerini artırmak
 Çok yönlü yaklaşım gereklidir
 Hipertonusiteyi azaltmak için antispazmodik ilaçlar
 Deformiteleri düzeltmek amacıyla ortopedik girişimleri
 Alt ekstremite spasitesini azaltmak amacıyla dorsal rizotomi gibi
nörocerrahi gerektirir
 Sürekli fizyoterapi ve iş uğraşı esastır
 Farmokolojik ve cerrahi yöntemlerle başarı şansı yüksektir
 Tedavi hastaya özel olmalıdır(yaşı,kilosu,kognitif durum,agın/fokal
oluşu vb.)
 Oral ilaç kullanımını ve İTB yaygın spasitede
 Kimyasal denervasyon,lokalize ve segmental spasitede
 Selektif dorsal rizotomi yaş(4-10)
 İntratekal baklofen için abdomenin yeterli genişlikte olması
gereklidir
 Yaygın spasite tedavsinde kullanılır
 Sistemik etkili ,sedatif ve kognitif gibi YE
 Yaygın spasite tedavisinde ve ılımlı tonus azaltılmasında etkili
 İlaç seçimi ile ilgili belirli bi konsesus olmamakla beraber baklofen
daha az sedatif olması dolasıyla ilk tercihtir
 Baklofeni diazepam izler
 Tizanidin ve dantrolen daha aza, baklofen ve diazepam yanıtsız
olgularda tercih edilir
 Oral ve intratekal baklofen ve BT spasite dışında distoni de etkilidir
 GABA B reseptör üzerine etkili
 Etki 1 saat sonra başlar ,8 saat devam eder,3-4 bölünmüş dozlarda
 5-15 mg/gün iki ye bölünmüş olarak başlanır, 3 bölünmüş olarak 2-7
yaş arası max 40 mg /gün, 8 yaş üzeri 60 mg /gün e çıkarılabilir
 Doz sedasyon durumuna göre 3 günde bir artırılır
 Ani olarak kesilmez
 GABA A reseptör agonisiti,hem spinal hemde supraspinal
düzeyde etkili
 Sedasyon,uyku hali,salivasyon ,güçsüzlük,fiziksel bağımlılık
YE
 6-12 aylık bebeklerde 0,12-0,8 mg/kg/gün, 12 ay üzerinde
 Sarkoplazmik retikulumdan ca salınımını inhibe edeerek
 Periferik etkili
 Yorgunluk,sedasyon,irritabilite,anoreksia,diyare kusma,hepatotoksite
 6 mg/kg/gün dozunda başlanılır
 a2 reseptör agonisti,eksitatör nt salınımını inhibe eder
 Sedasyon,ağız kuruluğu,baş
dönmesi,hallusilasyon,hepatoksite YE
 Gece 1 mg ile başlandıktan sonra 0,3-0,5 mg /kg/gün
şeklinde idame
 Diğer cerrahi yöntemlerden farklı olarak reversibl
 Spasite ve distoni de etkili
 Günlük oral baklofenin yüzde 1 i kadar ,bos ta 10 katı kadar birikim
 BOS rezorbsiyonuna bağlı olarak hemisfer üzerinde maruziyeti düşük
 25-100 ugram/gün test dozu ile Asworth skorunda 1 derece azalma
 FDA onayı 4 yaş üzeri çoçuklarda abdomenin pompayı alacak genişlikte
olması gerekir
 Ciddi spasitesi olan KMFSS 4-5 olan çocuklarda ağrının azaltılması
,konforun artırılması,deformite ve fonksiyonun kötüleşmenin
önlenmesi,bakımın kolaylaştırılması
 Total vucut tutulumlu ciddi spasitesi olan
 Yaygın distonili veya mikst tip SP li çocuklar
 Spasitesi nedeniyle ambule olamayan diplejik SP li çoçuklar
 Cerrahi bir girişimdir
 Posterior köklerin anterior kökler üzerindeki eksitatör etkisi inhibe
edilerek spinal reflexi inhibisyonu ve spasite azaltılması amacıyla yapılır
 Duyusal ve propiyoseptif farkındalık azalır
 SDR uygulaması ile alt ekstremitelerde spasite darmatik hızla
azalır,spasitenin maskelediği güçsüzlük belirginleşebilir,hastanın
transferini bile etkileyebilir
 Preterm doğan,perivenriküler lökomalazisi olan,iyi selektif motor
kontrolu olan,özelikle kalça flexörlerinde en az anti –gravidite gücü
olan, koopere olabilen ve postop reh.programına uyum sağlayacak SP
liler adaydır
 İdeal yaş 4-10
 Spastik diplejik ve iyi bir kas gücü olan çoçuklarda efektiftir
 Botulinum toksini; Clostridium Botulinum bakterisinden
elde edilen bir nörotoksindir.
 Bu toksin nöromusküler bileşkede asetilkolin salınımını
bloke eder.
 Uygulandığı kasta doz bağımlı kimyasal denervasyon oluşur.
 Etkisi;
 enjeksiyonu takiben 1-3 günde başlar,
 1-2 haftada maksimuma ulaşır.
 Tedavi intervalleri 3 aydan kısa olmamalıdır. Önerilen tedavi intervali 6-
12 aydır. Toksin protein yapısında olduğu için antikor yanıtına neden
olur.
 Bir defada önerilen maks total doz
 Botox® 400 U, 12 U/kg
 Dysport® 1000 U, 30 U/kg
 Bir enjeksiyon bölgesi için maks doz
 Botox® 50 U
 Dysport® 250 U
 Bir adale için maks doz
 Botox® 100 U
 Dysport® 500 U
 Toksine karşı oluşan antikorlar sorumlu
 Tortikollis ve spastisitede %3 oranında
 Tip A’ya rezistans varsa Tip B kullanılır
 Riski azaltmak için:
 etkili en küçük doz kullanılmalı,
 3 aydan önce tekrar etmemeli,
 1 kerede maks. dozu aşmamalı
 SP’de
 18 aylıktan küçük olanlar
 Fikst kontraktürü olanlar
 Diffüz hipertonusu olanlar kontraendikedir.
 Hasta seçimi
 İdeal hasta fokal spastisitesi olan, statik kontraktürü bulunmayan ve
yaşı küçük olan çocuklardır.
 İdeal adale seçimi için dinamik EMG, kinetik ve kinematik analiz yapan
bilgisayarlı yürüme analiz sistemleri kullanılabilir.
 Foksiyonları olumsuz etkileyen lokalize kas tonusu artışı
 Kontraktüre neden olabilecek spastisite
 Egzersiz, cihazlama, seri alçılama ve pozisyonlamayı
kolaylaştırmak
 Oral antispastik ilaç gereksinimini azaltmak
 100 U toksin 1-2 cc SF ile sulandırılır.
 Maks total doz 1 vizitte 12 U/kg -400 U
 Büyük adale için maks doz 3-6 U/kg
 Ör: GK, Hamstring, Adduktor
 Küçük adale için maks doz 1-2 U/kg
 Ör: TP
 SP’de en sık görülen deformite spastik ekin, en sık Bt endikasyonu ise
dinamik ekin deformitesidir.
 Spastik hemipleji ve diplejide sıktır.
 Ayakta durma döneminde belirgindir.
 Cerrahi yaşına dek Bt enj tekrarlanır
 Gastroknemius-Soleus enj ve AFO ile yürüme ve
pozisyonlama düzelir.
 Spastik hemiplejide sıktır.
 Gastrosoleus’a ilave olarak tibialis posterior spastisitesi
vardır.
 Spastik dipleji ve hemiplejide sıktır.
 Çocuklar uzun oturamaz.
 Ayakta durunca diz fleksiyondadır.
 Hamstring enjeksiyonu ile diz ekstansiyonu artar, hız
artar ve enerji tüketimi azalır.
 Birlikte GK enj sıklıkla gereklidir.
 Özellikle çok seviyeli enj gerekir ise adale seçimi
yürüme analizi ile yapılmalıdır.
 İkinci sıklıktaki endikasyondur.
 Adduktor enj ile kalça ağrısı azalır,
oturma kolaylaşır ve makaslama yürüyüşü
azalır.
 Kalça subluksasyon riski olanlarda yararlı.
 Spastisitede grasilis ve hamstringlerin de
rolü vardır.
 Üst ekstremite enj ile EHA artar, kozmetik yarar sağlanır, fonksiyonlar artar.
 Özellikle biseps enjeksiyonu ile dirsek fleksiyonu azalır.
 El ve bilek fleksörlerine enjeksiyon ile el fonksiyonları iyileşir, bakım kolaylaşır.
Yöntem Yaş Hasta Grubu Endikasyon Takip Sonuç Yan Etki
Oral Medikasyon Her Yaş, 2-5 Tüm Vücut
Tutulumu
Yaygın Spastisite Genel
Rehabilitasyon
Spastisite Hafif
Azalır,ıtb
Gerekebilir
Sersemlik
Botulunim Toksini Her Yaş,2-10 Spastik Tipler Lokal
Spastisite,küçük
Yaş
Rom,güçlendirici
Egz
2-4 Ay Etkili Yok
Itb 3 Yaş Üzeri Tüm Vücut
Tutulumu
Yürümeyi Yada
Bakımı Engelleyen
Ağır Spastisite
Rom,güçlendirici
Egz
Ortopedik
Cerrahi Girişimi
Azalır, Bakım
Kolaylaşır
Bos Kaçağı,enf
Ortopedik
Cerrahi
En Sık 5-15 Spastik Tipler Kontraktür,defor
mite
Rom,güçlendirici
Egz
Oturma Ve
Yürümede
Düzelme
Enf,nüks
Fizyoterapi Her Yaş, 0-7 Bütün Cp Tipleri Zayıflık,kontraktü
r
Germe Egz Rom Artışı,
Güçlenme
Yok
 Yaşla beraber yeti yitimi devam eder .Rehabilitasyon erişkin yaşları da
kapsamalıdır
 Çoçukluk döneminde %5-10 ölüm,hemen tüm SP li çoçuklar normal
yaşam süresine sahiptir
 Ciddi fiziksel sakatlıkla beraber epilepsi ve entellektüel yeti yitiminin
birlikte kötü prognoz ve erken ölüm için en büyük risklerdir.
 SP li çoçukların %60 ı bağımsız yürür(KMFSS seviye 1(%35,5), KMFSS
seviye 2(%24,5)
 %10 yardımla yürür( KMFSS seviye 3(%10,7)
 %30 tekerlekli iskemle (KMFSS seviye 4(%12,2) KMFSS seviye 5(%14,1))
 Serebral palsi ciddiyetini 2 yaşında predikte etmek en doğrudur;
miyelizasyonla tonus gerileyebilir
 MRG de kismi rehberlik sağlar ;
 Unilateral lezyonlar hafif tablo
 Periventriküler beyaz madda lezyonları hafif motor bozukluk(geneliklikle
yürürler)
 Beyin malformasyonları ,kortikal,subkortikal ve bazal ganglion genelikle ciddi
motor bozukluklara (yürüyememe)
 Aileye verilecek mesaj;eğer çocuğunuz başını otomatik olarak dik
tutmayı öğrenirse çok ciddi tutulumu olmayacaktır
 Eğer 2 yaşından önce bağımsız oturmayı öğrenirse yürüyecektir.
 Yürümesi Beklenen Çocuklar
 9 aya kadar baş kontrolü
 24 aya kadar oturan
 30 aya kadar emekleyen
 Yürüme Potansiyeli Düşük
Olanlar
 20 aya kadar baş
kontrolü olmayan
 4 yaşına kadar bağımsız
oturamayan
Serebral palsi̇ ve serebral palsi̇de rehabi̇li̇tasyon (1)

Contenu connexe

Tendances

Ortopedik.rehabilitasyon: omuz
Ortopedik.rehabilitasyon: omuzOrtopedik.rehabilitasyon: omuz
Ortopedik.rehabilitasyon: omuzconsultant
 
ALT EKSTREMİTE KIRIKLARI VE REHABİLİTASYONU
ALT EKSTREMİTE KIRIKLARI VE REHABİLİTASYONUALT EKSTREMİTE KIRIKLARI VE REHABİLİTASYONU
ALT EKSTREMİTE KIRIKLARI VE REHABİLİTASYONUBüşra Akıl
 
Nörolojik muayene (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Nörolojik  muayene (fazlası için www.tipfakultesi.org )Nörolojik  muayene (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Nörolojik muayene (fazlası için www.tipfakultesi.org )www.tipfakultesi. org
 
Elin fonksiyonel anatomisi (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Elin fonksiyonel anatomisi (fazlası için www.tipfakultesi.org )Elin fonksiyonel anatomisi (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Elin fonksiyonel anatomisi (fazlası için www.tipfakultesi.org )www.tipfakultesi. org
 
Nörolojik muayene(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Nörolojik muayene(fazlası için www.tipfakultesi.org)Nörolojik muayene(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Nörolojik muayene(fazlası için www.tipfakultesi.org)www.tipfakultesi. org
 
Vestibular bozukluklarda fizyoterapi
Vestibular bozukluklarda fizyoterapiVestibular bozukluklarda fizyoterapi
Vestibular bozukluklarda fizyoterapiEsraAlagoz1
 
Servikal spinal yaralanmalar (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Servikal spinal yaralanmalar (fazlası için www.tipfakultesi.org )Servikal spinal yaralanmalar (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Servikal spinal yaralanmalar (fazlası için www.tipfakultesi.org )www.tipfakultesi. org
 
Servikal Omurga Travmaları (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Servikal Omurga Travmaları (fazlası için www.tipfakultesi.org )Servikal Omurga Travmaları (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Servikal Omurga Travmaları (fazlası için www.tipfakultesi.org )www.tipfakultesi. org
 
