SlideShare une entreprise Scribd logo
1  sur  106
THE INSTANT
MILLIONAIRE
(ANLIK
MİLYONER)
THE INSTANT
MILLIONARE
(ANLIK MİLYONER)
Akıl Ve Zenginliğin Öyküsü
“Tekrar tekrar okunacak enfes bir kitap olan
Anlık Milyoner, tüm olanaklarınıza
erişebileceğiniz bir öngörü aşılar.”
-Wess Roberts,P.D
Leadership secrets of
Atilla the hun’un yazarı
Mark Fisher
2
İÇİNDEKİLER
1.BÖLÜM
Genç adam zengin bir akrabasına danışıyor
2.BÖLÜM
Genç adam yaşlı bahçıvanla karşılaşıyor
3.BÖLÜM
Genç adam fırsatları yakalamayı ve risk almayı
öğreniyor
4.BÖLÜM
Genç adam kendini hapsedilmiş buluyor
5.BÖLÜM
Genç adam güvenmeyi öğreniyor
6.BÖLÜM
Genç adam hedefine odaklanmayı öğreniyor
7.BÖLÜM
Genç adam kendi fikrinin değerini kavrıyor
8.BÖLÜM
Genç adam kelimelerin gücünün farkına varıyor
3
9.BÖLÜM
İlk defa genç adam gülün kalbi gösteriliyor
10.BÖLÜM
Genç adam bilinçsiz aklına hükmetmeyi öğreniyor
11.BÖLÜM
Genç adam ve akıl hocası rakam ve yöntemleri
tartışıyor
12.BÖLÜM
Genç adam mutluluğu ve hayatı öğreniyor
13.BÖLÜM
Genç adam hayattaki isteklerini ifade etmeyi
öğreniyor
14.BÖLÜM
Genç adam gül bahçesinin sırrını çözüyor
15.BÖLÜM
Genç ve yaşlı adam farklı seyahatlere çıkıyor
SON SÖZ
4
YAYINCI’NIN ÖNSÖZÜ
Her devir kendi hikayesini gerektirir özellikle de
Webster’in dediği gibi “faydalı bir gerçeği
uygulayın.”Bu küçük kitap bize hayatımızın en
faydalı gerçeklerinden birini: finansal zenginliği,
hayatı iyi yaşamayı eğer başarının prensiplerini
anlayıp uygularsak hedeflerimize ulaşabileceğimizi
anlatan güçlü ve orijinal bir hikayeyle sunmaktadır.
Belki de bir hikaye, gerçekleri sunmanın en iyi
yoludur Çünkü hikayenin çocuksu basitliği
yardımıyla bilinçaltımızın çocuksu basitliğiyle iletişim
kurabilir ve de hayatımızda büyük olumlu
değişiklikler yapabiliriz.
Amerika’da bu kitabı yayımlamaktan gurur
duyuyoruz. Neredeyse tüm Batı Avrupa, Çin,
Japonya, Meksika ve Brezilya da dâhil olmak üzere
10 ülkede daha basılmıştır. Kitabın yazarı gerçek bir
milyoner: gibi biri” ve bu küçük hikâyesi hafife
alınacak türden değil.
Bu, okunacak, yeniden okunacak, çalışılacak ve de
uygulanacak bir kitaptır. Bu, sizi bir çok yönden ve
maddi zenginlikten daha değerli ve tatmin edici
şekilde zenginleştirecek, mükemmel tasarlanmış bir
kitaptır.
-MARC ALLEN
5
1.BÖLÜM
Genç adam zengin bir akrabasına danışıyor
Bir zamanlar zengin olmayı isteyen zeki ve genç bir
adam vardı. Hayal kırıklıkları ve aksiliklerden adil
payını almıştı,bu inkar edilemezdi,ama yine de talih
yıldızına inanıyordu.
Şansın yüzüne gülmesini beklerken, küçük bir
reklam ajansında bütçe sorumlusu olarak
çalışıyordu.Yetersiz miktarda para alıyordu ve
bazen işinin ona çok az haz verdiğini
düşünüyordu.Açıkçası bu işi yapmaya isteği
kalmamıştı artık.
Başka bir şey yapmayı hayal ediyordu, belki de onu
zengin ve ünlü yapacak,maddi problemlerine bir
kereliğine ya da tamamen son verecek bir roman
yazmaktı bu.Ama bu hevesi biraz gerçeklikten uzak
mıydı? Çok satan bir kitap yazmaya yetecek kadar
yeteneği ve tekniği var mıydı,yoksa sayfalar onun iç
sefaletine ayna tutan kasvetli,odaklanılmamış
düzensizliklerle mi dolu olacaktı?
6
Bir yılı aşkın bir süre , işi günlük kabus
olmuştu.Patronu üç saatlik öğle yemeğinin tadını
çıkarmak için ortadan kaybolmadan önce her
sabahın çoğunu gazete okuyarak ve notlar alarak
geçirirdi.Aynı zamanda fikrini sürekli değiştirir ve
çelişkili emirler yağdırırdı.
Fakat sadece patronu değil, yaptıkları şeyden
bıkmış olan iş arkadaşları tarafından da çevresi
kuşatılmıştı.Herhangi bir görme duyusunu
kaybetmiş,topluca vazgeçmiş gibi
görünüyorlardı.Genç adam hiç birine her şeyi
bırakıp bir yazar olmak isteme fantezisini anlatmaya
cesaret edemiyordu.Onların buna şaka gibi
davranacağını biliyordu.İşteyken ,başka bir
ülkedeymiş ,oranın dilini konuşamıyormuş gibi
dünyayla sık sık bağlantısını keserdi.
Her pazartesi sabahı, nasıl olacak da ofiste başka
bir haftayı daha geçireceğim diye merak
ederdi.Sigaralarını,arabalarını,biralarını satmak için
yaygara koparan müşterilerin ihtiyaçlarıyla ilgili
masasının üzerine üst üste yığılmış dosyalar
tamamen yabancılaşmıştı.
Altı ay önce istifa mektubunu yazmıştı. Patronunun
ofisine doğru pek çok kere cebinde yanıp tuştan
mektupla yürümüştü fakat bunu hiçbir zaman
başaramamıştı. Bunu yapmak eğlenceliydi. Üç dört
yıl öncesine kadar bunu yapmak için tereddüt bile
etmezdi ama şimdi ne yapacağından emin değil gibi
görünüyordu.Bir şey onu engelliyordu; bu ya bir
çeşit kuvvet ya da en basitinden korkaklık mıydı?
7
Geçmişinde istediği her şeyi elde etmesine daima
yardımcı olan yürekliliğini yitirmiş gibi görünüyordu
-
Uygun zamanı yakalayana kadar bekledi, harekete
geçmemek için tüm bahaneleri de üretti,gerçekten
başarılı olup olamama düşüncesiyle merak içinde
kıvranıyordu.Yoksa sürekli hayal kuran bir adam mı
olmuştu?
Onun bu derdi borçlarla uğraşmasından mı
kaynaklanıyordu? Yoksa sadece geleceği görme
kabiliyetimizden vazgeçtiğimiz dakikaları
kaçınılmazca tetikleyen bir süreçten yani
yaşlanmaya başlamaktan mıydı?
Günün birinde , hakikaten hayal kırıklığına uğramış
hissediyordu ki birden aklına milyoner amcasını
ziyaret etme fikri geldi.Belki amcası ona bir iki
tavsiye daha da iyisi biraz para verebilirdi.
Onunla görüşmeyi kabul eden amcası sıcakkanlı ve
arkadaş canlısı biriydi.Ona borç para vermeyi
üstüne üstlük yeğenine iyilik yapmayı reddetmişti.
Yeğeninin acıklı hikayesini dinledikten sonra
“Kaç yaşındasın?”
“32 “ diye ürkekçe yanıtladı genç adam.
“Bu zamana kadar John Paul Getty’in ilk milyonunu
kazandığında 32 yaşında olduğunu biliyor muydun?
Ya da benim senin yaşındayken
8
yarım milyonum olduğunu? Bu yüzden nasıl oluyor
da bu yaşta borç para almak zorunda kalıyorsun?”
“Aklım ermiyor ki! İt gibi çalışıyorum. Bazen haftada
55 saat…”
“İnsanın çok çalışmakla zengin olabileceğine
gerçekten inanıyor musun?”
“Ben …Sadece tahmin ediyorum.Yani hep
inandırıldığım şey bu.”
“Bir yılda ne kadar kazanıyorsun? 25.000$ ?
“Evet, o civarlarda.”
“Sence 250.000$ kazanan biri haftada senden 10
kat fazla mı çalışıyor? Tabi ki hayır! Demek ki ;bir
başkası senden daha fazla çalışmadan senin
kazandığının on mislisini kazanıyorsa senin
yaptığından farklı bir şey yapıyordur.Senin hiç
farkında olmadığın bir sırrı vardır.
“Doğru olmalı”
“Anladığın için şanslısın en azından.Bir çok insan
bu farkı anlamaz bile.Geçinmeye çalışmakla o
kadar meşgullerdi ki maddi sıkıntılarından nasıl
kurtulabileceklerini düşünmeye fırsatları
olmaz.İnsanların çoğu nasıl zengin
olabileceklerini,neden zengin olmayı
başaramadıklarını bulmak için bir saatini bile
ayırmaz.”
