SlideShare une entreprise Scribd logo
1  sur  186
EPİTEL DOKUSU


  Dr. Alpaslan GÖKÇİMEN
Canlıların Organizasyon Hiyerarşisi


                     Canlı Organizma


                     Organ Sistemleri


                        Organlar


                        Dokular


                        Hücreler


                        Organeller
DOKU NEDİR ?

Belirlenmiş işlevleri yerine getirmek üzere,
 benzer özelliklere sahip hücrelerin bir
 araya gelmesiyle oluşan yapılardır.
Vücuttaki her bir doku tipi farklılaşmış ilgili hücrelerin temel özellikleri
    göz önüne alınarak sınıflandırılır.
Buna göre organizmada bulunan dokular;
       1. Epitel Dokusu,
       2. Destek Dokusu,
          a. Bağ Dokusu
          b. Kıkırdak Dokusu
          c. Kemik Dokusu
          d. Kan ve lenf dokusu
       3. Kas Dokusu
       4. Sinir Dokusu
       5. Deri Dokusu olarak, beş alt gruba ayrılarak incelenir.
Epitel Dokusunun embriyonik kökeni

Epitel dokusunun, embriyonun her üç germ
 yaprağından da köken alır
   Derinin yüzey epiteli, ekdodermden,
   Sindirim borusu endodermden,
   Kan damarlarının endoteli mezodermden
    gelişir
Epitel Dokusu Nerelerde Bulunur ?

Epitel Dokusu;
1.   Vücudun dış yüzeylerini örten bölgelerde (Deri),
2.   Vücut içindeki içi boş tüp veya boşlukların iç
     yüzünde (mide-barsak kanalı, kan damarları) ve
3.   Salgı    bezlerinin    kanal    ve    salgılayıcı
     bölümlerinde bulunmaktadır.
Epitelin İşlevi nedir ?


1 Koruma:
Yırtılma ve aşınmalara karşı koruyuculuk
İçerdiği keratin ve mukus sayesinde kurumaya
parşı koruyuculuk
2. Emilme:
Böbrek ve barsaktaki mikrovilluslar sayesinde
emilim
3. Yüzey geçişi:
Hücre yüzeyindeki kinosilyumlar vasıtasıyla
yüzeyel taşıma
4. Salgı:
   Hormon, sindirim enzimi ve mukus salgılamak
5. Duyu algılaması:
   Tat tomurcukları, olfaktör epitel
6. Kasılma
   Bezlerdeki miyoepitelyal hücreler
Epitelin Özellikleri Nelerdir?

 1. Oldukça az miktarda ekstasellüler matrikse sahip bu hücreler

 birbirlerine bitişik bir yerleşim özelliği gösterirler.

 2. .Hücrelerin yan yüzleri arasında güclü bağlantılar mevcuttur.

 3.   Hücrelerin     bir   yüzeyleri     serbest    olup   bir   boşluğa

 bakmaktadırlar.

 4. Bu hücrelerin alt yüzleri bir bazal membran üzerine oturmuştır.




                                           Bazal membran

                                               Bağ dokusu
Örtü Epitelin Sınıflandırılması




Epitel dokusu yaptığı işleve göre:
      1. Örtü Epiteli
      2. Bez Epiteli
Örtü Epitelin Sınıflandırılması


İhtiva ettiği hücre tabaka sayısı dikkate alınarak
              iki alt gruba ayrılır. Bunlar;
      1. Basit Epitel Bir tabaka hücre katmanı
  içermekte olup “tek katlı epitel” olarak da
  isimlendirilmektedir
     2. Tabakalı Epitel Birden çok sayıda
  hücre tabakasına sahiptir “çok katlı epitel”
  olarak da isimlendirilir
Tek katlı (basit)




         Çok katlı
Tek Katlı Epitelin Sınıflandırılması
1. Tek katlı yassı epitel,
2.Tek katlı kübik epitel
3. Tek tatlı prizmatik epitel
    1. Tek katlı (basit)
yası epitel:
    Bu epitel türü damar
endotelinde ve mezotelde
bulunur
    Karşılıklı    geçişlerin
(gaz)       daha       hızlı
yapılabilmesi için oldukça
ince bir tabakadır
Bulunduğu yerler: Dışarıya karşı korunmuş
iç yüzeylerde bulunurlar.
      Örneğin;
İçi boşluklu yapıların mezoteli,
Damar ve kalbin iç yüzünü döşeyen endotel,
Eklem kapsüllerinin iç yüzünü döşeyen sinoviyal
örtü epiteli,
Bowman         kapsülünün    pariyetal   ve   visseral
yapraklarını döşeyen epitel
2. Tek katlı kübik epitel:
     Bu epitel hücreleri kübik bir şekle sahip olup,
hücre çekirdekleri yuvarlak ve ortadadır.
     Bu epitel türü salgı ve emilim yapan bölgelerde
bulunur (Böbrek tübülleri, troid folikülleri).
Hücrelerin eni boyu yüksekliği birbirine eşittir
 Çekirdek hücrenin şekline uygun yuvarlak ve
hücrenin ortasına yerleşmiştir
Sitoplazması yassı hücreden daha bol olduğu
için daha fazla organel taşır ve daha aktif
hücrelerdir
 Örtü işlevlerinin yanında emilim ve bazılarında
salgılama özelliği de vardır
Bulunduğu yerler:
Ovaryumu       örten    epitel,   basit   kübik   veya
izoprizmatik bir özelliğe sahip olup örtücü bir
fonksiyona da sahiptir
 Troid follikülünde bulunan kübik epitel ise emilim
ve salgılama özelliği taşır
Pankreas ve tükrük bezlerinin salgılama kanalında
,akciğerlerde respiratuar bronşiyollerde, bazı böbrek
tubüluslarında, lensin ön yüzünde
3. Tek katlı prizmatik epitel:
      Şekilleri dikdörtgen prizmasına benzer
      Hücre içi organellerin yerleşimi üst tarafa, hücre
çekirdeği bazal membrana daha yakındır
      Bu tür hücrelerin işlevsel etkinlikleri oldukça
yüksektir
      İnce barsaklarda emilim, midede salgılama
yapan hücreler tek katlı prizmatiktir.
Hücrelerin    boyları   basık   prizmadan,     yüksek

prizmaya kadar değişebilir

Hücrelerin      üst     yüzeyinde     hiçbir       yüzey

farklılaşması yoktur

Hücreler prizmatik veya silindirik biçimlidirler

Hücrelerin hepsi bazal membrana tek sıra halinde

yerleşmiştir
Hücreler yan yana gelince karşılıklı basınç
nedeniyle prizmatik biçim almışlardır
Yan    yana   olan   hücrelerin   çekirdekleri   aynı
düzlemde gözlenir
Hücrelerin hepsinde çekirdek gözlenebilir
Çekirdek hücrenin şekline uygun biçimdedir
Bulunduğu yerler:
 Tek katlı prizmatik epitel organizmada bol olarak
gözlenir
 Bu hücrelerde de koruma işlevi ile birlikte
emilme ve salgılama özelliği de vardır
 Midenin iç yüzünü döşeyen epitel ve bir çok
bezlerin boşaltma kanallarını döşeyen epitel bu
tiptir
 Bu epitel hücrelerinde işlevsel yönünden bir
kutuplaşma vardır
 Hücrenin lümene (boşluk) bakan yarımları üst
yarımdır, tabana bakan yarımları bazal yarımdır
 Midede bu hücrelerin üst yarımları mukus ile
doludur
 Mukus maddesi bu hücreler tarafından salgılanır,
mukus midenin iç yüzünü ince bir tabaka halinde
örter
 Mide mukozasını kimyasal ve fiziksel etkenlere
karşı korur
Tek katlı prizmatik (silindirik kinosilyalı ) silli
epitel:
 Bu epiteli uterus, tuba uterina, akciğerlerin
küçük bronşları, paranazal sinuslar ve medulla
spinalisin kanalis sentralisinde bulunan hücreler
oluşturur
 Siller hem temizleme işlevi yapar hem de boşluk
içindeki yapıları ilerletme vazifesi vardır
Tek katlı prizmatik çizgili kenarlı epitel:
 Barsakların iç yüzünü döşeyen epiteldir
 Çizgili kenarı daha az belirgin bir epitelde safra
kesesinin içini döşer
 Bu epitelin serbest yüzeyinde yüzey farklılaşması
vardır
 Bu farklılaşma ışık mikroskobu seviyesinde çizgili
kenar veya fırçamsı kenardır
 Elektron mikroskobik seviyede ise bu yüzey
farklılaşması mikrovillus olarak tanımlanır.
 Bu yüzey farklılaşmaları hücrenin serbest yüzeyinin
yüz ölçümünü artırarak emilim alanını genişletmek
amacıyla oluşmuştur
Çok Katlı Epitelin Sınıflandırılması

Çok katlı epitel dokusu isimlendirilirken, serbest
yüzeye komşu olan hücrenin özellikleri dikkate
                      alınır


                            Serbest yüzey


                            Bazal membran

                            Bağ dokusu
Çok Katlı Epitelin Sınıflandırılması

      Serbest yüzey
                           Buna göre,
                           1. Çok katlı yassı epitel,
                              2. Çok katlı kübik epitel
                           3. Çok tatlı prizmatik epitel




Bazal membran
1. Çok katlı yası epitel:

Organizmada bu epitelin iki çeşidi gözlenir:

           a. Çok katlı yassı ( orta derecede
                keratinize ) epitel

         b. Çok katlı (yaygın keratinize) epitel
a. Çok katlı yassı epitel (orta derece keratinize)
epitel: Yaklaşık 10-40 adet hücre tabakasından
meydana gelir
    Bazal membrana oturan hücreler kübik
özellikteyken, lümene bakan hücreler yassıdır.
    Yukarıda sıralanan özelliklerinden ötürü “çok
katlı epitel” olarak isimlendirilir
Çok katlı yassı epitel, organizmanın koruyucu

epitelini oluşturur

Ağız, özefagus, vajen gibi yüzeyi her zaman nemli

tutulan yapıları örter

 Birbiri üzerine yığılmış bir çok hücre katmanından

oluşmuştur

Hücrelerin düzen ve şekilleri oldukça özgündür
Bazal membran üzerine oturan en derin hücre katı

prizmatiktir

Bu hücreler bazal yüzlerinde hemidesmozomlarla

bazal membrana bağlanırlar

Bu hücre katını, poligonal hücrelerden yapılmış bir

çok hücre katları izler

Yüzeye doğru gittikçe hücreler yassılaşır serbest

yüzde ise hücreler çok yassı olurlar
Bu bazal membrana oturan prizmatik hücre katı ile
orta   poligonal   hücre    katları     yüzeydeki    yassı
hücrelerden daha genç hücrelerdir
 Bu genç hücrelerin çekirdekleri iridir. Kromatin ağı
sıktır. Bundan dolayı da, çekirdek H-E ile koyu boyanır
bu genç hücrelerin sitoplazmaları RNA yönünden
zengin olduğu için bazofili gözlenir
Bazalde     bulunan    prizmatik      hücrelerden   mitoz

oldukça çoktur
Bu bazal tabaka üstteki spinozum tabakası ile

birlikte stratum germinativum (doğurucu tabaka) adı

da verilir

Orta        kattaki   poligonal   hücreler   arasında

intersellüler aralıklar vardır

Bu aralıklarda, metabolizma maddelerini taşıyan

doku sıvısı dolaşır
Bulunduğu yerler:

• Organizmanın dış yüzeyine açılan iç vücut boşluklarının
ağız kısımlarını örter.
• Örneğin ağız boşluğu, farinks, özefagus ve vajeni
döşeyen mukoza epiteli, çok katlı yassı epiteldir
• Ayrıca bu epitel tipine korneanın dış yüzünde ve pilika
vokaliste de rastlanır.
 Organizmada çok katlı yassı epitelin en ince
olanı göz korneasını örten epiteldir
 Korneanın çok katlı yassı epiteli kuvvetli PAS
pozitif bir bazal membran üzerinde 5-7 hücre
katmanından oluşmuştur
 Burada epitelin bağ dokusuna dönük bazal
yüzü düz ve muntazamdır
 Papilla bulunmaz
 Ağız boşluğu farinks, özefagus, vajen ve
üretranın son kısmı gibi dış cevre ile ilişkili vücut
boşluklarını döşeyen çok katlı yassı epitel daha
çok hücre katmanından yapılmıştır.
 Bazal membranın altındaki bağ dokusu içinde
yayılmış    kapiller    ağlarından     metabolizma
maddelerinin epitelin orta ve yüzey katlarına
ulaşmasını, metabolizma artık maddelerinin ise
ters yönde kapillere ulaşmasını sağlamak için orta
hücre katlarında intersellüler aralıklar oldukça
geniştir.
 Çok katlı yassı epitelin derin bazal yüzü düz
değildir
 Altındaki bağ dokusu ile birbirine geçen girinti ve
çıkıntılar yapar
 İşlevsel şartlara bağlı olarak epitel içine giren bu
bağ dokusu uzantılara papilla adı verilir
 Bu bağ dokusu papillalar çok sık kapiller ağı
taşırlar ve hücre katman sayısı fazla olan epitelin
beslenmesini kolaylaştırmaya yönelik özel yapılardır
 Papillalar aynı zamanda çok katlı epitelin bağ
dokusuna daha sıkı bağlanması da sağlamış olur.
Çok katlı keratinize epitel:
 Vücudun dış kısmını örten yaygın keratinize çok
katlı epitel
 Bu da derinin epidermis tabakasıdır.
 Epidermis         çekilme,         kuruma    gibi    fiziksel   ve
kimyasal etkilere daha fazla maruz kalır
 Epidermisteki hücre katları yüzeye yaklaştıkça
canlılıklarını kaybederler
 Hücrelerin çekirdekleri kaybolur ve hücre gövdesi
sertleşir      ve   epitel    ölür.     Halbuki       orta   derece
keratinleşen        çok      katlı     yassı    epitelde      hücre
çekirdekleri varlıkları muhafaza ederler
 Hücreler keratin adı verilen sert ve cansız bir
madde ile dolarlar, bu olaya keratinizasyon adı verilir
 Epidermisin çok katlı yassı epiteli kerantinleşen
epiteldir
 Kalınlığı 50 mikrondan birkaç santimetreye kadar
değişebilir
2. Çok katlı kübik epitel:


   Çok katlı kübik epitel
       Bazı ter ve tükrük bezlerinin boşaltım kanallarında
        bulunur
2. Çok katlı prizmatik epitel:

   Çok katlı prizmatik epitel
       Kadın ve erkek üretrasını, konjiktivayı ve bazı
        bezlerin büyük boşaltım kanallarını döşer
Özel Epiteli Tipleri

1. Yalancı çok katlı epitel (Psödostratifiye)

     2. Değişici epitel (Transisyonel)
1.Yalancı çok katlı epitel (Psödostrafiye)

       Bu epitel hücrelerin seviyelerinden dolayı çok katlıymış gibi
       görünmesine karşın bütün hücreler bazal membrana
       oturduklarından aslında tek katlıdır


     Çok katlı                        Yalancı çok katlı




                            B.M.
Bu epitel tipinden bazal membran üzerinde tek bir
hücre katı vardır
Bütün hücreler bazal membran ile temas
halindedir
Fakat hücrelerin yüksekliği ve düzenleri birbirinden
farklıdır
Bir kısım hücreler geniş tabanları ile bazal
membran üzerine otururlar
Fakat yüzeye kadar ulaşamazlar
Bir kısım hücreler ise daha yüksek boyludurlar ve
dar sitoplazma kısımları ile bazal membrana
otururlar ve epitelin serbest yüzeyine kadar
uzanırlar
Bulunduğu Yerler:
 Bu epitelin serbest yüz farklılaşması göstermeyen
basit tipi; bir çok bezlerde boşaltma kanallarının iç
yüzünü örter
Apikal yüzlerinde kinosilya olan tipi yalancı çok
katlı (psödostratifiye) prizmatik (silindirik) kinosilyalı
= silli epiteldir.
Bu epitel tipi büyük solunum yollarının içini döşer
Bu epitel tipinin apikal yüzlerinde sterosilya olan
tipide    erkek      genital   boşaltma   yollarının   bazı
bölümlerinde gözlenir
2. Değişici epitel (Transisyonal)
Bu epitel özelliği itibariyle tipik çok katlı epitel
karekteristiğini taşımasına rağmen bazı yönlerden farklıdır.
Bulunduğu organın gerilme ve şişmesine uyum sağlayacak
biçimde organize edilmiştir
Pelvis renalis, üreter, mesane ve üretranın
başlangıç kısmında bu tip epitel vardır

Hacimleri değişir
Bu organlar kısa süre içinde önemli basınç ve
hacim değişmelerine uğrarlar
Hücrelerin biçimi, düzeni ve kat sayısı değişir
 Organ dolu olduğu ve duvarları genişlediği
zaman bu epitel iki veya üç katmandan oluşur
Yüzeyel hücreler geniş yassı olurlar bu geniş
yassı hücrelerin altında bazal membran üzerinde iki
kat derin hücre tabakası olur.
Bu hücreler kübik veya prizmatiktirler
Kasılma sonucu boşalan organda ise epitel
kalınlaşır 4-6 hücre katmanı görülür
Boşalan organda yüzeyel hücreler prizmatik
şekillidir
Bu prizmatik hücrelerin lümene bakan kabarık =
konveks serbest yüzleri va altındaki hücreler
üzerine oturan girintili çıkıntılı yüzleri var
 Bu hücreler bir iki çekirdek içerirler ve
sitoplazmaları yoğun ve koyu boyanırlar
Derin hücreler; birbiri üzerine binmiş durumda
bazal membran üzerinde hücre katları yaparlar
Bu derin hücreler uzun veya armut şeklinde
hücrelerdir, dar yuvarlak üst yüzleri ile altındaki
hücrelerin oyuk derin yüzleri içine girerler
Apikal ve bazal yüzdeki bu yapısal durum organ
dolu olup da gerildiği zaman, yüz ölçümünün
genişlemesi ile kaybolur
Tonofilamanlar yüzeyel hücrelerin serbest
yüzleri altındaki yoğun sitoplazmada çoktur
Bu yoğun sitoplazma tabakası koruma
desteklik görevi de yapar
Organın lümeninde bulunan hipertonik idrar
içine su geçişini engeller
Tonofilamanlar, hücrede desmozomlara doğru
yönelirler
Desmozomlar derin hücreler arasında azdır
dolayısıyla daralma ve genişleme sırasında derin
hücreler     birbiri  yanından     kayarak   yer
değiştirmeleri kolaylaşır
Özelleşmiş Epitel

    Goblet Hücreleri: Tek hücreden meydana gelmiş
    bir bezdir. Bunların etrafını bir bağ dokusu kılıfı
    çevrelemez. Genellikle epitel hücreleri arasında
    yerleşmişlerdir. Şekilleri kadehe benzediği için,
    kadeh hücreleri veya kalsiform hücreler olarakta
    bilinirler.
    Sindirim sisteminde mideden itibaren sayıları
    giderek artamaya başlar ve kolonda en üst düzeye
    ulaşır. Ayrıca solunum sisteminde de bol miktarda
    goblet hücresi vardır. Bu hücreler asit glikoprotein
    nitelikte salgı yaparlar.
Özelleşmiş Epitel
    Sindirim    sisteminde    mukozal    yüzeyi
    kayganlaştırıp, bu bölgeleri pankreatik
    enzimlerden      ve   bakteriyal tutulumdan
    korurlar. Işık mikroskobunda, hücrenin üst
    bölümünde büyük mukus içeren veziküllere
    sahip köpüksü görünümdedir.
    Taban kısmında, çekirdek ve az miktarda
    GER yerleşiktir. Bol miktarda bulunan
    oligosakkarit kalıntılarından dolayı PAS
    pozitif boyanır.
Özelleşmiş Epitel
   Miyoepitelyal Hücreler: Dış salgı bezlerinin son
    kısımlarında, salgı hücresi ile bazal lamina arasında
    bulunan        ektodermal         kökenli  hücrelerdir.
    Sitoplazmasında aktin, miyozin ve tropomiyozin
    miyofilamanları bulunduğu için kasılabilirler.
   Seröz asinusları saran miyoepitelyal hücreler,
    dallanmış şekildedir ve basket hücreleri olarak da
    bilinirler. Müköz tübüllerdeki miyoepitelyal hücreler,
    yıldızsı (stellat) şekildedirler.
Özelleşmiş Epitel
   Bu hücrelerin kasılması ile ekzokrin salgı,
    boşaltım kanallarına geçer. Miyoepitelyal
    hücreler gözyaşı, tükrük, meme ve ter bezleri
    ile testisin seminifer tübülleri etrafında
    yerleşiktir.
Özelleşmiş Epitel
   Diffüz (Yaygın) Nöroendokrin Sistem (DNES): Polipeptid
    salgılayan hücrelerdir. Çekirdek üstüne yerleşimli Golgi
    kompleksini, az sayıda GER ve taban kısmında salgı granüllerini
    içerir. Amin prekürsörlerini alıp dekarboksile ettiklerinden dolayı
    sitoplazmalarında, epinefrin, norepinefrin ve serotonin bioaktif
    aminlerini konsantre ederler. Bundan dolayı
   APUD hücreleri olarakta biliniyorlardı. Fakat bu hücrelerin hepsi
    amin prekürsörlerini dekarboksike ede- medikleri sonradan
    belirlendiği için, APUD yerine DNES terimi kullanılmaya
    başlanmıştır. Çoğu APUD hücreleri, tek hücreli bezler olup diğer
    epitelyal hücreler arasına dağılmıştır. Bunlar başlıca embriyonik
    nöral kristadan türerler.
Özelleşmiş Epitel
   Sayı, çeşitlilik ve dağılım bu hücrelere diffüz
    nöroendokrin sistem özelliğini kazandırmıştır.
    Bazı APUD polipeptidleri komşu hücreler
    üzerine parakrin etki gösterirken, diğerleri kan
    dolaşımına girerek uzaktaki hücreler üzerine
    endokrin etki yapar.
Paneth Hücreleri

   Paneth     Hücreleri:     İnce     bağırsakta
    Liberkühn kriptalarının (basit tübüler veya
    dallanmış tübüler bezlerin) altında yerleşik
    olan piramit şeklindeki hücrelerdir. Lizozim
    olarak adlandırılan anti-bakteriyel maddeyi
    salgılar.
Pariyetal Hücreler

   Pariyetal Hücreler: Mide bezlerinde bulunan
    piramidal hücrelerdir. Apikal hücre zarı, derin
    girinti ve çıkıntılar yaparak intraselüler
    kanalikülleri oluşturur. Kanaliküller, yuvarlak
    ve tübüler veziküllerden (tubüloveziküler
    sistem) zengindir. Pariyetal hücreler, HCl ve
    mide intrinsik faktör sentezleyip mide
    boşluğuna verir.
Bez Epiteli
   Salgı yapan epiteli ifade eder. Endokrin ve ekzokrin olmak
    üzere iki çeşittir. Pankreasın Langerhans adacıkları, adrenal
    (böbrek üstü) bezler, hipofiz, tiroid ve paratiroid bezleri,
    endokrin bezlere örnektir. Retiküler liflerce desteklenen endokrin
    bezler, kordon veya follikül şeklinde düzenlenmiştir. En sık
    kordon şekli, kılcal yumakların veya kan sinüzoidlerinin
    etrafındaki anastomozlar biçiminde görülür. Hücre içinde
    depolanan hormon (böbrek üstü bezi, hipofizin ön lobu, paratiroid
    bezi, v.s), uygun sinyal molekülü veya sinirsel uyarı aracılığıyla
    salınır. Endokrin bezin folliküler türünde ise, salgı hücreleri
    folliküler boşluğu çevirir ve üretilen hormonu alıp depolar. İlgili
    sinyal bu hücrelere ulaştığında, depolanan hormon tiroid bezinde
    olduğu gibi follikül hücrelerince tekrar geri alınıp işlenir ve salınır.
Ekzokrin Bezler

   Salgılarını bir boşaltım kanalı yoluyla dış
    ortama verirler ve kapiller ağ yönünden çok
    zengin değillerdir. Pankreasın ekzokrin bez
    kısmı, parotis, submandibular (çene altı) ve
    sublingual (dilaltı) bezler, ekzokrin bezlere
    birer örnektir.
Ekzokrin Bezler

   Yaptıkları salgının özelliğine göre seröz,
    müköz ve miks(karma) bezler olmak üzere
    alt gruplara ayrılabilir. Pankreasın ekzokrin
    kısmı ve parotis, tamamen serözdür.
    Submandibular ve sublingual bezler ise,
    karma tipte salgı yapan ekzokrin bezlerdir.
    Gözle görülebilen (anatomik, makroskobik)
    bu bezlerden, seröz bezler asinuslardan
    (alveolus), müköz bezler ise müköz
    tübüllerden meydana gelmiştir.
Ekzokrin Bezler
   Gerek seröz ve gerekse müköz salgı yapan son kısımlar, kübik
    epitel hücreleriyle örtülü olan interkalar (başlangıç, inisyalis)
    kanallara açılır. Daha sonra birleşen bu kanallar, striat (çizgili,
    intralobüler) kanalı oluşturur. Çizgili kanallar, kendi aralarında
    birleşir ve bağ dokusu septalarının (bölmelerinin) içine
    ekskratuvar (salgısal, interlobüler) kanallar şeklinde açılır. Bu
    kanallar da, kendi aralarında birleşerek parotis bezinde Stenon,
    submandibüler bezde Wharton ve sublingual bezde ise, majör
    sublingual kanal adı altında ağız boşluğuna açılır. Makroskobik
    bezlerin dışında, sıkı bağ dokusu kılıfı bulunur. Septalar bu
    kılıftan içeri doğru girerek, bezi loblara ve lobçuklara ayırır.
Ekzokrin Bezler