Hemipleji reh. (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Hemipleji reh. (fazlası için www.tipfakultesi.org )Hemipleji reh. (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Hemipleji reh. (fazlası için www.tipfakultesi.org )www.tipfakultesi. org
 
Asaia güncellenmesi
Asaia güncellenmesiAsaia güncellenmesi
Asaia güncellenmesifethiisnac
 
El bileği yaralanmaları (fazlası için www.tipfakultesi.org )
El bileği yaralanmaları (fazlası için www.tipfakultesi.org )El bileği yaralanmaları (fazlası için www.tipfakultesi.org )
El bileği yaralanmaları (fazlası için www.tipfakultesi.org )www.tipfakultesi. org
 
Nöbet, epilepsi, status epileptikus (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Nöbet, epilepsi, status epileptikus (fazlası için www.tipfakultesi.org )Nöbet, epilepsi, status epileptikus (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Nöbet, epilepsi, status epileptikus (fazlası için www.tipfakultesi.org )www.tipfakultesi. org
 
Serebrovasküler hastaliklar (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Serebrovasküler hastaliklar (fazlası için www.tipfakultesi.org )Serebrovasküler hastaliklar (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Serebrovasküler hastaliklar (fazlası için www.tipfakultesi.org )www.tipfakultesi. org
 
Parkinson Hastalığı Canan Ağaoğlu
Parkinson Hastalığı Canan AğaoğluParkinson Hastalığı Canan Ağaoğlu
Parkinson Hastalığı Canan AğaoğluCanan Ağaoğlu
 
Egzersi̇z reçetesi̇
Egzersi̇z reçetesi̇Egzersi̇z reçetesi̇
Egzersi̇z reçetesi̇fethiisnac
 
Avasküler nekrozlar (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Avasküler nekrozlar (fazlası için www.tipfakultesi.org )Avasküler nekrozlar (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Avasküler nekrozlar (fazlası için www.tipfakultesi.org )www.tipfakultesi. org
 
Ortopedik rehabilitasyon: Kiriklar
Ortopedik rehabilitasyon: KiriklarOrtopedik rehabilitasyon: Kiriklar
Ortopedik rehabilitasyon: Kiriklarconsultant
 
Kiriklarin siniflandirilmasi (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Kiriklarin siniflandirilmasi (fazlası için www.tipfakultesi.org )Kiriklarin siniflandirilmasi (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Kiriklarin siniflandirilmasi (fazlası için www.tipfakultesi.org )www.tipfakultesi. org
 

Tendances (20)

Ortopedik.rehabilitasyon: omuz
Ortopedik.rehabilitasyon: omuzOrtopedik.rehabilitasyon: omuz
Ortopedik.rehabilitasyon: omuz
 
ALT EKSTREMİTE KIRIKLARI VE REHABİLİTASYONU
ALT EKSTREMİTE KIRIKLARI VE REHABİLİTASYONUALT EKSTREMİTE KIRIKLARI VE REHABİLİTASYONU
ALT EKSTREMİTE KIRIKLARI VE REHABİLİTASYONU
 
Nörolojik muayene (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Nörolojik  muayene (fazlası için www.tipfakultesi.org )Nörolojik  muayene (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Nörolojik muayene (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
Elin fonksiyonel anatomisi (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Elin fonksiyonel anatomisi (fazlası için www.tipfakultesi.org )Elin fonksiyonel anatomisi (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Elin fonksiyonel anatomisi (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
Nörolojik muayene(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Nörolojik muayene(fazlası için www.tipfakultesi.org)Nörolojik muayene(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Nörolojik muayene(fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
Brachial pleksus
Brachial pleksus Brachial pleksus
Brachial pleksus
 
Vestibular bozukluklarda fizyoterapi
Vestibular bozukluklarda fizyoterapiVestibular bozukluklarda fizyoterapi
Vestibular bozukluklarda fizyoterapi
 
Servikal spinal yaralanmalar (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Servikal spinal yaralanmalar (fazlası için www.tipfakultesi.org )Servikal spinal yaralanmalar (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Servikal spinal yaralanmalar (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
Servikal Omurga Travmaları (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Servikal Omurga Travmaları (fazlası için www.tipfakultesi.org )Servikal Omurga Travmaları (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Servikal Omurga Travmaları (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
Hemipleji reh. (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Hemipleji reh. (fazlası için www.tipfakultesi.org )Hemipleji reh. (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Hemipleji reh. (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
Asaia güncellenmesi
Asaia güncellenmesiAsaia güncellenmesi
Asaia güncellenmesi
 
El bileği yaralanmaları (fazlası için www.tipfakultesi.org )
El bileği yaralanmaları (fazlası için www.tipfakultesi.org )El bileği yaralanmaları (fazlası için www.tipfakultesi.org )
El bileği yaralanmaları (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
Pes Ekinovarus
Pes EkinovarusPes Ekinovarus
Pes Ekinovarus
 
Nöbet, epilepsi, status epileptikus (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Nöbet, epilepsi, status epileptikus (fazlası için www.tipfakultesi.org )Nöbet, epilepsi, status epileptikus (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Nöbet, epilepsi, status epileptikus (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
Serebrovasküler hastaliklar (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Serebrovasküler hastaliklar (fazlası için www.tipfakultesi.org )Serebrovasküler hastaliklar (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Serebrovasküler hastaliklar (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
Parkinson Hastalığı Canan Ağaoğlu
Parkinson Hastalığı Canan AğaoğluParkinson Hastalığı Canan Ağaoğlu
Parkinson Hastalığı Canan Ağaoğlu
 
Egzersi̇z reçetesi̇
Egzersi̇z reçetesi̇Egzersi̇z reçetesi̇
Egzersi̇z reçetesi̇
 
Avasküler nekrozlar (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Avasküler nekrozlar (fazlası için www.tipfakultesi.org )Avasküler nekrozlar (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Avasküler nekrozlar (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
Ortopedik rehabilitasyon: Kiriklar
Ortopedik rehabilitasyon: KiriklarOrtopedik rehabilitasyon: Kiriklar
Ortopedik rehabilitasyon: Kiriklar
 
Kiriklarin siniflandirilmasi (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Kiriklarin siniflandirilmasi (fazlası için www.tipfakultesi.org )Kiriklarin siniflandirilmasi (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Kiriklarin siniflandirilmasi (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 

Similaire à Serebral palsi̇ ve serebral palsi̇de rehabi̇li̇tasyon (1)

Dehb (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Dehb (fazlası için www.tipfakultesi.org)Dehb (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Dehb (fazlası için www.tipfakultesi.org)www.tipfakultesi. org
 
Cp care-io2-modul-0-tr
Cp care-io2-modul-0-trCp care-io2-modul-0-tr
Cp care-io2-modul-0-trADEM TEKEREK
 
Cp Care IO2 Modul 0 Giriş
Cp Care IO2 Modul 0 GirişCp Care IO2 Modul 0 Giriş
Cp Care IO2 Modul 0 GirişADEM TEKEREK
 
metabolik komalar (fazlası için www.tipfakultesi.org )
metabolik komalar (fazlası için www.tipfakultesi.org )metabolik komalar (fazlası için www.tipfakultesi.org )
metabolik komalar (fazlası için www.tipfakultesi.org )www.tipfakultesi. org
 
Serebral palsi ve Obstetrisyenin Rolü
Serebral palsi ve Obstetrisyenin RolüSerebral palsi ve Obstetrisyenin Rolü
Serebral palsi ve Obstetrisyenin Rolüwww.tipfakultesi. org
 
1.3.1. doğum öncesi nedenler
1.3.1. doğum öncesi nedenler1.3.1. doğum öncesi nedenler
1.3.1. doğum öncesi nedenlereabdep
 
5.2 sık rastlanan sağlık sorunları
5.2 sık rastlanan sağlık sorunları5.2 sık rastlanan sağlık sorunları
5.2 sık rastlanan sağlık sorunlarıeabdep
 
Di̇kkat Eksi̇kli̇ği̇ ve Hi̇perakti̇vi̇te Bozukluğu
Di̇kkat Eksi̇kli̇ği̇ ve Hi̇perakti̇vi̇te BozukluğuDi̇kkat Eksi̇kli̇ği̇ ve Hi̇perakti̇vi̇te Bozukluğu
Di̇kkat Eksi̇kli̇ği̇ ve Hi̇perakti̇vi̇te BozukluğuAntalyaOzelEgitimGrubu
 
Dikkat eksikli¤i hiperaktivite bozuklu¤u(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Dikkat eksikli¤i hiperaktivite bozuklu¤u(fazlası için www.tipfakultesi.org)Dikkat eksikli¤i hiperaktivite bozuklu¤u(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Dikkat eksikli¤i hiperaktivite bozuklu¤u(fazlası için www.tipfakultesi.org)www.tipfakultesi. org
 
PSİKOLOJİ
PSİKOLOJİPSİKOLOJİ
PSİKOLOJİgizem34
 
Nöral tüp defektleri
Nöral tüp defektleriNöral tüp defektleri
Nöral tüp defektlerisbagci
 
Nöral tüp defektleri
Nöral tüp defektleriNöral tüp defektleri
Nöral tüp defektlerisbagci
 
Nöral tüp defektleri
Nöral tüp defektleriNöral tüp defektleri
Nöral tüp defektlerisbagci
 
Nöral tüp defektleri
Nöral tüp defektleriNöral tüp defektleri
Nöral tüp defektlerisbagci
 
Nöral tüp defektleri
Nöral tüp defektleriNöral tüp defektleri
Nöral tüp defektlerisbagci
 
Vertigo yapan hastalıklar (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Vertigo yapan hastalıklar (fazlası için www.tipfakultesi.org )Vertigo yapan hastalıklar (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Vertigo yapan hastalıklar (fazlası için www.tipfakultesi.org )www.tipfakultesi. org
 

Similaire à Serebral palsi̇ ve serebral palsi̇de rehabi̇li̇tasyon (1) (20)

Hippotherapy module 5 TR
Hippotherapy module 5 TRHippotherapy module 5 TR
Hippotherapy module 5 TR
 
Dehb (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Dehb (fazlası için www.tipfakultesi.org)Dehb (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Dehb (fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
Cp care-io2-modul-0-tr
Cp care-io2-modul-0-trCp care-io2-modul-0-tr
Cp care-io2-modul-0-tr
 
Cp Care IO2 Modul 0 Giriş
Cp Care IO2 Modul 0 GirişCp Care IO2 Modul 0 Giriş
Cp Care IO2 Modul 0 Giriş
 
metabolik komalar (fazlası için www.tipfakultesi.org )
metabolik komalar (fazlası için www.tipfakultesi.org )metabolik komalar (fazlası için www.tipfakultesi.org )
metabolik komalar (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
Tortikollis
TortikollisTortikollis
Tortikollis
 
Serebral palsi ve Obstetrisyenin Rolü
Serebral palsi ve Obstetrisyenin RolüSerebral palsi ve Obstetrisyenin Rolü
Serebral palsi ve Obstetrisyenin Rolü
 
1.3.1. doğum öncesi nedenler
1.3.1. doğum öncesi nedenler1.3.1. doğum öncesi nedenler
1.3.1. doğum öncesi nedenler
 
5.2 sık rastlanan sağlık sorunları
5.2 sık rastlanan sağlık sorunları5.2 sık rastlanan sağlık sorunları
5.2 sık rastlanan sağlık sorunları
 
Kolesterol
KolesterolKolesterol
Kolesterol
 
Di̇kkat Eksi̇kli̇ği̇ ve Hi̇perakti̇vi̇te Bozukluğu
Di̇kkat Eksi̇kli̇ği̇ ve Hi̇perakti̇vi̇te BozukluğuDi̇kkat Eksi̇kli̇ği̇ ve Hi̇perakti̇vi̇te Bozukluğu
Di̇kkat Eksi̇kli̇ği̇ ve Hi̇perakti̇vi̇te Bozukluğu
 
Epilepsi
Epilepsi Epilepsi
Epilepsi
 
Dikkat eksikli¤i hiperaktivite bozuklu¤u(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Dikkat eksikli¤i hiperaktivite bozuklu¤u(fazlası için www.tipfakultesi.org)Dikkat eksikli¤i hiperaktivite bozuklu¤u(fazlası için www.tipfakultesi.org)
Dikkat eksikli¤i hiperaktivite bozuklu¤u(fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
PSİKOLOJİ
PSİKOLOJİPSİKOLOJİ
PSİKOLOJİ
 
Nöral tüp defektleri
Nöral tüp defektleriNöral tüp defektleri
Nöral tüp defektleri
 
Nöral tüp defektleri
Nöral tüp defektleriNöral tüp defektleri
Nöral tüp defektleri
 
Nöral tüp defektleri
Nöral tüp defektleriNöral tüp defektleri
Nöral tüp defektleri
 
Nöral tüp defektleri
Nöral tüp defektleriNöral tüp defektleri
Nöral tüp defektleri
 
Nöral tüp defektleri
Nöral tüp defektleriNöral tüp defektleri
Nöral tüp defektleri
 
Vertigo yapan hastalıklar (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Vertigo yapan hastalıklar (fazlası için www.tipfakultesi.org )Vertigo yapan hastalıklar (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Vertigo yapan hastalıklar (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 

Plus de fethiisnac

botolinum toksin
botolinum toksinbotolinum toksin
botolinum toksinfethiisnac
 
Eri̇şki̇n edi̇ni̇lmi̇ş düz taban deformi̇tesi̇
Eri̇şki̇n edi̇ni̇lmi̇ş düz taban deformi̇tesi̇Eri̇şki̇n edi̇ni̇lmi̇ş düz taban deformi̇tesi̇
Eri̇şki̇n edi̇ni̇lmi̇ş düz taban deformi̇tesi̇fethiisnac
 