Bitip tükenmeyen hırsına ve para kazanma hayaline
rağmen genç adam,durumu üzerine düşünmeye
9
sahiden vakit ayırmadığını kabul etmek zorunda
kalmıştı.Galiba her şey onun dikkatini
dağıtmış,açıkça en temel en önemli görevle
yüzleşmekten bir şey onu alıkoymuştu.
Genç adamın amcası bir süre sessiz kaldıktan
sonra gülümsedi.
“Sana yardım etmeye karar verdim.Seni zengin
olmamda bana yardımcı olan kişiye
göndereceğim.Adı “.”Hiç dudun mu bu ismi?
“Hayır,hiç duymadım.”
“Bu ismi seçmiş ; çünkü para kazanmanın gerçek
sırrını bulduktan bir gece sonra milyoner olduğunu
iddia ediyor.Bir gecede milyonerliği,en azından
milyonerlik zihniyetini kazandırmaya yardım
edebileceğini öne sürüyor.”
Amcası duvardaki büyük haritaya dönerek haritada
küçük bir noktayı,biraz sapa bir kasabayı gösterdi.
“Gittin mi hiç oraya?”
“Hayır”.
Neden denemiyorsun o zaman?Git ve onu bul!Sana
da sırrını açıklayabilir.Mükemmel bir evde
oturuyor.Kasabanın en güzel evi.Bulmakta hiç
zorluk çekmemen gerekir.”
“Niçin sırrı siz vermiyorsunuz?O zaman oraya
gitme zahmetine de katlanmamış olurum.”
10
“Buna hakkım yok da ondan. bu sırrı bana
verdiğinde, ilk olarak kimseye söylemeyeceğime
dair yemin ettirdi. Ama insanlara kendisinden
bahsedebileceğimi de söyledi.”
Bunların hepsi genç adama hem şaşırtıcı hem de
karmaşık gelmişti. Şüphesiz onu daha da
meraklandırmıştı.
“Bana hiçbir şey söylemeyeceğine emin misin?
Hiçbir şey mi?”
“Kesinlikle eminim. Yapabileceğim tek şey sana ’i
şiddetle tavsiye etmektir.”
Büyük, meşeden masanın çekmecesinden zarif bir
kağıt ve kalem çıkardıktan sonra aceleyle birkaç
satır karaladı. Daha sonra da kağıdı katladı, bir
zarfa koydu ve yeğenine verdi.
“İşte senin giriş belgen ve de adresin. Unutmadan
son bir şey daha, bu mektubu okumayacağına dair
söz vermelisin. Uyarıma rağmen bu mektubu
açarsan ve hala mektubun sana yardımcı olmasını
istiyor olursan, mektubu hiç açmamış gibi
davranmak zorunda kalırsın.Yaptığın şeyi nasıl
telafi edebilirsin ki?”
Amcasının söyledikleri hakkında en ufak bir fikri bile
olmamasına karşın yine de kabul etti. Amcası tuhaf
adamdı doğrusu ama ne de olsa ona iyilik yapmıştı
bu yüzden mektubu açmamakta karar kıldı. Samimi
bir teşekkürden sonra oradan ayrıldı.
11
2.BÖLÜM
Genç adam yaşlı bahçıvanla karşılaşıyor.
Genç adam ’in yaşadığı kasabaya doğru hızla
ilerliyordu, aklı otomobilinden daha da hızlı
çalışıyordu. Bu adamla karşılaşmak ne kadar zor
olabilirdi ki? Beklenmedik bir ziyaretçiyi hoş
karşılayacak mıydı?Zengin olmanın yöntemini
söyleyecek miydi?
Milyonerin evine yaklaştıkça merakına yenik
düşerek, amcasının tüm uyarılarına rağmen giriş
mektubunu açtı. Şok oldu.Kalbi hızla atmaya
başladı.Ter içinde kalmıştı.Amcasının bir yanlışlık
yaptığını veya ona şaka yapıp yapmadığını merak
ediyordu çünkü;”mektup” bomboştu.
Milyonerin evinin kapısına geldiğinde güvenlik
görevlisi gözüne çarpmıştı . Görevlinin ifadesi sertti;
koruduğu kale nasıl geçilmezse ifadesi de öyleydi.
“Sizin için ne yapabilirim?”diye ifadesizce sordu
görevli.
12
“Anlık Milyoner’le görüşmek istiyorum”
“Randevunuz var mı?”
“Hayır, ama…”
“Peki o zaman, giriş mektubunuz var mı?”
Genç adam yarı yolda mektubu cebinden çıkarmış
ve hızla geri yerine koymuştu.
“Mektubunuzu görebilir miyim diye bastırarak
söyledi nöbetçi.
Genç adam, amcasının “Mektubu açarsan,
açmamış gibi davranmalısın.”dediğini hatırladı.
Mektubu gardiyana okumadan verdi.Yüzü
ifadeden tamamen yoksundu.
Nöbetçi, genç adama nereye park edeceğini
gösterdikten sonra, onu milyonerin lüks, Tudar stili
evinin ön kapısına götürdü.Kusursuz giyimli bir
Kahya kapıyı açtı.
Yardım edebilir miyim? diye sordu.
“le görüşmek istiyorum.”
“Şu an sizinle görüşemez. Lütfen bahçede
bekleyin.”
Kahya, genç adama, ortasında parlayan bir
havuzu olan bahçenin girişine kadar eşlik etti. Güzel
13
çiçekler, çalılar ve ağaçlar arasında hayranlıkla
dolaşırken gözü bir çalı güle eğilmiş bahçıvana
çarptı.70 veya seksenlerinde olmalıydı ve gözlerini
kapayan geniş kenarlı hasır bir şapka giymişti.
Genç adam, kendisine yaklaşınca, işini bıraktı
ve genç adamı gülümseyerek karşıladı.Yaş adamın
parlak, neşe saçan mavi gözleri vardı.
Sıcak ve arkadaşça bir tonla:
“Buraya niçin geldiniz?” dite sordu.
“le görüşmeye geldim”
“Anlıyorum. Eğer özel değilse, niçin geldiğinizi
söyler misiniz?
“Peki, Ben … Sadece tavsiye almak için
gelmiştim”
Bahçıvan gülleriyle uğraşmaya devam etmeye
başlamıştı ki durdu ve dönerek:
“Bu arada 10 dolarınız yok değimli?
“10 dolar mı?” yüzü kızararak
“Üzerimde sadece o kadar kaldı. “dedi.
“Harika. Benim de tam 10 dolara ihtiyacım var.”
Bunu söylerken, çok ağır başlı görünüyordu.
Tavrından sıra dışı zarafet ve sevimlilik sızıyordu.
14
“Onu size vermeyi gerçekten isterdim, ama eve geri
dönecek başka param yok sorun bu.”
“Bugün eve gitmeyi planlıyor musun?
“Hayırrr… yani, bir fikrim yok. “
Bir hayli kafası karışmıştı genç adamı” Anlık
Milyoner’i görene kadar bir yere gitmek
istemiyorum.”
“Eğer paraya bugün ihtiyacım yoksa, neden
bana parayı ödünç vermekte gönülsüzsün? Belki
yarın bu paraya ihtiyacın olmayacak. Kim bilir? Belki
milyoner olacaksın.”
Böyle bir mantık (düşünce) genç adama çok
mantıklı gelmemişti ama yine bir parayı yaşlı
bahçıvana verdi. Bahçıvan gülümsedi.
“Çoğu insan bir şeyler sormaktan korkar, en
sonunda sorduklarındaysa da, yeterince ısrar
etmezler. Bu bir hatadır.”
Tam o sırada Kahya bahçeye geldi ve yaşlı adama
saygıyla:
“Bayım bana 10 dolar verebilir misiniz? Aşçı
bugün işten ayrılıyor ve parasını almakta ısrarcı.
Sadece 10 dolar eksiğim kaldı.”Bahçıvan elini bol
cebine soktu ve cebinden büyük bir deste banknot
çıkardı. Üzerinde nakit
15
binlerce dolar olmalıydı, çünkü genç adam,
üzerindeki 10 dolar hariç, yüzlerce dolar görmüştü.
Bahçıvan, genç adamdan aldığı 10 doları ayırarak
kendisine başın teşekkür eden, yaltaklanırcasına
başıyla selam veren, sonra da hemencecik evin
içinde gözden kaybolan kahyaya verdi.
Genç adam çileden çıkmıştı. Hayatında bu
zamana kadar gördüğümden daha fazla nakit
parayla dolu olan bu adam ne yüzle genç adamın
cebindeki son dolara el koyardı?
Öfkesini elinden geldiğince gizlemeye çalışarak:
“Neden benden 10 dolar istedin ki? İhtiyacın
yokmuş!”
“Hayır tabiî ki ihtiyacım vardı. Baksana, hiç 10
dolarlık banknotum yok.”elindeki kalın ruloya şöyle
bir göz attıktan sonra.”Sana bir yüzlük vereceğimi
hiç düşünmedim değil mi?
“O benim cep harçlığım.”üzerimde acil durumlara
karşı her zaman 25.000 dolar taşırım.”
