2. ÖĞRENİM HEDEFLERİ
• Dönem I öğrencileri bu dersin sonunda;
– Türkiyede’ki histoloji eğitiminin tarihini
– Histoloji ve Embriyolojinin ilgi alanlarını
– Doku takip yöntemlerini öğrenecektir.
2
3. • Ülkemizde histoloji terimi embriyoloji ile birlikte,Histoloji
ve Embriyoloji adı altında kullanılmaktadır.
• Histoloji, histos (doku) ve logia (bilim) kelimelerin
birleşmesiyle türemiştir.
• Dilimizdeki karşılığı Doku Bilimi’ dir.
• İlm-i Ensaç veya Fenn-i Ensaç
• Embriyoloji, embrio (cenin) ve logia kelimelerinden
oluşmuştur.
• Türkçemizdeki karşılığı ise, Cenin (dölet) Bilimi’dir.
• Mebhas-ül Cenin
3
4. • Türkiyede çağdaş tıp eğitim-öğretimi 1827.
• 1839 yılında “Mekteb-i Tıbbiye-i Adliyye-,
Şahane” (kısaca Mekteb-i Tıbbiye)
kurulmuştur.
• Okulun ilk yıllarında histoloji bağımsız bir ders
değildir, anatomi dersi ile birlikte
anlatılmaktadır.
• 1872 yılında histoloji dersi anatomiden
ayrılarak “ilm-i Ensac-ı Hucreviyye” adıyla
bağımsız ders olarak anlatılmıştır. 4
5. • Histolojinin ilk öğretim üyesi Mirliva Dr.
Mehmet Saib Paşa’dır.
• 1872 de yurtdışına doktora eğitimi için
gönderilen hekimlerden Miralay Dr.Haydar
Kamil Efendi İlm-i Ensac eğitimi için Viyana’ya
gitmiştir.
• Dr.Tevfik Recep embriyoloji alanında ilk
doktora yapan öğretim üyesidir.
• 1982 yılında morfoloji, 1993 yılında Histoloji-
Embriyoloji Anabilim Dalı olarak ayrılmıştır. 5
6. • Histoloji bilimine, mikroskopik anatomi de
denmektedir.
• Histoloji biliminde, bir mikroskop yardımıyla
biyolojik materyal ve yapılar incelenir.
• Histoloji hücre, doku ve organ bilimi olduğuna
göre, bunların yapılarının yanı sıra işlevlerini
de ele alacaktır.
• Bu yüzden, histoloji sadece yapıyı
tanımlamakla kalmaz, aynı zamanda
biyokimya, moleküler biyoloji ve fizyoloji
arasında bağlantılar kurar ve hastalık ile ilgili
patogenezde önemli rol oynar. 6
7. • Histoloji = Doku bilimi
Histomorfoloji: Doku ve hücrelerin
mikroskobik yapısını inceler.
Histofizyoloji : Hücre ve dokulardaki
canlılık olaylarını araştırır.
Histokimya : Doku ve hücrelerdeki
kimyasal maddelerin hücre içi yerleşimini
özel boyama maddeleri ile girdiği
reaksiyona bağlı olarak gösterilmesini
sağlar.
Sitoloji : Hücrelerin yapısını ve işleyişini
inceleyen bilim dalı.
7
8. IŞIK VE ELEKTRON MİKROSKOPİDE KULLANILAN ÖLÇÜ
BİRİMLERİ
Mikrometre (mikron) (µm) = 0.001 mm = 10-6 m
Nanometre (nm) = 0.001 µm = 10-9 m
Agström (Ao) = 0.1 nm = 10-10 m
8
9. HİSTOLOJİK TEKNİK
• Doku ve organların mikroskop altında incelenebilir
hale getirilmesi için yapılan tüm işlemlere histolojik
teknik veya mikroteknik adı verilir.
• Histolojik teknikler
A- Vital inceleme
B- Ölü dokuların incelenmesi
şeklinde olmak üzere iki şekilde yapılır.
9
10. VİTAL İNCELEME
• Canlı, yaşamakta olan hücre veya organizmalar üzerinde, canlıyı
öldürmeksizin yapılan incelemeye vital inceleme denir.