Romatoloji̇k hastaliklarda üvei̇t
Romatoloji̇k hastaliklarda üvei̇tRomatoloji̇k hastaliklarda üvei̇t
Romatoloji̇k hastaliklarda üvei̇tfethiisnac
 
Intraartiküler salin
Intraartiküler salinIntraartiküler salin
Intraartiküler salinfethiisnac
 
Lateral epi̇kondi̇li̇t tedavi̇si̇nde kullanilan eswt fi̇zi̇k tedavi̇ ve
Lateral epi̇kondi̇li̇t tedavi̇si̇nde kullanilan eswt fi̇zi̇k tedavi̇ veLateral epi̇kondi̇li̇t tedavi̇si̇nde kullanilan eswt fi̇zi̇k tedavi̇ ve
Lateral epi̇kondi̇li̇t tedavi̇si̇nde kullanilan eswt fi̇zi̇k tedavi̇ vefethiisnac
 
Gebelikte sle ve ra
Gebelikte sle ve raGebelikte sle ve ra
Gebelikte sle ve rafethiisnac
 
Omurga anatomi̇si̇
Omurga anatomi̇si̇Omurga anatomi̇si̇
Omurga anatomi̇si̇fethiisnac
 
Omurga anatomi̇si̇
Omurga anatomi̇si̇Omurga anatomi̇si̇
Omurga anatomi̇si̇fethiisnac
 
As egzersi̇zleri̇
As egzersi̇zleri̇As egzersi̇zleri̇
As egzersi̇zleri̇fethiisnac
 
Skolyoz da konservatif yöntemler (1)
Skolyoz da konservatif yöntemler (1)Skolyoz da konservatif yöntemler (1)
Skolyoz da konservatif yöntemler (1)fethiisnac
 
Alt ekstremi̇te ortezleri̇sonn1
Alt ekstremi̇te ortezleri̇sonn1Alt ekstremi̇te ortezleri̇sonn1
Alt ekstremi̇te ortezleri̇sonn1fethiisnac
 
Boyun muayenesi̇.ppt 1
Boyun muayenesi̇.ppt 1Boyun muayenesi̇.ppt 1
Boyun muayenesi̇.ppt 1fethiisnac
 

Plus de fethiisnac (13)

botolinum toksin
botolinum toksinbotolinum toksin
botolinum toksin
 
Eri̇şki̇n edi̇ni̇lmi̇ş düz taban deformi̇tesi̇
Eri̇şki̇n edi̇ni̇lmi̇ş düz taban deformi̇tesi̇Eri̇şki̇n edi̇ni̇lmi̇ş düz taban deformi̇tesi̇
Eri̇şki̇n edi̇ni̇lmi̇ş düz taban deformi̇tesi̇
 
Romatoloji̇k hastaliklarda üvei̇t
Romatoloji̇k hastaliklarda üvei̇tRomatoloji̇k hastaliklarda üvei̇t
Romatoloji̇k hastaliklarda üvei̇t
 
Intraartiküler salin
Intraartiküler salinIntraartiküler salin
Intraartiküler salin
 
Lateral epi̇kondi̇li̇t tedavi̇si̇nde kullanilan eswt fi̇zi̇k tedavi̇ ve
Lateral epi̇kondi̇li̇t tedavi̇si̇nde kullanilan eswt fi̇zi̇k tedavi̇ veLateral epi̇kondi̇li̇t tedavi̇si̇nde kullanilan eswt fi̇zi̇k tedavi̇ ve
Lateral epi̇kondi̇li̇t tedavi̇si̇nde kullanilan eswt fi̇zi̇k tedavi̇ ve
 
Gebelikte sle ve ra
Gebelikte sle ve raGebelikte sle ve ra
Gebelikte sle ve ra
 
Omurga anatomi̇si̇
Omurga anatomi̇si̇Omurga anatomi̇si̇
Omurga anatomi̇si̇
 
Omurga anatomi̇si̇
Omurga anatomi̇si̇Omurga anatomi̇si̇
Omurga anatomi̇si̇
 
As egzersi̇zleri̇
As egzersi̇zleri̇As egzersi̇zleri̇
As egzersi̇zleri̇
 
Gut
GutGut
Gut
 
Skolyoz da konservatif yöntemler (1)
Skolyoz da konservatif yöntemler (1)Skolyoz da konservatif yöntemler (1)
Skolyoz da konservatif yöntemler (1)
 
Alt ekstremi̇te ortezleri̇sonn1
Alt ekstremi̇te ortezleri̇sonn1Alt ekstremi̇te ortezleri̇sonn1
Alt ekstremi̇te ortezleri̇sonn1
 
Boyun muayenesi̇.ppt 1
Boyun muayenesi̇.ppt 1Boyun muayenesi̇.ppt 1
Boyun muayenesi̇.ppt 1
 

Serebral palsi̇ ve serebral palsi̇de rehabi̇li̇tasyon (1)

