Büyük Mutasavvıf Atâullah El-İskenderî Hazretlerinin mârifet ve hakikat taliplerine değerli öğütler içeren eşsiz eseri “El-Hikem” den seçilmiş 28 hikmetli söz yer almaktadır. Hikem Eseri, ilim meclislerinde güncelliğini yitirmeden okutulmaktadır. Eseri okuyanlar ve dinleyenler değişse de, insanlık tabiatı değişmediği için, her devirde tazeliğini korumuş ve insanlara yol gösterici olmuştur. Bir çok tasavvuf erbabının ittifak ettiği eserler arasında yerini almıştır.
Hikemi Ataiyye (28 Hikmet) - Ataullah el İskenderi
1.
2. Hikem-i Atâiyye
O' sana Kendini tanımaya yönelik
bir kapı açınca
artık amelinin az olmasına önem verme.
Şüphesiz o kapıyı açması,
Kendini sana tanıtmak istemesindendir.
Bilmez misin ki,
Kendini tanıtma isteği O'nun sana ihsanıdır?
Ammeler ise senin O'na hediyendir.
O'nun sana ihsanının yanında senin
O'na hediyenin ne önemi olabilir!
(Hikmet, 8)
İbn Atâullah El-İskenderî
3. Senin için garanti edilmiş olan
rızık için didinip de,
senden istenende ihmalkâr davranmam,
basiretinin körlüğüne delildir.
(Hikmet, 5)
Hikem-i Atâiyye
İbn Atâullah El-İskenderî
4. Fâni varlıklara çevrilip onlara mekan edilen bir
gönül nasıl parlayabilir?
Nefsani istekleriyle prangalanmış kişi nasıl
Allah'a doğru yol alabilir?
Gafletinin cenabetinden temizlenmeden,
Allah'ın huzuruna girmeyi nasıl ümit edebilir?
Günahlarından tevbe etmeden, sırların
inceliklerini anlamayı nasıl umabilir?
(Hikmet, 13)
Hikem-i Atâiyye
İbn Atâullah El-İskenderî
5. Yanında varlığı bile söz konusu olmayan
bu âlemin O'na karşı sana perde olması,
sana olan kahrının işaretidir.
(Hikmet, 15)
Hikem-i Atâiyye
İbn Atâullah El-İskenderî
7. Allah'ın sana hissettirdiği bir ihtiyacın
giderilmesini başkasından isteme.
O'nun ortaya koyduğu bir şeyi başkası
nasıl kaldırabilir ki?
Kendi ihtiyacını gideremeyen kimse
başkasındaki ihtiyacı nasıl karşılayabilsin?
(Hikmet, 39)
Hikem-i Atâiyye
İbn Atâullah El-İskenderî
8. Hâlin kötü olduğu halde,
senden daha kötü olanla arkadaşlığın,
senin halini güzelmiş gibi gösterebilir.
(Hikmet, 44)
Hikem-i Atâiyye
İbn Atâullah El-İskenderî
9. Allah'ın emirlerine uymadığında
üzüntü duymaman,
hata ve günah işlediğinde de pişmanlık
hissetmemen kalbinin manen ölüm
işaretlerindendir.
(Hikmet, 48)
Hikem-i Atâiyye
İbn Atâullah El-İskenderî
10. Sen ümit kestiğin şeye karşı özgür,
tamah ettiğin şeyin ise tutsak
ve kölelisisin.
(Hikmet, 62)
Hikem-i Atâiyye
İbn Atâullah El-İskenderî
11. İlahi feyz ve lütuflar genelde ani
ve beklenmedik şekilde gelir.
Ta ki, kullar bunu kendi özel
yetenekleriyle elde ettiklerini
iddaa etmesinler.
(Hikmet, 69)
Hikem-i Atâiyye
İbn Atâullah El-İskenderî
12. Her sorulana cevap veren,
her gördüğünü anlatan
ve her bildiğini söyleyen bir kimse
gördüğün zaman,
bunu cehaletinin işareti say.