“Uuu… 25.000 dolar mı? Diye hızlıca dona kalmıştı.
Aniden her şey netleşmişti çok kibar kahya,
inanılmaz miktarda çok cep harçlığı …
“Anlık Milyoner sizsiniz, değil mi?
16
“Şimdilik” dedi bahçıvan.” Geldiğinize memnun
oldum.“
“Söyler misin? Nasıl oldu da hala zengin
olmadın? Bu soruyu ciddi ciddi sordun mu kendine.”
“Hayır, gerçekten sormadım.”
“Öyleyse, bu senin yapmam gereken ilk şeydir
belki. Senin fikir zincirini takip etmeyi deneyeceğim.
Genç adam birkaç güçsüz girişim yaptı ama
sonra vazgeçti.
“Anlıyorum.” dedi milyoner. Sesli düşünmeye
alışık değilsin. Senin yaşındakilerin birçoğunun
zengin olduğunu biliyor muydun? Hatta bazıları
milyoner. Diğerleri ilk milyonlarını kazanmanın
eşiğindeler. Aristotle Onassis’in 26 yaşında,
İngiltere’ye Shiping Empire’ı kurmayı planladığı yere
gittiğinde bankada 500.000 doların olduğunu biliyor
muydun?
“Sadece 26 mı?”
“Evet. Başladığında, kendi adına sadece birkaç
yüz doları vardı. Üniversite diploması yoktu ve de
zengin dayıları yoktu.”
“Şimdi akşam yemeği vakti. Bana eşlik etmek
ister misiniz?
17
“Teşekkür ederim.İsterim.”
Genç adam, yaşına rağmen adımlarında
canlı sekişlerini koruyan milyoneri takip etti. İki kişilik
bir masanın hazırlanmış olduğu yemek odasına
gittiler.
“Lütfen oturun.” Milyoner masanın sonunu,
her zaman misafire ayrılmış yeri, işaret etti. Genç
misafirinin sağına, “Vakit nakittir.” Deyişiyle işlenmiş
bir kum saatinin tam önüne oturdu.
Kahya bir şişe şarapla geldi ve bardakları
doldurdu.
Milyoner kadehini kaldırarak:
“Hadi senin ilk milyonuna içelim.” dedi.
Tüm gece boyunca sadece bir yudum aldı
şarabından. Sam balığı bifteğinden birkaç lokma
aldı. Az yemek yedi.
“Geçiminizi sağlamak için yaptığınız işten
memnun musunuz?” diye sordu milyoner genç
adama.
“Sanırım. Ofisteki şartlar bira zorlayıcı.”
“Kariyerinle ilgili seçimlerinde pozitif
olduğundan emin ol. Tanıdığım ve yıllardır
birkaçıyla tanıştığım milyonerlerin hepsi işlerini
seviyordu. Çalışmak onlar için hoş bir hobi kadar
18
boş zamanlarında yapılan bir iş olmuştu.Bu yüzden
zengin insanların çoğu nadiren tatile giderler.Neden
bu kadar sevdikleri şeyden kendilerini mahrum
etmeleri gerekiyor? İşte bu yüzden birkaç defa üst
üste milyoner olduktan sonra bile çalışmaya devam
eder.
“Ama işinden zevk almak mutlak bir şart
olmasına rağmen, yeterli değil. Zengin olmak için,
zenginliğin sırlarını bilmek zorundasın. Söyle
bakalım, gerçekten böyle sırların olduğuna inanıyor
musun?
“Evet, inanıyorum.”
“Güzel. Bu ilk adım. İnsanların çoğu zenginliğe
ulaşmada böyle sırların olduğuna inanmaz. Zengin
olabileceklerine bile inanmıyorlar. Haklılar, tabi ki.
Zengin olabileceğini düşünmezsen, olman çok
zordur. İşe yapabileceğine inanarak başlamak
zorundasın ve şiddetle istemelisin. Çok basit şekilde
açıklansa da çoğu insan bu sırları kabul etmeye
hazır değildir. En büyük engelleri hayal güçlerindeki
eksikliktir. Bu yüzden zenginliğin gerçek sırları,
yeryüzünde tutulan en iyi sırlardır.
“Edgar Allan Poe’nin hikayesindeki çalınan
mektuba benzer biraz.” Diye devam etti milyoner.
Hatırlıyor musun? Hikaye polisin aradığı ama hiç
bulamadığı bir mektupla ilgili mektubu hiç
bulamamışlar çünkü; mektup uzakta bir yere
19
saklanması yerine, en az muhtemel noktada çok
açık görülebilecek bir yerdeydi.Hayal güçlerinde
eksiklik ve yerleşmiş önyargılar polislerin mektubu
bulmalarını engelledi. Basit bir yerde bulacaklarını
düşünmedikleri için, mektubu hiç görmediler.
Genç adam milyoneri pür dikkat dinliyordu. Bu
Sırların ne oldugunu öğrenmek için yanıp
tutuşuyordu.
Her halükarda, kesin olan bir şey vardı:
Milyonerin gerçekten hiçbir sırrı yoksa bile, o
kesinlikle, etkileyici bir manzara yaratmakta
ustaydı.
20
3.BÖLÜM
Genç adam fırsatları yakalamayı
ve Risk almayı öğreniyor
“Şimdi, zenginliğinin sırlarını öğrenmek için
ne kadar ödemek istersin?”
Milyoner’in sorusu gen adamı şaşırtmıştı.
“Öğrenmek için para ödemek istersem bile,
on centim bile yok.”
“Fakat, paran olsaydı, ne kadar ödemek
isterdin? Herhangi bir rakam söyle. Aklına ilk geleni
söyle.”
Genç adamın sorudan kurtulmanın bir
yolu yoktu. Milyoner çok kesin bir soru soruyordu.
“Bilmiyorum” diye yanıtladı.
“Yüz dolar?”
21
Milyoner kahkahalara boğulmuştu.
“Yalnızca 100 dolar mı? Bu sırların var
olduğuna inanmıyorsun değil mi? Eğer inansaydın,
kesinlikte bu sırlar için daha fazlasını ödemeye
hazır olurdun. Haydi! Sana ikinci bir şans daha
vereceğim. Başka bir rakam söyle. Bu çok önemli
bir konu oyun değil.
Genç adam tekrar düşündü.
“Cevap verip vermemek umurumda
değil.” dedi. Fakat, hatırlatırım beş parasızım.”
“Endişelenme bu konuda”
“Ama param yoksa, kollarım bağlı.” Dedi
genç adam şaşırarak.
“Off” diye haykırdı milyoner
“Daha gidecek uzun yolumuz var!
Zaman başladığından beri zenginler diğer insanların
parasını kullanıyorlar servetlerini biriktirmek için.
Kimsenin para kazanmak için paraya gerçekten
ihtiyacı yoktur. Bununla, kişisel nakiti kastediyorum.
Bir de çek defterin olmalı.”
Genç adam inkar etmek istedi fakat o
sabah çek defterini cebine koymuştu. Tanrı biliyor
ya hesabında tam tamına 4 dolar 20 centi vardı.
Talan söylemeyi düşündü, fakat milyoner öyle
22
keskin bir bakış attı ki, düşünce okuyabiliyormuş
gibi görüyordu.
Genç adam, adeta derin, karanlık bir sırrı
itiraf ediyormuşçasına kekelediğini işitti, “Evet, ge-
getirdim”
Bir an isyan etme isteği aklından geçse
de, çek defterini cebinden bir robot gibi otomatik
olarak çıkardı. Bu adam tarafında büyülenmişti. Bir
hipnotizmacının elindeki biri giydi. Ama milyonerden
korkmuyordu; iyi niyet saçtığı için. Hatta biraz
eğlenmiş de gibiydi.
“Güzel” dedi milyoner.” şimdi hiçbir
problem olmadığını görebiliyor musun?
Zarif bir kalemin kapağını açıp genç
adama verdi.
“Aklındaki miktarda bir çek yaz ve imzala.”
“Ama ne kadar yazacağımı bilmiyorum.”
“Tamam. Söylüyorum, yaz 20.000 dolar.”
Milyoner bu rakamı açık ve net bir şekilde en
ufak küstahlık barındırmadan söylemişti.
“Ne… 20.000 Dolar mı?” diye haykırdı
genç adam. “Şaka yapıyor olmalısın.”
23
“İstersen 50.000 Dolar yaz.” o kadar
sakin söylemişti ki bu sözü, genç adam milyonerin
ciddi mi olduğu şaka mı yaptığını artık anlamıyordu.
24
25.000$ bile çok fazla görünüyor.Bu arada çeki
bozduramazsın çünkü karşılıksız.Elde edceğin tek
şey, deli olup olmadığımı merak eden kızgın bir
banka müdürü olurdu.Ve çok da haklı olurdu.''
''Bu benim hayatımdaki en büyük alışverişimi nasıl
üstlendiğimdi.25.000$'lık bir çek imzalamıştım ve de
bu çeki karşılayacak parayı bulmak zorundaydım.
Ama o çeki orda o anda imzalamasaydım, büyük bir
fırsatı da kaçırmış olacaktım.''