  • 1.
  • 2. Serebral Palsi;  Gelişmekte olan fetal veya infant beyninde oluşan  Progresif olmayan bir hasara bağlı olarak gelişen,  Aktivite kısıtlılığına neden olan,  Hareket ve postür gelişiminin  Bir grup kalıcı bozukluğudur.
  • 3.  Serebral palsi’deki motor bozukluklara çoğunlukla  Duyusal ve algısal problemler,  Kognitif bozukluklar,  İletişimsel ve davranışsal problemler,  Epilepsi ve  Sekonder kas-iskelet sistemi problemleri eşlik eder” Şeklinde bir tanım genel olarak kabul görmektedir.  SP’ye neden olan beyin hasarı için belli bir yaş limiti yoktur ancak ilk 2-3 yıl daha önemlidir.
  • 4.  Tanımda beyin terimiyle kastedilen serebrum,serebellum ve beyin sapıdır  Sp ye neden olan bozukluk ,etkilenmiş fonksiyon gelişmeden önce meydana gelir  SP de olması gerekenler  Primer olarak hareket ve postür açısından etkilenmiş olma  Hareket ve postür bozukluğunun aktivite kısıtlanmasına neden olması  SP de durum kalıcıdır fakat değişmez değildir
  • 5.  SP de metanaliz sonuçlarına göre komorbiditeler  Ağrı ¾  Entellektüel disabilite ½  Kalça instabilitesi 1/3  Konuşma güçlüğü ¼  Epilepsi ¼  Davranış bozuklukları,idrar inkontinası ¼  Körlük 1/10, oral beslenememe 1/15, sağırlık 1/25
  • 6.  Çocuğunuz ilk yıl içinde temel motor basamaklara zamanında ulaşamamışsa  Normalden daha gevşek ya da sert kasları varsa  İstemsiz gövde-kol-bacak bükülmeleri ve  Tekrarlayıcı ağız ve dil kasılmaları varsa  Çok kolay uyartılan, çok huzursuz bebek ise
  • 7.  Serebral Palsi çocukluk çağının en sık özürlülük nedenlerindendir.  SP insidansı her 1000 canlı doğumda 2-3 arasında bildirilmektedir  Türkiye için SP prevalansı ise,  Her 1000 canlı doğumda 4.4 bulunmuştur.  Serdaroğlu A . Dev Med Child Neurol 2006;48(6):413-6
  • 8.  Serebral Palsi’ye neden olan beyin hasarı prenatal(son mens-doğum başlangıcı), perinatal(doğum başlangıcı-ilk 7 gün ) veya postnatal(8 gün -2 yaş) dönemde oluşabilir.  Beynin en hızlı geliştiği dönem prenatal ve erken postnatal periyod olup ilk 3 yaşta bu hızlı gelişim devam ettiği için çoğunlukla immatür beyinle kastedilen bu dönemdir, ancak 8 yaşına kadar nöronal bağlantıların organizasyonu ve ayrıntılanması devam eder.
  • 9.  İlk 3 yaştaki serebral hasarlanmalarda ortaya çıkan nörolojik bozukluklar SP için karakterisitik  3-8 yaş arasında karışık paternde  8 yaş sonrası da erişkini hatırlatan nörolojik bulgular ortaya çıkar  Genelde 5-6 yaş üst limit olarak kabul edilir  Preterm doğum ve düşük doğum ağırlığı en yaygın risk faktörleridir  Diğer önemli risk faktörü doğum asfiksisidir  Prenatal %75,perinatal %6-8,postnatal
  • 10.  Prematürite (Gestasyonel yaşın< 36 hafta)  Düşük doğum ağırlığı (Doğum ağırlığı<2500gr)  Maternal epilepsi  Hipertiroidizm  İnfeksiyonlar (TORCH)  Üçüncü trimestrda kanama  Serviks yetmezliği  Eklampsi  İlaç kullanımı  Travma  Çoğul gebelik  Plasental yetmezlik
  • 11. Perinatal  Uzamış veya zor doğum  Erken membran rüptürü  Prezentasyon anomalileri  Doğuma girişte kanama  Bradikardi  Hipoksi Postnatal  SSS infeksiyonları (ensefalit, menenjit)  Hipoksi  Nöbetler  Neonatal hiperbilüribinemi  Kafa travması
  • 12.  Ülkemizin her yerinden SP’li çocukların refere edildiği 625 SP’li çocukla yapılan çalışmada; SP’li Türk çocukların risk faktörlerinin sırasıyla  Düşük doğum ağırlığı (%45.1),  Preterm doğum (%40.5),  Doğum asfiksisi (%34.6) ve  Akraba evliliği (%23.8) olduğunu saptanmış  .Erkin G Int J Rehabil Res. 20 Haziran 2007  Türkiye de yapılan bir çalışmada SP’ li çocukların %21’inde herhangi bir etiyolojik faktör saptanamazken, % 62.5’da birden fazla etiyolojik faktör bulunmuştur.  Erkin G Int J Rehabil Res. 20 Haziran 2007
  • 13.  SP tanısı klinik bir tanıdır  Anormal kas tonusu,atipik postürü olan ,primitif reflexlerin devam ettiği bebeklerde 24 aylıktan önce tanı konulabilir  Hafif SP olguları 4-5 yaşlarına kadar teşhis edilmeyebilir  Günümüzde neonatal yoğum bakım ünitlerinde tanımlanan risk faktörlerinin değerlendirilmesi ile yaklaşuk yarısında tanı konabilmektedir  Erken tanı preterm bebeklerde geçici anormallikler olabildiği için aşırılığa, veya hafif unilateral spastik vakalar veya ataksik vakalar fark edilemeyeceği için tanıyı atlamaya neden olabilir
  • 14.  Erken tanı çok önemlidir  Çünkü,özgül erken müdahalenin nöroplastik kazanımlarının en fazla olduğu dönemde yapılmasını sağlar  Erken müdahalede kastedilen – özgül aktif kalça izlem programı,motor eğitim,erken ayakta durma,zorunlu kullanım tedavisi,robotik eğitim vb. tedavilerdir.  SP için risk faktörlerinin olup olmadığı anamnezde sorgulanmalı, gebelik takip kayıtları incelenmelidir.  Muayene edilen çocuğun motor gelişiminin kronolojik yaşıyla uyumlu olup olmadığı kontrol edilmelidir
  • 15.  Prectl ve ark. Erken tanısının çoçuğun kendi başlattığı yada spontan hareketlerinin analizi mümkün olduğunu vurgulamışlardır.  Sağlıklı bebeklerde önce kıvrılma(writhing) denilen eliptik hareketler  Sonra kıpır kıpır (fidgety movement) denilen boyun ,gövde ve ekstremiteleri içeren küçük sirküler hareketler  Sonra da amaca yönelik ,hedef odaklı hareketler izler  Eğer bu hareketlerin azalıp ,tüm ekstremite ve gövde kaslarının eş zamanlı kasılması ve gevşemesi ile karakterize ‘kramp-senkronize hareketeler (cramped-synchronized movements)
  • 16.  Çocuğun motor yeteneklerinin değerlendirilmesi,nörogörüntüleme bulguları ve progresyon göstermeyen semptomlar tanıda anahtar kelimlerdir  Daha az invaziv olduğu için yüksek riskli preterm bebeklerde kranial us  Sıklıkla tercih edilen MRG ( Spli çoçuklarda %70-%80 anormal bulgu)
  • 17.  Periventriküler kanama,germinal matrix kanaması  Mekanik ventilasyon ve beyin gelişiminin en kritik dönemde hasar ( gebeliğin 24-36 hafta) Kanamalar SP için risk faktörüdür  Beyaz cevher hasar lokalizasyonu ve genişliği SP nin farklı subtiplerine sebeb olabilir  Kortikospinal trakta hasar sıklıkla spastik diplejik SP  Lateral e doğru genişlemelerde lezyon quadriplejik SP ye sebeb olur
  • 18.  Motor gelişim basamaklarında gecikme SP’nin ana bulgusudur  Motor gelişim kronolojik yaşıyla uyumlu olup olmadığı kontrol edilmelidir  Normal gelişimde primitif reflexler 12 .ayda kayıp olur ve postural koruyucu reaksiyonalar ve istemli motor beceriler gelişir  İnce motor gelişim el kullanımını,kaba motor gelişim hareket gerektiren becerileri içerir  İnce motor gelişim elin ulnar tarafından radial tarafına doğru, kaba motor gelişim ise sefalokaudal yönde, proksimalden distale ve vücudun merkezinden periferine doğru ilerler 
  • 19. . Motor gelişim vektörleri
  • 20.  Serebral palsi motor gelişimde belirgin gecikme, primitif refleks paternlerin devamı ve otomatik hareket reaksiyonlarının ve istemli motor kontrolün ortaya çıkmasının gecikmesi ile karakterizedir.  Spastisite genellikle 6 aydan önce saptanamadığı, atetoid hareketler 2 yaşa kadar belirgin olmadığı ve Babinski refleksi 2 yaşa kadar anlamlı olmadığı için iki yaşından önce SP tanısı koymak zordur
  • 21. Doğumdan bir yaşa kadar motor yanıtların değişme paterni
  • 22. Serebral Palsi tanısı ve klasifikasyonu
  • 23.  Primer motor bozukluğun tanımlanmasıyla subtip belirlenir.  Progresif nörolojik hastalıklardan şüphelenilmezse, anamnez ve fizik muayene çoğunlukla SP tanısını koydurur.  Tanıya en yardımcı tetkik beyin anatomisini ayrıntılı gösteren MRG’dir.
  • 24.  Tanıdaki son basamak SP’yi taklit eden metabolik hastalıklar ve nörodejeneratif hastalıkları gerçek SP’den ayırtetmektir  Motor belirtiler olmadan (hafif hipotonisite hariç) kognitif fonksiyonları ciddi şekilde bozulmuş bir çocuk SP konsepti içine alınamaz.  Tek klinik özellik olarak hipotonisi olan çocuklar ve izole spinal nöral tüp defektli çocuklar da SP vakalarından dışlanmalıdır
  • 25.  Genetik sendromlar,  Metabolik bozukluklar  Vaskuler defektlere bağlı sendromlar,  Ensefalosel,  Nörodejeneratif durumlar,  Nöromuskuler hastalıklar  Tümörler Genetik ve metabolik hastalıkları dışlamak için idrar ve kan aminoasitleri, tiroid fonksiyon testi, kas enzimleri ve kromozom analizi yapılır
  • 26. Sınıflandırmanın dört ana bölümde ele alınması gerektiği vurgulanmıştır.  Motor Anormallikler  Eşlik eden bozukluklar  Anatomik ve görüntüleme bulguları Neden ve zamanlama
  • 27.
  • 28.  Geleneksel sınıflandırmada sadece kol veya bacaklardaki subjektif tutulumunun ciddiyetini karşılaştırlması gerektirmektedir  Son uluslararası toplantıda postur ve hareket bozukluğunun tüm vucud bölgelerinde tanımlanması istenmiştir(gövde,her bir ekstremite,orofarinks)
  • 29. Surveillance of Cerebral Palsy in Europe (SCPE) ’nin önerdiği sınıflandırmaya göre SP; spastik (unilateral veya bilateral), diskinetik (distonik veya koreo-atetoik) ve ataksik şeklinde 3 ana gruba ayrılır. Tüm SP subtiplerinde postur ve harekette anormal patern yaygındır. Spastisite ile diskinezi ve/veya ataksi beraber olduğunda mikst SP formu denir.
  • 30.  SCPE geleneksel sınıflamada kullanılan hemipleji/ dipleji /quadripleji kavramları yerine spastik SP vakalarını unilateral veya bilateral olarak ikiye ayırmaktadır.  hemipleji yerine unilateral,dipleji yerine bilateral terimleri önerilmiştir  Unilateral ve bilateral SP’yi tam olarak tanımlayabilmek için alt ve üst ekstremite motor fonksiyonlarının bildirilmesi önerilmektedir.  Alt ekstremite motor fonksiyonları  GMFCS(Gross motor function classification system) ile,  Üst ekstremite motor fonksiyonları ise  Bimanual Fine Motor Function (BFMF) ile skorlanır
  • 31.  Spastik SP en yaygın SP formudur.  SP’li çocukların %70-80’i spastik tiptir Hiperrefleksi, Babinski cevabı ve üst motor nöron sendromu bulguları vardır.
  • 32.  Spastik diplejik spastik SP nin en yaygın formudur  Üst ekstremitelerde hafif, alt ekstremitelerde belirgin tutulumu olan çocuklardır  Primer olarak alt ekstremiteler ön planda tutulur,yürüyüş,denge ve kordinasyon bozuktur  Alt ekstremitelerde spastiste+ ÜMN bulguları  Diz ve kalça ön planda tutulur ,ayak bileği tutulumu daha az
  • 33.  Sıklıkla lomber lordoz artışı,anterior pelvik tilt,bilateral kalça iç rotasyon,bilateral dizlerde flexion artışı,içe basma ve ekinovalgus postürü  Alt ekstremitelerin patolojik posturü; kalçaların iç rotasyonu, kalçaların adduksiyonu ve ayak bileğinde ekin ile karakterizedir, bunlar makaslama pozisyonu ile sonuçlanır.  çocuk bezi bağlamada güçlük (erken semptom) komando sürünmesi.  koltuk altından kaldırıldığında bacaklarda makaslama  Tutulum ciddiyetine göre çoğunluğu bağımsız yada posterior yürüteç,ön kol destekli (Lofstrand) koltuk değnekleri ile yürümeye gereksinim duyarlar
  • 34.
  • 35.  Gövdenin bir yarsının tutulduğu çocuklardır  Üst ekstremite tutulumu daha fazladır ve distal taraf daha fazla  Klinik Özellikler:  Etkilenen tarafta güçsüzlük, spastisite  Omuzda adduksiyon, dirsek ve el bileğinde fleksiyon  kalçada fleksiyon, adduksiyon, dizde fleksiyon ayak bileğinde ekinovarus deformitesi  Etkilenen ekstremitelerde büyüme geriliği gözlenir
  • 36.  Hemen hepsi 18-24 ay civarında yürüyeyecektir  % 25 mental retardasyon  % 30 nöbet. En dirençli nöbetlerin görüldüğü SP tipidir.
  • 37.  SP’nin en ciddi formu  Çoğunlukla prematürite veya doğum sırasında gelişen hipoksik iskemik ansefalopatiye bağlıdır.  Baş, boyun,gövde kasları ve 4 ekstremitede spastisite + ÜMN bulguları  Kranial MR da periventriküler lökomalasi
  • 38.  Hiperbilirübinemi/ağır anoksi bazal ganglion hasarına bağlıdır.  Genelde hipotoni ile başlar.  Daha sonra tonus değişkenlik gösterirken karakteristik istemsiz hareketler belirir.  Mental durum genellikle normaldir ancak iletişim bozukluğu nedeniyle çocuk mental retarde sanılabilir.  Sık görülen sensorinöral işitme kaybı da iletişim bozukluğunu arttırır.  Nöbet: seyrek.  Diğer özellikler: Aşırı baş hareketleri, Dilin dışarı sarkması, Salya akması, konuşma bozuklukları (orofaringeal kaslar), sürekli ağız solunumu