• Histolojide kullanılan vital boyalar
Asit boyalar : Tripan mavisi
Çini mürekkebi
Lityum karmin.................Fagositik hücreler
Bazik boyalar: Metilen mavisi
Toluidin mavisi................Sinir hücreleri
Janus green .....................mitokondrion
Nötral kırmızı
Krezil viole .......................vakuol sistemi
Dahlia viole ......................Nukleus 10
11. Histolojik İnceleme Nasıl Yapılır ?
• Ana gereç Mikroskop
• Materyaller, mikroskopta incelenmeden önce, aşağıda
belirtildiği şekilde elde edilir:
• İğne Biyopsisi: Beyin, göz, tiroid, lenf düğümü, meme,
akciğer ve plevra, böbrek, kemik ve kemik iliği, testis ve
iskelet kası.
• Endoskopik Biyopsi: Solunum yolu, mide ve barsak
yolu, üriner sistem yolu.
• Transvasküler Biyopsi: Kalp ve karaciğer
• Doğrudan Çıkarım Biyopsisi: Deri, ağız, larinks ve
serviks uteri.
• Kürete Biyopsisi: Uterus endometriyumu. 11
13. TESPİT (FİKSASYON)
• Amacı;
1-Hücre ve dokuların canlı hale en yakın biçimde muhafaza
etmektir. Ancak bu tam gerçekleştirilemez.
2-Otolizi, bakteriyel bozuma ve çürümeyi önlemek.
3-Kolaylıkla diffüzyon olan maddelerin kaybını önlemek.
4-Sağlığa zararlı kötü etkilere karşı dokuyu
kuvvetlendirmek.
5-Dokunun boyalarla ve diğer reaktiflerle boyanmasını
kolaylaştırmak.
• Fiziksel; ısı, kurutma, dondurma
• Kimyasal; immersiyon, perfüzyon 13
14. Başarılı Fiksasyon İçin Nelere Dikkat Edilmelidir?
1-Ölümden ve operasyondan sonra alınan örnekler hemen
fiksatife atılmalıdır.
2-Fiksatifde kullanılan kimyasallar taze olmalı, titizlikle tartılmalı
ve karıştırılmalıdır.
3-Doku parçaları mümkün olduğu kadar küçük olmalıdır.
4-Fiksatif, doku hacminin en az 10 katı, formalin için 20 katı
olmalıdır.
5-+4 0C’de fiksasyon önerilir. Düşük ısılar fiksatifin dokuya
işleyişini azaltırsa da otolizi önlediğinden doku iyi tespit edilir.
6-İçi boş organlar tespit çözeltisi ile doldurulmalıdır. Böylece
tespit çözeltisi dokuya her iki yüzden işler ve iç yüzün düzgün
14
yüzey şekli korunmuş olur.
15. 7-Kaba önce fiksatif konmalı, parçalar sonra daldırılmalıdır.
Yoksa dokular kaba yapışır ve yapışma yerinden tespit
çözeltisi dokuya işlemez.
8-Yağdan ve havadan zengin dokular tespit çözeltisinde
yüzdükleri için kaset içine alınarak tespit çözeltisine batması
sağlanmalıdır.
9-Tespit çözeltisinin dokuya işleyişini hızlandıran işlemlerden
kaçınmalıdır. Yüksek ısı tespit çözeltisinin dokuya işleyişini
hızlandırırken aynı zamanda otolizi de hızlandırır.
10-Kullanılan tespit çözeltisinin dokulara işleme hızı
bilinmelidir.
15
16. 11-Tespit çözeltisi ne hipotonik ne de hipertonik olmalıdır.
Osmolaritesi canlı dokunun osmolaritesi (300 mosl) ve ölü
dokudakine (450 mosl) uygun olmalıdır. Tespit edilmeyen
doku su ile kesinlikle yıkanmamalıdır.
12-Tespit çözeltisinin pH’sı dokunun pH’sına yakın olmalıdır
(pH=6-8). Bu nedenle tamponlanmış formalinle dokuların
tespit edilmesi daha uygun olur.
13-Fiksasyonda kullanılan kaplar dar boğazlı olmamalı, düz hatlı
olmalıdır.
14-Doku çok sertleşmemelidir. Doku aşırı derecede sertleşirse
kesit alımı zorlanır.