''Bu benim ilk önemli iş derslerimden
biriydi.''dedi.''Bir yerlere gelmek için tüm koşulların
olmasını bekleyenler asla bir şey elde edemezler.
Harekete geçmek
için ideal zaman:Şu andır.
Bu küçük alıştırmanın sana verebileceği diğer ders
şudur: hayatta başarılı olmak istiyorsan, başka bir
şansın olmadığını bilmek zorundasın. Sırtını duvara
yaslamalısın.Risk almayı istemeyip reddeden
insanlar asla bir yerlere gelemezler; çünkü ellerinde
ilkelerin hepsi yoktur.Sebep basit.Tüm çıkışları
kapattığında ve sırtını duvara yasladığında tüm iç
kuvvetlerini harekete geçirmiş oluyorsun.Her bir
hücrenle istemelisin eğer bir şey olmasını istiyorsan.
Peki niye bekleyesin genç adam? Sırtını duvara
yasla ve 25.000$ yaz çeke.''
Genç adam sayıları ve ardından kelimeleri
yavaşça doldurarak çeki yazdı. Fakat iş imzalamaya
gelince,kolay kolay imzalayamadı.
25
''Hayatımda hiç bu kadar büyük çek
yazmamıştım.''
''Eğer gerçekten milyoner olmak istiyorsan bir
gün bir yerden başlamak zorundasın. Bundan daha
büyük çekler yazmaya alışmak zorunda kalacaksın.
Bu sadece başlangıç. ''
Ama genç adam çeki hala imzalayamıyordu. Her
şey çok hızlı gelişmişti. Yeni tanıştığı bir adama,
birkaç belirsiz sır karşılığında 25.000$ bir çek
vermek üzereydi.
''İmzalamaktan alıkoyan şey nedir?Her şey güneş
ışığı altında görecelidir.Hiç bir zamn bu miktar sana
önemsiz görünmeyecektir.''
''Miktar değil.''diye mırıldandı genç adam.
''Peki, o zaman ne?'' Neden imzalayamadığınızı
biliyorum. Sırlarım sayesinde milyoner olacağınıza
inanmıyorsun.
Gerçekten ikna olmuş olsaydın, bir çırpıda
imzalardın. Söyle bakalım bu sırların, 1 yıldan kısa
bir sürede, daha fazla çalışmak zorunda kalmadan
hatta
daha az çalışarak 100.000dolar fazla kazanmana
yardım edeceğime inansaydım imzalarmıydın bu
çeki?
''Tabi ki imzalardım.''demek zorunda
kaldı.''75.000 $ kar ederdim''
26
''İmzala o zaman .''Bu miktarı kazanacağını
garanti ederim.''
''Bunu yazıya dökmek ister misiniz?
Milyoner bir kez daha kahkalara boğuldu.
''Seni sevdim genç adam.Kendini sağlama
almakta karalısın.Bu çok ihtiyatlı bir davranıştır
çoğunlukla.
Kaynaklarından tamamıyla emin olsan
bile,bu yoluna çıkan ilk insana güveneceğin
anlamına gelmez.''
Masadan ayrıldı, çekmeceyi karıştırdıktan
sonra hazır bir anlaşma çıkardı.Bu genç adamın hiç
hoşuna gitmemiştir.
Milyoner sırlarını toptan üretip herkese mi
satıyordu?
Milyoner teminatım imzaladıktan sonra
hızlıca göz atan ve okuduğu şeyden memnun kalan
genç adama verdi.Yaşlı adam o anda fikrini
değiştirdi.
''Başka bir fikrin var.İddia ya girmeye ne
dersin?''
Cebinden bozuk para çıkardı ve avucunun
içinde çevirdi
''Haydi yazı tura oynayalım. Ben kaybedersem
cebimdeki 25.000 doları sana
27
vereceğim. Kazanırsam sen bana çeki verirsin.2
durumdan birinde teminatı unuttum.''tek problem
size anlattığım şey. Hesabımda neredeyse hiç
para yok.Ben size bu çeki versem bile para
alamasınız.''dedi genç adam.
''Sorun değil.Acelem yok.Tarihi neden 1 yıl ileri
atmıyoruz?''
Genç adam duraksadı.
''Peki.Bu koşullar altında iddiayı kabul ediyorum.''
Her halükarda, banka değiştirmek hesabını
kapatmak yada çeki durdurmak için dopdolu bir yılı
vardı.
Kaybedecek bir şeyi yoktu.Üstelik, milyonerin
yeni teklifi sayesinde, tamı tamına bir kaç dakikada,
zerre kadar çalışmadan 25.000 dolar bile
kazanana bilecektir.
Kendine rağmen, kendinden emin bir
gülümseme yerleşiverdi dudaklarına.Milyonerin fark
etmeyeceğini umuyordu.
O anda milyoner, genç adamın şüphelerini
hemen doğrulayan bir açıklama yaptı.
''Yalnız, bir şey var.Eğer bahsi kaybedersen bu
çeki ödeyeceğine dair dinin üzerine yemin etmek
zorundasın.''
28
Çekinerek söyleyecekti ki, milyoner parayı tam
atmak üzereyken, hemen müdahale etti.
''Parayı görebilir miyim?''
Milyoner gülümsedi.
''Hiç şüphen olmasın.Seni gerçekten sevdim, genç
adam.Tedbirlisin.Bu huyun birçok hata yapmanı
engeller.Emin ol ki birçok iyi fırsatı
kaçırmana sebep olmaz.''
Milyoner parayı verdi.Genç adam paranın iki yüzünü
de kontrol eder etmez, milyoner yazı mı tura mı diye
sordu.
''Yazı.''
Milyoner parayı attığında genç adamın kalbi
doğduğu günkü gibi hızlı atmaya başlamıştı.
Hayatında ilk defa 25.000$ kazanma şansına
sahip olmuştu.
Paranın havada dönüşünü izlerken, endişesi aniden
artmıştı. Para masaya düştü.
''Tura.''dedi milyoner sevinç içinde; fakat hemen
ardından sempatikçe ''Üzgünüm.''diye de ekledi.
Samimi miydi yoksa kibar mıydı anlamak zordu.
Genç adam çeki imzalarken kendini titremekten
alamıyordu. Belki bir gün bunun gibi büyük çekleri
29
imzalamaya alışacaktı ama bu noktada, bu
durumdan dolayı çok garip hissediyordu.
Çeki, kabataslak inceleyen, katlayan sonra da
cebine koyan milyonere verdi.
''Şimdi sırları öğrenebilir miyim?''
''Tabi ki.Kağıdın var mı?Sırları yazacağım ki
unutmayasın.''
Genç adam, milyonerin sözlerini anlamakta zorluk
çekiyordu.Tüm sırları özellikle de 25.000$'a
aldıklarının bir kağıda sığacağını hiç
düşünmemişti.
''Üzgünüm ama yanımda kağıt yok.''
''Buraya geldiğinde yanında bir giriş belgen yok
muydu?Yıllardır amcanın gönderdiği tüm insanların
giriş belgeleri vardı.''
Genç adam mektubu cebinden çıkardı.
Milyonere verdi.Yaşlı adam mektubu açarken
dikkatlice adamın yüzünü seyretti.Fakat milyoner
mektubun tamamen boş olmasına hiç de şaşırmış
gibi görünmüyordu.Kalemini aldı ve masaya
yaslandı.Tam bir şeyler yazacakken başını kaldırdı
ve genç adama kahyayı çağırmasını rica etti.
''Orada koridorun sonunda, mutfakta bulabilirsin
kahyayı.”
30
Genç adam kâhyayla beraber geldiğinde milyoner
zarfı gayet halinden memnun bir şekilde
mühürlüyordu.
''Misafirimiz bu geceyi burada geçirecek. Onu
odasına götürür müsünüz lütfen?''
Daha sonra genç adama döndü ve ''İşte sırlar.''
dedi. Ayağa kalktı ve mektubu geenç adama
verdi.Hayatındaki en önemli işlerden
birini tamamlamış gibi ellerini ovaladı.
''Senden tek ricam; bu mektubu açıp sırları
açmadan önce yalnız kalmayı beklemendir. Ve bir
şartım daha var. Yazdıklarımı okumadan
önce, hayatının bir kısmını bu sırları senin kadar
şanslı olmayanlarla paylaşmaya söz vermelisin.
Eğer kabul edersen, bu sırları direk verdiğim
son insan sen olacaksın. Benim işim burada bitti.
Daha büyük bir bahçede güllere bakmaya
hazırlanacağım.
''Şayet bu sırları paylaşmaya hazır değilsen,
anlaşmayı bozmak için zamanın var.Ama o zaman
mektubu açamayacaksın.Çekini sana geri
vereceğim.Ve sen de evine geri dönüp bu zamana
kadar sürdürdüğün hayatını yaşamaya devam
etmekte serbest olacaksın.''
Madem ki sırların içinde olduğu mektuba sonunda
eli değmişti, geri dönme ihtimali de yoktu. Merakı
daha da artmıştı.''Söz veriyorum.''