  • 39.  Atetoid veya distonik tarzda anormal hareketler .  KORE-Atetoik SP  Hiperkinezi ve hipotoni  kıvrılma tarzında yavaş hareketler,  ekstremitenin distalinde proksimalinden daha fazla,  Distonik SP :  Anormal postür (flexion yada ekstansiyon)ve hipertoni(tonus değişken fakat kolayca uyarılabilir)  kas tonusundaki aşırı artıştan dolayı gövde veya ekstremitenin sürekli olarak bükük veya uzatılmış konumda durması
  • 40.  Serebellum lezyonlarında görülür.  Başlangıçta çocuk çoğu kez hipotoniktir. 2-3 yaşında tonus düzelirken ataksi belirginleşir.  Geniş tabanlı bir yürüyüş (ayaklar birbirinden uzak, dengesiz yürüme)  Denge ve koordinasyon bozuk.  Yazı yazma gibi ince beceri gerektiren hareketlerde zorluk  Kranial MR da serebellar hipoplazi
  • 41.  Ataksi ve/veya diskineziyle beraber spastisite olduğunda mikst SP formu denir, çocuk, baskın olan klinik özelliğe göre sınıflanmalıdır.
  • 42.  SCPE collaborative grup eşlik eden dört bozukluğun intellektüel, görsel ve işitsel bozukluk ve epilepsi bilgisinin toplanmasını önermiştir.  Görsel ve işitsel bozukluğun varlığını veya yokluğunu belirlemeyi ve görsel keskinlik (düzeltmeden sonra her iki gözde <0.1) veya işitme kaybını (düzeltmeden önce daha iyi kulakta 70 dB den fazla) şiddetli veya değil şeklinde sınıflamayı öneriyor.  Epilepsi hiç yok veya hep var ise bilinmelidir.
  • 43.  Kognitif bozukluklar:  SP’de hafıza, dil, problem çözme ve dikkat gibi yüksek kortikal fonksiyonlar etkilenebilir.  Mental retardasyon prevalansı yaklaşık %50 dir, motor disabilitenin ciddiyetiyle mental retardasyon riski artar.  Öğrenme bozukluğu  Algı  İletişim problemleri  Davranış Problemleri:  Otizm, dikkat eksikliği ve hiperaktivite sendromu, mood ve anksiyete bozuklukları gibi) Hemiplejik SP’lerin %50- 60’ında psikiatrik problemler ve davranış problemleri bildirmiştir.
  • 44.  Görsel bozukluklar:  Strabismus, görme alanı defisitleri, nistagmus ve miyop olabilir  İşitme problemleri:  İşitme problemi ototoksik ilaç maruziyeti, hiperbiluribinemi, veya intra uterin TORCH enfeksiyonu ile ilişkili olabilir  Fark edilmemiş işitme kaybı dil gelişimini etkileyebilir.  Oral motor fonksiyon problemleri:  Dudak, dil, çiğneme kasları ve fasial kaslardaki güçsüzlüğe ve koordinasyon bozukluğuna bağlı; emme güçsüzlüğü, hiperaktif öğürme refleksi, inkomplet dudak kapanması, havayolu korunmasında güçlükler, salya akıtma, disfaji ve disartridir.
  • 45.  Beslenme ve Büyüme:  Beslenme; oral motor fonksiyon bozukluğu, anormal nörolojik maturasyon (koordine olmayan yutma mekanizmaları, tonik ısırma, artmış öğürme refleksi), denge bozukluğu nedeniyle beslenme sırasında oturamama nedeniyle etkilenebilir.  Konstipasyon:  Konstipasyon barsağın ve rektal sfinkterin nöromuskuler kontrolündeki bozukluk, hareketsizlik, yetersiz sıvı ve lif alımına bağlıdır.  Gastroösofagial Reflü (GÖR):  Karın kaslarının spastisitesine veya konstipasyona bağlı artmış karın içi basıncı, bariyer işlevi gören alt özofageal sfinkter basıncını aşabilir  Dental Problemler:
  • 46.  Üriner Semptomlar:  Urgency (idrar yapması gerektiğini anormal olarak hissetmek),  Frequency (miksiyonlar arası intervalin kısalması), miksiyonu başlatma güçlüğü, üriner retasiyon(miksiyondan sonra rezidü idrar kalması) ve  Üriner trakt enfeksiyonu (sistit veya piyelonefrit) dur.  SP’ li çoğu çocukta hiperrefleksi veya aşırı aktif detrüsör kası nedeniyle küçük mesane kapasitesi ve urgency, frequency ve inkontinans vardır.
  • 47.  Osteoporoz:  Diyetle azalmış kalorik alımına bağlı Kalsiyum ve D vitamini eksik olabilir.  Azalmış ağırlık taşıma ve kas gerginliği osteoporoza katkıda bulunabilir.  Seksüel Durum:  Ağrı:  GMFCS seviye III-V olan ciddi SP’li 198 çocuğun %11’inde ağrı olduğu gösterilmiştir.  İletişim kurulamayan çocuklarda tanınamaz ve tedavi edilemez.
  • 48.  %42.5 PVL (peri ventriküler lökomalazi)  %12.9 bazal ganglion lezyonu  %9.4 kortikal/subkortikal lezyon  %9.1 malformasyon  %7.4 fokal infarkt  %7.1 sınıflandırılamayan  %11.7 MRG normal
  • 49.  PVL %71.3 dipleji  %34.1 hemipleji  %35.1 kuadriparezi  • Bazal ganglion hasarı distonik SP ile ilişkili %75.6  • 34 haftadan önce doğanlarda beyaz cevher hasarı belirgin
  • 50.  Tutulum tipinin belirlenmesi, mevcut olan fonksiyonel durumun saptanması, tedavi hedeflerinin çizilmesi için muayene çok önemlidir.  Fizik muayeneye öykü almakla başlanır.
  • 51.  Öyküde; ailenin sağlık durumu, pre-natal peri-natal post-natal risk faktörleri, kaba motor ve ince motor gelişim basamaklarının zamanları (baş tutma, destekli ve desteksiz oturma, dönme, emekleme, diz üstü denge, diz üstü adım alma, ayakta durma, sıralama, yürüme, elin ağıza götürülmesi, elden ele oyuncak geçirme, bimanuel aktiviteler, kavrama..) beslenme, giyinme, tuvalet alışkanlığı, salya akması, nöbetler, mental durumu, uygulanan tedaviler (fizyoterapi, ilaç tedavisi, cerrahi tedavi....) sorgulanmalıdır.
  • 52.  Motor ve mental gelişim basamakları ayrıntılı olarak sorgulanır.  Başını tutması (0-3 ay),  Desteksiz oturması (5-7ay),  Sıralaması ve yürümesinin (~12 ay),  Bilinçli olarak gülümseme (3ay),  Cisimleri uzanarak tutabilme (5-7 ay),  Heceleme (9-10 ay),  Tek tek kelime söyleme (12-14 ay),  Basit cümleleri kurmaya başlama (~20ay),  Hareketli kişileri izleme (6-7 ay),  İlk iki parmağı ile cisimleri tutabilme (10 ay),  Sfinkter kontrolünü geliştirme (2-3 yıl), gibi zamanları kaydedilir
  • 53.
  • 54.  Mental durum:  Çocuğun oryantasyonu,  Çevreye ilgisi,  Göz teması,  Objeleri izlemesi,  Verilen basit komutları yerine getirmesi gözlenir.  Görme-işitme:  Kas gücü:  Medical Research Council skalası ile değerlendirilir.  Selektif motor kontrol:  Selektif motor kontrol testiyle; istemli motor kontrol ve dorsifleksör kasların (özellikle tibialis anterior kasın) gücü değerlendirilir
  • 55.  Refleksler:  Öncelikle ilkel refleksler ve ileri postural reaksiyonlar değerlendirilir.  Doğumdan itibaren var olan primitif reflekslerin beklenen zamanda kaybolmaması ve kalıcı olması anormal olarak değerlendirilir ve SSS maturasyonunun geciktiğini gösterir.  Fizyolojik postural/koruyucu reaksiyonların beklenen zamanda gelişmeye başlamaması “anormal” olarak değerlendirilir ve SSS’nin maturasyonunun geciktiğini gösterir.
  • 56. Tanımlama Derece Ayağı dorsifleksiyona getirmesi istendiğinde hiç hareket olmayışı 0 Esas olarak ekstansör hallusis longus (EHL) ve/veya ekstansör digitorum brevis (EDB) kullanılarak sınırlı dorsifleksiyon 1 EHL, EDB ve bir miktar tibialis anterior (TA) aktivitesi kullanılarak dorsifleksiyon 2 Esas olarak TA kullanılarak yapılan ancak kalça ve/veya diz fleksiyonununda eşlik ettiği dorsifleksiyon 3 Kalça ve diz fleksiyonu olmaksızın TA aktivitesi ile var olan eklem hareket açıklığı boyunca yapılan izole selektif dorsifleksiyon 4
  • 57. Kutanöz/segmental refleksler Palmar yakalama refleksi Plantar yakalama refleksi Gallant refleksi 4. ay 10.ay 4.ay Labirintin refleksler Tonik labirent refleksi 4.ay Proprioseptif /Tonik boyun Simetrik tonik boyun refleksi Asimetrik tonik boyun refleksi 6.ay 6.ay Multimodal /Noxious Moro refleksi 4.ay
  • 58. Postural/segmental Segmental dönme 5.ay Postural/antigravity Baş ve gövde düzeltme Landau Baş 3. ay, gövde 5.ay 6.ay Protective? Koruyucu/antigravity Lateral destek reaksiyonu Paraşüt cevabı 7.ay 8.ay
  • 59.
  • 60.  Kas Tonusu:  Kastaki aşırı aktivite, spastisite; modifiye ashworth skalası ile  Dinamik kas uzunluğu ise modifiye tardieu skalası ile değerlendirilir  İstemsiz hareketler :  Atetoz, distoni, kore, tremor, ataksi gibi istemsiz hareketlerin varlığına bakılır.
  • 61.  Atetoz:  Yüz ve ekstremitelerin distal kısımlarında görülen yavaş, solucansı, düzensiz kıvrılma hareketleridir.  Distoni:  Boyun, gövde ve ekstremitelerin proksimal kısımlarında görülen postür değişikliğine neden olan kronik kas kontraksiyonudur.  Kore:  Hızlı düzensiz kas kasılmaları ile ortaya çıkan istemsiz, vücudun değişik kısımlarında beliren hareketlerdir.
  • 62.  Tremor:  Ritmik salınımlı normal dışı hareketlerdir, motor volanter aktivite ile ilişkisine göre tanımlanır;  İstirahatte oluyorsa “statik”,  Belli bir pozisyonda devam halindeyse “postural”,  Hareket sırasında görülüp istirahatte bulunmuyorsa “intensiyon tremoru” denir.  Ataksi:  Hareketlerin düzenli yani sinerjik olarak kontrol edilmesindeki bozukluktan kaynaklanan koordinasyon bozukluğudur, özellikle yürüme sırasında belirginleşir
  • 63. Kas tonusunda artış yok 0 Kas tonusunda hafif artış.Etkilenen kısım fleksiyonda veya ekstansiyonda hareket ettirildiğinde eklem hareket açıklığının (EHA)sonunda minimal direncin hissedilmesi veya yakalama bırakma hissinin varlığı 1 Kas tonusunda hafif artış,EHA nın yarısından azı boyunca minimal direnci izleyen yakalama hissinin varlığı 1+ EHA nın çoğunluğunda kas tonusunda daha belirgin artış, eklem hala kolaylıkla hareket ettirilir 2 Kas tonusunda belirgin artış,pasif hareket zordur 3 Eklem fleksiyonda veya ekstansiyonda rijittir 4
  • 64. Pasif hareket boyunca direnç yok 0 Pasif hareket boyunca hafif direnç ancak herhangi bir spesifik açıda yakalama hissi yok 1 Pasif hareket spesifik açıda yakalama hissi ile kesilir daha sonra rahatlama olur 2 Basınç devam ettirildiğinde spesifik bir açıda oluşan 10 saniyeden daha az devam eden, yorgunluk oluşturan klonus 3 Basınç devam ettirildiğinde spesifik bir açıda oluşan 10 saniyeden daha fazla devam eden , yorgunluk oluşturan klonus 4 Eklem hareket ettirilemez 5
  • 65.  Skolyoz: özellikle ambule olamayan çocuklarda ağır şekilde görülür  Kifoz: oturma dengesi olmayanlarda torakolomber kifoz  hamstring kontraktürü olan çocuklarda lomber kifoz  kalça fleksiyon kontraktürü olan çocuklarda ise lomber hiperlordoz
  • 66.  Kalça fleksiyon kontraktürü:  İliopsoas ve rektus femoris kalçanın önemli iki fleksör kasıdır. İliopsoas için kalça fleksiyonu major fonksiyonken, rektus femoris kası aynı zamanda güçlü diz ekstansörüdür.  Bu özelliği Duncan-Ely testinde kullanılır.  Thomas testi: İliopsoas kasındaki tonus artışı ve kısalmayı değerlendirir
  • 67. Başlama pozisyonu: Supin,Lomber omurgada fizyolojik ark oluşumu Patolojik bulguları olmayan sol kalça eklemi. Lomber lordoz kompanse ettiğinden kalça ekstansiyon pozisyonunda kalmaktadır. Eğer fleksiyon kontraktürü olsaydı kalça fleksiyon pozisyonuna gelecekti.
  • 68.
  • 69.  Staheli Testi:  Thomas testinden daha doğru bir testtir ancak büyük çocuklarda yapmak zor olabilir.  Çocuk kalçaları ve bacakları masadan sarkacak şekilde yüzüstü yatar.  Karşı taraf kalça eklemi 90° fleksiyonda iken muayene eden kişi test edilen kalça eklemini ekstansiyona getirir.  Kalça eklemi tam ekstansiyona getirilemezse femur aksı ile masanın aksı arasındaki açı fleksiyon kontraktürünün derecesini gösterir
  • 70.
  • 71.  Duncan-Ely Testi:  Rektus femoris kasındaki tonus artışı ve kısalmayı değerlendirir.  Çocuk prone pozisyonunda kalça ve diz eklemi ekstansiyonda olacak şekilde yatar.  Test edilen tarafta rektus femorisi germek için diz eklemi pasif fleksiyona getirilir.  Eğer o taraf kalça eklemi muayene masasından yükselirse test pozitiftir
  • 72.
  • 73.  Adduktör Spastisite:  Kalça ekleminin adduktörleri uniartiküler (adduktör magnus-en güçlü,adduktör brevis), biartiküler kalça adduktörleri (grasilis) olarak ikiye ayrılır.
  • 74.  Kalça adduktör kaslarındaki tonus artışı ve kısalmayı değerlendirmek için kullanılan testler şunlardır;  1. Diz Uzaklık Testi:  Kalça adduktörlerinin hepsini değerlendirir.  Supin pozisyonunda kalça ve diz ekstansiyonda yatılır.  Bacaklar yavaş ve hızlı pasif hareketle maksimum abduksiyona getirilerek medial femoral kondiller arasındaki uzaklık ölçülür.  Eğer spastik müsküler hiperaktivite varsa,yavaş ve hızlı hareket sonrasında ölçülen uzaklık farkı fazla olacaktır
