2. Ortopedi ve Travmatoloji LOKOMOTOR
SİSTEM hastalıklarının tedavisi ile
ilgilenen bir bilimdir
Lokomotor sistem denilince öncelikle uzun
kemikler ve vertebralar, eklemler, kaslar,
tendonlar, periferik sinirler, omurilik, ve
hatta damarlar anlaşılmaktadır
3. Konjenital anomaliler
Eklem rahatsızlıkları
Kemik rahatsızlıkları
Kas, tendon ve diğer yumuşak dokuların
rahatsızlıkları
Sinir sisteminin rahatsızlıkları
Statik deformiteler
4. Diğer tıp dallarında olduğu gibi ortopedik
rahatsızlıkların teşhisi hikaye, klinik
muayene, radiografik görüntüleme
yöntemleri ve özel araştırmalar
neticesinde elde edilen patolojik bulguların
yorumlanması ile olur
5. Anamnez sıraya göre yapılmalıdır:
Kimlik tespiti
Şikayeti
Hikayesi
Özgeçmişi
Soygeçmişi ayrıntılı olarak sorulmalıdır
7. İNSPEKSİYON
Sırasıyla cilt, oluşan şişlikler, kas atrofisi,
deformite, vücut tipi, duruş, yürüyüş ve
ekstremiteler ile vertebraların fonksiyonları
gözlenir
Vücudun ve ekstremitelerin şekil bozukluğuna
deformite denir. Deformite muayenesi için vücut
ve ekstremiteler önden, yandan ve arkadan
gözlenir
8. Duruş muayenesi için hasta ayakta
dururken vücut ve ekstremiteler bir bütün
olarak önden, arkadan ve yandan gözlenir
Yürüyüş muayenesi hasta odaya
girerken başlar. Topallama ve deformite
olup olmadığına bakılır. Yürüyüşün
devrelerine dikkat edilir
9. Normal yürüyüş siklusu ikiye ayrılır. Duruş dönemi
ayağın zemin üzerinde olduğu dönemdir, ayağın ileri
doğru hareket ettiği ve zemine temas etmediği devre
salınım dönemidir.
Duruş dönemi: -Topuk temas devresi
-Taban temas devresi
-Parmak temas devresi
Salınım dönemi: -Hızlanma devresi
-Salınım orta devresi
-Yavaşlama devresi
10.
11. PALPASYON
Palpasyon esnasında bütün bulguların
ortaya çıkartılabilmesi için sırayla cilt, kas,
tendon, kemik, eklem, sinir, arter ve lenf
ganglionu palpasyonu yapılır
12. PERKÜSYON
Sık kullanılmaz ancak kemik ve eklem
üzerinde ağrı ortaya çıkarmak ve sinirler
üzerinde Tinel belirtisini araştırmak için
yapılır
14. HAREKET MUAYENESİ
Hastayı inspeksiyonla görmek,
palpasyonla hissetmek ve eklemleri
hareket ettirmek ortopedik muayenenin
üç temel unsurudur
15. Muayene edilen eklemde mevcut tüm
hareketlere bakılır, ölçülür ve kaydedilir. Ayrıca
karşı taraftaki eklem hareketlerine mukayese
etmek amacı ile bakılır ve kaydedilir
Eklem hareketleri esnasında ortaya çıkan ağrı,
kontraktür, krepitasyon, kilitlenme, laksisite
ve ankiloz gibi bulgular bize belirli patolojileri
düşündürebilir
17. Bir kasın veya kas gruplarının çalışıp
çalışmadığını anlamak ve çalışıyorsa
gücünün ne kadar olduğunu tespit etmek
amacı ile kas testleri yapılır
18. Kas ekleme normal hareketi yaptırıyor ve uygulanan dirence karşı
gelebiliyorsa kuvveti 5 veya % 100 kabul edilir.
Kas ekleme normal hareketini yaptırıyor fakat tam dirence karşı
gelemiyor bir miktar dirence karşı gelebiliyorsa kuvveti 4 veya % 75
kabul edilir.