16
17. Tespit ajanları
• Sıvı Tespit Ajanları • Katı Tespit Ajanları
– Absolu etil alkol – Osmiyum tetroksit
– Soğuk aseton – Pikrik Asit
– Formaldehit – Kromik Asit
– Gluteraldehit – Potasyumdikromat
– Trikloroasetik asit – Civa Klorür
– Asetik asit
17
18. % 10’luk formol: 25ml formol + 75 ml distile su.
Bouin: suda doymuş pikrik asit…………….15 ml
Formol………………………………….…5 ml
Asetik asit…………………………….…1 ml
Müller eriyiği: potasyum bikromat…………………..2,5 gr
Sodium sülfat……………………….1 gr
Distile su…………………………….100 ml
Orth karışımı: 9 kısım müller eriyiği + 1 kısım formol
Zenker : müller eriyiği………………………………100 ml
Civa biklorür ……………………………… 5 gr
Aseti asit…………………………………….5 ml
Helly: müller eriyiği…………………………………100 ml
Civa biklorür ………………………………..5 gr
Formol………………………………………..5 ml
Maximow: müller eriyiği…………………………100 ml
Civa biklorür ………………………………..5 gr
Formol………………………………………10 ml
18
19. Yıkama
• Uygulanan tespit çeşidine göre yapılır.
• Su veya değişik yoğunluklarda alkol kullanılır.
• Formol, osmiyum tetraoksit ve krom tuzu içeren
tespitlerden sonra, yıkama aşamasında su
kullanılır.
• Pikrik asitle gerçekleştirilen tespitler den sonra,
% 70 – 80’lik alkol ile yıkama yapılabilir.
19
20. Sudan Kurtarma (Dehidretasyon)
• Parafine gömülecek olan dokuların, yıkamadan
sonra içerisinde hiç su kalmaması gerekir.
• Bu amaçla, en yaygın olarak etil alkol kullanılır.
Etanol, dokulardaki suyu çeker.
• Dokular, sırayla artan derecelerde alkol
serisinden geçirilir.
20
21. Şeffaflandırma (Clearing)
• Şeffaflaştırmanın temel amacı, dokuya nüfuz
etmiş olan alkolün yerine, ışığı kırma endeksi
daha yüksek olan bir sıvı ayıracın konmasını
sağlamaktır.
• Ksilol, bu amaçla en yaygın olarak kullanılan ve
nispeten daha ucuz olan bir maddedir.
• Benzen, toluen, karbon sulfit, kloroform veya
propilen oksit
21
23. Gömme (Embedding)
• Dokulardan istenilen kalınlıkta kesitlerin elde
edilebilmesi, bunlara sert bir kıvam veren gömme
maddesi içine yerleştirilmesiyle sağlanır.
• Parafin.
• Epoksi resinler (epon, araldit, vestopal)
23
24. Kesit alma
• Emdirme maddesinin içine gömülerek homojen
biçimde sertleşmiş olan blok kitlesi (doku ve
emdirme maddesi), mikrotom adı verilen özel bir
aletle kesilir
• Bunların günlük pratikte en çok kullanılanları ise,
kızaklı veya rotatif (dönerli) mikrotom tipleridir.
• Ayrıca, çok pahalı olan elmas uçlu bıçaklar da
kullanılmaktadır. Mikrotomlarda, (tiplerine göre)
1 – 10 mikron kalınlığında kesitler alınır.
24
27. Boyama
• Doku elemanlarının genellikle birbirine yakın ışığı kırma
indilerine sahip olmaları ve kesitlerin parafinle infiltre
olmalarından dolayı ışık mikroskobunda incelenemezler.
• Dokuların farklı elemanlarının incelenebilmeleri
boyanmaları ile mümkündür.
• Boyama işleminde önce, lam üzerine alınmış kesitlerdeki
parafin ksilen ile uzaklaştırılır, azalan alkol serilerinde
dokular rehidrate (yeniden su ile doyurulma) edildikten
sonra boyamaya tabi tutulur.
27
28. Boyanma Özellikleri
• Asidofili: Bazik yapıdaki bir doku yapısının asit bir boya
ile boyanması özelliğine asidofili denir. Eozin bir asit
boyadır; sitoplazmayı pembe-kırmızıya boyar (eozinofili).