  • 75. Yavaş abduksiyon sonrası bacakların pozisyonu Hızlı abduksiyon sonrası bacakların pozisyonu. Dizler arasındaki uzaklığın hızlı abduksiyondan sonra daha az oluşu kas tonusundaki spastik artışı gösterir
  • 76.  2. Phelps-gracilis Testi:  Biartiküler grasilis kasındaki tonus artışını ve kısalmayı değerlendirir.  Prone pozisyonuda yatılır, kalça eklemleri ekstansiyondadır.  Test edilen tarafta kalça maksimum abduksiyona, diz 90° fleksiyona getirilir.  Ardından grasilis kasını germek için diz ekstansiyona getirilir.  Eğer grasilis kasında spastisite veya fiks kontraktür varsa test edilen bacak adduksiyona gelecektir
  • 77. Başlangıç pozisyonu Negatif Phelps-Grasilis testi: Diz ekstansiyon sonrasında test edilen bacak abduksiyonda kalmaya devam edecektir. Eğer grasilis kasında kısalma veya spastisite varsa diz ekstansiyonu ile kalça eklemi adduksiyona gelecektir.
  • 78.  3. Grasilis Testi:  Testin yapılış amacı adduktör kaslardaki tonus artışı ve kısalmayı değerlendirmek, adduktör longus ve grasilis kas aktivitesini ayırmaktır.  Kalça eklemi ekstansiyonda diz ekleminden itibaren bacaklar sarkacak şekilde muayene masasına yatılır.  Bu pozisyonda önce dizler fleksiyonda sonra ekstansiyondayken kalça eklemi abduksiyona getirilir.  Grasilis kasında kısalma veya spastisite varsa diz ekstansiyonda iken kalça ekleminin abduksiyonu daha az olacaktır
  • 79. Hastanın başlangıç pozisyonu. Grasilis kasındaki kısalma veya spastisiteyi test etmek için kalça eklemi önce diz fleksiyonda sonra da ekstansiyonda iken abduksiyona getirilir
  • 80.  4. Pendulum testi:  Bu test ile çocuk yerden kaldırılırken bacaklardaki kas tonusu değerlendirilir.  Muayene eden kişi çocuğun arkasına geçer ve göğsünden çocuğu kavrayarak yerden kaldırır.  Eğer adduktör spastisite varsa çocuğun bacakları spontan olarak adduksiyona gelecek ve birbirini çaprazlayacaktır.  Bu testle aynı zamanda dinamik ekinde değerlendirilir.  Eğer varsa daha belirgin hale gelecektir
  • 81.  Kalça patolojileri; riskli kalça, kalça subluksasyonu, kalça dislokasyonu olarak sınıflandırılır.  Riskli kalça; klinik muayene ile abduksiyon asimetrisi saptanan veya abduksiyon EHA 45° nin altında olduğu ve tedavi edilmediği zaman sublukse veya disloke olması beklenen kalçadır.  Kalça subluksasyonu femur başının üçte birinden fazlasının asetabulum tarafından örtülememesi, Shenton hattının kırılması ancak femur başı-asetabulum ilişkisinin sürmesi olarak tanımlanır.  Kalça dislokasyonunda ise femur başı asetabulumdan tamamen ayrılır. Pelvis grafisinde kalça instabilitelerindeki ilk bulgu, Shenton hattındaki kırılmadır .
  • 82. A-Femur başı-şaft arasındaki açı B-Shenton-Menard Hattı C-Reimers İndeksi D-Asetabular İndeks
  • 83.  Asetabular displaziye bağlı olarak asetabular indeks artar. Asetabular indeks (açı); asetabular tavan ile Hilgenreiner çizgisi (Y kıkırdaklarından geçen transvers çizgi) arasında kalan açıdır.  Normalde 1 yaşına kadar 30°, 1-3 yaş arası 25° ve 3 yaşından sonra 20° kadardır . Femur boynu ile şaft arasında kalan açı artar, koksa valga ve artmış femoral anteversiyonu gösterir
  • 84.  Tardieu Testi: Popliteal Açı:  Mediyal hamstring kasındaki tonus artışını ve kısalmayı değerlendirir.  Supin pozisyonunuda muayene masasına yatılır.  Test edilen tarafta kalça 90° fleksiyonda, diz fleksiyonda; karşı taraf kalça ve diz eklemi ekstansiyondadır.  Muayene edilen tarafta diz mevcut EHA içinde fleksiyona getirilir.  Normal tam diz ekstansiyonu (dik referans hat) ile hastada sağlanan ekstansiyon arasındaki açı popliteal açıyı verir.  Fiks kontraktür ile tonus artışı ayırımını yapmak için test yavaş ve hızlı diz ekstansiyonu ile tekrarlanır
  • 85.  2. Tardieu Testi: Triseps Surae Yakalama Testi:  Triseps kasındaki tonus artışını ve kısalmayı değerlendirir.  Supin pozisyonunda yatılır, test edilen tarafta kalça ve diz 90° fleksiyonda, ayak bileği plantar fleksiyonda, diğer tarafta kalça ve diz ekstansiyondadır.  Fiks kontraktür ile spastisite arasındaki ayırımı yapmak için ayak bileğinin dorsifleksiyon açısı yavaş ve hızlı pasif dorsifleksiyondan sonra ölçülmelidir.
  • 86. •Ayak bileği ekleminin yavaş pasif dorsifleksiyondan sonra elde edilen dorsifeksiyon açısı:15 •Ayak bileği ekleminin hızı pasif dorsifleksiyonu kas tonusunda hıza bağımlı spastisite artışı nedeniyle ani dirençle sonuçlanmaktadır. Yakalama hissi 30'de alınmıştır
  • 87.  3. Silfverskiöld testi:  Triseps surae kasındaki tonus artışını ve kısalmayı değerlendirir.  Supin pozisyonunda yatılır.  Soleus--diz fleksiyonda dorsifleksiyon, gastroknemius--diz ekstansiyonda dorsifleksiyon  Ayak bileği eklemi önce diz fleksiyonda sonra diz ekstansiyonda iken pasif dorsifleksiyona getirilir.  Her iki pozisyonda ölçülen dorsifleksiyon EHA daki farkın büyük olması spastik ekin deformitesinden sorumlu kasın gastroknemius olduğunu gösterir. 4. Ayağın selektif motor kontrolu 5. Pendulum testi
  • 88. Diz fleksiyonda iken ayak bileği ekleminde dorsifleksiyon ölçülmesi. Diz ekstansiyonda iken ayak bileği ekleminde dorsifleksiyon ölçülmesi. Diz ekstansiyonundan sonra dorsifleksiyonun azalması biartiküler kas olan gastroknemiusa bağlıdır
  • 89.  Femoral Anteversiyonun Değerlendirilmesi:  Çocuk prone pozisyonunda kalça eklemi ekstansiyonda, diz eklemi 90° fleksiyonda olacak şekilde yatar.  Kalçanın dış ve iç rotasyonları değerlendirilir, artmış iç rotasyon artmış anteversiyonu gösterir.  İnfantlarda 30°-40°, büyümenin tamamlandığı dönemde 15°-25° dir.
  • 90.  Tibial Torsiyonun Değerlendirilmesi:  Çocuk prone pozisyonunda kalça eklemi ekstansiyonda, diz eklemi 90° fleksiyonda yatarken uyluk-ayak açısı ile tibial torsiyon değerlendirilir:  Bir çizgi femur boyunca, diğer bir çizgi topuktan 3.cü parmak arasına doğru çizilir.  Aradaki açı –10° ile +10° olmalıdır
  • 91. Prone pozisyonunda uyluk-ayak açısının ve kalçanın iç ve dış rotasyonlarının değerlendirilmesi. En alt şekilde uyluk-ayak açısı –3° ile 20° arasındadır
  • 92.  Çocuğun; oturması (desteksiz mi oturuyor, kendi ellerinden destek alarak mı oturuyor, yoksa dışardan uygulanan destekle mi oturuyor?)  * dengesi (çocuk önden, arkadan, yandan itilerek dengesi bozulmaya çalışılır, Romberg işaretine bakılır, tek ayakta denge testi, tek ayak üzerinde zıplama testi yapılır.  * mobilitesi (çocuğun yürümesi) değerlendirilir ve sınıflandırılır.  Günümüzde SP’li çocukların yürüyüşü GMFCS’ye göre değerlendirilmektedir.
  • 93.  Klinisyenler tarafından çeşitli yürüyüş tipleri tanımlanmıştır.  Başlangıçta gastroknemius dominant olduğu için hakim olan “toe walking-parmak ucunda yürüme” yerini zamanla önce artmış kalça ve diz fleksiyonuna sonrada “crouch gait-bükük diz yürüyüşü” ne (kalça ve diz eklemi fleksiyonda, ayak bileği eklemi dorsifleksiyonda) bırakır.
  • 94.  1. Tip 1 Hemipleji:  Ayak bileği dorsifleksör kaslarının selektif motor kontrolündeki yetersizliğe bağlı olarak yürümenin salınım fazında “drop foot-düşük ayak” görülür.  Gastro-soleus kaslarında spastisite ve/ veya kontraktür yoktur, bu nedenle durma fazında ayak bileği dorsifleksiyonu normaldir.  2. Tip 2 hemipleji:  Tip 2a: Ayak bileği ekinde, diz nötral pozisyonda, kalça ekstansiyondadır.  Tip 2b: Ayak bileği ekinde, diz rekurvatumda, kalça ekstansiyondadır.
  • 95.  Tip 2 hemipleji en sık görülen tiptir.  Gastro-soleus kaslarındaki spastisite ve/veya kontraktüre bağlı olarak durma fazında “gerçek ekin”, salınım fazında tibialis anterior kasındaki fonksiyon bozukluğuna bağlı düşük ayak görülür
  • 96. 3. Tip 3 hemipleji: Salınım fazında gastro-soleus spastisitesine veya kontraktürüne bağlı olarak ayak bileği dorsifleksiyonu yetersizdir, hamstring/kuadriseps ko- kotraksiyonuna bağlı olarak “stiff knee gait- tutuk diz yürüyüşü”görülür. Tutuk diz yürüyüşü salınım fazında özellikle rektus femoris kasının aşırı aktivitesine bağlı olarak yetersiz diz fleksiyonu olarak tanımlanır. 4. Tip 4 hemipleji: Proksimal tutulumun daha belirgin olduğu bu tip spastik diplejiklerde görülen yürüyüş tipine benzer. Tip 3 hemiplejideki bulgulara ek olarak kalça fleksiyondadır ve anterior pelvik tilt görülür.
  • 97.  2) Oraklama yürüyüşü:  Kalça fleksiyonu ve ayak dorsifleksiyonu yapılamaz, ayak varustadır  Salınım fazında ayağı yerden kesebilmek için pelvik elevasyon ve kalça sirkumdiksiyonu oluşur  Hemiplejik olguların tipik yürüyüşüdür
  • 98.
  • 99.  1. Kaldıraç Kolu Hastalığı (Lever Arm Disease):  Spastik diplejiklerde kas-tendon kontraktürleri ile birlikte uzun kemiklerin torsiyonel deformiteleri ( medial femoral torsiyon, lateral tibial torsiyon) ve ayak deformiteleri (orta ayak deformiteleri, ayağın valgus ve abduksiyonu) sıktır.  Bütün bu problemler “kaldıraç kolu hastalığı” olarak tek bir isim altında toplanır.
  • 100.  2. PF-DE İkilisi:  Normalde yürüyüşün durma fazında stabil ayak üzerinde gastro- soleus kası çalışarak tibianın öne doğru ilerlemesini önler.  Yer reaksiyon vektörüde diz ekleminin önünden geçerek dizde ekstansiyon momenti yaratır.  Eğer kemik kaldıraç ( ayak) deforme olursa zayıflamış ya da aşırı uzatılmış gastro-soleus tibianın öne ilerlemesini kotrol edemeyecek ve bükük diz yürüyüşü görülecektir.
  • 101.  1. Gerçek Ekin:  Yürüyüşün durma fazında gastroknemius spastisitesine bağlı olarak ayak bileği plantar fleksiyondadır.  2. Sıçrama yürüyüşü “jump gait” (tutuk dizle birlikte ya da tek başına):  Gastroknemius spastisitesine ek olarak hamstringlerde ve kalça fleksörlerinde spastisitesi olan daha proksimal tutulumlu çocuklarda sık görülür.  Ayak bileği ekinde, diz ve kalça fleksiyondadır
  • 102.  Sıçrama yürüyüşü:  Kalçada fleksiyon ve addüksiyon, bacaklarda makaslama, dizde fleksiyon, ayak bileğinde ekinovalgus postürü görülür  Diplejik ve bazı tüm vücut tutulumlu olguların tipik yürüyüşüdür
  • 103.  3. Görünürde ekin yürüyüşü “apparent equinus gait” (tutuk dizle birlikte ya da tek başına) :  Ayak bileğinde ekin azalırken diz ve kalça eklemlerinde fleksiyon artar.  Durma fazı boyunca ayak bileği normal dorsifleksiyon sınırında, diz ve kalça eklemi aşırı fleksiyondadır.  4. Bükük diz yürüyüşü “crouch gait” (tutuk dizle birlikte ya da tek başına):  Ayak bileğinde aşırı dorsifleksiyon, diz ve kalça ekleminde artmış fleksiyon olarak tanımlanır.  Bu yürüyüş tipi, ciddi tutulumlu spastik diplejik çocuklarda ve spastik kuadriplejik çocukların çoğunluğunda görülen yürüyüş bozukluklarının doğal bir seyridir.
  • 104.  3) Bükük diz yürüyüşü:  Kalça fleksiyonu ve hamstringler gergindir  Kuadricepsler ve triceps zayıftır.  Buna bağlı olarak kalça ve dizler aşırı fleksiyonda, ayak bileği dorsifleksiyondadır  Çocuk öne bükülmüş olarak yürür  Diplejik ve yürüyebilen tüm vücut tutulumlularda, uygunsuz triceps uzatması sonrası bu yürüyüş tipi gözlenir
  • 105.  5. Asimetrik Yürüyüş:  Bu tipte iki ekstremiteden her biri farklı yürüyüş tipine sahiptir.  Sağ alt ekstremitede tip 3 görünürde ekin yürüyüşü, sol alt ekstremitede tip 2 sıçrama yürüyüşü olabilir. 37
  • 106.
  • 107.  Fonksiyonel Motor Yetenekler:  Gross Motor Function Classification System (GMFCS)  Functional Mobility Scale  Bimanuel Fine Motor Function  Manual Ability Classification System  The Functional Independence Measure of Children (WeeFIM)  Pediatric Evaluation of Disability Inventory (PEDI)
  • 108.  Düzey I: Kısıtlanma olmaksızın yürüyebilme  Düzey II: Kısıtlılıkla yürüme (uzun mesafelerde  zorlanma,denge sorunları)  Düzey III: Mobilite cihazlarını (kanedyen, baston, anterior ya da posterior walker) kullanarak yürüme  Düzey IV: Kendi kendine mobilitede kısıtlanma ( Motorlu cihazları kullanabilir)  Düzey V: Manuel tekerlekli iskemle ile taşınır 2 yaşından önce 2-4 yaş arası 4-6 yaş arası 6-12 yaş arası