31
4. BÖLÜM
Genç adam kendini hapsedilmiş bulur
Çok geçmeden, genç adam odada yalnız kaldı. O
da o kadar lükstür ki; genç adam odayı
incelemekten kendini alamadı. Yerden oldukça
yüksek olan pencereye yöneldi ve dışarıdaki parka
baktı. Milyoner'i şefkat ve sevgiyle güllere bakarken
bulduğu ilk yeri görebiliyordu.
Gece çökmüştü. Dolunay her şeyin üzerine parlak
bir kızıllık saçıyordu. Genç adam beklentiler
içindeydi. Nihayet bunca yıldır kendisinden
kaçan para kazanma sırlarını öğrenecekti.
Yavaşça mektubu ve ardından da kağıdı açtı.Kağıt
yine tamamen boştu.kağıdı ters çevirdi.İki yüzünde
de ufacık bir çizik bile yoktu.Yaşlı adamın kendisini
kandırmasına izin verecek kadar aptaldı.Var
olmayan bir şey inanılmaz tutarda bir çek
imzalamıştı.
32
Milyoner o kadar da dürüst görünüyordu ki; genç
adam onu sevmeye bile başlamıştı.
Genç adam, daha dikkatli olması gerektiğini belki de
tüm bu yaşananların arkasındaki gerçeğin dürüst
insanların asla zengin olamayacakları
olduğunu fark etmişti. Hiç iş mantığı olmadığına
belki de bu yüzden hala fakir olduğuna
inandırılmıştı.Ama şimdi daha da fakirdi.İsyan etme
hissi yutuvermişti genç adamı.Kağıdı odasın diğer
köşesine fırlattı.
Ne yapabilirdi ki?İyi tasarlanmış bir plana dahil
olmayı kendisi istemişti.Mümkün olduğunda çabuk
oradan ayrılmak tek alternatifiydi.Kim
bilir?Belki hayatı da tehlikedeydi.Geceleyin bu yerde
kalmak istemiyordu.
Yapılacak en iyi şeyin mümkün olduğunca sessiz bir
biçimde oradan sıvışmak olduğuna karar
verdi.Ayaklarının ucunda kapıya yürüdü,
kapının kolunu çevirdi;ama kapı dışarıdan
kilitlenmişti.Tek çıkış yolu pencereydi; ama o da
yerden otuz adım yüksekteydi.Atlasa kesin
boynunu kırardı.Geriye kalan tek çare kahyayı
aramaktı.
Zile bastı ve bekledi; fakat kimse gelmemişti.
Zile yeniden bastı. Hiç bir değişiklik yoktu; belki de
zil bozuktu.
Evde çıt yoktu. Genç adam resmen hapsolmuştu.
33
Yatağa uzandığında, gün boyu yaşadıkları gözünün
önünden geçiyordu. Ona hakim olmaya başlayan
anlamsız duygusuyla savaşmak için
yapılacak çok az şey vardı.25.000$'a aldığı boş
kağıt gözünün önünde dalga geçercesine
duruyordu.
Sonunda uykuya dalmıştı. Rüyasında, tanımadığı
birinin, çok önemli, hayati ve ölüm kalım bir
doküman imzalatmaya çalıştığını gördü.
Şiddetle karşı çıktı. Bir yanlışlık olmalıydı. Çünkü
belge tamamen boştu...
34
5.BÖLÜM
Genç adam güvenmeyi öğreniyor
Ertesi sabah, genç adam üzerinden 3 tonluk bir
kamyon geçmiş gibi hissediyordu.
Aynaya baktı.Giysilerile uyuyakalmıştı.Berbat
görünüyordu; ama bu kararlılığını daha da
perçinliyordu.Aklındaki tek şey; yaşlı adamı bulup
ona sırlarını verip çekini de geri almaktı.
Parmaklarıyla saçlarını düzelttikten sonra kapıya
yöneldi.O sırada kapının bir gece önce kilitli
olduğunu hatırladı.Ama şimdi kilitli değildi.
Uzun ve hızlı adımlarla odadan çıkarak yemek
odasına gitti.
Milyoner masada sakince oturuyordu. Üzerinde bir
önceki gün giydiği temiz ama eskimiş bahçıvan
kıyafetleri vardı. Geniş, sivri uçlu, geniş
kenarlıklı şapkası önünde, masanın üzerinde
duruyordu.
Milyoner havaya bir para atıyor ve de düşünce
sayıyordu.
35
Gözlerini paradan bir an olsun bile ayırmadan
"9!Nalet olsun!" diyerek başını kaldırdı.
"Bir türlü 10'u geçemedim. Sırayla 10 kere
istediğimi alıyorum ama 11.yi de aynı şekilde
atmama rağmen başarısız oluyorum."
Genç adam bir gece önce adamın kendisine
dolandırdığını hatıladı.
"Babamın başarılı bir sihirbazdı ve hep 15'e kadar
gelirdi; ama bu yeteneği bana geçmemiş."
Genç adam parayı görmek istedi. milyoner neşeli bir
tavırla parayı uzattı ve genç adam parayı havaya
fırlattı. yazı, tura... Eğer dikkatinden kaçan bir şey
yoksa, paranın hileli olmadığı çok açıktı.
"Dünkü bahsimizde hile yoktu. Para kazanmak için
sadece yeteneğimi kullandım. Bazı insanları
sahtekarlığa yetenekleri vardır; fakat bu ikisi çok
farklı şeyler."
Genç adam mektubu sallayarak masanın üzerine
attı.
"Beni aldatarak çok iyi iş başardınız bayım. Boş bir
kağıtla 25.000$ kazandınız."
"Bu zenginliğin sırrıdır."
"Peki. şimdi söyle bakalım beni deli mi zannettin?"
36
"Deli mi? Tabi ki hayır. Sadece öngörüde biraz
yetersizsin. Bu da gayet normal. Zihnin hala olgun
değil."
"Belki değil; ama yine de gördüğüm zaman boş
kağıdı tanıyabiliyorum."
"Temin ederim ki sadece boş bir kağıtla gerçekten
çok zengin olabilirsin. Ben boş kağıdı gördüğümde
geriye kalan tek şeçenek milyoner olmaktı. Biraz
sonra sevgili güllerimle ilgilenmeye devam
edeceğimden, şimdi sana yardım edeceğim.
Dikkatle
dinle; çünkü bu sırrı paylaştığında başkalarıyla da
paylaşmak zorunda kalacaksın. Kendini fakirlikten
kurtardığında ali kolu olanlara da yardım edeceksin.
Dün verdiğin sözü tutacak mısın?"
Şüphesiz ki; milyoner olağanüstü ikna edici bir
adamdı. Bir kaç dakaki önce genc adam onu
lanetlemeye hazırken, şimdi dikkatle dinliyordu.
Sözünü yeniledi.
"Seni uyarmalıyım. Milyoner olmak oldukça basit
görünür. Bu basitliğin seni aldatmasına izin verme!
Şüphelenmeye başladığın anda, Mozart'ın gerçek
deha basitliklerde gizlidir sözünü hatırla. Başta
şüphelerin olacaktır. Zamanla zenginlik seni
mıknatıs gibi inanılmaz bir şekilde çekmeye
başladığında anlamaya başlıcaksın."
"Bak; benim tüm kalbimle istediğim şey; anlamak."
37
"Bu kadar istemek daha iyi. Bu sırrı öğrendiğinde
neden inanacağını da bileceksin. Fakat başta basit
olmasına rağmen bu sır seni o kadar şaşırtacak ki
anlatmakta hata inanmakta zorluk çekebilirsin.
Şimdi senden bir parça güven istemek zorundayım.
Eğer sır varsa,güvenin sayesinde her şeyi kazanmış
olacaksın.Eğer yoksa, bir şey kaybetmiş olacaksın."
38
6.BÖLÜM
Genc Adam hedefine odaklanmayı öğreniyor
''Aklından geçen her soruyu sormaktan çekinme.
Cevap vermek benim için bir zevk. Yakında bunu
yapamayacaksın. Beraber geçirdiğimiz zaman
kısıtlı. Bu yüzden vaktimizi boş tartışmalarla
harcamayalım. İşte kalem. Kağıdın var mı?''
''Evet,burada.''
''Gerçekten zengin olmak istiyor musun?''
''Kesinlikle evet.''
''Tamam ozaman.Ne kadar para kazanmak
istiyorsun ve bu parayı kazanmak için kendine ne
kadar süre tanıyorsun yaz.''
''paranın cennetten düşen peniler gibi mi geleceğini
düşünüyorsun;çünkü ben bu kağıda bir çift numara
yazdım.''
''Evet öyle düşünüyorum. Seni bu sırrın basitliği
hakkında uyarmıştım. Bu zamana kadar tanıştığım
tüm milyonerler kendilerine bir miktar ve onu
39
kazanacak bir tarih belirledikleri anda zengin
olduklarını söylediler. Nereye gittiğini bilmiyorsan,
bir yere gitme şansında olmaz.''
''Sihir gibi sanki.''
''Evet tam da bu, sayısallaştırımış hedefin''Sihri.''