Kas ekleme normal hareketini yaptırıyor fakat dirence karşı
gelemeyip sadece yerçekimine karşı geliyorsa kuvveti 3 veya %50
kabul edilir.
Kas yerçekimi ortadan kaldırıldığında hareket yaptırıyor ise kuvveti
2 veya %25 kabul edilir.
Kas yerçekimi ortadan kaldırıldığında da hareket yaptıramıyor ancak
palpasyonla kasın kasılması hissediliyorsa kuvveti 1 veya % 10
kabul edilir.
Kasın kasılması da hiç hissedilemiyorsa kasın kuvveti hiç
kalmamıştır ve 0 ile gösterilir.
19. Refleks muayenesi
Refleksler normal ve patolojik refleksler olmak üzere
ikiye ayrılır.
Normal refleksler; yüzeyel refleksler, derin tendon
refleksleri ve viseral refleksler olarak üçe ayrılır
Patolojik refleksler:
Babinski refleksi
Aşil klonusu
Patella klonusu
Hoffman refleksi
20.
21.
22. Duyu muayenesi
Ortopedide duyu muayenesi için daha çok
yüzeyel duyu (temas ve ağrı duyusu)
araştırılır. Temas duyusu için hastanın
derisine pamukla veya bir cisimle
dokunulur ve gözleri kapalı olan hastadan
duyduğu zaman evet demesi istenir
29. Pleksus brakialis: C5,6,7,8 ve T1 seviyelerinden çıkan sinirlerin
birleşmesi ile oluşur.
C5 ve 6 birleşerek üst trunkusu, C7 nin kendisi yalnız başına orta
trunkusu, C8 ve T1 kökleri birleşerek alt trunkusu oluştururlar.
Üst ve alt trunkustan gelen posterior dallarla orta trunkusun
posterior dalı birleşir böylece posterior kord oluşur.
Orta trunkustan ayrılan anterior dalla üst trunkusun anterior dalı
birleşir böylece lateral kord oluşur.
Alt trunkusun anterior dalı medial kordu oluşturur.
Üst ekstremitenin periferik sinirleri bu kordlardan çıkar; lateral
kordun bir dalı muskülokutaneöz siniri, diğer dalı median siniri,
posterior kordun bir dalı aksiller siniri ve radial siniri, medial kord
ulnar siniri ve bir dalı median siniri oluşturur.
30.
31. Aksiller sinir muayenesi:
C5 ve 6’dan kaynaklanır. Deltoid kasını
uyarır ve üzerindeki derinin duyusunu
sağlar. Deltoid üç kısımlı bir kastır; ön
lifleri kolu fleksiyona, orta lifleri kolu
abduksiyona, arka lifleri ekstansiyona
getirir
32. Muayenede ilk önce inspeksiyonla omuz
gözlenir; deltoid kası omuza normal
yuvarlaklığını veren kastır. Omuzun bu
konturlarında bozulma, omuz lateralinde
düzleşme deltoid kasında atrofi sonucu
olur.
Kas testinde dirence karşı abduksiyon
yaptırılır, duyu muayenesinde deltoid
kasının en çıkıntılı noktasına dokunulur
33.
34.
35. Muskülokütanöz sinir muayenesi:
C5 ve 6’dan kaynaklanır. Biceps brachi
kasını uyarır.
İnspeksiyonda pazu şişliğine bakılır, atrofi
sonucu düzleşme olur.
Kas testinde dirence karşı dirseğe
fleksiyon yaptırılır, refleks muayenesinde
biceps refleksine bakılır, duyu
muayenesinde ön kolun dış yüzüne
bakılır.
36.
37.
38. Radial sinir muayenesi:
C5,6,7,8 ve T1’den kaynaklanır. Kolda tricepsi, ön
kolda brakioradialis ve supinatorü ve diğer ekstansör
grup kaslarını uyarır.
İnspeksiyonla el bileğine bakılır; paralizisinde düşük el
oluşur. Ön kol dorsal adalelerinde atrofi görülür.