  • 109.  Düzey I:  Bir el sınırlanma olmaksızın kullanılabilir.  Diğer el çok ileri becerilerde sınırlanma ile kullanılabilir  Düzey II:  (a) Bir el sınırlanma olmaksızın kullanılabilir.  Diğer el yalnızca yakalama ve tutma yapabilir.  (b) Her iki elde ileri motor becerilerde sınırlanma mevcuttur
  • 110.  Düzey III:  (a) Bir el sınırlanma olmaksızın kullanılabilir.  Diğer elde fonksiyonel beceri yoktur.  (b) Bir elde ileri motor becerilerde sınırlanma mevcuttur.  Diğer el yalnızca yakalama yapabilir ya da daha kötüdür.  Düzey IV:  (a) Her iki el yalnızca kavrama yapabilir  (b) Bir el yalnızca tutabilir.  Diğer el yalnızca tutabilir ya da daha kötüdür  Düzey V: Her iki el yalnızca tutabilir ya da daha kötüdür
  • 111.  Kaba motor fonksiyon sınıflandırma sistemi ile saptanamayan değişiklikler fonksiyonel mobilite skalasında saptanabilmektedir
  • 112. I - Objeleri kolaylıkla ve başarılı bir şekilde tutar. II- Birçok objeyi tutar fakat başarma hızı ve/veya kalitesi bir miktar azalmıştır. III- Objeleri güçlükle tutar; aktivitelerin modifiye edilmesinde ve/veya düzenlenmesi için yardıma ihtiyaç vardır. IV- Adapte edilmiş durumlarda kolayca düzenlenmiş objelerin seçilmiş sınırlı bir kısmını tutar.
  • 113.  Merkezi sinir sistemindeki lezyonu iyileştirecek başarısı kanıtlanmış bir tedavi yoktur.  Ancak beynin sağlam bölgeleri hasarlı bölgelere ait fonksiyonları üstlenir, yeni sinapslar oluşur ve 5-6 yaşına kadar beyindeki nöronlar yeniden organize olurlar, buna bağlı olarak bazı fonksiyonlar kısmen kazanabilir.  Bu sürece nöronal plastisite denmektedir.  Nöronal plastisiteyi hızlandırmak için nörofasilitasyon terapisi olarak bilinen Bobath, Vojta, duysal entegrasyon gibi bazı yöntemlerin erken aylardan itibaren uygulanması ile başarılı sonuçlar bildirilmektedir
  • 114.  Genellikle medikal tedavi ve rehabilitasyon uygulamaları serebral palsi ciddiyetini değiştirmez(KMSS seviyesi değişmez)  Ancak rehabilitasyon ve ortopedik tedavi uygulamaları uygulanmazsa fiziksel olarak daha kötüye gidebilir ve KMSS seviyesinde daha alt sevilere düşebilir
  • 115.  1. Korunmuş Fonksiyonları İyileştirmek.  2. Kompanzatuvar Fonksiyonları Geliştirmek.  3. Bağımsızlığı Teşvik Etmek  4. Normal Büyümeyi Sağlamak.  5. İletişimi Kolaylaştırmak.  6. İyi Bir Dental Hijyen Sağlamak
  • 116.  1- Medikal Tedavi  2- Psikolojik Tedavi  3- Özel Eğitim  4- Fizyoterapi  5- İş – Uğraşı terapisi  6- Ortezler  7- Ortopedik Tedavi  8- Nöroşirürjik Girişimler  9-Elektrostimulasyon
  • 117.  1.Çocuk aktif rehabilitasyon programları  Zorunlu kullanım tedavisi  Hippoterapi  Bimanüel eğitim  Ev programları  Robotik eğitim (eğer çoçuk değişik hız ve dirençlere aktif olarak adımlıyorsa çoçuk aktif tedavi,robot adımlamayı başlatıyor ve tamamlıyorsa çoçuk pasif tedavi)  Hidroterapi  Kognitif davranışşsal tedavi
  • 118.  2.Kompensatuvar ve çevresel adaptasyon yaklaşımları  Asistif teknolojiler  Mobilite yardımcı cihazlar  Alternatif ve destekleyici iletişim  İletişim partner eğitim  Fonksiyonel el splinti
  • 119.  3.sağlık ve sekonder önlem yaklaşımları  Ayak bileği –ayak ortez kullanımı  Seri alçılama  El splinti ile immobilizasyon  Botulinium toksin  Baklofen  Kalça izlem programı  El cerrahisi  Ortopedik cerrahi
  • 120.  Bobath yaklaşımı  En yaygın kullanılan tedavi yaklaşımıdır  Tedavi seansları direkt fonksiyonel sonuçlara hedeflidir  Çoçuğun başlattığı hareketleri içerir ve çocuğun hareketlerine rehberlik eder  Fonksiyonel yeteneklere müdahale eden kas tonusunu normalleştirmek,primitif reflexleri inhibe etmek ,ayrıca otomatik reaksiyonların ve normal hareket paternlerinin ortaya çıkışını kolaylaştırmak  Çoçuğun postural ve motor ihtiyaçları azaldıkça terapist rehberliği ve yardımı azaltır
  • 121.  Konvansiyonel egzersiz programları eklem hareket açıklığına yönelik aktif ve pasif egzersizler, güçlendirici egzersiz programları ve kardiyovasküler kapasiteyi arttırıcı egzersiz programlarından oluşur.  Eklem hareket açıklığını arttırıcı ve kasları güçlendirici egzersizler çocuğun tüm yaşamı boyunca uygulanmalıdır.  Özellikle cerrahi girişim sonrası iyileşme döneminde, kontraktür riskinin arttığı hızlı büyüme dönemlerinde ve tekerlekli iskemle kullanan tüm vücut tutulumlu çocuklarda bu egzersizler büyük önem taşır.
  • 122.  Yeni fonksiyonel tedavidir  Amaç ; evde ve toplumda yürüme yeteneğini geliştirmektir  Resiprokal yürüme kısmen omurilik tarafından kontrol edilebilir ve yüksek beyin merkezlerinin kontrolu olmadan uyarılabilir  Resiprokal adımlama’ central patern generators(CPG), omurilikte yer alan duysal ve motor nöron ağı ile organize edilir  CPG beyin sapı ve bazal ganglionlar tarafından aktive edilir  Akitive olan CPG siklik ve tekrarlayıcı hareketlerin gerçekleşmesi için kasları uyarır  Treadmill kullanımı yüksek beyin merkezlerinin hasarında bile otomatik resiprokal yürüme mekanizmalrını kullanır  Kismi vücut ağırlığı destekli treadmil eğitimi  Robotik yardımlı lokomasyon eğitimi  Desteksiz treadmil eğitimi  Diplejik ve kuadriplejik SP de
  • 123.  Ağrı kontrolü,ödem azaltılması,kas güçlendrime  Nöromüsküler elktrik stimülasyonu(NMES),fonksiyonel elktrik stimülasyonu(FES) ve eşik değer elektrikstimülasyonu(ESS)  NMES kası güçlendirmek amacıyla  Yürüme aktivitesi sırasında kullanılan ES kullanıldığında FES olarak isimlendirilir  ESS de düşük düzey sub-kontraksiyon olarak tanımlanır.uyku sırasında kan akımını artırarak kas kitlesinde artış amaçları ile kullanılır
  • 124.  Terapötik at binme  İnsan yürüyüşü sırasında olan pelvik hareketine çok benzeyen atın üç düzlemli hareketinden yararlanılır  EHA artışı,güçlendirme,proximal kontrol sağlamada yardımcı
  • 125.  Oyun ve çeşitli aktivilerle ei ve üst ekstremite fonksiyonlarını geliştirmektir  1 yaşında başlanabilir  Çocuğa kendine bakım aktiviteleri öğretilir,bağımsız yapabilmesi için cesaratlendirilir  Tedavide mutlaka yer almalıdır  Mental kapasiteyi artırır ,psikolojik destek sağlar  Sıkıcı tedavi protokolleri arasında verilmesi uyumu artırır
  • 126.  Fizyoterapi yöntemleri iki grupta incelenir.  Bunlardan birincisi germe ve güçlendirme egzersizlerini içeren konvansiyonel egzersiz programları, ikincisi ise nörofasilitasyon teknikleridir.
  • 127.  W şeklinde oturma, diz üstü oturma gibi çocuğun rahat ettiği oturma pozisyonları önlenmemelidir.  Eskiden sanılanın tersine W şeklinde oturma femoral anteversiyonu ve kalça çıkığını arttırmaz, tersine femoral anteversiyonu olan çocuklar bu şekilde oturmayı tercih ederler.  Çocuğu aksi yönde zorlamak oturmasına ve ellerini rahat kullanmasına engel olacağından daha zararlıdır.
  • 128.  Merkez sinir sistemine çeşitli yöntemlerle gönderilen duysal uyarıların refleks olarak motor yanıt oluşturduğu bilinmektedir.  SP’de yoğun olarak kullanılan nörofasilitasyon tekniklerinin tümü bu prensibe dayanan ancak farklı uyarı pozisyon ve modaliteleri uygulayan terapilerdir.  Tüm tekniklerin genel amacı kas tonusunu normalleştirmek, gövdede ileri denge reaksiyonlarını geliştirmek ve normal hareket paternlerini fasilite etmektir.
  • 129.  Zorunlu kullanım Tedavisi;  Sağlam ekstremitenin kullanımı engellenerek paretik tarafın yoğun kullanımını sağlar  Etkilenmiş tarafın kullanılma durumunu artırmak ve kortikal reorganizasyonunu artırmak  Etkilenmemiş taraf için kısa –uzun kol alçıları,boks eldiveni,askı ile gün içinde birkaç saat kısıtlayarak etkilenen taraf yoğun tekrarlayıcı aktivitelere teşvik edilir  Çeşitli protokeller mevcut  Etkili olması için 6-8 haftalık toplam 30-60 saatlik tedavi dozu  Kontraendikasyonu yok,çocukta anksiyeteye yol açabilir
  • 130.  Hemiplejik SP ler için  Etkilenen ve etkilenmeyen tarafın birlikte kullanılarak çoçuğun aktif olarak katıldığı repetetif planlanmış eğitimdir  Etkili olması için 6-8 haftalık toplamda 30-60 saatlik uygulama gereklidir
  • 131.  Kontralateral saçlı deri üzerinde elektromanyetik dalgalar ile nörolar depolarize eder  Repetetif uygulandığında kortexi modüle eder,uyarı kalksa bile mödülasyon devam eder  Fasilitasyon yada inhibisyon rTMS nin pulslarının sıklığa ve şiddetine bağlıdır  Yetişkinde yaygın kullanılmasına rağmen çoçuklarda metodolojik ve güvenlik sorunları nedeniyle sınırlı kalmıştır  SP li çoçuklarda etkili olduğu bir çalışma vardır (ek çalışmalara ihtiyac vardır)  İntrakranial metalik implant,pace, kontrolsüz nöbetler kontraendikasyon  YE;başağrısı,saçlıderide ağrı,gecici EEG değişikleri,tinnitus
  • 132.  Serebral palsi de ayak ve ayak bileği dizilimini kontrol eden baldır ekstrinsik kasları arasında spasite,selektif motor kontrol bozukluğu ve denge bozukluğuna bağlı olarak dinamik dengesizlik oluşur  Tipik olarak ayak dorsifleksörleri etkisiz,plantar flexörler aşırı aktiftir  Supinatör ve pronatör kas grupları arasında dengesizlik olabilir  Ekin,ekinokavovarus,ekinoplanovalgus
  • 133.  Ekinde ;plantar flexion ile karakterize;orta ve ön ayak dizilimi olağan  Ekinoplanovalgus;ekin+orta ve ön ayakta pronasyon  Ekinokavovarus;ekin+orta ve ön ayakta supinasyon
  • 134.  Termoplastik materyalden yapılır  Polipropilen;rijit ve dayanıklıdır. Daha zor şekil alır ,spasitesi olan,fiks kontraktürü olan,daha büyük ve kilolu çoçuklar için  Polietilen; daha az rijit,daha esnek,şekil alması kolay,tonus artışı az olan,daha küçük ve daha dinamik kontraktürü olan çoçuklar için
  • 135.  UCBL Submalleolar ortez Supramalleolar ortez  Fonksiyonel varus/valgus deformitelerini düzeltmek için kullanılır.  Yürüyüşün basma fazında etkili
  • 136.  Orta ayağın medial arkına rijit ark desteği sağlar  Medial ve lateral kenarları maleolun altındadır  Toğu sıkıca kavrar-metartas başalrının proximaline uzanır  Spasitesi az olan,düzeltilebilen varus –valgus deformiteleri
  • 137.  Ayak bileği flexion ve dorsiflexion kontrolu iyi olan ancak planovarus /planovalgus ayak kontrolune ihtiyacı olan çoçuklarda endike  Ayak ortezleri;istemli ayak dorsiflexion kontrolunun olmadığı durumlarda,orta –ciddi spasitede ,salınım fazında fiks ekinde ,topuk vuruşunu yapmayanlarda ,ambule olamayanlarda kontraendikedir
  • 138.  Eğer dinamik deformite sadece basma fazında ise ayak ortezleri faydalı olacaktır.  Salınım fazındaki dinamaik deformiteleri kontrol etmek için AFO gereklidir.
  • 139.  En sık reçete edilen alt ekstremite ortezi  Çeşitli amaçlarla kullanılır  - Düzeltici  -Engelleyici  -Destekleyici
  • 140.  10 yaşın üzerinde ,45 kilo üzeri çoçuklarda salınım ve basma fazındaki plantar flexionu kontrol etmek, hafif genu rekurvatumu düzeltmek amacıyla  Ekin kontraktürü,ayak deformitesi,bükük dizde ,ağır çoçuklarda kullanımı kontraendikedir
  • 141.  Hem baldırı hemde malleolleri arka kısımdan sarar  Tibial ve ayak kısım olmak üzere iki ayrı parçadan oluşur  Eklem maleol üzerinde tahmini ayak bileği sevyesnde olmalı  Plantar flexion stoplanabilir-dorsiflexiona izin verilebilir  Aktif yürüyen çocuklarda kullanılmalıdır  5-10 derece dorsiflexionu olana,salınım fazında ekini olan,basma fazında topuk vuruşu yapamayan veya parmak ucunda yürüyen 2 yaş üstü çoçuklarda
  • 142.  Ciddi ekinovarus-valgusu olan,dorsiflexion pasif EHA nın olmadığı ,bükük dizde ,fiks plantar kontraktürü olan,plantar kas güçsüzlüğü olan çoçuklarda kontraendikedir  Spastik diplejik çoçuklarda, genu rekurvatuma ,yürüme hızında azalma,aşırı ayak bileği DF neden olan olarak bükük diz yürüyüşüne sebeb olabilirler
  • 143.  En az 1 yaşında olan  Orta –ciddi ayak bileği plantar spasitesi olan ,orta ve ciddi genu rekurvatumu olan çoçuklarda orta ve ön ayak ayak kontrolünü sağlar  Ciddi ekin kontraktürü olan,ciddi bükük diz yürüyüşü olan ,kilolu çocuklar,ciddi ayak deformitesi olanlarda kontraendikedir.