''Sorusuna başka bir açıdan bakalım.Farz edelim ki
iş arıyorsun. Tüm gerekli aşamalrı geçtin ve
sonunda görüşmedesin. Kısa bir süre sonra,seni işe
almayı düşünüyorlar.Sonra birde bakmışsın ki işe
alınmışsın ve çok para kazanacaksın. Ne tepki
verirdin? Başta kendinle gurur duyardın.Onlarca
başarı! Üç aydır işsiz olduğun için bunun sana
verilmiş bir şans olduğunu düşünürsün. Ama ilk
mutluluk halin geçtikten sonra tepkin ne olurdu?''
''İşin ne zaman başlayacağını merak ederdin.Daha
sonra 'daha çok para'nın tam anlamını bilmek
isterdim. Herşey birbiriyle bağlantılıdır. Ne kadar
maaş alacağım,ne gibi olanaklarım olacak onları
öğrenmeye çalışırdım.''
''Güzel!Örneğin;yeni patronuna çok paradan
kastının ne olduğunu sorsaydın;ama onun tek
şeyin sana kesinlikle çok para garanti etmek
olsaydı, tatmin olmazdın değil mi?Daha da kötüsü
dürüstlüğünden kuşku duymaya başlayabilirdin.
Kesin bir rakam söylememsinin arkasında bir şey
olduğunu, maaşının kastettiği kadar çok
40
olmayacağını da düşünebilirdin. Bir de işe
başlayacağın kesin tarihi söylemezse, hakikaten
şüphenelerdin değil mi?O'nu açıklamaya zorlamayı
denerdin.''
''Ve ısrar etmene rağmen,hala istediğin detayları
öğrenemediysen,işi kabul etmez ve başka bir işe
bakmaya başlardın.Aslında böyle yapmak da çok da
haklı olurdun.''
''Haklısın.Bir teklif ardında istenecek bir çok teklif
bırakır.''
Milyoner gayet mennun görünüyordu.Devam
etmeden önce bir dakika kadar duraksadı,yüzünde
dalgacı ama iyi bir gülümsemesi duruyordu.
''Muhtemel patronuna sorduğun sorular zor şeyler
elde etmek amaçlıydı.Doğrumu mu?Sadece çok
para
kazanmak amaçlı değildi.Ne kadar kazanacağını da
bilmek istedin.İşi aldığını bilmek de seni mennun
etmedi.Kesin başlama tarihini de bilmek istedin.
Belkide bunların hepsinin yazıya dökülmesini
isteyecektin;çünkü yazılı bir sözleşme sözlü bir
sözleşmenin bel kemiğidir.Ağızdan çıkan sözler
geçicidir;yazılı olanlarsa kalıcı...
''Çoğu insanın, en azından başarısız olanların fark
edemedikleri şey; hayatın bize ondan ne istiyorsak
onu verdiğidir. Bu yüzden yapılacak ilk iş kesin
41
olarak ne istiyorsak hayattan da onu istemektir.
Eğer istediğin şey belirsizse, elde edeceğin şey de
belirsiz olur. En azını istersen,en azını alırsın.
''Bulacağın her istek tamamen net olmalıdır.
Maddi zenginlik açısından bakarsan,bir miktar ve
bu miktarı kazanacağın bir tarih belirlemelisin.
Genelde insanlar ne yapıyor?Para ve paradan daha
fazlasını isteyenler bile bir miktar ve tarih
belirlemeyerek aynı hataya düşüyorlar.Emin olmak
istiyorsan,birine git ve gelecek yıl tam olarak ne
kadar para kazanmak istediğini sor.Hemen cevap
vermesini iste.Bu insan başarı yolunda ilerliyorsa,
nereye gittiğini gerçekten biliyorsa ve sana sır
vermekten çekinmiyorsa,sana hemen cevap
verebilecektir.On kişiden dokuzu bu basit soruyo
anında cevap veremeyebilir.Bu yapılan yaygın bir
hatadır.Hayat,ondan tam olarak ne istediğimizi
bilmek ister.İstemezsen,elde edemezsin.
''Hadi seni testen geçireyim.Bana zengin olmak
istediğini söylemiştin.''
''kesinlikle.''
''Söyle bakalım gelecek yıl ne kadar kazanmak
istiyorsan?''
Genç adam söyleyecek söz bulamadı. Milyoner'in
sözlerini takip etmekte hiç zorluk çekmemiş ve
szölerini gönüldende katılmıştı. Zengin olma
arzusuyla yanan ama ne kadar kazanmak istediğini
42
bilmeyen çoğunluktan biri olduğunu kabul etmek
zorundaydı. Mahçup olmuştu.
''Bilmiyorum.Ama hatalarımdan birini,belki de en
önemlisini anladım.''diye kabul etmek zorunda
kaldı.
''Çok ciddi bir hata.Hadi bu hatayı düzeltelim.
Aklındaki miktarı yaz bakalım.''
''Gerçekten en ufak bir fikrim bile yok.''diye
mırıldandı genç adam.
''Ama çok kolay.Gelecek yıl içinde kazanmak
istediğin miktarı yaz.ne yapacağınımızı ben
biliyorum.Bir kaç dakika düşün.Zaman
dolduğunda, bir miktar yazmak zorundasın.
Bugünden itibaren bir yıl olmak üzere bir bitiş
tarihimizde olacak. Yani düşünmek zorunda
olduğun tek şey; miktar. Hadi düşün! Zaman akıp
gidiyor."
Bunları söylerken altın kum saatini aldı ve masanın
üzerine koydu.
Genç adam oyunun büyüsüne hemen kapılmış ve
hayatında ilk defa bu kadar fazla konsantre olması
gerektiğini de fark etmişti. Her tür rakam, farkında
olmadan aklından geçiyordu. Zaman da geçiyordu
tabi. Son kum tanesi düştüğünde, genç adam hala
net bir rakam belirleyememişti.
43
"Güzel" dedi gözlerini kum saatinden alamayan
milyoner.
''Aklındaki rakam nedir?''
Genç adam en sonunda aklına gelen en son rakamı
yazdı.
''Sadece 50.000$ mı yani? Oldukça az bir rakam;
ama bu daha başlangıç. Ben olsam 500.000$
derdim. Anlık Milyoner olmadan önce yapman
gereken çok şey var. Göreceksin ki;bunlar çoğu
insanın tahmin ettiği kadar yorucu olmayacak.
Sonunda neyle uğraşmayı seçersen seç,bu senin
hayatında yapacağın en önemli şey olacak. Buna
kendin üzerine çalışma denir.
44
7.BÖLÜM
Genç adam kendi fikrinin değerini kavrıyor
Kahya elinde kahve kuruvasanlarla yemek odasına
geldi.Genç adam kahyanın getirdiklerini yerken,
ders de devam ediyordu.
''Şimdi,birkaç dakikalık düşünme süresinde ne
olduğunu anlamam için sana bir dizi soru
soracağım.''
''Farkına varmam gereken ilk şey;kağıda yazdığın
miktarın düşündüğünden daha fazla anlamı
olduğudur.Aslında yazdığın miktar,yaklaşık olarak
senin layık olduğun miktarı temsil eder.Kabul et ya
da ,etme kendi gözünde sen yılda 50.000$
degerindesin.Ne bir penny fazla ne de az.''
''Bunu nasıl söyleyebildiğinizi anlayamıyorum.
Aslında benim bu miktarı seçmen mantıklı ve
ayakları yere basan biri olduğunu gösterir. Şimdilik
daha fazlasını nasıl kazanabileceğimi de
45
anlayamıyorum.Ne de olsa,çok iyi bir işim ,mevkim
ya da bankada param yok.''
''Düşüncen bir yere kadar doğru.Her halükarda
saygı duyuyorum.Tek sorun;bu davranışının şu
anki durumunun sebebi olması.Dış koşullar
hakikaten önemli değil.Hayatındaki tüm olaylar
düşüncelerinin ikiz görüntüsüdür,bunu aklında iyi
tut!Dış faktörlerin hayatını yönlendirdiği
düşüncesini sürdürüsen,aklın bu ilkeyi kabul
edemez.Gerçekte,hayattaki her şey davranışların
birer özüdür.Hayat;sen onu nasıl resmediyorsan
tam da öyledir.Başına gelen her şey düşüncelerinin
ürünüdür.Bu yüzden,hayatını değiştirmek
istiyrsan,işe düşencelerini değiştirmekle
başlamalısın.Şüphesiz,birazbasmakalıp
düşünüyorsun.Çoğu 'akıllı'birey bu ilkeyi inatla
yalanlıyor.
''Fakat gerçek şu ki hangi alanda olursa olsun
hayatta çok büyük işler başarmış insanlar, 'akıllı'
insanların ısrarla itiraz etmelerine hiç aldırış
etmemişlerdir.
"Bu kesinlikle zekaya karşı olduğum anlamına
gelmiyor. Tam tersi, başarıyı yakalamak için
muhakeme ve mantık önemlidir; ama yeterli
değildir. Onlar birer araç ve sadık hizmetkârdan
başkası olmamalıdırlar.
46
"Bir çok durumda, muhakeme ve mantık büyük
başarıların önünde engel teşkil ediyor.Büyük işler
düşünce gücüne inaanlar tarafında başarılır.
Başarılı insanlar koşulların onları bunaltmasına asla
izin vermez.Aslına bakarsan,başaran büyük
kişilerin geçmişte karşılaştıkları durumların
akranlarının karşılaştıkları durumlar gibi hatta daha
da zor olduğunu;ama bunların onları manavi
yönden daha derinden etkilediğini görürsün.