   Çizgili kanalların en önemli özelliği, hücre
    tabanından çekirdeklere doğru uzanan zar
    katlantılarından meydana gelmiş olmalarıdır. Bu
    katlantılarda bol miktarda bulunan mitokondriyonlar,
    katlantının uzun eksenine paralel olarak yerleşmiştir.
    Böyle bir yerleşim, özellikle işlevsel açıdan yoğun
    olan ve çalışmaları esnasında göreceli olarak daha
    fazla enerji tüketen tükrük bezi ve böbrek proksimal
    ve distal tübülleri için oldukça önemlidir.
Ekzokrin Bezler
   Parotisin ve pankreasın ekzokrin bez kısmı saf serözdür.
    Pankreasta çizgili kanalın olmaması, sentroasiner hücrelerin
    bulunması ve Langerhans adacıklarının mevcudiyeti, parotisle
    pankreası birbirinden ayırır. Submandibular ve sublingual bezler
    karma bezlerdir yalnız, submandibular bez seröz ağırlıklıdır.
    Submandibular ve sublingual bezlerde gözlenen seröz yarımaylar
    (Gianuzzi yarımayları), gerçekte bir tespit hatasıdır. Klasik
    yöntemlerde seröz yarımaylar gözlenirken, hızlı dondurma
    yönteminden sonra, seröz yarımaylar gözlenemez. Bunlar, klasik
    tesbit yöntemleriyle elde edilen dokuların ışık ve elektron
    mikroskobu altında gözlemlenen artefaktlarıdır
Ekzokrin Bezler

   Seröz bezlerde bol miktarda bulunan
    zimojen granüller, sitoplazmanın üst
    kısmında yer alır. Seröz bezler, akıcı
    kıvamda ve protein yapısında salgı yapar.
    Hücre çekirdekleri, ortada yerleşiktir ve
    yuvarlak şekillidir. Hematoksilen – eozinle
    boyanan kesitlerde, hücrenin bazal kısımları
    hematoksilenle, apikal kısımları ise eozinle
    boyanır.
Ekzokrin Bezler
   Müköz bezler ise, karbonhidrat yapısında salgı yapar.
    Sitoplazmalarının üst kısmında, bol miktarda müsinojen
    granüller vardır. Bu granüller hema- toksilen ve eozin boyalı
    kesitler hazırlanırken kaybolduğu için, hücrelerin bu kısımları
    genellikle boş olarak görülür. Ayrıca, klasik histoloji preparatı
    hazırlama yöntemiyle elde edilen bez yapılarında, müköz bez
    hücrelerine ait çekirdekler periferik (çevresel) yerleşimli ve yassı
    olarak görülür. Hızlı dondurma yönteminde ise, bu hücrelerin
    çekirdeklerinin aslında yuvarlak şekilli ve merkezi yerleşimli
    oldukları ortaya çıkmıştır. Müköz bez hücreleri, koyu kıvamda
    salgı üretir ve açık renkte boyanır.
Salgılama Çeşitlerine Göre

   Merokrin (Ekrin) Salgılama: Salgılama ürünü, veziküllerle
    hücrenin apikal yüzeyine taşınır. Veziküller hücre zarıyla birleşir
    ve içeriklerini ekzositozla dış ortama verir. Pankreasta da olduğu
    gibi, vücutta en sık görülen salgılama çeşidi merokrin tiptedir.
   Apokrin Salgılama: Salgı ürünü hücre zarının apikal kısmından
    ayrılırken, bir miktar hücre zarını da beraberinde götürür. Bu
    salgılama biçimi meme bezlerinde, derinin apokrin, göz
    kapağının siliyer (Moll’s) ve dış kulak yolunun seromüsinöz
    bezlerinde görülür.
   Holokrin Salgılama: Salgı ürünü, olgunlaşmaya devam eden
    hücrenin içinde birikir. Daha sonra, salgı ürünü içinde bulunduğu
    hücreyle birlikte dış ortama atılır. Örnek: Overler, derideki yağ ve
    göz kapağındaki Meibomian bezleri
Vücudumuzda, bezlerin kanal ve salgı kısımlarının değişik
şekilde bir araya gelmesiyle aşağıdaki bez yapıları meydana
gelir:
A Basit Tübüler Bezler: Kalın barsağın salgı bezlerinde olduğu gibi
   salgısal kısımları, goblet hücrelerince meydana getirilmiş düz
   tübüler yapıdaki bezlerdir.
B Basit Kıvrıntılı Tübüler Bezler: Derideki ter bezleri, kıvrıntılı tübüler
   bir yapı gösterip, dermiste yerleşik olan salgı kısımlarından
   meydana gelmiştir.
C Basit Dallı Tübüler Bezler: Midenin pilor bölgesindeki mukus
   salgılayan bezlerdir. Geniş salgısal kısımlara sahip olan dallı
   tübüler bezler, mukus salgılar.
D Basit Alveoler Bezler: Üretradaki paraüretral ve periüretral
   bezlerdir. Bu tür bezler, değişici epitelin bir çıkıntısı olarak gelişir
   ve tek tabakalı salgısal hücrelerden oluşur.
Vücudumuzda, bezlerin kanal ve salgı kısımlarının değişik
şekilde bir araya gelmesiyle aşağıdaki bez yapıları meydana
gelir:
E Basit Dallı Alveoler Bezler: Midenin kardiya bölgesindeki mukus
   salgılayan bezlerdir. Bu bezlerin kısa ve tek boşaltım kanalları,
   doğrudan yüzeye açılır.
F Bileşik Tübüler Bezler: Sindirim sisteminde özefagus ve
   duodenum ile solunum yollarının mukoza altında yerleşik
   bezlerdir. Duodenum submukozasındaki Brunner bezleri, buna
   tipik bir örnektir. Bu bezler, müköz alkali sıvı ile birlikte polipeptid
   yapısında bir hormon olan urogastronu (human epidermal growth
   factor) salgılar. Bu hormon mideden HCl üretimini baskılar ve
   epitel hücrelerin mitotik aktivite hızını artırır.
G Bileşik Tübüloalveoler Bezler: Submandibüler bezler iyi bir
   örnektir. Bu tür bezler, hem seröz ve hem de müköz salgı
   kısımlarına sahiptirler.
H Bileşik Alveoler Bezler: Pankreastaki ekzokrin bezlerdir. Bu
   bezler, seröz salgı üreten ve piramit şeklindeki hücrelerden
   meydana gelmiştir
Klinik – Endometriyozis

   Periton boşluğundaki değişik yerlerde, ektopik
    endometriyum dokusunun (bez yapısının) olmasıdır.
    Bazen, göz ve beyin gibi periton dışındaki sahalarda
    da görülebilir. Endometriyozisin etyolojisi, tam
    bilinmemektedir. Fakat muhtemelen menstruasyon
    döngüsü esnasında bazı endometriyal hücrelerin
    diğer yerlere göç etmesinden kaynaklandığı
    düşünülmektedir. Vakaların çoğunda, endometri-
    yozise kistler de eşlik eder.
BAZAL MEMBRAN
Epitel hücreleri altlarındaki bağ dokusu ile temas
halindedirler, bunların bazal yüzeyindeki, tabaka
benzeri ekstasellüler yapı, bazal lamina olarak
isimlendirilir (20-100 nm kalınlığındadır).
Bu yapı yanlızca elektron mikroskobu ile
gözlenebilir.
Epitel dokusunun ürünü olan bazal lamina ortada
çok ince filamentlerden (kollagen) oluşturulmuş yoğun
bir tabaka içermektedir.
 Bu yoğun tabakaya lamina densa adı verilmektedir.
Lamina densanın iki yanında açık renkte boyanan
tabakalaraysa lamina rara veya lamina lusida adı
verilmektedir.
Bazal lamina glikozaminoklikan matriks içine
gömülü rediküler ve kollajen fibrillerle (lamina
redikülaris) desteklenmişse ışık mikroskobik
düzeyde kolayca secilebilen bazal membran
(bazal lamina + lamina redikülaris) adını
almaktadır.
Hemidesmosome

                        Lamina Lucida
                        Basal Lamina
                      Anchoring Fibers
                      (Collagen IX)
Reticular Fibers
(Collagen III)
H-E ile boyanmış preperatta bazal mebran açık biçimde görülmektedir.
D: Lamina densa (30-100nm), C: Hücre, L: Lamina lusida
(60nm), RF: Rdiküler fibriller.
BASAL LAMINANIN FUNKSİYONU

Epitel hücrelerinin bağ dokusuna tutunması,
Epitel ve bağ dokusunu ayrı birer kompartman
olarak birbirinden ayrılması,
Filtrasyon,
Epitel dokusunun kutupluluğunun sağlanması
ve
Epitel dokusunun gelişimi veya dejenerasyonu
sırasında iskelet görevinin gerçekleştirilmesi
BASAL LAMINANIN KOMPOZİSYONU
Type IV kollagen- nonfibrillar kollagen,,
Proteoglikan
 Laminin
Fibronectin

Bazal laminanın bu yapı elemanları temas ettiği
epitel, kas, yağ, ve Schwann hücreleri tarafından
          salgılanır ve onların ürünüdür.
Bazal lamina; altındaki bağ dokusuna IV
collagenden oluşan tutucu yapılar ve üzerindeki
yapılara örneğin dermiste ise elastik elementler
olan mikrofibril bantları ile tutulur.
Epitel hücresinin Yan yüz özellikleri.
Epitelin ne yüzeyi ve nede bazal tarafında
olmayan yüzleridir.
Komşu iki epitel hücresi yan yüzleri ile
birbirlerine sıkıca bağlanmışlardır.
Hücreleri birbirinden ayırmak için mekanik güç
gerekir.
Bu tip bağlantı çok fazla basınç ve çekilme ile
karşı karşıya kalan yerlerde; örneğin derideki
epitelde iyi gelişmiştir.
Hücre mebranlarındaki glikoproteinde kısmen bu
bağlantıya iştirak eder.
Hücre kohezyonlarındaki (yapışma) en önemli
  faktör (epitel hücrelerinin yan yüzünde bulunan
   BİRLEŞTİRİCİ KOMPLEKS denen yapılardır .
 Bu birieştirci kompleksler üç alt başlık altında
        incelenmektedir. Bunlar sırasıyla;
1.Zonula Okludens (Sıkı bağlantı),
2 Zonula Adherens,
3-Makula Adherens (Desmozom, yapıştırıcı
benek) ve
4.Aralıklı Bağlantı (Nexus, Gap junction) dır.
1 Zonula Okludens (Sıkı bağlantı, tıkayıcı çerçeve)
Zonula (kuşak) bağlantının bir bant şeklinde hücreyi
tamamen sardığını ifade eder).
Okludens (kapatan veya hücre membranının
intersellüler alanı kapataçak şekilde kaynaşmış
olduğunu belirtir).
Bu yapıda serbest yüze yakın hücre membranları
birbirine yaklaşır.
Dış yapraklar birbirine değer.
Yani dış yapraklarda glikoprotein tabakası yok olur.
Fakat dış yapraklarda tam bir kaynaşma yoktur.
İç membranlarda sitoplazma yoğunlaşması olur.
Barsak epitelinde hücrenin apikal yüzünü kuşak
şeklinde kapatan bir yapı olarak görülür.
Zonula okludens hücrede intersellüler aralıklar
boyunca madde iletimini engeller.
Bu engelde Hücre membranının proteinlerinden
olan    glikoproteinlerin   bağlayıcı     özelliği   ve
intersellüler glikoproteinlerin de rolü var.
2. Zonula Adherens:
 Bu yapıda hücre membranları birbirinden
uzaklaşır.
 İntersellüler aralık 100-150 Angstron kadardır.


                           mf




                                ZA
2. Zonula Adherens:
 Hücrenin       apikalinden
derine     doğru       zonula
okludensi zonula adherens
adı verilen bir yapı izler.
 Aralık yapiştırıcı mukoprotein materyal ile doludur.
 Membranların sitoplazmik yüzünde sitoplazma
yoğundur ve yoğun tonofibril bantları bulunur.
 Bu tonofibriller yüzeye paralel seyreden bantlar
şeklinde ilerler ve terminal ağ ile devam ederler.
Microvilli
 Terminal ağ mikrovilluslar
içinde bulunan kontraktil
flamentlerin       bağlandığı
yerdir.
 Böylece zonula adherens Terminal
terminal      ağdan     çıkan Web
kontraktil flamentleri gergin
tutar ve mikrovillus taşıyan
yüzeyin        kontrasyonuna
yardım eder.