Kas testinde dirseği dirence karşı ekstansiyon, ön kol
dirsek ekstansiyonda iken supinasyon, el bileği ve
parmaklara ekstansiyon yaptırması istenir. Refleks
muayenesinde triceps ve brakioradialis reflekslerine
bakılır. Duyu muayenesinde 1 ve 2.ci parmaklar arası
bölgenin dorsal yüzünün duyusu araştırılır.
39.
40.
41. Ulnar sinir muayenesi:
C8-T1’den kaynaklanır. Ön kolda fleksör karpi ulnaris,
4 ve 5.ci parmak derin fleksörleri, elde hipotenar
kaslar, interössöz kaslar, iki medial lumbrikal kas ve
adduktor pollicis kasını uyarır
İnspeksiyonla ön kolun medial yarısına, interossöz
kaslara, hipotenar kaslara bakılır
Kas testinde abduktor digiti minimi testi, adduktor pollicis
testi, fleksör digitorum profundus testi yapılır. Duyu
muayenesinde 5.ci parmak pulpasının duyusu kontrol
edilir
42.
43. Median sinir muayenesi:
C5-6-7-8 ve T1’den kaynaklanır. Dirsek seviyesinde
fleksör digitorum süperfisialis, fleksör karpi radialis,
pronator teres, fleksor pollicis longus, 2 ve 3.cü
parmak fleksor digitorum profundusu, pronator
quadratus, elde tenar bölge kaslarını uyarır.
İnspeksiyonla elin ön yüzüne bakılır, özellikle tenar
bölgeye dikkat edilir. Ön kol yüzünün lateral yarısına
bakılır. İşaret parmağının ön yüzüne bakılır.
Kas testleri için abduktor pollicis brevis testi, fleksör
pollicis longus testi, fleksör digitorum profundus testi ve
pronator teres testi uygulanır. Duyu muayenesinde işaret
parmağının pulpası kontrol edilir.
44.
45. Obstetrikal brakial pleksus
yaralanmaları
Güç doğumlarda veya forsepsle doğum
sırasında traksiyon yaralanmasına bağlı
olarak bebeklerde brakial pleksus
zedelenebilir
Doğum travması ile oluştuğu için
obstetrikal felç olarak adlandırılır
46. İnsidans ve risk faktörleri
İnsidans 0,3 – 2,5 / 1000 canlı doğum
Yüksek doğum ağırlığı
Makat geliş
Obstetrik palsili önceki doğum
Omuz distosisi
Doğumun 2. evresinin uzaması
3500g ağırlıkta omuz alanı baş ile eşittir
ağırlık arttıkça omuz başı geçer
47. Nedenler
Eylemin gücü (omuz distosisinde)
Ekstraksiyon manevraları
Makat geliş-kol abduksiyonda iken vücuda
traksiyon = alt pleksus
Verteks geliş-boyuna lateral traksiyon =
üst pleksus
48.
49.
50. Brakial pleksus yaralanması
tipleri
Erb-Duchenne tipi: Omuz çevresi
paralizisi mevcuttur. C5-6 tutulumu görülür
Tam paralizi: Tüm brakial pleksus
tutulumu söz konusudur
Klumpke tipi: C8, T1 tutulumu vardır.
Horner sendromu (Miyosis, ptosis,
enoftalmus) görülebilir. Nadirdir
51. Erb-Duchenne tipi
Omuz abduktor kuvvetsizliği
Eksternal rotator kuvvetsizliği
Dirsek fleksor yokluğu
Üst ekstremite adduksiyon + iç rotasyon +
dirsek ekstansiyonda
C7 tutulumu da varsa dirsek ekstensörü
de yok ve dirsek semifleksiyonda
52.
53. Tam (global) paralizi
Doğum sonrası üst ekstremite dirsek
ekstansiyonda, hareketsizdir
Kol vücudun yanında hareketsiz durur
Yaralanma olan tarafta Moro refleksi
yoktur
Ön kol ve eli tutan olgularda Grasp refleksi
yoktur.