Kazananlar,büyük işler yapacaklarına gönülden
inanaıyorlardı.Zengin olanların tümü zengin
olacaklarına derinden inandılar.Ve bu sayade
başardılar.
''Şimdi kağıdımıza gelelim ve şu soruyu
cevaplayalım.Kağıda yazdığın 50.000$ aklına gelen
en yüksek rakam değildi,değil mi?''
''Haklısınız,değildi?''
''neydi o zaman?''
''Aklımda bir çok rakam vardı...''
''Mesela?''
''100.000$''
''Peki,neden yazmadın?''
''Bilmiyorum.Çok erişilemez göründü sanırım.''
47
“Erişebileceğine inana kadar da öyle olmaya devam
edecek.”
“Sadece 50.000$’la başladığı için, önümüzde
yapacak büyük bir işimiz var. Yapmazsak, milyoner
olman çok uzun zaman alır. O yüzden sana
erişilebilir görünen en yüksek rakamı yaz. Zorla
kendini!”
Bir dakikalık düşünmeden sonra, genç adam
75.000$ yazdı.
“Tebrikler, birkaç saniyede 25.000$ kazandın. Fena
değil, değil mi?” diye çabucak yanıtladı milyoner.
“Daha kazanmadım.”
“Kazandın sayılır. En büyük adımı attın. 50.000$
yerine 75.000$ kazanacağını düşünerek kendi
düşünceni geliştirdin. Çok büyük bir adım değil; ama
yine de bir ilerleme. Unutma ki; Roma bir günde
kurulmadı!”
“Senin içinde de her insan da olduğu gibi bir Roma
yatıyor. Şaşırtıcı taraf şudur ki; bu şehir hem
resmettiğin gibi hem de hayretlere düşürecek kadar
değişkendir. Şehrin büyüklüğü çizdiğin sınır
kadardır. Yazdığın rakamı büyülterek, şehrin
sınırlarını genişlettin. İçindeki Roma büyüdü ve bu
daha bir başlangıç.”
48
“Bilge düşünürlerin hepsinin söylediklerine göre en
büyük kısıtlamalar kişinin kendine koyduklarıdır. İşte
bu yüzden başarının önündeki en büyük engel
zihninde yarattığın engellerdir. Zihninin sınırlarını
genişlettikçe, hayatının sınırlarını da genişletirsin.
Zihnindeki sınırlamaları ortadan kaldırırsan
hayatındakileri de kaldırmış olursun. Hayat şartların
sihirli bir değnek değmişçesine değişecek.
Tecrübelerim üzerine yemin ederim ki bu doğru.”
“Zihinsel sınırlamalarımın ne olduğunu nasıl
öğreneceğim peki? Söylediklerinizin hepsi mantıklı;
ama çok da soyut.”
“ Kendi düşüncene uyan sınırı nasıl bulacağını
anlattım. Rakamı yazdığında onu somutlaştırdın.
Her bireyin kendini düşündüğünü görmek hakikaten
büyüleyici. Birisi bu araştırmayı her yaptığında,
aklına basit bir rakam gelir. Hayatta karşılaştığı
sınırlamalarla fevkalade uyum gösteren
sınırlamalarla karşılaşır. Farkında olsun yahut
olmasın, hayat onun koyduğu sınırlara boyun eğer.
Genellikle başarısız olan insanlar, başarı ve
zenginliğin bu anahtar ilkelerinden en az haberdar
olanlardır. Başarılı bireyler bunun farkında olup
kendi düşünceleri üzerinde çalışmak için ellerinden
gelenin en iyisini yapmışlardır.”
“Kendi düşüncelerin üzerinde çalışmaya
başlamanın en kolay yolu, eline bir kâğıt alıp
durmadan artan miktarlar yazmaktır. Hadi ufak
araştırmamıza
49
yeniden başlayalım! Bu sefer daha cesur bir rakam
yaz.”
Genç adam birkaç saniye düşündükten sonra
kıvranarak ve de hayal edebileceği en yüksek
rakam olduğunu söyleyerek 100.000$ yazdı.
“Hayal edebileceğin en yüksek rakam olabilir ama
kazanabileceğin en yüksek rakam kesinlikle değil.
Oldukça düşük bir miktar. Bazı insanlar bu parayı
bir ayda, bazıları bir haftada hatta bir günde yılın
her günü kazanıyor. Ama yine de seni kutlamalıyım.
Şaşırtıcı bir ilerleme katlettin. Kazancını böylece de
zihinsel sınırlarını iki kat arttırdın. İstediğim kadar
olmadı; ama seni zorlamak istemiyorum. Kendine
cesurca aynı zamanda da mantıklıca düşüneceğin
bir hedef koyarak başlamalısın işe.”
“Herhangi bir hedefin sırrı; hem iddialı hem de
ulaşılabilir olmasıdır. Şunu da unutma ki bazı
insanlar çok tutucudur ve zihinlerindeki sınırları yok
etmek istemezler. Zihinsel sınırlamaları bir çeşit
alışkanlıklara dönüştürmüşlerdir. Hayal etmeden de
idare edebilmeye alışmışlardır. Hayatın bu olduğuna
inanırlar. Hayal etmekten korkarlar.”
“Zihnindeki sınırları genişletmekten korkmamalısın.
Bir saat içinde gittikçe artan rakamlar yazarak
şaşılacak bir başarı yakaladın. Birkaç dakikada
hedefini ikiye katlamayı başardın. Daha sonra
yalnızken diğer araştırmayı yap.
50
Odanda tek başına otur ve finansal kaderinin
sürecini yaz.”6 yıl içinde milyoner olacağım. ”
yazacaksın. Bu beni yapan pratik alıştırmadır. Belki
6 uzun yılda milyoner olacağın fikrine karşı
çıkacaksın. Sana hak veriyorum; ama finansal
kaderini ve talihini garanti edecek olan sırrın
anahtarını etkinleştirmek bir saniyeni alacak.
“Bana gelince, yaşlı milyonerin bana ödünç verdiği
ve şuan 25.000$’a tekabül eden bir parayla
başladım işe. İlk milyonumu kazanmam tamı tamına
5 yıl 9 ayımı aldı. O zamandan beri, aynı yöntemi
hep artan rakamlarla kullanarak daha da zengin
oldum. Bu yöntem bazılarını hep güldürdü ve
güldürmeye devam da edecek. Ama gülenlerin hiç
biri zengin değil.”
Genç adam düşünceli bir biçimde başını salladı.
Tam ikna olmamıştı, ama her şey gayet kolay
görünüyordu.
“Açıkça, bu yöntem milyonerden başka bir şey
olmak isteyenler için geçerli. Yine de herkes bu hırsı
gütmez. Bu da kesinlikle sırrın güzelliğidir. En
mütevazisinden en aşırısına, tüm hayallerde işe
yarar. Bir yılda gelirinde 5.000$ veya iki katını
kazandırır ve unutma ki bu gerçekleştirilmesi
tamamen mümkün bir şeydir.”
“Bu yüzden, şimdi ben değerli günlerimle ilgilenirken
sen de odana git ve sana verdiğim
51
Cümleyi, 6 yıl içinde, şu yılda, şu ayda, şu yılda
milyoner olacağım, yaz. Ne olursa olsun aklına
gelen her şeyi not aldığından emin ol. Masanın
üzerinde bir kağıt bulacaksın. Şunu unutma:
milyoner olma fikrine alışmadığın, bu fikrin hayatının
ve kişisel düşüncelerinin ayrılmaz bir parçası
olmadığı sürece, hiçbir milyoner olmana yardım
edemez.”
“Şimdi git ve yöntemim yahut
ifademin ne dersen artık onun
üzerinde düşün. İzin ver 6 yıl
boyunca sana rehberlik eden
bir ilke olsun.”
52
8.BÖLÜM
Genç adam kelimelerin gücünün farkına varıyor
Bir saat sonra kâhya, kaçık milyonerin ona verdiği
alıştırmalara dalmış olan genç adamı almaya
gelmişti. Vakit sanki hiç gelmemişti.
Kâhya milyonerin kendisini bahçede beklediğini
söyledi ve genç adama sessizce bahçeye kadar
eşlik etti. Yeni kesilmiş bir gülle uğraşan ev sahibi
bankta oturuyordu. Genç adamın yaklaştığını
duyduğu zaman başını kaldırdı. Yüzünde nazik
gülümsemesiyle, keyifli bir o kadar da kendinden
geçmiş gibiydi.
“Nasıl gitti? Alıştırma işe yaradı mı?”
“Evet işe yaradı; ama aklımda bir çok soru var.”
“Bu yüzden buradayım.”
Genç adamın yanına oturmasını rica etti.
53
“Bu çılgın cümleyi yazıp üzerine düşünsem bile, 6
yıl içerisinde nasıl milyoner olacağımı bilmiyorum.
Beni sıkan şey bu. Milyoner olabileceğime kendimi
nasıl ikna edeceğim? Hangi alanda çalışmak
istediğimi bile bilmiyorum. Ve hala milyoner
olamayacak kadar genç olduğumu düşünüyorum.”