                                        ZA
 Hücrelerin yan yüzlerinde ve serbest yüzün
hemen altında alt alta bulunan hücrelerin bütün
çevresini dolanan zonula okludens ile zonula
adherens ışık mikroskobu düzeyinde terminal tıkaç
veya terminal bar olarak yorumlanırlar.
3-Makula Adherens
     (Desmozom,
  yapıştırıcı benek):
Bu iki yapınında
altında        bulunan
yapıdır.
Epitel hücrelerinin
lateral       yüzünde
değişik seviyelerde
kesintili      yamalar
şeklinde görülür.
Komşu               hücre
membranları       birbirine
paraleldir.
Aralarında        zonula
okludens ten daha geniş
bir aralık var.
Sitoplazmik yüzde ise
kontraksiyon       özelliği
olmayan       saç   tokası
şeklinde ve tono fibril
içeren yoğun bir madde
birikmiştir.
Membranların        arasında   plaque
sialik asitten zengin muku
proteinler ve bunlar içine         if
gömülü ince fibriller var.
Bunlar hücreler arasındaki
kohezyonu kuvvetlendirirler.
Bu        desmozom        bölgelerindeki       epitel
hücrelerindeki mesafe kapanmadığı için epitel
hücreleri arasında doku sıvısı kolay olarak dolaşır.
 Bu üç yapı epitel hücrelerini kohezyon ile bir
arada tutar ve epitelin yapısal bütünlüğünü
oluşturur.
Zonula okludensde hücreler arası mesafe
kapandığı için lümenden intersellüler aralığa
madde geçişini engeller bu da hücrede
absorbsiyon ve transfort olayları için önemlidir.
4. ARALIKLIBAĞLANT (NEXUS, GAPJUNCTĠON)
Bu oluşumda hücreler arası mesafe çok dardır ve
yarıklar şeklindedir.
 Mesafe 20 Angstron kadardır (zonula okludens ile
karıştırılabilir) fakat membranlar arasında belirli bir
aralık var hücreler arasındaki bu dar aralıkta; bir
bölümü membran içine gömülü silindir biçimli içi boş
protein yapılar vardır.
Bu kısa borucuklar ile komşu hücre membranları
birbirine bağlanır.
Bu borucuklar küçük moleküllerin direkt geçiş yeridir.
Geçişen madde intersellüler aralık ile temas etmez
ve dolayısı ile bu geçişte her hangi bir madde kaybı
söz konusu değildir.
Bu borucuklardan şeker, amino asitler vs bazı
hormanlar rahat geçebilir.
Bu bölgelerdeki elektriki dirençte düşüktür.
İmpuls bir hücreden diğerine kolayca geçebilir.
HEMIDESMOSOMES
   Found at basal surface of stratified squamous
    epithelia
   Cytoplasmic portion has attachment plaque with
    10nm filaments


                                 Nu
       Hemidesmosomes


                                      Basal Portion of Cell
ADHESIVE SITES
   Zonula occludens- principally restricts
    passage of substances across epithelium
   Zonula adherens, macula adherens- guard
    against physical disruption of epithelium
    (adhesive)
CELL SURFACE MODIFICATIONS OF
EPITHELIUM
   Microvilli
   Stereocilia
   Cilia
   Lateral and basal infoldings
MICROVILLI

   Cytoplasmic, finger-like
    protrusions of apical
    surface of epithelium
   Number and shape
    usually correlate to
    absorptive capacity
    (increase free surface
    area)
MICROVILLI

   Intestinal
    epithelium-
    distinctive border of
    vertical striations
   Detectable by light
    microscopy- striated
    border
                            CT
MICROVILLI-
                                            Microvilli
STRUCTURE
   Core of actin
    microfilamentsanchored to
    tip and sides of microvillus
                                 Terminal
   Interact with terminal web
                                 Web
    of horizontal filaments just
    below base of microvilli
    (Cause contractile
    oscillations that facilitate
    absorption)

                                               ZA
STEREOCILIA
   Very long, irregular projections from apical
    portion of epithelial cells of epididymis and
    sensory cells of ear
   Long microvilli
CILIA
   Short, fine structures projecting from apical
    portion of cell
   Dark-staining bodies at base of cilia due to
    basal bodies (modified centrioles)
CILIA
   Range from 1 to hundreds per cell
CILIA- STRUCTURE
   2 central microtubules surrounded by 9
    doublets
   Outer paired microtubules continuous with
    basal body

                                 Plasma Membrane



                                Microtubule Doublet

                               Dynein
CILIA
   Undergo regular synchronous undulating
    movements creating a wave across the
    epithelium
   Creates flow of mucous and other materials
    across epithelium
CILIARY MOVEMENT
   Based on movement of microtubules in
    relation to one another
   Dynein arms form bridges between adjacent
    doublets
   Addition of ATP produces sliding movement
KARTEGENER’S SYNDROME
   Absence of dynein arms
   Respiratory difficulty
   Males sterile- flagellum of sperm is modified
    cilium
LATERAL CELL SURFACE
INFOLDINGS
   Prominent in cells that transport fluid rapidly
BASAL INFOLDINGS
      Also prominent in cells that transport fluid
       (kidney tubules)


                            Nu


  Mitochondria
(Active Transport)
GLANDS- CLASSIFICATION
   Exocrine- secrete substances onto a surface
    (usually through ducts or tubules)
   Endocrine- secrete products (hormones) into
    blood stream- ductless
EXOCRINE GLANDS-
CLASSIFICATION
   Unicellular- goblet
    cells in lining of
    intestine and
    respiratory tract




                          Villus of human ileum-
                          Junqueira et al., 1995
EXOCRINE GLANDS-
CLASSIFICATION
   Multicellular- several types characterized by
    arrangement of glandular cells and
    organization of ducts
       Simplest is “sheet” of secretory cells- lining of
        stomach
“TYPICAL” EXOCRINE GLAND
STRUCTURE

                  Surface Epithelium

           Duct




              Secretory Portion
MULTICELLULAR GLANDS
   Duct Structure:
       Simple- unbranched duct
       Compound- branched duct
   Shape of Secretory portion:
       Tubular
       Acinar/Alveolar (Flask-shaped)
       Tubuloacinar
GLANDULAR SECRETORY
CELLS
   Mucous
    producing cells-
    viscous, slimy
    secretions;
    appear empty by
    routine H/E;
    nuclei often
    flattened against
    base of cell
                        Sublingual Gland
                        Junqueira et al., 1995
GLANDULAR SECRETORY
CELLS
   Serous producing
    cells- watery
    secretions; usually
    intensely stained
    with eosin; nuclei
    usually rounded or
    oval



                           Pancreas
                          Junqueira et al., 1995
Glandular Epithelia

   Pancreas, adrenal medulla, sebaceous
    glands, salivary glands, mammary glands
   Sweat glands (little synthetic activity; transfer
    of molecules and ions from blood)
Types of Glandular Epithelia

    Unicellular glands - goblet cells
    Multicellular glands
        Endocrine glands: no ducts
            cords of cells with vessels (adrenal cortex,
             parathyroid, anterior pituitary)
            follicular (thyroid)
        Exocrine glands: ducts (salivary glands,
         pancreas, mammary glands, etc.)
Types of Exocrine Glands

   Simple: secretory cells and one unbranched duct
       tubular, coiled tubular, branched tubular, or acinar
   Compound: secretory cells and branched ducts
       tubular, acinar, or tubuloacinar
Epitel dokusu (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Epitel dokusu (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Epitel dokusu (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Epitel dokusu (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Epitel dokusu (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Epitel dokusu (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Epitel dokusu (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Epitel dokusu (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Epitel dokusu (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Epitel dokusu (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Epitel dokusu (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Epitel dokusu (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Epitel dokusu (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Epitel dokusu (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Epitel dokusu (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Epitel dokusu (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Epitel dokusu (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Epitel dokusu (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Epitel dokusu (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Epitel dokusu (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Epitel dokusu (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Epitel dokusu (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Epitel dokusu (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Epitel dokusu (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Epitel dokusu (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Epitel dokusu (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Epitel dokusu (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Epitel dokusu (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Epitel dokusu (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Epitel dokusu (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Epitel dokusu (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Epitel dokusu (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Epitel dokusu (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Epitel dokusu (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Epitel dokusu (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Epitel dokusu (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Epitel dokusu (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Epitel dokusu (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Epitel dokusu (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Epitel dokusu (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Epitel dokusu (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Epitel dokusu (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Epitel dokusu (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Epitel dokusu (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Epitel dokusu (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Epitel dokusu (fazlası için www.tipfakultesi.org)

Contenu connexe

Tendances

Anatomi ders notları
Anatomi ders notlarıAnatomi ders notları
Anatomi ders notlarıdersnotlari
 
Deri dokusu (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Deri dokusu (fazlası için www.tipfakultesi.org)Deri dokusu (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Deri dokusu (fazlası için www.tipfakultesi.org)www.tipfakultesi. org
 
Tıbbi Terminoloji 2 - Hücre/Dokular/Organlar/Vücut Yapısı
Tıbbi Terminoloji 2 - Hücre/Dokular/Organlar/Vücut YapısıTıbbi Terminoloji 2 - Hücre/Dokular/Organlar/Vücut Yapısı
Tıbbi Terminoloji 2 - Hücre/Dokular/Organlar/Vücut Yapısırgnksz
 
hareket-sistemi-kemik-ve-eklemler
hareket-sistemi-kemik-ve-eklemlerhareket-sistemi-kemik-ve-eklemler
hareket-sistemi-kemik-ve-eklemlerMuyuta
 
Sinir sistemi histolojisi
Sinir sistemi histolojisi Sinir sistemi histolojisi
Sinir sistemi histolojisi Semih Tan
 
Solunum sistemi histolojisi
Solunum sistemi histolojisiSolunum sistemi histolojisi
Solunum sistemi histolojisiMelisakmak1
 
Lab (kan dokusu) (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Lab (kan dokusu) (fazlası için www.tipfakultesi.org )Lab (kan dokusu) (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Lab (kan dokusu) (fazlası için www.tipfakultesi.org )www.tipfakultesi. org
 
Histoloji - Pankreas
Histoloji - PankreasHistoloji - Pankreas
Histoloji - PankreasEyup Derdiyok
 
E2 B3 Histoloji Pratik Deneme SıNavı
E2 B3 Histoloji Pratik Deneme SıNavıE2 B3 Histoloji Pratik Deneme SıNavı
E2 B3 Histoloji Pratik Deneme SıNavıguestb294bc
 

Tendances (20)

Yemek borusu özofagus histolojisi
Yemek borusu  özofagus histolojisiYemek borusu  özofagus histolojisi
Yemek borusu özofagus histolojisi
 
Histolojiye giris
Histolojiye girisHistolojiye giris
Histolojiye giris
 
Anatomi ders notları
Anatomi ders notlarıAnatomi ders notları
Anatomi ders notları
 
Bağ dokusu
Bağ dokusuBağ dokusu
Bağ dokusu
 
Deri dokusu (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Deri dokusu (fazlası için www.tipfakultesi.org)Deri dokusu (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Deri dokusu (fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
Genital Sistem Embryolojisi (Prof.Dr. İsmail Hakkı NUR)
Genital Sistem Embryolojisi (Prof.Dr. İsmail Hakkı NUR)Genital Sistem Embryolojisi (Prof.Dr. İsmail Hakkı NUR)
Genital Sistem Embryolojisi (Prof.Dr. İsmail Hakkı NUR)
 
Tıbbi Terminoloji 2 - Hücre/Dokular/Organlar/Vücut Yapısı
Tıbbi Terminoloji 2 - Hücre/Dokular/Organlar/Vücut YapısıTıbbi Terminoloji 2 - Hücre/Dokular/Organlar/Vücut Yapısı
Tıbbi Terminoloji 2 - Hücre/Dokular/Organlar/Vücut Yapısı
 
hareket-sistemi-kemik-ve-eklemler
hareket-sistemi-kemik-ve-eklemlerhareket-sistemi-kemik-ve-eklemler
hareket-sistemi-kemik-ve-eklemler
 
Hücre zarında transport
Hücre zarında transportHücre zarında transport
Hücre zarında transport
 
Erkek reproduktif sistem histolojisi
Erkek reproduktif sistem histolojisiErkek reproduktif sistem histolojisi
Erkek reproduktif sistem histolojisi
 
Sinir sistemi histolojisi
Sinir sistemi histolojisi Sinir sistemi histolojisi
Sinir sistemi histolojisi
 
Osteoloji kemiğin yapısı
Osteoloji kemiğin yapısıOsteoloji kemiğin yapısı
Osteoloji kemiğin yapısı
 
Solunum sistemi histolojisi
Solunum sistemi histolojisiSolunum sistemi histolojisi
Solunum sistemi histolojisi
 
Sindirim kanalına bağlı bezler
Sindirim kanalına bağlı bezlerSindirim kanalına bağlı bezler
Sindirim kanalına bağlı bezler
 
Hücre i̇skeleti̇
Hücre i̇skeleti̇Hücre i̇skeleti̇
Hücre i̇skeleti̇
 
Lab (kan dokusu) (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Lab (kan dokusu) (fazlası için www.tipfakultesi.org )Lab (kan dokusu) (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Lab (kan dokusu) (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
Histoloji - Pankreas
Histoloji - PankreasHistoloji - Pankreas
Histoloji - Pankreas
 
Ağız dil histolojisi
Ağız dil histolojisi Ağız dil histolojisi
Ağız dil histolojisi
 
E2 B3 Histoloji Pratik Deneme SıNavı
E2 B3 Histoloji Pratik Deneme SıNavıE2 B3 Histoloji Pratik Deneme SıNavı
E2 B3 Histoloji Pratik Deneme SıNavı
 
Hücre iskeleti
Hücre iskeleti Hücre iskeleti
Hücre iskeleti
 

En vedette (16)