• Bazofili: Asit yapıdaki bir doku yapısının bazik bir boya
ile boyanması özelliğine bazofili denir, çekirdeği mavi-
mor renge boyar.
• Monokromazi: Doku yapısının boyanın gerçek renginde
boyanması özelliği
• Metakromazi: Bir doku yapısının kullanılan boya
solusyonunun renginden farklı bir renge boyanmasına
denir.
28
30. Histolojide sık kullanılan boyalar
• Hematoksilen ve Eozin (H-E)
• Periodik Asit-Schiff (PAS) reaksiyonu
• Masson trikrom
• Alcian blue
• Van Gieson
• Retikülin boyası
• Azan
• Giemsa
• Toluidin blue…..vs..
30
31. • HEMATOKSİLEN-EOZİN
NUKLEUS
Heterokromatin - mavi
Ökromatin - negatif
Nukleolus - mavi
SİTOPLAZMA
Ergastoplazma - mavi
Genel sitoplazma - pembe-kırmızı
Filamanalr - pembe-kırmızı
HÜCRE DIŞI YAPILAR
Kollagen lifler - pembe
Elastik lifler - pembe
Retiküler lifler - pembe
Graund substans- mavi
Kemik matriksi - pembe
Bazal membran - pembe 31
32. • PERİODİK ASİT-SCHİFF REAKSİYONU (PAS)
• PAS glikojen gibi doku karbonhidratlarının gösterilmesinde kullanılan
bir tekniktir.
• Örneğin sindirim ve solunum sistemlerindeki goblet hücreleri (sol
şekil), kıkırdak matriksi ve böbrek tübüllerinin epitel hücrelerinin
mikrovillus-ları (fırçamsı kenar) ve bazal membranları (sağ şekil)
PAS (+) olarak adlandırılan menekşe renginde boyanırlar.
32
33. • MASSON TRİKROM
• Üç farklı boyanın
kullanıldığı bu teknik ile
bağ dokusunun
boyanması sağlanır.
Sonuçta:
– Nukleus: mavi
– Bazofilik yapılar: mavi
– Sitoplazma: kırmızı
– Kas hücreleri: kırmızı
– Eritrositler: kırmızı
– Bağ dokusu: mavi veya yeşil
33
35. • GİEMSA VEYA WRİGHT
• Bunlar kan ve kemik iliği
yaymalarının boyanmasında
sıklıkla kullanılan
yöntemlerdir.
• Nukleus: kırmızı-menekşe
• Sitoplazma: soluk mavi
• Eritrositler: soluk pembe
boyanır.
35
36. • TOLUİDİN BLUE
• Bazik bir boyadır.
• Asidik doku yapılarını
mavinin değişik tonlarında
boyar.
• Elektron mikroskobu için
hazırlanmış ve rezine
gömülmüş yarı ince doku
kesitlerinin boyanmasında
sıklıkla kullanılır.
• Bazı doku yapılarını
metakromatik olarak boyar.
36
37. • Alcian blue • Van Gieson:
• Asit mukopolisakkaritleri • Bağ dokusunu boyama
tekniklerinden biridir;
ve glikozaminoglikanları
– kollageni kırmızıya,
maviye boyar.
– nukleusu maviye,
– eritrosit ve sitoplazmayı sarıya
boyar.
• Bir elastik boyası ile kombine
edildiğinde elastin mavi-siyaha
boyanır.
• Bu boyama teknigi özellikle kan
damarları ve deri için faydalıdır.
37
38. HİSTOLOJİ KAYNAK KİTAPLARI
•Temel Histoloji Yener Aytekin
•Histoloji ve Hücre Biyolojisi Ramazan Demir
•Histoloji I ve II Türkan Erbengi
•Genel Tıp Histolojisi Meral Tekelioğlu
•Özel Histoloji Meral Tekelioğlu
•A Textbook of Histology Bloom, Fawcett
•Basic Histology Junqueira, Carneiro,
•Human Histology Stevens, Lowe
•Histology, A Text and Atlas Ross, Romrell
•Genel histoloji, özel histoloji Mukaddes Eşrefoğlu
38