54. Klumpke tipi
Elin intrensek kasları tutulur
Parmaklarda pençeleşme,önkol medial ve
volar kısmında hissizlik olabilir
Tenar ve hipotenar atrofi sonucu avuç
içinin dümdüz olduğu maymun eli oluşur
55. Obstetrikal brakial pleksus
yaralanmasında konservatif tedavinin
yetersiz kalacağının belirtileri şunlardır:
1. Horner sendromu
2. Dorsal skapular sinir tutulumu
3. Duyusal sinir tutulumu
4. 3. ayın sonunda dirsek
fleksiyonunun olmaması
57. Tedavi
%50 tam iyileşme olasılığı
Fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulaması
(Erb-Duchenne tipinde ebeveynlerin uyguladığı 2-3 dakika süren omuz abdüksiyon ve
eksternal rotasyonu, dirsek fleksiyonu, önkol supinasyonuna yönelik pasif germe
egzersizleri. Klumpke tipinde el ve el bileği germe egzersizleri )
Nöroliz veya mikrocerrahi yöntemle sinir
grefti kullanılarak brakial pleksus onarımı
(3-6 ay sonra)
Tendon transferleri
Kemik girişimleri ve Artrodezler
62. Normalde omuzdan yapılan abdüksiyon
hareketi 70-80 dereceye kadar
glenohumeral eklem dediğimiz omuz
ekleminden yapılır.
Daha fazla bir abdüksiyona gereksinim
olduğu takdirde skapulanın göğüs
duvarında dışa dönerek bunu sağlaması
gerekir (skapulotorasik eklem hareketi)
63. Abdüksiyonun her üç derecesinin iki
derecesi glenohumeral eklemde ve bir
derecesi scapulotorasik eklemde
gerçekleşir
64. Muayeneye inspeksiyonla başlanır
Sonra omuz eklemini oluşturan kemiklerin
ve yumuşak dokuların palpasyonu yapılır
Aktif ve pasif omuz hareketlerine bakılır
Kas testleri ve nörolojik muayene de
yapıldıktan sonra özel testler uygulanarak
muayene tamamlanır
65. Omuzda asimetri olup olmadığına bakılır
Hasta soyunurken omuz hareketlerinde
kısıtlanma olup olmadığına bakılır
Her iki omuz karşılıklı muayene edilerek
önden, arkadan ve yandan gözlenir
Klavikula ve skapulaya bakılır
Skapula normalde istirahat esnasında
2.-7. kostalar arasında ve iç kenarı orta
hattan 5 cm uzakta bulunur
66. Omuz ekleminde yaygın ve lokal şişlikler
görülebilir
Yaygın şişlikler infeksiyon, travma,
tümöral oluşumlarda gözlenir
Lokal şişlikler klavikula kırığına,
akromioklavikuler, sternoklavikuler
çıkıklara ve bursitlere bağlı olabilir
67. Omuzda çeşitli deformiteler bulunabilir:
Garson eli deformitesi
Apolet omuz deformitesi
Doğuştan yüksek skapula (Sprengel
deformitesi)
Kanat skapula
Klavikula yokluğu
68.
69.
70.
71.
72. Omuz ekleminde her yöne hareket vardır.
Abduksiyon, adduksiyon, fleksiyon,
ekstansiyon, iç rotasyon ve dış
rotasyon olmak üzere 6 bölümde incelenir
77. Apley I
Omuz hareketlerini hızlı bir şekilde
değerlendirmek için hastaya elini başının
arkasına getirmesi ve karşı skapulanın üst
iç köşesine değdirmesi söylenir
Bu hareketle abduksiyon ve dış rotasyon
kontrol edilir
78.
79. Apley II
Sonra elini vücudunun arkasına getirmesi
ve karşı skapulanın alt köşesine
değdirmesi söylenir
Bu hareketle de adduksiyon ve iç rotasyon
kontrol edilir
80.