Histoloji calisma-metodlari
Histoloji calisma-metodlariHistoloji calisma-metodlari
Histoloji calisma-metodlari
 
Epi̇tel doku
Epi̇tel dokuEpi̇tel doku
Epi̇tel doku
 
Akciğer grafisi (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Akciğer grafisi (fazlası için www.tipfakultesi.org)Akciğer grafisi (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Akciğer grafisi (fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
Ovarian Siklus - www.jinekolojivegebelik.com
Ovarian Siklus - www.jinekolojivegebelik.comOvarian Siklus - www.jinekolojivegebelik.com
Ovarian Siklus - www.jinekolojivegebelik.com
 
Ince bağırsak
Ince bağırsakInce bağırsak
Ince bağırsak
 
Netter histoloji solunum endokrin
Netter histoloji solunum endokrinNetter histoloji solunum endokrin
Netter histoloji solunum endokrin
 
Mide Fizyolojisi(fazlası için www.tipfakultesi.org )
Mide Fizyolojisi(fazlası için www.tipfakultesi.org )Mide Fizyolojisi(fazlası için www.tipfakultesi.org )
Mide Fizyolojisi(fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
Kasların Yapısı-Tipleri-Fonksiyonu-Anatomisi
Kasların Yapısı-Tipleri-Fonksiyonu-AnatomisiKasların Yapısı-Tipleri-Fonksiyonu-Anatomisi
Kasların Yapısı-Tipleri-Fonksiyonu-Anatomisi
 
Oral histology lab 3,4
Oral histology lab 3,4Oral histology lab 3,4
Oral histology lab 3,4
 
Histo lab
Histo labHisto lab
Histo lab
 
Histo. lab1,2(2)
Histo. lab1,2(2)Histo. lab1,2(2)
Histo. lab1,2(2)
 
Gis kanamalari (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Gis kanamalari (fazlası için www.tipfakultesi.org)Gis kanamalari (fazlası için www.tipfakultesi.org)
Gis kanamalari (fazlası için www.tipfakultesi.org)
 
Shoulder girdle1
Shoulder girdle1Shoulder girdle1
Shoulder girdle1
 
Erkek genital sistem histolojisi ve endokrin kontrolü
Erkek genital sistem histolojisi ve endokrin kontrolüErkek genital sistem histolojisi ve endokrin kontrolü
Erkek genital sistem histolojisi ve endokrin kontrolü
 
Shoulder girdle
Shoulder girdleShoulder girdle
Shoulder girdle
 
2 osteoloji-shmyo
2 osteoloji-shmyo2 osteoloji-shmyo
2 osteoloji-shmyo
 

Similaire à Epitel dokusu (fazlası için www.tipfakultesi.org)

Similaire à Epitel dokusu (fazlası için www.tipfakultesi.org) (20)

Bitki fizyolojisi 1.hafta ders notları
Bitki fizyolojisi 1.hafta ders notlarıBitki fizyolojisi 1.hafta ders notları
Bitki fizyolojisi 1.hafta ders notları
 
Hayvansal doku
Hayvansal dokuHayvansal doku
Hayvansal doku
 
Hücre
HücreHücre
Hücre
 
2 hucre-ve-doku
2 hucre-ve-doku2 hucre-ve-doku
2 hucre-ve-doku
 
ANATOMİ hücre ve doku
ANATOMİ hücre ve dokuANATOMİ hücre ve doku
ANATOMİ hücre ve doku
 
Open and copy it
Open and copy itOpen and copy it
Open and copy it
 
Bölünme
BölünmeBölünme
Bölünme
 
03 Genel Botanİk
03 Genel Botanİk03 Genel Botanİk
03 Genel Botanİk
 
Botanik d1
Botanik d1Botanik d1
Botanik d1
 
1.sınıf1h hücre yapisi ve bi̇leşenleri̇
1.sınıf1h hücre yapisi ve bi̇leşenleri̇1.sınıf1h hücre yapisi ve bi̇leşenleri̇
1.sınıf1h hücre yapisi ve bi̇leşenleri̇
 
07 Genel Botanik
07 Genel Botanik07 Genel Botanik
07 Genel Botanik
 
Hücre ve organeller
Hücre ve organellerHücre ve organeller
Hücre ve organeller
 
05 Genel Botanik
05 Genel Botanik05 Genel Botanik
05 Genel Botanik
 
akaroloji ders notu.pdf
akaroloji ders notu.pdfakaroloji ders notu.pdf
akaroloji ders notu.pdf
 
6.sınıf vücudumuzdaki sistemler
6.sınıf vücudumuzdaki sistemler6.sınıf vücudumuzdaki sistemler
6.sınıf vücudumuzdaki sistemler
 
Biyokimya: Hücre
Biyokimya: HücreBiyokimya: Hücre
Biyokimya: Hücre
 
Renal Sistem Embryolojisi (Prof. Dr. İsmail Hakkı NUR)
Renal Sistem Embryolojisi (Prof. Dr. İsmail Hakkı NUR)Renal Sistem Embryolojisi (Prof. Dr. İsmail Hakkı NUR)
Renal Sistem Embryolojisi (Prof. Dr. İsmail Hakkı NUR)
 
Biyoloji 6
Biyoloji 6Biyoloji 6
Biyoloji 6
 
Hücre ve Organelleri
Hücre ve OrganelleriHücre ve Organelleri
Hücre ve Organelleri
 
Hucre Organeller 1
Hucre Organeller 1Hucre Organeller 1
Hucre Organeller 1
 

Plus de www.tipfakultesi. org (20)

Oksijen tedavisi
 Oksijen tedavisi Oksijen tedavisi
Oksijen tedavisi
 
Noninvaziv mekanik ventilasyon
Noninvaziv mekanik ventilasyonNoninvaziv mekanik ventilasyon
Noninvaziv mekanik ventilasyon
 
astım
astım astım
astım
 
Mekanik ventilasyon
Mekanik ventilasyonMekanik ventilasyon
Mekanik ventilasyon
 
Konsültasyon
KonsültasyonKonsültasyon
Konsültasyon
 
Koah
KoahKoah
Koah
 
Dr önder tani ve siniflama
Dr önder tani ve siniflamaDr önder tani ve siniflama
Dr önder tani ve siniflama
 
Diyabetes mellitus
Diyabetes mellitusDiyabetes mellitus
Diyabetes mellitus
 
Bronşektazi
BronşektaziBronşektazi
Bronşektazi
 
Bbh'da pnömoni
Bbh'da pnömoniBbh'da pnömoni
Bbh'da pnömoni
 
Astım tanı ve sınıflama
Astım tanı ve sınıflama Astım tanı ve sınıflama
Astım tanı ve sınıflama
 
Astım ve koah ilaç farmakolojisi
Astım ve koah ilaç farmakolojisiAstım ve koah ilaç farmakolojisi
Astım ve koah ilaç farmakolojisi
 
Astim tedavileri
Astim tedavileriAstim tedavileri
Astim tedavileri
 
Astim tani ve tedavi rehberi
Astim tani ve tedavi rehberiAstim tani ve tedavi rehberi
Astim tani ve tedavi rehberi
 
Astım ilaçları
Astım ilaçlarıAstım ilaçları
Astım ilaçları
 
Ape
ApeApe
Ape
 
bronkoskopi ünitesi yönetimi
bronkoskopi ünitesi yönetimi bronkoskopi ünitesi yönetimi
bronkoskopi ünitesi yönetimi
 
Akciğer kanseri
Akciğer kanseriAkciğer kanseri
Akciğer kanseri
 
Akut ve subakut öksürük
Akut ve subakut öksürükAkut ve subakut öksürük
Akut ve subakut öksürük
 
bronşit ve bronlşektazi alevlenme tedavisi
bronşit ve bronlşektazi alevlenme tedavisibronşit ve bronlşektazi alevlenme tedavisi
bronşit ve bronlşektazi alevlenme tedavisi
 

Epitel dokusu (fazlası için www.tipfakultesi.org)