(Hikmet, 70)
Hikem-i Atâiyye
İbn Atâullah El-İskenderî
13. Mü’min kullarının mükâfatlarını ahirete
bırakmasının nedeni,
bu fâni dünyanın onlara verilmek
istenenler için dar olması ve geçici bir
dünyada onlara mükafat vermeyi
kendilerine layık görmemesidir.
(Hikmet, 71)
Hikem-i Atâiyye
İbn Atâullah El-İskenderî
14. O’nun yanında değerinin derecesini
öğrenmek istiyorsan,
seni içinde tuttuğu manevî hale bak.
(Hikmet, 73)
Hikem-i Atâiyye
İbn Atâullah El-İskenderî
15. O’ndan istediğinin en hayırlısı,
O’nun senden istediğidir.
(Hikmet, 75)
Hikem-i Atâiyye
İbn Atâullah El-İskenderî
16. Belki de vermesi esirgemek;
esirgemesi vermektir.
(Hikmet, 83)
Hikem-i Atâiyye
İbn Atâullah El-İskenderî
17. Bitmez, tükenmez bir izzet
kazanmak istiyorsan,
fani bir izzetle aziz olmaya çalışma.
(Hikmet, 86)
Hikem-i Atâiyye
İbn Atâullah El-İskenderî
18. Taat ve ibadetine mükâfat olarak,
seni kulluğuna layık görmesi yeterlidir.
(Hikmet, 90)
Hikem-i Atâiyye
İbn Atâullah El-İskenderî
20. Yarattıklarından bir ürküntü verdiği an,
bil ki, sıcak dostluğundan sana bir kapı
aralamak istiyor.
(Hikmet, 101)
Hikem-i Atâiyye
İbn Atâullah El-İskenderî
21. Kendisinden istemek üzere dilini
çözdüğü an, bil ki,
sana ihsanda bulunmak istiyor.
(Hikmet, 102)
Hikem-i Atâiyye
İbn Atâullah El-İskenderî
23. Keşif ve kerametle özel ilâhi lutfa
mazhar olan herkes,
tam ihlaslı olmayabilir.
(Hikmet, 111)
Hikem-i Atâiyye
İbn Atâullah El-İskenderî
24. Eğer O’nun o güzel kusur örtücülüğü
olmasaydı,
hiçbir amel kabule layık olmazdı.
(Hikmet, 131)
Hikem-i Atâiyye
İbn Atâullah El-İskenderî
25. Sana değer veren,
ancak O’nun senin kusurlarını lütfuyla
örtmesinden dolayı değer vermiştir.
Dolayısıyla, gerçek övgü seni Örten’edir,
sana değer veren veya sana teşekkür
edene değil.
(Hikmet, 134)
Hikem-i Atâiyye
İbn Atâullah El-İskenderî
26. Çok kere ârif, İlahi tercihini yeterli
görerek Mevla’sından bile ihtiyacı olan
bir şeyi istemekten utanır.
Artık, insanlara ihtiyacını arz etmekten
nasıl utanmasın?
(Hikmet, 191)
Hikem-i Atâiyye
İbn Atâullah El-İskenderî
27. Nefsin kötü arzularına uyulduğunun
işareti, zorunlu olmayan hayırlı işlere
koşup, zorunlu olanlarda tembellik
göstermendir.
(Hikmet, 193)
Hikem-i Atâiyye
İbn Atâullah El-İskenderî
28. Allah, kullarının ibadete yönelik gayretlerinin
azlığını bildiği için,
ibadeti onlara zorunlu kıldı, böylece
zorunluluk zinciriyle
Kendine doğru sevk etti.
Rabbin,
cennete zincirlerle sevk edilen
bir topluluğa hayret etti.
(Hikmet, 195)
Hikem-i Atâiyye
İbn Atâullah El-İskenderî
29. Kâinatı Yaratan’ı müşahede etmediğin
sürece sen âlemdeki varlıklara tâbisin.
O’nu müşahede ettiğin an,
onlar sana tâbi olur.
(Hikmet, 249)
Hikem-i Atâiyye
İbn Atâullah El-İskenderî