  • 144.  En 1 yaşında  Orta ciddi ayak bileği plantar spasitesi  Orta –ciddi genu rekurvatumda  Hafif orta bükük diz yürüyüşünde endike  Ciddi ekin-ayak deformitesinde ve ciddi bükük dizde kullanımı kontraendikedir
  • 145.  Ciddi bükük diz yürüyüşü olanlarda kullanılır  Diz flexion kontraktürü 10 dereceden fazla olan  Ciddi ekinovarus-valgus deformitelerinde kontraendikedir
  • 146.  SP’li çocuklarda fonksiyonel ambulasyon için kullanılmaz  Diz tam ekstansiyonda olduğundan salınım fazını bozar  Giyilip çıkarılması çok zordur  Postoperatif dönemde kas ve ROM desteği  Diz kilitleme ihtiyacı  Diz instabilitesi
  • 147.  Endikasyon  Aşırı makaslaması olan hastalarda  Kalça dislokasyonu riski  Oturma dengesi bozukluğu  Postoperatif dönem  (addüktör uzatma sonrası)
  • 148.  Yürüteç,koltuk değnekleri,baston daha çok denge problemleri için kullanılır  Ayakta durabilen çoçuk denge muayenesi için önce yandan,sonra arkadan itilerek dengesi bozulmaya çalışılır  Yan dengesi olamayan,fakat ön arka dengesini koruyabilen çocuklara ,koltuk değneği  Ön-arka dengesini de koruyamayanlara da yürüteç verilmelidir.  Genelde spastik diplejik SP lere ön kol destekli(lofstrand) koltuk değnekleri ile ambule olabileceği düşünülür
  • 149.  Spastik kuadriplejik hastalarda yürüteçlere daha çok ihtiyaç duyarlar  Önden destekli yürüteç(anterior walker), arkadan destekli yürüteç(posterior walker),tekerlekli ,tekerleksiz  Tekerlekli daha az stabil daha çok tercih edilir. Yürüme devamlı,resiprokal yürüme tipini cesarelendirir  Ters yürüteçler,önden yürüteçlere göre daha çok tercih edilir.enerji tasarufu ve torasik ekstansiyona neden olarak dik pöstürü geliştirir
  • 150.  Yürüteci rahatlıkla kullanan ve dengesi iyi olan çoçuklara ön kol destekli değneklere geçilir  Ön kol veya aksiller destekli koltuk değneklerinden fazla gereksinimi olanlara 4 lü baston önerilir.  Yürüteçten koltuk değneğine geçiş aşamasında mobiliteye yardımcı olarak 4 lü baston önerilir  Ağır motor bozuklğu olan ,oturma dengesi kötü olan ve fonksiyonel mobilitesi olmayan çoçuklara hem pozisyonlama hemde mobilizasyon amacıyla tekelekli iskemle önerilmelidir
  • 151.  SP li çoçuklarının %80 nin de görülür  Her zaman gerekli değildir  Amaç ; ağrı ve kas spazmlarını azaltmak  Ortez kullanımını kolaylaştırmak  Kontraktür ve deformite gelişimini önlemek  Mobilitiyi artırmak  Hijyen dahil kendine bakım aktivitelerini artırmak
  • 152.  Çok yönlü yaklaşım gereklidir  Hipertonusiteyi azaltmak için antispazmodik ilaçlar  Deformiteleri düzeltmek amacıyla ortopedik girişimleri  Alt ekstremite spasitesini azaltmak amacıyla dorsal rizotomi gibi nörocerrahi gerektirir  Sürekli fizyoterapi ve iş uğraşı esastır  Farmokolojik ve cerrahi yöntemlerle başarı şansı yüksektir
  • 153.  Tedavi hastaya özel olmalıdır(yaşı,kilosu,kognitif durum,agın/fokal oluşu vb.)  Oral ilaç kullanımını ve İTB yaygın spasitede  Kimyasal denervasyon,lokalize ve segmental spasitede  Selektif dorsal rizotomi yaş(4-10)  İntratekal baklofen için abdomenin yeterli genişlikte olması gereklidir
  • 154.  Yaygın spasite tedavsinde kullanılır  Sistemik etkili ,sedatif ve kognitif gibi YE  Yaygın spasite tedavisinde ve ılımlı tonus azaltılmasında etkili  İlaç seçimi ile ilgili belirli bi konsesus olmamakla beraber baklofen daha az sedatif olması dolasıyla ilk tercihtir  Baklofeni diazepam izler  Tizanidin ve dantrolen daha aza, baklofen ve diazepam yanıtsız olgularda tercih edilir  Oral ve intratekal baklofen ve BT spasite dışında distoni de etkilidir
  • 155.  GABA B reseptör üzerine etkili  Etki 1 saat sonra başlar ,8 saat devam eder,3-4 bölünmüş dozlarda  5-15 mg/gün iki ye bölünmüş olarak başlanır, 3 bölünmüş olarak 2-7 yaş arası max 40 mg /gün, 8 yaş üzeri 60 mg /gün e çıkarılabilir  Doz sedasyon durumuna göre 3 günde bir artırılır  Ani olarak kesilmez
  • 156.  GABA A reseptör agonisiti,hem spinal hemde supraspinal düzeyde etkili  Sedasyon,uyku hali,salivasyon ,güçsüzlük,fiziksel bağımlılık YE  6-12 aylık bebeklerde 0,12-0,8 mg/kg/gün, 12 ay üzerinde
  • 157.  Sarkoplazmik retikulumdan ca salınımını inhibe edeerek  Periferik etkili  Yorgunluk,sedasyon,irritabilite,anoreksia,diyare kusma,hepatotoksite  6 mg/kg/gün dozunda başlanılır
  • 158.  a2 reseptör agonisti,eksitatör nt salınımını inhibe eder  Sedasyon,ağız kuruluğu,baş dönmesi,hallusilasyon,hepatoksite YE  Gece 1 mg ile başlandıktan sonra 0,3-0,5 mg /kg/gün şeklinde idame
  • 159.  Diğer cerrahi yöntemlerden farklı olarak reversibl  Spasite ve distoni de etkili  Günlük oral baklofenin yüzde 1 i kadar ,bos ta 10 katı kadar birikim  BOS rezorbsiyonuna bağlı olarak hemisfer üzerinde maruziyeti düşük  25-100 ugram/gün test dozu ile Asworth skorunda 1 derece azalma  FDA onayı 4 yaş üzeri çoçuklarda abdomenin pompayı alacak genişlikte olması gerekir
  • 160.  Ciddi spasitesi olan KMFSS 4-5 olan çocuklarda ağrının azaltılması ,konforun artırılması,deformite ve fonksiyonun kötüleşmenin önlenmesi,bakımın kolaylaştırılması  Total vucut tutulumlu ciddi spasitesi olan  Yaygın distonili veya mikst tip SP li çocuklar  Spasitesi nedeniyle ambule olamayan diplejik SP li çoçuklar
  • 161.  Cerrahi bir girişimdir  Posterior köklerin anterior kökler üzerindeki eksitatör etkisi inhibe edilerek spinal reflexi inhibisyonu ve spasite azaltılması amacıyla yapılır  Duyusal ve propiyoseptif farkındalık azalır  SDR uygulaması ile alt ekstremitelerde spasite darmatik hızla azalır,spasitenin maskelediği güçsüzlük belirginleşebilir,hastanın transferini bile etkileyebilir
  • 162.  Preterm doğan,perivenriküler lökomalazisi olan,iyi selektif motor kontrolu olan,özelikle kalça flexörlerinde en az anti –gravidite gücü olan, koopere olabilen ve postop reh.programına uyum sağlayacak SP liler adaydır  İdeal yaş 4-10  Spastik diplejik ve iyi bir kas gücü olan çoçuklarda efektiftir
  • 163.  Botulinum toksini; Clostridium Botulinum bakterisinden elde edilen bir nörotoksindir.  Bu toksin nöromusküler bileşkede asetilkolin salınımını bloke eder.  Uygulandığı kasta doz bağımlı kimyasal denervasyon oluşur.
  • 164.  Etkisi;  enjeksiyonu takiben 1-3 günde başlar,  1-2 haftada maksimuma ulaşır.  Tedavi intervalleri 3 aydan kısa olmamalıdır. Önerilen tedavi intervali 6- 12 aydır. Toksin protein yapısında olduğu için antikor yanıtına neden olur.
  • 165.  Bir defada önerilen maks total doz  Botox® 400 U, 12 U/kg  Dysport® 1000 U, 30 U/kg  Bir enjeksiyon bölgesi için maks doz  Botox® 50 U  Dysport® 250 U  Bir adale için maks doz  Botox® 100 U  Dysport® 500 U
  • 166.  Toksine karşı oluşan antikorlar sorumlu  Tortikollis ve spastisitede %3 oranında  Tip A’ya rezistans varsa Tip B kullanılır  Riski azaltmak için:  etkili en küçük doz kullanılmalı,  3 aydan önce tekrar etmemeli,  1 kerede maks. dozu aşmamalı
  • 167.  SP’de  18 aylıktan küçük olanlar  Fikst kontraktürü olanlar  Diffüz hipertonusu olanlar kontraendikedir.  Hasta seçimi  İdeal hasta fokal spastisitesi olan, statik kontraktürü bulunmayan ve yaşı küçük olan çocuklardır.  İdeal adale seçimi için dinamik EMG, kinetik ve kinematik analiz yapan bilgisayarlı yürüme analiz sistemleri kullanılabilir.
  • 168.  Foksiyonları olumsuz etkileyen lokalize kas tonusu artışı  Kontraktüre neden olabilecek spastisite  Egzersiz, cihazlama, seri alçılama ve pozisyonlamayı kolaylaştırmak  Oral antispastik ilaç gereksinimini azaltmak
  • 169.  100 U toksin 1-2 cc SF ile sulandırılır.  Maks total doz 1 vizitte 12 U/kg -400 U  Büyük adale için maks doz 3-6 U/kg  Ör: GK, Hamstring, Adduktor  Küçük adale için maks doz 1-2 U/kg  Ör: TP
  • 170.  SP’de en sık görülen deformite spastik ekin, en sık Bt endikasyonu ise dinamik ekin deformitesidir.  Spastik hemipleji ve diplejide sıktır.  Ayakta durma döneminde belirgindir.  Cerrahi yaşına dek Bt enj tekrarlanır
  • 171.  Gastroknemius-Soleus enj ve AFO ile yürüme ve pozisyonlama düzelir.
  • 172.  Spastik hemiplejide sıktır.  Gastrosoleus’a ilave olarak tibialis posterior spastisitesi vardır.
  • 173.  Spastik dipleji ve hemiplejide sıktır.  Çocuklar uzun oturamaz.  Ayakta durunca diz fleksiyondadır.
  • 174.  Hamstring enjeksiyonu ile diz ekstansiyonu artar, hız artar ve enerji tüketimi azalır.  Birlikte GK enj sıklıkla gereklidir.  Özellikle çok seviyeli enj gerekir ise adale seçimi yürüme analizi ile yapılmalıdır.
  • 175.  İkinci sıklıktaki endikasyondur.  Adduktor enj ile kalça ağrısı azalır, oturma kolaylaşır ve makaslama yürüyüşü azalır.  Kalça subluksasyon riski olanlarda yararlı.  Spastisitede grasilis ve hamstringlerin de rolü vardır.
  • 176.  Üst ekstremite enj ile EHA artar, kozmetik yarar sağlanır, fonksiyonlar artar.  Özellikle biseps enjeksiyonu ile dirsek fleksiyonu azalır.  El ve bilek fleksörlerine enjeksiyon ile el fonksiyonları iyileşir, bakım kolaylaşır.
  • 177. Yöntem Yaş Hasta Grubu Endikasyon Takip Sonuç Yan Etki Oral Medikasyon Her Yaş, 2-5 Tüm Vücut Tutulumu Yaygın Spastisite Genel Rehabilitasyon Spastisite Hafif Azalır,ıtb Gerekebilir Sersemlik Botulunim Toksini Her Yaş,2-10 Spastik Tipler Lokal Spastisite,küçük Yaş Rom,güçlendirici Egz 2-4 Ay Etkili Yok Itb 3 Yaş Üzeri Tüm Vücut Tutulumu Yürümeyi Yada Bakımı Engelleyen Ağır Spastisite Rom,güçlendirici Egz Ortopedik Cerrahi Girişimi Azalır, Bakım Kolaylaşır Bos Kaçağı,enf Ortopedik Cerrahi En Sık 5-15 Spastik Tipler Kontraktür,defor mite Rom,güçlendirici Egz Oturma Ve Yürümede Düzelme Enf,nüks Fizyoterapi Her Yaş, 0-7 Bütün Cp Tipleri Zayıflık,kontraktü r Germe Egz Rom Artışı, Güçlenme Yok
  • 178.  Yaşla beraber yeti yitimi devam eder .Rehabilitasyon erişkin yaşları da kapsamalıdır  Çoçukluk döneminde %5-10 ölüm,hemen tüm SP li çoçuklar normal yaşam süresine sahiptir  Ciddi fiziksel sakatlıkla beraber epilepsi ve entellektüel yeti yitiminin birlikte kötü prognoz ve erken ölüm için en büyük risklerdir.
  • 179.  SP li çoçukların %60 ı bağımsız yürür(KMFSS seviye 1(%35,5), KMFSS seviye 2(%24,5)  %10 yardımla yürür( KMFSS seviye 3(%10,7)  %30 tekerlekli iskemle (KMFSS seviye 4(%12,2) KMFSS seviye 5(%14,1))  Serebral palsi ciddiyetini 2 yaşında predikte etmek en doğrudur; miyelizasyonla tonus gerileyebilir
  • 180.  MRG de kismi rehberlik sağlar ;  Unilateral lezyonlar hafif tablo  Periventriküler beyaz madda lezyonları hafif motor bozukluk(geneliklikle yürürler)  Beyin malformasyonları ,kortikal,subkortikal ve bazal ganglion genelikle ciddi motor bozukluklara (yürüyememe)  Aileye verilecek mesaj;eğer çocuğunuz başını otomatik olarak dik tutmayı öğrenirse çok ciddi tutulumu olmayacaktır  Eğer 2 yaşından önce bağımsız oturmayı öğrenirse yürüyecektir.
  • 181.  Yürümesi Beklenen Çocuklar  9 aya kadar baş kontrolü  24 aya kadar oturan  30 aya kadar emekleyen  Yürüme Potansiyeli Düşük Olanlar  20 aya kadar baş kontrolü olmayan  4 yaşına kadar bağımsız oturamayan

Notes de l'éditeur

  1. Gövdenin bir yarısının tutulduğu çocuklardır Hemiplejik olgularda kranyal MR’larda tek hemisfer tutulumu ve ileri olgularda porensefali gözlenir.
  2. Tüm vücut tutulumlu olgularda kraniyal MR’larda yaygın periventriküler lökomalasi gözlenir.
  3. Ataksik olgularda kranyal MR’larda serebellar hipoplazi belirgindir
  4. Medial kýsmý lateral kýsmýndan daha yüksektir, kalkaneusu daha sýký tutar, önde metatars baþlarýnýn proksimaline kadar uzanýr, longitudinal ark desteði saðlar. Arka ve orta ayak eklemleri instabilitesinde kullanýlýr.
  5. Eğer dinamik deformite sadece basma fazında ise ayak ortezleri faydalı olacaktır. Salınım fazındaki dinamaik deformiteleri kontrol etmek için AFO gereklidir.
  6. Asimetrik postür, Moro refleksi gibi yaşamın erken döneminde görülen ve 3-6 aydan sonra kaybolması beklenen ilkel hareket paternlerinin sebat etmesi motor fonksiyon açısından olumsuz prognoz göstergelerindendir.