  • 1. EPİTEL DOKUSU Dr. Alpaslan GÖKÇİMEN
  • 2. Canlıların Organizasyon Hiyerarşisi Canlı Organizma Organ Sistemleri Organlar Dokular Hücreler Organeller
  • 3. DOKU NEDİR ? Belirlenmiş işlevleri yerine getirmek üzere, benzer özelliklere sahip hücrelerin bir araya gelmesiyle oluşan yapılardır.
  • 4. Vücuttaki her bir doku tipi farklılaşmış ilgili hücrelerin temel özellikleri göz önüne alınarak sınıflandırılır. Buna göre organizmada bulunan dokular; 1. Epitel Dokusu, 2. Destek Dokusu, a. Bağ Dokusu b. Kıkırdak Dokusu c. Kemik Dokusu d. Kan ve lenf dokusu 3. Kas Dokusu 4. Sinir Dokusu 5. Deri Dokusu olarak, beş alt gruba ayrılarak incelenir.
  • 5. Epitel Dokusunun embriyonik kökeni Epitel dokusunun, embriyonun her üç germ yaprağından da köken alır  Derinin yüzey epiteli, ekdodermden,  Sindirim borusu endodermden,  Kan damarlarının endoteli mezodermden gelişir
  • 6. Epitel Dokusu Nerelerde Bulunur ? Epitel Dokusu; 1. Vücudun dış yüzeylerini örten bölgelerde (Deri), 2. Vücut içindeki içi boş tüp veya boşlukların iç yüzünde (mide-barsak kanalı, kan damarları) ve 3. Salgı bezlerinin kanal ve salgılayıcı bölümlerinde bulunmaktadır.
  • 7. Epitelin İşlevi nedir ? 1 Koruma: Yırtılma ve aşınmalara karşı koruyuculuk İçerdiği keratin ve mukus sayesinde kurumaya parşı koruyuculuk 2. Emilme: Böbrek ve barsaktaki mikrovilluslar sayesinde emilim 3. Yüzey geçişi: Hücre yüzeyindeki kinosilyumlar vasıtasıyla yüzeyel taşıma
  • 8. 4. Salgı:  Hormon, sindirim enzimi ve mukus salgılamak 5. Duyu algılaması:  Tat tomurcukları, olfaktör epitel 6. Kasılma  Bezlerdeki miyoepitelyal hücreler
  • 9. Epitelin Özellikleri Nelerdir? 1. Oldukça az miktarda ekstasellüler matrikse sahip bu hücreler birbirlerine bitişik bir yerleşim özelliği gösterirler. 2. .Hücrelerin yan yüzleri arasında güclü bağlantılar mevcuttur. 3. Hücrelerin bir yüzeyleri serbest olup bir boşluğa bakmaktadırlar. 4. Bu hücrelerin alt yüzleri bir bazal membran üzerine oturmuştır. Bazal membran Bağ dokusu
  • 10. Örtü Epitelin Sınıflandırılması Epitel dokusu yaptığı işleve göre: 1. Örtü Epiteli 2. Bez Epiteli
  • 11. Örtü Epitelin Sınıflandırılması İhtiva ettiği hücre tabaka sayısı dikkate alınarak iki alt gruba ayrılır. Bunlar; 1. Basit Epitel Bir tabaka hücre katmanı içermekte olup “tek katlı epitel” olarak da isimlendirilmektedir 2. Tabakalı Epitel Birden çok sayıda hücre tabakasına sahiptir “çok katlı epitel” olarak da isimlendirilir
  • 12. Tek katlı (basit) Çok katlı
  • 13. Tek Katlı Epitelin Sınıflandırılması 1. Tek katlı yassı epitel, 2.Tek katlı kübik epitel 3. Tek tatlı prizmatik epitel 1. Tek katlı (basit) yası epitel: Bu epitel türü damar endotelinde ve mezotelde bulunur Karşılıklı geçişlerin (gaz) daha hızlı yapılabilmesi için oldukça ince bir tabakadır
  • 14.
  • 15. Bulunduğu yerler: Dışarıya karşı korunmuş iç yüzeylerde bulunurlar. Örneğin; İçi boşluklu yapıların mezoteli, Damar ve kalbin iç yüzünü döşeyen endotel, Eklem kapsüllerinin iç yüzünü döşeyen sinoviyal örtü epiteli, Bowman kapsülünün pariyetal ve visseral yapraklarını döşeyen epitel
  • 16. 2. Tek katlı kübik epitel: Bu epitel hücreleri kübik bir şekle sahip olup, hücre çekirdekleri yuvarlak ve ortadadır. Bu epitel türü salgı ve emilim yapan bölgelerde bulunur (Böbrek tübülleri, troid folikülleri).
  • 17.
  • 18. Hücrelerin eni boyu yüksekliği birbirine eşittir  Çekirdek hücrenin şekline uygun yuvarlak ve hücrenin ortasına yerleşmiştir Sitoplazması yassı hücreden daha bol olduğu için daha fazla organel taşır ve daha aktif hücrelerdir  Örtü işlevlerinin yanında emilim ve bazılarında salgılama özelliği de vardır
  • 19. Bulunduğu yerler: Ovaryumu örten epitel, basit kübik veya izoprizmatik bir özelliğe sahip olup örtücü bir fonksiyona da sahiptir  Troid follikülünde bulunan kübik epitel ise emilim ve salgılama özelliği taşır Pankreas ve tükrük bezlerinin salgılama kanalında ,akciğerlerde respiratuar bronşiyollerde, bazı böbrek tubüluslarında, lensin ön yüzünde
  • 20. 3. Tek katlı prizmatik epitel: Şekilleri dikdörtgen prizmasına benzer Hücre içi organellerin yerleşimi üst tarafa, hücre çekirdeği bazal membrana daha yakındır Bu tür hücrelerin işlevsel etkinlikleri oldukça yüksektir İnce barsaklarda emilim, midede salgılama yapan hücreler tek katlı prizmatiktir.
  • 21.
  • 22. Hücrelerin boyları basık prizmadan, yüksek prizmaya kadar değişebilir Hücrelerin üst yüzeyinde hiçbir yüzey farklılaşması yoktur Hücreler prizmatik veya silindirik biçimlidirler Hücrelerin hepsi bazal membrana tek sıra halinde yerleşmiştir
  • 23. Hücreler yan yana gelince karşılıklı basınç nedeniyle prizmatik biçim almışlardır Yan yana olan hücrelerin çekirdekleri aynı düzlemde gözlenir Hücrelerin hepsinde çekirdek gözlenebilir Çekirdek hücrenin şekline uygun biçimdedir
  • 24. Bulunduğu yerler:  Tek katlı prizmatik epitel organizmada bol olarak gözlenir  Bu hücrelerde de koruma işlevi ile birlikte emilme ve salgılama özelliği de vardır  Midenin iç yüzünü döşeyen epitel ve bir çok bezlerin boşaltma kanallarını döşeyen epitel bu tiptir  Bu epitel hücrelerinde işlevsel yönünden bir kutuplaşma vardır
  • 25.  Hücrenin lümene (boşluk) bakan yarımları üst yarımdır, tabana bakan yarımları bazal yarımdır  Midede bu hücrelerin üst yarımları mukus ile doludur  Mukus maddesi bu hücreler tarafından salgılanır, mukus midenin iç yüzünü ince bir tabaka halinde örter  Mide mukozasını kimyasal ve fiziksel etkenlere karşı korur
  • 26. Tek katlı prizmatik (silindirik kinosilyalı ) silli epitel:  Bu epiteli uterus, tuba uterina, akciğerlerin küçük bronşları, paranazal sinuslar ve medulla spinalisin kanalis sentralisinde bulunan hücreler oluşturur  Siller hem temizleme işlevi yapar hem de boşluk içindeki yapıları ilerletme vazifesi vardır
  • 27.
  • 28. Tek katlı prizmatik çizgili kenarlı epitel:  Barsakların iç yüzünü döşeyen epiteldir  Çizgili kenarı daha az belirgin bir epitelde safra kesesinin içini döşer  Bu epitelin serbest yüzeyinde yüzey farklılaşması vardır  Bu farklılaşma ışık mikroskobu seviyesinde çizgili kenar veya fırçamsı kenardır
  • 29.  Elektron mikroskobik seviyede ise bu yüzey farklılaşması mikrovillus olarak tanımlanır.  Bu yüzey farklılaşmaları hücrenin serbest yüzeyinin yüz ölçümünü artırarak emilim alanını genişletmek amacıyla oluşmuştur
  • 30.
  • 31. Çok Katlı Epitelin Sınıflandırılması Çok katlı epitel dokusu isimlendirilirken, serbest yüzeye komşu olan hücrenin özellikleri dikkate alınır Serbest yüzey Bazal membran Bağ dokusu
  • 32. Çok Katlı Epitelin Sınıflandırılması Serbest yüzey Buna göre, 1. Çok katlı yassı epitel, 2. Çok katlı kübik epitel 3. Çok tatlı prizmatik epitel Bazal membran
  • 33. 1. Çok katlı yası epitel: Organizmada bu epitelin iki çeşidi gözlenir: a. Çok katlı yassı ( orta derecede keratinize ) epitel b. Çok katlı (yaygın keratinize) epitel
  • 34. a. Çok katlı yassı epitel (orta derece keratinize) epitel: Yaklaşık 10-40 adet hücre tabakasından meydana gelir Bazal membrana oturan hücreler kübik özellikteyken, lümene bakan hücreler yassıdır. Yukarıda sıralanan özelliklerinden ötürü “çok katlı epitel” olarak isimlendirilir
  • 35. Çok katlı yassı epitel, organizmanın koruyucu epitelini oluşturur Ağız, özefagus, vajen gibi yüzeyi her zaman nemli tutulan yapıları örter  Birbiri üzerine yığılmış bir çok hücre katmanından oluşmuştur Hücrelerin düzen ve şekilleri oldukça özgündür
  • 36. Bazal membran üzerine oturan en derin hücre katı prizmatiktir Bu hücreler bazal yüzlerinde hemidesmozomlarla bazal membrana bağlanırlar Bu hücre katını, poligonal hücrelerden yapılmış bir çok hücre katları izler Yüzeye doğru gittikçe hücreler yassılaşır serbest yüzde ise hücreler çok yassı olurlar
  • 37. Bu bazal membrana oturan prizmatik hücre katı ile orta poligonal hücre katları yüzeydeki yassı hücrelerden daha genç hücrelerdir  Bu genç hücrelerin çekirdekleri iridir. Kromatin ağı sıktır. Bundan dolayı da, çekirdek H-E ile koyu boyanır bu genç hücrelerin sitoplazmaları RNA yönünden zengin olduğu için bazofili gözlenir Bazalde bulunan prizmatik hücrelerden mitoz oldukça çoktur
  • 38. Bu bazal tabaka üstteki spinozum tabakası ile birlikte stratum germinativum (doğurucu tabaka) adı da verilir Orta kattaki poligonal hücreler arasında intersellüler aralıklar vardır Bu aralıklarda, metabolizma maddelerini taşıyan doku sıvısı dolaşır
  • 39. Bulunduğu yerler: • Organizmanın dış yüzeyine açılan iç vücut boşluklarının ağız kısımlarını örter. • Örneğin ağız boşluğu, farinks, özefagus ve vajeni döşeyen mukoza epiteli, çok katlı yassı epiteldir • Ayrıca bu epitel tipine korneanın dış yüzünde ve pilika vokaliste de rastlanır.
  • 40.  Organizmada çok katlı yassı epitelin en ince olanı göz korneasını örten epiteldir  Korneanın çok katlı yassı epiteli kuvvetli PAS pozitif bir bazal membran üzerinde 5-7 hücre katmanından oluşmuştur  Burada epitelin bağ dokusuna dönük bazal yüzü düz ve muntazamdır  Papilla bulunmaz
  • 41.  Ağız boşluğu farinks, özefagus, vajen ve üretranın son kısmı gibi dış cevre ile ilişkili vücut boşluklarını döşeyen çok katlı yassı epitel daha çok hücre katmanından yapılmıştır.  Bazal membranın altındaki bağ dokusu içinde yayılmış kapiller ağlarından metabolizma maddelerinin epitelin orta ve yüzey katlarına ulaşmasını, metabolizma artık maddelerinin ise ters yönde kapillere ulaşmasını sağlamak için orta hücre katlarında intersellüler aralıklar oldukça geniştir.
  • 42.  Çok katlı yassı epitelin derin bazal yüzü düz değildir  Altındaki bağ dokusu ile birbirine geçen girinti ve çıkıntılar yapar  İşlevsel şartlara bağlı olarak epitel içine giren bu bağ dokusu uzantılara papilla adı verilir  Bu bağ dokusu papillalar çok sık kapiller ağı taşırlar ve hücre katman sayısı fazla olan epitelin beslenmesini kolaylaştırmaya yönelik özel yapılardır  Papillalar aynı zamanda çok katlı epitelin bağ dokusuna daha sıkı bağlanması da sağlamış olur.
  • 43.
  • 44. Çok katlı keratinize epitel:  Vücudun dış kısmını örten yaygın keratinize çok katlı epitel  Bu da derinin epidermis tabakasıdır.  Epidermis çekilme, kuruma gibi fiziksel ve kimyasal etkilere daha fazla maruz kalır  Epidermisteki hücre katları yüzeye yaklaştıkça canlılıklarını kaybederler  Hücrelerin çekirdekleri kaybolur ve hücre gövdesi sertleşir ve epitel ölür. Halbuki orta derece keratinleşen çok katlı yassı epitelde hücre çekirdekleri varlıkları muhafaza ederler
  • 45.  Hücreler keratin adı verilen sert ve cansız bir madde ile dolarlar, bu olaya keratinizasyon adı verilir  Epidermisin çok katlı yassı epiteli kerantinleşen epiteldir  Kalınlığı 50 mikrondan birkaç santimetreye kadar değişebilir
  • 46.
  • 47. 2. Çok katlı kübik epitel:  Çok katlı kübik epitel  Bazı ter ve tükrük bezlerinin boşaltım kanallarında bulunur
  • 48.
  • 49. 2. Çok katlı prizmatik epitel:  Çok katlı prizmatik epitel  Kadın ve erkek üretrasını, konjiktivayı ve bazı bezlerin büyük boşaltım kanallarını döşer
  • 50. Özel Epiteli Tipleri 1. Yalancı çok katlı epitel (Psödostratifiye) 2. Değişici epitel (Transisyonel)
  • 51. 1.Yalancı çok katlı epitel (Psödostrafiye) Bu epitel hücrelerin seviyelerinden dolayı çok katlıymış gibi görünmesine karşın bütün hücreler bazal membrana oturduklarından aslında tek katlıdır Çok katlı Yalancı çok katlı B.M.
  • 52. Bu epitel tipinden bazal membran üzerinde tek bir hücre katı vardır Bütün hücreler bazal membran ile temas halindedir Fakat hücrelerin yüksekliği ve düzenleri birbirinden farklıdır Bir kısım hücreler geniş tabanları ile bazal membran üzerine otururlar Fakat yüzeye kadar ulaşamazlar Bir kısım hücreler ise daha yüksek boyludurlar ve dar sitoplazma kısımları ile bazal membrana otururlar ve epitelin serbest yüzeyine kadar uzanırlar