81. Primer fleksörleri; deltoidin ön bölümü ve
korakobrakialis kasıdır
Primer ekstansörleri; latissimus dorsi, teres major ve
deltoidin arka kısmıdır
Abduktorler; deltoidin orta bölümü ve
supraspinatustur
Adduktörler; pektoralis major ve latissimus dorsidir
İç rotatorları; subskapularis, pektoralis major,
latissimus dorsi ve teres majordur
Dış rotatorları; infraspinatus ve teres minördür
82. Rotator cuff
Dört kastan meydana gelmiştir:
Bunlardan üçü tuberculum majusa
yapışır ve yapışma yerlerinde palpe
edilebilirler. Bu üç kas supraspinatus,
infraspinatus ve teres minör kaslarıdır
Rotator cuff’ın 4. kası olan subscapularis
anterior lokalizasyonda olup palpe
edilemez
83.
84. Rotator cuff klinik açıdan önemlidir.Çünkü
Rotator cuff’ın yapışma tendonunun
dejenerasyonu ve daha sonra da kopması
oldukça yaygındır
Bu durumda özellikle abduksiyonda omuz
hareketleri kısıtlanmıştır
85. Refleks muayenesi: Biceps ve triceps
reflekslerine bakılır.
Duyu muayenesi: Omuz bölgesindeki
dermatomlara bakılır. Muayene için her
dermatoma bir iğne ucu ile dokunulur ve hastaya
hissedip hissetmediği sorulur. Omuz çıkıklarında
genellikle aksiller sinir lezyonu olur. Bu durumda
deltoid kasının lateral yüzünde anestezik bir
bölge bulunur.
86.
87.
88. Özel testler
1-Yergason testi
2-Drop arm test
3-Korkutma testi
4-Biceps tendon kopması testi
5-İmpingement testleri:
Neer Testi
Hawkins Testi
Ağrılı Ark Testi
Subakromial Kompresyon Testi
89. Yergason testi
Bu test bisipital tenosinoviti ortaya
koymakta kullanılır.
Dirsek fleksiyonda iken hekim hastanın
elini tutarak uyguladığı dirence karşı
hastanın elini supinasyona getirmesini
ister.
Eğer biseps kasının tendonunda
inflamasyon varsa hasta omuzunda ağrı
hissedecektir
90.
91. Drop arm testi
Hastanın omuzu 90 derece abduksiyona
getirilir ve daha sonra hastadan aynı ark
içinde kolunu yavaşça aşağıya indirmesi
söylenir. Hasta bunu yapamaz veya ağrılı
bir şekilde kolu aşağıya düşerse test
pozitiftir
Rotator manşette yırtık olduğunu gösterir
92.
93. Korkutma(endişe)testi
Hasta sırt üstü yatar pozisyonda veya
oturur pozisyonda yapılabilir.
Hastanın kolu olabildiğince abdüksiyon ve
dış rotasyona getirilir ve bu sırada
humerus başına arkadan öne doğru bir
kuvvet uygulanır.
Hastanın endişe duyması ve omuzunun
çıkacağı hissine kapılması testin pozitif
olduğunu gösterir
94.
95.
96. Neer testi
Skapular rotasyon bir elle engellenirken
diğer elle hastanın koluna iç rotasyonda
zorlu pasif elevasyon yaptırılır ve böylece
tuberkulum majus ile akromionun ön-alt
kenarı arasındaki mesafe daraltılarak
sıkışmaya sebep olunur
97.
98. Hawkins Testi
Kol ve dirsek 90 derece fleksiyondayken
zorlu internal rotasyon yaptırılır. Bu
hareketle supraspinatus tendonunun
korakoakromial ligamanın ön yüzüne ve
korokoid çıkıntıya doğru iter. Bu sırada
ağrının olması testin pozitif olduğunu
gösterir
99.
100. Ağrılı ark testi
Omuz abduksiyonunun 60-120°
arasındaki açıklığı ağrılıdır.Özellikle
supraspinatus ve subakromial bursanın
lezyonlarında pozitif olan bir testtir.Eğer
abduksiyonun 120° den sonra ağrı varsa
akromioklavikular eklem patolojileri akla
gelmelidir
101.