  • 53. Bulunduğu Yerler:  Bu epitelin serbest yüz farklılaşması göstermeyen basit tipi; bir çok bezlerde boşaltma kanallarının iç yüzünü örter Apikal yüzlerinde kinosilya olan tipi yalancı çok katlı (psödostratifiye) prizmatik (silindirik) kinosilyalı = silli epiteldir. Bu epitel tipi büyük solunum yollarının içini döşer Bu epitel tipinin apikal yüzlerinde sterosilya olan tipide erkek genital boşaltma yollarının bazı bölümlerinde gözlenir
  • 54.
  • 55. 2. Değişici epitel (Transisyonal) Bu epitel özelliği itibariyle tipik çok katlı epitel karekteristiğini taşımasına rağmen bazı yönlerden farklıdır. Bulunduğu organın gerilme ve şişmesine uyum sağlayacak biçimde organize edilmiştir
  • 56. Pelvis renalis, üreter, mesane ve üretranın başlangıç kısmında bu tip epitel vardır Hacimleri değişir Bu organlar kısa süre içinde önemli basınç ve hacim değişmelerine uğrarlar Hücrelerin biçimi, düzeni ve kat sayısı değişir  Organ dolu olduğu ve duvarları genişlediği zaman bu epitel iki veya üç katmandan oluşur Yüzeyel hücreler geniş yassı olurlar bu geniş yassı hücrelerin altında bazal membran üzerinde iki kat derin hücre tabakası olur. Bu hücreler kübik veya prizmatiktirler
  • 57. Kasılma sonucu boşalan organda ise epitel kalınlaşır 4-6 hücre katmanı görülür Boşalan organda yüzeyel hücreler prizmatik şekillidir Bu prizmatik hücrelerin lümene bakan kabarık = konveks serbest yüzleri va altındaki hücreler üzerine oturan girintili çıkıntılı yüzleri var  Bu hücreler bir iki çekirdek içerirler ve sitoplazmaları yoğun ve koyu boyanırlar
  • 58. Derin hücreler; birbiri üzerine binmiş durumda bazal membran üzerinde hücre katları yaparlar Bu derin hücreler uzun veya armut şeklinde hücrelerdir, dar yuvarlak üst yüzleri ile altındaki hücrelerin oyuk derin yüzleri içine girerler Apikal ve bazal yüzdeki bu yapısal durum organ dolu olup da gerildiği zaman, yüz ölçümünün genişlemesi ile kaybolur
  • 59. Tonofilamanlar yüzeyel hücrelerin serbest yüzleri altındaki yoğun sitoplazmada çoktur Bu yoğun sitoplazma tabakası koruma desteklik görevi de yapar Organın lümeninde bulunan hipertonik idrar içine su geçişini engeller Tonofilamanlar, hücrede desmozomlara doğru yönelirler Desmozomlar derin hücreler arasında azdır dolayısıyla daralma ve genişleme sırasında derin hücreler birbiri yanından kayarak yer değiştirmeleri kolaylaşır
  • 60.
  • 61. Özelleşmiş Epitel  Goblet Hücreleri: Tek hücreden meydana gelmiş bir bezdir. Bunların etrafını bir bağ dokusu kılıfı çevrelemez. Genellikle epitel hücreleri arasında yerleşmişlerdir. Şekilleri kadehe benzediği için, kadeh hücreleri veya kalsiform hücreler olarakta bilinirler.  Sindirim sisteminde mideden itibaren sayıları giderek artamaya başlar ve kolonda en üst düzeye ulaşır. Ayrıca solunum sisteminde de bol miktarda goblet hücresi vardır. Bu hücreler asit glikoprotein nitelikte salgı yaparlar.
  • 62. Özelleşmiş Epitel  Sindirim sisteminde mukozal yüzeyi kayganlaştırıp, bu bölgeleri pankreatik enzimlerden ve bakteriyal tutulumdan korurlar. Işık mikroskobunda, hücrenin üst bölümünde büyük mukus içeren veziküllere sahip köpüksü görünümdedir.  Taban kısmında, çekirdek ve az miktarda GER yerleşiktir. Bol miktarda bulunan oligosakkarit kalıntılarından dolayı PAS pozitif boyanır.
  • 63.
  • 64. Özelleşmiş Epitel  Miyoepitelyal Hücreler: Dış salgı bezlerinin son kısımlarında, salgı hücresi ile bazal lamina arasında bulunan ektodermal kökenli hücrelerdir. Sitoplazmasında aktin, miyozin ve tropomiyozin miyofilamanları bulunduğu için kasılabilirler.  Seröz asinusları saran miyoepitelyal hücreler, dallanmış şekildedir ve basket hücreleri olarak da bilinirler. Müköz tübüllerdeki miyoepitelyal hücreler, yıldızsı (stellat) şekildedirler.
  • 65. Özelleşmiş Epitel  Bu hücrelerin kasılması ile ekzokrin salgı, boşaltım kanallarına geçer. Miyoepitelyal hücreler gözyaşı, tükrük, meme ve ter bezleri ile testisin seminifer tübülleri etrafında yerleşiktir.
  • 66. Özelleşmiş Epitel  Diffüz (Yaygın) Nöroendokrin Sistem (DNES): Polipeptid salgılayan hücrelerdir. Çekirdek üstüne yerleşimli Golgi kompleksini, az sayıda GER ve taban kısmında salgı granüllerini içerir. Amin prekürsörlerini alıp dekarboksile ettiklerinden dolayı sitoplazmalarında, epinefrin, norepinefrin ve serotonin bioaktif aminlerini konsantre ederler. Bundan dolayı  APUD hücreleri olarakta biliniyorlardı. Fakat bu hücrelerin hepsi amin prekürsörlerini dekarboksike ede- medikleri sonradan belirlendiği için, APUD yerine DNES terimi kullanılmaya başlanmıştır. Çoğu APUD hücreleri, tek hücreli bezler olup diğer epitelyal hücreler arasına dağılmıştır. Bunlar başlıca embriyonik nöral kristadan türerler.
  • 67. Özelleşmiş Epitel  Sayı, çeşitlilik ve dağılım bu hücrelere diffüz nöroendokrin sistem özelliğini kazandırmıştır. Bazı APUD polipeptidleri komşu hücreler üzerine parakrin etki gösterirken, diğerleri kan dolaşımına girerek uzaktaki hücreler üzerine endokrin etki yapar.
  • 68. Paneth Hücreleri  Paneth Hücreleri: İnce bağırsakta Liberkühn kriptalarının (basit tübüler veya dallanmış tübüler bezlerin) altında yerleşik olan piramit şeklindeki hücrelerdir. Lizozim olarak adlandırılan anti-bakteriyel maddeyi salgılar.
  • 69. Pariyetal Hücreler  Pariyetal Hücreler: Mide bezlerinde bulunan piramidal hücrelerdir. Apikal hücre zarı, derin girinti ve çıkıntılar yaparak intraselüler kanalikülleri oluşturur. Kanaliküller, yuvarlak ve tübüler veziküllerden (tubüloveziküler sistem) zengindir. Pariyetal hücreler, HCl ve mide intrinsik faktör sentezleyip mide boşluğuna verir.
  • 70. Bez Epiteli  Salgı yapan epiteli ifade eder. Endokrin ve ekzokrin olmak üzere iki çeşittir. Pankreasın Langerhans adacıkları, adrenal (böbrek üstü) bezler, hipofiz, tiroid ve paratiroid bezleri, endokrin bezlere örnektir. Retiküler liflerce desteklenen endokrin bezler, kordon veya follikül şeklinde düzenlenmiştir. En sık kordon şekli, kılcal yumakların veya kan sinüzoidlerinin etrafındaki anastomozlar biçiminde görülür. Hücre içinde depolanan hormon (böbrek üstü bezi, hipofizin ön lobu, paratiroid bezi, v.s), uygun sinyal molekülü veya sinirsel uyarı aracılığıyla salınır. Endokrin bezin folliküler türünde ise, salgı hücreleri folliküler boşluğu çevirir ve üretilen hormonu alıp depolar. İlgili sinyal bu hücrelere ulaştığında, depolanan hormon tiroid bezinde olduğu gibi follikül hücrelerince tekrar geri alınıp işlenir ve salınır.
  • 71. Ekzokrin Bezler  Salgılarını bir boşaltım kanalı yoluyla dış ortama verirler ve kapiller ağ yönünden çok zengin değillerdir. Pankreasın ekzokrin bez kısmı, parotis, submandibular (çene altı) ve sublingual (dilaltı) bezler, ekzokrin bezlere birer örnektir.
  • 72. Ekzokrin Bezler  Yaptıkları salgının özelliğine göre seröz, müköz ve miks(karma) bezler olmak üzere alt gruplara ayrılabilir. Pankreasın ekzokrin kısmı ve parotis, tamamen serözdür. Submandibular ve sublingual bezler ise, karma tipte salgı yapan ekzokrin bezlerdir. Gözle görülebilen (anatomik, makroskobik) bu bezlerden, seröz bezler asinuslardan (alveolus), müköz bezler ise müköz tübüllerden meydana gelmiştir.
  • 73. Ekzokrin Bezler  Gerek seröz ve gerekse müköz salgı yapan son kısımlar, kübik epitel hücreleriyle örtülü olan interkalar (başlangıç, inisyalis) kanallara açılır. Daha sonra birleşen bu kanallar, striat (çizgili, intralobüler) kanalı oluşturur. Çizgili kanallar, kendi aralarında birleşir ve bağ dokusu septalarının (bölmelerinin) içine ekskratuvar (salgısal, interlobüler) kanallar şeklinde açılır. Bu kanallar da, kendi aralarında birleşerek parotis bezinde Stenon, submandibüler bezde Wharton ve sublingual bezde ise, majör sublingual kanal adı altında ağız boşluğuna açılır. Makroskobik bezlerin dışında, sıkı bağ dokusu kılıfı bulunur. Septalar bu kılıftan içeri doğru girerek, bezi loblara ve lobçuklara ayırır.
  • 74.
  • 75. Ekzokrin Bezler  Çizgili kanalların en önemli özelliği, hücre tabanından çekirdeklere doğru uzanan zar katlantılarından meydana gelmiş olmalarıdır. Bu katlantılarda bol miktarda bulunan mitokondriyonlar, katlantının uzun eksenine paralel olarak yerleşmiştir. Böyle bir yerleşim, özellikle işlevsel açıdan yoğun olan ve çalışmaları esnasında göreceli olarak daha fazla enerji tüketen tükrük bezi ve böbrek proksimal ve distal tübülleri için oldukça önemlidir.
  • 76. Ekzokrin Bezler  Parotisin ve pankreasın ekzokrin bez kısmı saf serözdür. Pankreasta çizgili kanalın olmaması, sentroasiner hücrelerin bulunması ve Langerhans adacıklarının mevcudiyeti, parotisle pankreası birbirinden ayırır. Submandibular ve sublingual bezler karma bezlerdir yalnız, submandibular bez seröz ağırlıklıdır. Submandibular ve sublingual bezlerde gözlenen seröz yarımaylar (Gianuzzi yarımayları), gerçekte bir tespit hatasıdır. Klasik yöntemlerde seröz yarımaylar gözlenirken, hızlı dondurma yönteminden sonra, seröz yarımaylar gözlenemez. Bunlar, klasik tesbit yöntemleriyle elde edilen dokuların ışık ve elektron mikroskobu altında gözlemlenen artefaktlarıdır
  • 77.
  • 78. Ekzokrin Bezler  Seröz bezlerde bol miktarda bulunan zimojen granüller, sitoplazmanın üst kısmında yer alır. Seröz bezler, akıcı kıvamda ve protein yapısında salgı yapar. Hücre çekirdekleri, ortada yerleşiktir ve yuvarlak şekillidir. Hematoksilen – eozinle boyanan kesitlerde, hücrenin bazal kısımları hematoksilenle, apikal kısımları ise eozinle boyanır.
  • 79. Ekzokrin Bezler  Müköz bezler ise, karbonhidrat yapısında salgı yapar. Sitoplazmalarının üst kısmında, bol miktarda müsinojen granüller vardır. Bu granüller hema- toksilen ve eozin boyalı kesitler hazırlanırken kaybolduğu için, hücrelerin bu kısımları genellikle boş olarak görülür. Ayrıca, klasik histoloji preparatı hazırlama yöntemiyle elde edilen bez yapılarında, müköz bez hücrelerine ait çekirdekler periferik (çevresel) yerleşimli ve yassı olarak görülür. Hızlı dondurma yönteminde ise, bu hücrelerin çekirdeklerinin aslında yuvarlak şekilli ve merkezi yerleşimli oldukları ortaya çıkmıştır. Müköz bez hücreleri, koyu kıvamda salgı üretir ve açık renkte boyanır.
  • 80. Salgılama Çeşitlerine Göre  Merokrin (Ekrin) Salgılama: Salgılama ürünü, veziküllerle hücrenin apikal yüzeyine taşınır. Veziküller hücre zarıyla birleşir ve içeriklerini ekzositozla dış ortama verir. Pankreasta da olduğu gibi, vücutta en sık görülen salgılama çeşidi merokrin tiptedir.  Apokrin Salgılama: Salgı ürünü hücre zarının apikal kısmından ayrılırken, bir miktar hücre zarını da beraberinde götürür. Bu salgılama biçimi meme bezlerinde, derinin apokrin, göz kapağının siliyer (Moll’s) ve dış kulak yolunun seromüsinöz bezlerinde görülür.  Holokrin Salgılama: Salgı ürünü, olgunlaşmaya devam eden hücrenin içinde birikir. Daha sonra, salgı ürünü içinde bulunduğu hücreyle birlikte dış ortama atılır. Örnek: Overler, derideki yağ ve göz kapağındaki Meibomian bezleri
  • 81.
  • 82. Vücudumuzda, bezlerin kanal ve salgı kısımlarının değişik şekilde bir araya gelmesiyle aşağıdaki bez yapıları meydana gelir: A Basit Tübüler Bezler: Kalın barsağın salgı bezlerinde olduğu gibi salgısal kısımları, goblet hücrelerince meydana getirilmiş düz tübüler yapıdaki bezlerdir. B Basit Kıvrıntılı Tübüler Bezler: Derideki ter bezleri, kıvrıntılı tübüler bir yapı gösterip, dermiste yerleşik olan salgı kısımlarından meydana gelmiştir. C Basit Dallı Tübüler Bezler: Midenin pilor bölgesindeki mukus salgılayan bezlerdir. Geniş salgısal kısımlara sahip olan dallı tübüler bezler, mukus salgılar. D Basit Alveoler Bezler: Üretradaki paraüretral ve periüretral bezlerdir. Bu tür bezler, değişici epitelin bir çıkıntısı olarak gelişir ve tek tabakalı salgısal hücrelerden oluşur.
  • 83.
  • 84. Vücudumuzda, bezlerin kanal ve salgı kısımlarının değişik şekilde bir araya gelmesiyle aşağıdaki bez yapıları meydana gelir: E Basit Dallı Alveoler Bezler: Midenin kardiya bölgesindeki mukus salgılayan bezlerdir. Bu bezlerin kısa ve tek boşaltım kanalları, doğrudan yüzeye açılır. F Bileşik Tübüler Bezler: Sindirim sisteminde özefagus ve duodenum ile solunum yollarının mukoza altında yerleşik bezlerdir. Duodenum submukozasındaki Brunner bezleri, buna tipik bir örnektir. Bu bezler, müköz alkali sıvı ile birlikte polipeptid yapısında bir hormon olan urogastronu (human epidermal growth factor) salgılar. Bu hormon mideden HCl üretimini baskılar ve epitel hücrelerin mitotik aktivite hızını artırır. G Bileşik Tübüloalveoler Bezler: Submandibüler bezler iyi bir örnektir. Bu tür bezler, hem seröz ve hem de müköz salgı kısımlarına sahiptirler. H Bileşik Alveoler Bezler: Pankreastaki ekzokrin bezlerdir. Bu bezler, seröz salgı üreten ve piramit şeklindeki hücrelerden meydana gelmiştir
  • 85. Klinik – Endometriyozis  Periton boşluğundaki değişik yerlerde, ektopik endometriyum dokusunun (bez yapısının) olmasıdır. Bazen, göz ve beyin gibi periton dışındaki sahalarda da görülebilir. Endometriyozisin etyolojisi, tam bilinmemektedir. Fakat muhtemelen menstruasyon döngüsü esnasında bazı endometriyal hücrelerin diğer yerlere göç etmesinden kaynaklandığı düşünülmektedir. Vakaların çoğunda, endometri- yozise kistler de eşlik eder.
  • 86. BAZAL MEMBRAN Epitel hücreleri altlarındaki bağ dokusu ile temas halindedirler, bunların bazal yüzeyindeki, tabaka benzeri ekstasellüler yapı, bazal lamina olarak isimlendirilir (20-100 nm kalınlığındadır). Bu yapı yanlızca elektron mikroskobu ile gözlenebilir. Epitel dokusunun ürünü olan bazal lamina ortada çok ince filamentlerden (kollagen) oluşturulmuş yoğun bir tabaka içermektedir.  Bu yoğun tabakaya lamina densa adı verilmektedir. Lamina densanın iki yanında açık renkte boyanan tabakalaraysa lamina rara veya lamina lusida adı verilmektedir.
  • 87. Bazal lamina glikozaminoklikan matriks içine gömülü rediküler ve kollajen fibrillerle (lamina redikülaris) desteklenmişse ışık mikroskobik düzeyde kolayca secilebilen bazal membran (bazal lamina + lamina redikülaris) adını almaktadır.
  • 88. Hemidesmosome Lamina Lucida Basal Lamina Anchoring Fibers (Collagen IX) Reticular Fibers (Collagen III)
  • 89. H-E ile boyanmış preperatta bazal mebran açık biçimde görülmektedir.
  • 90. D: Lamina densa (30-100nm), C: Hücre, L: Lamina lusida (60nm), RF: Rdiküler fibriller.
  • 91.
  • 92. BASAL LAMINANIN FUNKSİYONU Epitel hücrelerinin bağ dokusuna tutunması, Epitel ve bağ dokusunu ayrı birer kompartman olarak birbirinden ayrılması, Filtrasyon, Epitel dokusunun kutupluluğunun sağlanması ve Epitel dokusunun gelişimi veya dejenerasyonu sırasında iskelet görevinin gerçekleştirilmesi
  • 93. BASAL LAMINANIN KOMPOZİSYONU Type IV kollagen- nonfibrillar kollagen,, Proteoglikan  Laminin Fibronectin Bazal laminanın bu yapı elemanları temas ettiği epitel, kas, yağ, ve Schwann hücreleri tarafından salgılanır ve onların ürünüdür.
  • 94. Bazal lamina; altındaki bağ dokusuna IV collagenden oluşan tutucu yapılar ve üzerindeki yapılara örneğin dermiste ise elastik elementler olan mikrofibril bantları ile tutulur.
  • 95. Epitel hücresinin Yan yüz özellikleri. Epitelin ne yüzeyi ve nede bazal tarafında olmayan yüzleridir. Komşu iki epitel hücresi yan yüzleri ile birbirlerine sıkıca bağlanmışlardır. Hücreleri birbirinden ayırmak için mekanik güç gerekir. Bu tip bağlantı çok fazla basınç ve çekilme ile karşı karşıya kalan yerlerde; örneğin derideki epitelde iyi gelişmiştir. Hücre mebranlarındaki glikoproteinde kısmen bu bağlantıya iştirak eder.
  • 96. Hücre kohezyonlarındaki (yapışma) en önemli faktör (epitel hücrelerinin yan yüzünde bulunan BİRLEŞTİRİCİ KOMPLEKS denen yapılardır . Bu birieştirci kompleksler üç alt başlık altında incelenmektedir. Bunlar sırasıyla; 1.Zonula Okludens (Sıkı bağlantı), 2 Zonula Adherens, 3-Makula Adherens (Desmozom, yapıştırıcı benek) ve 4.Aralıklı Bağlantı (Nexus, Gap junction) dır.
  • 97. 1 Zonula Okludens (Sıkı bağlantı, tıkayıcı çerçeve) Zonula (kuşak) bağlantının bir bant şeklinde hücreyi tamamen sardığını ifade eder). Okludens (kapatan veya hücre membranının intersellüler alanı kapataçak şekilde kaynaşmış olduğunu belirtir). Bu yapıda serbest yüze yakın hücre membranları birbirine yaklaşır. Dış yapraklar birbirine değer. Yani dış yapraklarda glikoprotein tabakası yok olur. Fakat dış yapraklarda tam bir kaynaşma yoktur.
  • 98. İç membranlarda sitoplazma yoğunlaşması olur. Barsak epitelinde hücrenin apikal yüzünü kuşak şeklinde kapatan bir yapı olarak görülür. Zonula okludens hücrede intersellüler aralıklar boyunca madde iletimini engeller. Bu engelde Hücre membranının proteinlerinden olan glikoproteinlerin bağlayıcı özelliği ve intersellüler glikoproteinlerin de rolü var.
  • 99.
  • 100.
  • 101.
  • 102. 2. Zonula Adherens:  Bu yapıda hücre membranları birbirinden uzaklaşır.  İntersellüler aralık 100-150 Angstron kadardır. mf ZA
  • 103. 2. Zonula Adherens:  Hücrenin apikalinden derine doğru zonula okludensi zonula adherens adı verilen bir yapı izler.
  • 104.  Aralık yapiştırıcı mukoprotein materyal ile doludur.  Membranların sitoplazmik yüzünde sitoplazma yoğundur ve yoğun tonofibril bantları bulunur.  Bu tonofibriller yüzeye paralel seyreden bantlar şeklinde ilerler ve terminal ağ ile devam ederler.
  • 105. Microvilli  Terminal ağ mikrovilluslar içinde bulunan kontraktil flamentlerin bağlandığı yerdir.  Böylece zonula adherens Terminal terminal ağdan çıkan Web kontraktil flamentleri gergin tutar ve mikrovillus taşıyan yüzeyin kontrasyonuna yardım eder. ZA
  • 106.  Hücrelerin yan yüzlerinde ve serbest yüzün hemen altında alt alta bulunan hücrelerin bütün çevresini dolanan zonula okludens ile zonula adherens ışık mikroskobu düzeyinde terminal tıkaç veya terminal bar olarak yorumlanırlar.
  • 107. 3-Makula Adherens (Desmozom, yapıştırıcı benek): Bu iki yapınında altında bulunan yapıdır. Epitel hücrelerinin lateral yüzünde değişik seviyelerde kesintili yamalar şeklinde görülür.
  • 108. Komşu hücre membranları birbirine paraleldir. Aralarında zonula okludens ten daha geniş bir aralık var. Sitoplazmik yüzde ise kontraksiyon özelliği olmayan saç tokası şeklinde ve tono fibril içeren yoğun bir madde birikmiştir.
  • 109. Membranların arasında plaque sialik asitten zengin muku proteinler ve bunlar içine if gömülü ince fibriller var. Bunlar hücreler arasındaki kohezyonu kuvvetlendirirler.
  • 110. Bu desmozom bölgelerindeki epitel hücrelerindeki mesafe kapanmadığı için epitel hücreleri arasında doku sıvısı kolay olarak dolaşır.  Bu üç yapı epitel hücrelerini kohezyon ile bir arada tutar ve epitelin yapısal bütünlüğünü oluşturur. Zonula okludensde hücreler arası mesafe kapandığı için lümenden intersellüler aralığa madde geçişini engeller bu da hücrede absorbsiyon ve transfort olayları için önemlidir.
  • 111. 4. ARALIKLIBAĞLANT (NEXUS, GAPJUNCTĠON) Bu oluşumda hücreler arası mesafe çok dardır ve yarıklar şeklindedir.  Mesafe 20 Angstron kadardır (zonula okludens ile karıştırılabilir) fakat membranlar arasında belirli bir aralık var hücreler arasındaki bu dar aralıkta; bir bölümü membran içine gömülü silindir biçimli içi boş protein yapılar vardır.
  • 112.
  • 113. Bu kısa borucuklar ile komşu hücre membranları birbirine bağlanır. Bu borucuklar küçük moleküllerin direkt geçiş yeridir. Geçişen madde intersellüler aralık ile temas etmez ve dolayısı ile bu geçişte her hangi bir madde kaybı söz konusu değildir. Bu borucuklardan şeker, amino asitler vs bazı hormanlar rahat geçebilir. Bu bölgelerdeki elektriki dirençte düşüktür. İmpuls bir hücreden diğerine kolayca geçebilir.
  • 114.
  • 115.
  • 116. HEMIDESMOSOMES  Found at basal surface of stratified squamous epithelia  Cytoplasmic portion has attachment plaque with 10nm filaments Nu Hemidesmosomes Basal Portion of Cell
  • 117. ADHESIVE SITES  Zonula occludens- principally restricts passage of substances across epithelium  Zonula adherens, macula adherens- guard against physical disruption of epithelium (adhesive)
  • 118. CELL SURFACE MODIFICATIONS OF EPITHELIUM  Microvilli  Stereocilia  Cilia  Lateral and basal infoldings
  • 119. MICROVILLI  Cytoplasmic, finger-like protrusions of apical surface of epithelium  Number and shape usually correlate to absorptive capacity (increase free surface area)
  • 120. MICROVILLI  Intestinal epithelium- distinctive border of vertical striations  Detectable by light microscopy- striated border CT
  • 121. MICROVILLI- Microvilli STRUCTURE  Core of actin microfilamentsanchored to tip and sides of microvillus Terminal  Interact with terminal web Web of horizontal filaments just below base of microvilli (Cause contractile oscillations that facilitate absorption) ZA
  • 122. STEREOCILIA  Very long, irregular projections from apical portion of epithelial cells of epididymis and sensory cells of ear  Long microvilli
  • 123. CILIA  Short, fine structures projecting from apical portion of cell  Dark-staining bodies at base of cilia due to basal bodies (modified centrioles)
  • 124. CILIA  Range from 1 to hundreds per cell
  • 125. CILIA- STRUCTURE  2 central microtubules surrounded by 9 doublets  Outer paired microtubules continuous with basal body Plasma Membrane Microtubule Doublet Dynein
  • 126. CILIA  Undergo regular synchronous undulating movements creating a wave across the epithelium  Creates flow of mucous and other materials across epithelium
  • 127. CILIARY MOVEMENT  Based on movement of microtubules in relation to one another  Dynein arms form bridges between adjacent doublets  Addition of ATP produces sliding movement
  • 128. KARTEGENER’S SYNDROME  Absence of dynein arms  Respiratory difficulty  Males sterile- flagellum of sperm is modified cilium
  • 129. LATERAL CELL SURFACE INFOLDINGS  Prominent in cells that transport fluid rapidly
  • 130. BASAL INFOLDINGS  Also prominent in cells that transport fluid (kidney tubules) Nu Mitochondria (Active Transport)
  • 131. GLANDS- CLASSIFICATION  Exocrine- secrete substances onto a surface (usually through ducts or tubules)  Endocrine- secrete products (hormones) into blood stream- ductless
  • 132. EXOCRINE GLANDS- CLASSIFICATION  Unicellular- goblet cells in lining of intestine and respiratory tract Villus of human ileum- Junqueira et al., 1995
  • 133. EXOCRINE GLANDS- CLASSIFICATION  Multicellular- several types characterized by arrangement of glandular cells and organization of ducts  Simplest is “sheet” of secretory cells- lining of stomach
  • 134. “TYPICAL” EXOCRINE GLAND STRUCTURE Surface Epithelium Duct Secretory Portion
  • 135. MULTICELLULAR GLANDS  Duct Structure:  Simple- unbranched duct  Compound- branched duct  Shape of Secretory portion:  Tubular  Acinar/Alveolar (Flask-shaped)  Tubuloacinar
  • 136. GLANDULAR SECRETORY CELLS  Mucous producing cells- viscous, slimy secretions; appear empty by routine H/E; nuclei often flattened against base of cell Sublingual Gland Junqueira et al., 1995
  • 137. GLANDULAR SECRETORY CELLS  Serous producing cells- watery secretions; usually intensely stained with eosin; nuclei usually rounded or oval Pancreas Junqueira et al., 1995
  • 138. Glandular Epithelia  Pancreas, adrenal medulla, sebaceous glands, salivary glands, mammary glands  Sweat glands (little synthetic activity; transfer of molecules and ions from blood)
  • 139. Types of Glandular Epithelia  Unicellular glands - goblet cells  Multicellular glands  Endocrine glands: no ducts  cords of cells with vessels (adrenal cortex, parathyroid, anterior pituitary)  follicular (thyroid)  Exocrine glands: ducts (salivary glands, pancreas, mammary glands, etc.)
  • 140. Types of Exocrine Glands  Simple: secretory cells and one unbranched duct  tubular, coiled tubular, branched tubular, or acinar  Compound: secretory cells and branched ducts  tubular, acinar, or tubuloacinar