102. Subakromial Kompresyon
Testi
Hasta dik bir postürde iken uygulanır.Değerlendirmeyi
yapan kişi stabilizasyon için bir elini skapulanın
akromionu üzerine koyar diğer elini de ulnar proksimal
önkol üzerine koyar. Humerus pasif olarak stabilize
edilmiş olan akromiona doğru yükseltilir. Hareket
skapular düzlemde dirsek 90 derece fleksiyonda önkol
gevşemiş durumda ve avuç içi aşağıya dönük
pozisyonda iken gerçekleştirilir.Elevasyonun ardından
kol yatay düzlemde öne ve arkaya hareket ettirilir ve
böylece subakromial eklemin bütün bölgelerinde ağrı
üretilmeye çalışılır
106. Dirsek eklemi fleksiyon, ekstansiyon, pronasyon ve
supinasyon hareketlerine izin vermektedir.
Fleksiyon ve ekstansiyon hareketi başlıca
humeroulnar eklemde meydana gelirken, pronasyon
ve supinasyon hareketleri radioulnar eklemde
meydana gelmektedir. Humeroradial eklem her iki
harekete de katılmaktadır
Dirseğin normal hareket açıklığı: Fleksiyon:0-150°
Supinasyon: 85°
Pronasyon: 75°
107.
108.
109.
110. İnspeksiyonla başlar, sonra dirsek
eklemini oluşturan kemiklerin ve yumuşak
dokuların palpasyonu yapılır
Aktif ve pasif dirsek hareketlerine bakılır
Kas testleri ve nörolojik muayene
yapılarak özel testler uygulanıp muayene
tamamlanır
111. Üst ekstremite anatomik pozisyonda iken,
kolun ve önkolun uzunlama eksenleri
arasında bir açı vardır; bu açıya fizyolojik
taşıma açısı denir.
Erkeklerde 5-8
Kadınlarda 10-14 derece
112.
113. Genel inspeksiyon bulguları
değerlendirildikten sonra özel
deformitelere ve lokal ya da yaygın
şişliklere bakılır
114. Deformiteler:
Kubitus valgus
Kubitus varus
Dirseğin fleksiyon deformitesi
Ön kolun pronasyon kontraktürü
115. Şişlikler:
Yaygın şişliklerin en sık sebebi romatoid
artrittir. Ayrıca dirsek eklemi tuberkülozu,
septik artriti ve hemartrozu durumlarında
yaygın şişlikler görülür.
Lokal şişlikler olekranon bursitinde,
radiohumeral bursitlerde görülebilir.
116.
117. Palpasyon:
İç epikondil, olekranon ve dış epikondilin
palpasyonu yapılır.
Olekranon, dış ve iç epikondiller dirsek
ekstansiyonda iken düz bir çizgi oluştururlar.
Dirsek fleksiyonda iken ise ikizkenar bir üçgeni
meydana getirirler. Dirsek ekleminin kırık ve
çıkıklarında bu özellik kaybolur
118. Radius başı dış epikondilin 2 cm kadar
altında pronasyon ve supinasyon
hareketleri esnasında hissedilebilir.
Burada duyarlılık olması radius başı kırık
ve çıkıklarında ve sinovitte görülür
119.
120. Fleksörleri: Brakialis kası ve biceps
kası primer fleksörleridir
Ekstansörleri: Triceps kasıdır
Supinatörleri: Biceps ve supinator
kasıdır
Pronatörleri ise: Pronatör teres ve
pronator quadratustur
122. Dirsek bölgesi özel testler
Varus stres testi
Valgus stres testi
Tenisçi dirseği testi
Golfçü dirseği testi
Tinel testi
123. Ön kol supinasyonda,dirsek eklemi hafif
derecede ekstansiyondayken yapılır ve
dirsek eklemine varus ve valgus yönünde
kuvvet uygulanır
Radial kollateral ligamanı değerlendirmek
için varus stres test
Ulnar kollateral ligamanı değerlendirmek
için valgus stres test
124.
125. Tenisçi dirseği(lateral
epikondilit)
Daha çok ön kolu zorlayan günlük iş ve hobi hareketleri
ile meydana gelir. Ekstansör tendonda özellikle de
ekstansör karpi radialis brevis tendonunda dejenerasyon
oluşur
Kronik vakalarda tendonda yırtılma meydana gelebilir
Ekstansör tendonun lateral epikondile yapıştığı bölgede
palpasyonla hassasiyet, el bileğinin zorlu ekstansiyonu
ile lateral epikondil çevresinde ağrıda artış görülür
126. Hastanın ön kolu stabilize edilir ve yumruk
yaparak el bileğini ekstansiyona getirmesi
istenir
Sonra diğer el ile yumruğun dorsalinden el
bileği fleksiyona getirilmeye çalışılır
Eğer hastada tenisçi dirseği varsa el bileği
ekstansörlerinin ortak orijini olan lateral
epikondilde ani ve şiddetli bir ağrı duyar
127.
128. Kronik vakalarda radyografik olarak dirsek
çevresinde kalsifikasyon, ekzositoz veya
diğer kemik anomalilerinin olup olmadığı
kontrol edilmelidir
Tedavide ön kol kaslarını zorlayan
hareketlerden kaçınma, ağrıyı azaltmak
için fiziksel tıp ajanları, NSAID uygulanır.
Şikayet uzun süre devam edebilir. Lateral
epikondil üzerine lokal steroid enjeksiyonu
ile kısa sürede sonuç elde edilebilir
129. Golfçü dirseği(medial
epikondilit)
Lateral epikondilite göre daha az sıklıkta
görülür ve daha az rahatsızlık verir.
Fleksör tendonlardan daha çok fleksör
karpi radialisi etkiler
Medial epikondil üzerine bası ile
hassasiyet vardır ve el bileğinin fleksiyona
zorlanması ile ağrıda artış olur
Ağrıyı azaltacak şekilde aktivitelerin
düzenlemesi; NSAID ve steroid
enjeksiyonları ile tedavi edilir
131. El bileği eklemi radius ve ulna distal ucu ile
proksimal sıra karpal kemiklerin yaptığı bir
eklemdir.
Proksimal karpal dizi radial taraftan ulnar tarafa
doğru skafoid, lunatum, triquetrum ve
pisiform kemiklerinden distal karpal dizi ise
trapezium, trapezoideum, kapitatum ve
hamatum kemiklerinden oluşur.
Karpal kemikler birbirleriyle eklem yaptıkları gibi
distalde metakarp kaideleriyle proksimalde
radius alt ucuyla eklem yaparlar. Ayrıca distal
radioulnar eklem de el bileği eklemine dahildir.
132.
133. İnspeksiyonla lokal ve yaygın şekilde
şişlikler görülebilir
Lokal şişliklerin en büyük sebeplerinden
birisi ganglionlardır
134.
135. Ganglion
El bilek üzerinde eklem veya tendon
kılıfından kaynaklanan sinovyum ile sınırlı
kistik bir şişliktir ve en sık el bilek sırtında
yer alır
Uzun süreli el bilek ekstansiyonuna veya
travmaya bağlı olarak gelişir.
Çoğunlukla tek semptom şişliktir
Aspirasyon sonrası ganglion içine steroid
enjeksiyonu yapılabilir
Cerrahi olarak da tamamen çıkartılabilir
136. Ön kol, el bileği ve elde sinir lezyonlarına
bağlı atrofiler görülebilir.
Ön kol ve el bileğinde yaygın atrofi;
tuberküloz, ve romatoid artrit gibi kronik
enflamatuar durumları düşündürür
137. Deformiteler çeşitli şekillerde olabilir:
El bileğinin radial deviasyonu (manus
valga)
El bileğinin ulnar deviasyonu (manus vara)
El bileği fleksiyon kontraktürü
Düşük el deformitesi
Madelung deformitesi
138.
139.
140. Radius stiloidi ulnanınkine göre 1 cm daha
distalde palpe edilir. Stiloid çıkıntılardan
başlanarak eklem çizgisi ve karpal kemiklerin
palpasyonu yapılır. Yumuşak doku
palpasyonunda anatomik enfiyelik, el bileği
dorsal tünelleri, palmar bölgedeki fleksör
tendonlar ve median sinir, radial ve ulnar arter
palpasyonu yapılır.
144. El bileğinin primer fleksörleri; fleksör
karpi radialis ve ulnaristir.
Ekstansörleri; ekstansör karpi radialis
longus, brevis ve ekstansör karpi
ulnaristir.
145. Elin Koruyucu Pozisyonu:Interfalangeal
eklemler her pozisyonda stabil iken,
Metakarpofalengeal eklemler 90 derece
fleksiyonda stabildir. Bu sebeple elin koruyucu
pozisyonunda kollateral ligamanlarin kısalmasını
onlemek icin el bilegi 30 derece ekstansiyon, MP
eklem 90 derece fleksiyon ve IP eklemler 15
derece fleksiyonda tutulur. Başparmak hafif
abduksiyon ve fleksiyonda olmalıdır
146.
147. Özel testler:
1-Finkelstein testi
2-Tinel testi
3-Phalen testi
148. DeQuervain tenosinoviti
El bilek hareketi sırasında baş parmakla
kavrama hareketinin (pinch) sık tekrarı ile gelişir.
Abduktor pollisis longus ve ekstansör
pollisis brevis tendonlarında inflamasyon ile
birlikte tendon kılıfında daralma meydana gelir.
Avuç içine alınan baş parmak üzerine diğer
parmakların fleksiyona getirilip el bileğinin pasif
olarak ulnar yöne zorlanması ile ağrı meydana
gelir (Finkelstein testi)
153. El üst ekstremitenin en aktif kısmıdır.
Bunun yanında en korunmasız bölümüdür.
Bu yüzden çok sık travmaya maruz kalır.
El aynı zamanda çok kompleks bir
organdır. Dolayısı ile muayene esnasında
titizlikle davranılarak bütün bulgular
saptanmalıdır
154. Palmar bölge tenar, hipotenar ve orta palmar
bölge olarak ayrılır.
Her parmağın üç eklemi bulunur;
metakarpofalangial, proksimal interfalangial ve
distal interfalangial eklemlerdir. Başparmakta ise
metakarpofalangial eklem ve bir tane
interfalangial eklem vardır.
Parmaklarda proksimal, orta ve distal falankslar
bulunur, başparmakta ise proksimal ve distal
falanks bulunur.
155.
156. İnspeksiyonla palmar ve dorsal yüzden
her iki elin muayenesi karşılaştırmalı
olarak yapılır.
Elin rengi, şişliklerin mevcudiyeti, anormal
postür veya pozisyon not edilir.
Deformiteler incelenir
164. Parmaklarda lokal ya da generalize şişlikler
olabilir.
İnterfalangeal eklemde fusiform şişlikler travma
mevcudiyetinde kollateral bağ yırtıklarını, travma
yoksa romatoid artriti düşündürür.
Sifiliz, sarkoidoz ve gut hastalığında da lokal
şişlikler görülebilir.
Falankslarda izole görülen şişlikler en çok
görülen tümörlerden enkondroma ait olabilir.
165. Parmakların duruşu bazı patolojik
durumları gösterir; parmağın
ekstansiyonda veya fleksiyonda duruşuna
göre o parmağın fleksör veya ekstansör
tendonu kesik olabilir
166. Parmakların fleksiyon ve ekstansiyonu: MP
eklemde ekstansiyon 30 derece, fleksiyon 90
derece, proksimal İP eklemde ekstansiyon 0
derece, fleksiyon 100 derece, distal İP eklemde
ekstansiyon 10 derece, fleksiyon 90 derece
olarak bulunur.
Parmakların abduksiyon ve adduksiyonu 20
derecedir.
Başparmağın elin fonksiyonunda önemi büyüktür
ve diğer dört parmaktan farklı hareketleri vardır.