“Gençlik engel değil. Sayısız insan senden daha
genç yaşlarda milyoner oluyor. En büyük engel sırrı
bilmemek yahut bilip de uygulamamaktır.”
“Uygulamaya hazırım; fakat tek sorun; kendimi
milyoner olabileceğim konusunda dürüstçe ikna
edemem.”
“Yapılacak tek bir şey var. Bu da istesen bile
milyoner olamayacağına kendini nasıl ikna ettiysen
şimdi de öyle ikna edeceksin.”
“Gelecek birkaç gün veya en fazla birkaç hafta
boyunca anlık milyonerlik davranışını ilerleteceksin.
Doğal olarak, yıllardır alışkanlık edindiğin her şeyi
bir anda yıkmak biraz zaman alacak. Bu kişiliği
geliştirmenin sırrı, düşüncelerin kendini ifade ettiği
özel yalan resimlerle birleşmiş kelimelerde yatar.
Sahip olduğun her düşünce, şu veya bu, bir şekilde
hayatında kendini gösterme ister. Karakterin ne
kadar güçlüyse, düşüncelerin de o kadar güçlüdür
ve o kadar çabuk kendini gösterme eğilimindedir.
Böylece de hayatının şartlarını şekillendirir. Bu,
54
şüphesiz “Karakter kaderdir.” diyen yunan filozof
Herakleitos’dan esinlenilmiştir.
“İstemek, düşüncelerini en çok destekleyen şeydir.
Daha içten istersen, istediğin şey hayatında daha
çabuk belirir. Zengin olmanın yolu en çok
istemekten geçer. Hayatın her alanında, içtenlik ve
şevk başarı için gerekli malzemelerdir.”
“Ama ben zaten zengin olmayı içten istiyorum. Bu
zamana kadar elimden gelen her şeyi yaptım, ama
hiç biri işe yaramadı.”
“Çok istemek gereklidir; ama yeterli değildir. Senin
eksiğin inanç. Milyoner olacağına inanmalısın.”
“Nasıl inanabilirim?”
“Bu konu üzerine birçok kitap okudum ve benim
kendi akıl hocam bana ulaşabileceğim sonuçların
yerini tutan şeyler öğretti. İnanç kazanmanın yolu,
kelimeleri tekrar etmektir. Kelimeleri iç ve dış
dünyamızda olağanüstü etkileri vardır. Kelimelerin
gücü her şeye yeter. İnsanların çoğu bunu bilmezler
ve dolayısıyla kullanmazlar. Hayır hayır sözümü geri
alıyorum. Kelimelerin gücünü kullanırlar; ama
genelde kötülüklerine, zararlarına.”
“Size karşı çıkmak istemem; ama bence
abartıyorsunuz. Kelimeler benim milyoner olmama
nasıl yardımcı olabilir ki gerçekten anlamıyorum.
55
Önemlidir; ama başka şeyler kesinlikle daha önemli
ve daha güçlüdür.”
Milyoner cevap vermedi. Bir an için düşüncelere
daldı. Ardından “Odandaki masanın üzerine bu
teoriyi açıklayıcı bir şekilde anlatan bir kitap
bırakmıştım. Git ve bul onu! Oku ve geri gel. O
zaman tartışmaya devam ederiz.”
Genç adam odasına geri döndü, kapıyı kapattı ve
masadaki kitapçığı aramaya başladı. Kitapçık falan
yoktu; ama üzerinde ismi olmamasına rağmen ona
gönderildiği belli olan bir mektup buldu. Üzerinde
Genç milyonere mektup yazıyordu.
Mektubu açtı. Kırmızı mürekkeple tek bir kelime
yazılmıştı.”HOŞÇA KAL. Anlık Milyoner.” diye de
imzalanmıştı.
Genç adamın kalbi çıldırmış bir kelebek gibi atmaya
başladı. O anda arkasında tuhaf bir ses duydu.
Döndüğünde daha önceden fark etmediği bir
bilgisayar gördü. Yazıcı hızla bazı kelimeler
çıkarıyordu. Genç adam yazıcıya yaklaştı ve çıktıyı
okumaya koyuldu. Çıktıda defalarca tekrarlanmış
tek bir cümle vardı.
YAŞAMAK İÇİN BİR SAATİN KALDI
YAŞAMAK İÇİN BİR SAATİN KALDI
YAŞAMAK İÇİN BİR SAATİN KALDI
56
YAŞAMAK İÇİN BİR SAATİN KALDI
Eğer bu şakaysa, hakikaten eşek şakasıydı. Yine de
şaka olmalıydı. Anlık Milyoner neden onun ölmesini
istesin ki? Genç adam ona hiç bir şey yapmamıştı;
fakat burada her şey çok garipti. Belki de milyoner
cinayetlerini, kanlı eğilimlerini saklamak için iyi
huyluluk maskesini takmış bir deliydi.
Genç adamın aklı bir hayli karışmıştı. Yine de bir
şeyden emindi; bu bir şaka olsun ya da olmasın,
riske girmeyecekti; kaçacak, çek ve milyonerin kolay
aldanan hayal gücünü körüklemek için kullandığı
sihirli tüm teorileri unutacaktı.
Mektubu yere fırlattı ve kapıya yöneldi. Ama kapı
yine sıkı sıkıya kilitlenmişti. Panikle alt üst oldu.
Kapı kolunu sallıyor, kapıyı zorla açmaya
çalışıyordu ama hiç umut yoktu.
Genç adam resmen kudurdu pencereye koştu ve
milyonerin bahçede çalıştığını gördü.
Bağırdı ama cevap gelmedi. Deli gibi haykırdı. Yine
cevap gelmedi. O sırada kâhya geldi. Genç adam
acınacak bir sesle ona bağırdı. Ama sanki hiç
bağırmıyormuş gibiydi.
Ne tür korkunç bir kâbus görüyordu?
57
Tekrar tekrar bağırdı. Kâhyanın birkaç adım
arkasında başka bir hizmetçi geldi. Oda mahkûmun
yardım çığlıklarına tamamen kayıtsız kalmıştır.
Genç adam daha da umutsuz hale gelmiştir.
Çaresiz dolanırken, telefonu fark etti. Ne kadar
aptaldı! Geçen sefer niye düşünmemişti bunu? Belki
de bilgisayar gibi oda orada yoktu.
Operatörü aradı ve en yakın polis karakolunun
numarasını istedi. Operatör numarayı verdi. Çok
alışa gelmedik bir sesi vardı. Karakolu hemen aradı
ama meşgul çalıyordu. Ne uyuz bir sesti! Tekrar
aradı. Hala meşguldü. Tekrar tekrar aradı ve fark
ettiği gözünün önündeki numarayı arıyor. Aradığı
numara kullandığı telefonun numarasıydı. Kendi
odasını arıyordu!
Genç adam çıldırmışçasına kapıyı açabileceği bir
şeyler arıyordu. Pencerenin yanından geçerken,
eve doğru gelen bir adam gördü. Adamın siyah
geniş bir manto ve geniş kenarlı siyah bir şapkası
vardı. Genç adamın göğsü daralmış, korkudan
nefesi neredeyse kesilecekti. Bu adam onu
öldürmeye gelen kiralıktan başka kim olabilirdi ki.
Çok açıktı. Tuzağa düşmüştü. Ölecekti.
Biraz sonra kapısına ağır adımlarla yaklaşan ayak
sesleri duydu. Haklıydı. Zamanı sonuna gelmişti.
Sağında solunda kendini savunacak bir şey, aradı
ama hiçbir şey bulamadı. Anahtarın delikte
58
döndüğünü duydu. Kapının kolu hareket etti ve kapı
açıldı.
Kapının eşiğinde dikilen şey sessizce bekleyen
heykel gibi hareketsiz olan sonrada hakiki bir insan
şekline dönüşen, karanlık siyah bir gölgeydi. Elini
cebine soktu. Genç adam silahla öldürülecek
zannetti, ama gizemli yabancı cebinden siyah bir
kâğıt çıkardı. Şapkasının siperini kaldırdı genç
adam nefesini tutmuş ve en kötüsünü umuyordu bir
de baktı ki milyoner.
“Bahçede söylediğin rakamları unuttun. Sana
bahsettiğim kitapçığı buldun mu?”
“Hayır. Onun yerine buldum.” dedi. Öfkeyle mektubu
yerden aldı.
“Bu oynadığınız garip senaryo ne anlama geliyor.
Biliyorsunuz, sizi davet ederim.”
“Ama… onlar sadece bir kağıda, bir bilgisayar
ekranında olan kelimeler. Sen bana kelimelerin
gücüne inanmadığını söylememiş miydin? Şu
haline bir bak…”
Genç adam birden bire milyonerin neyden
bahsettiğini anladı.
“Sana çabuk bir ders vermek istedim.”
“Tecrübe sadece bir tecrübeden çok daha iyi bir
öğretmendir. Tecrübe hayattır.
59
Goethe’nin felsefesi değil miydi? “Yaşam ağacı her
daim yeşildir, teorisi ise gri.”
“Şimdi kelimelerin gücünü anladın mı? O
kadar güçlüdürler ki insanların üzerinde etkili
olabilmek için doğru olmalarına bile gerek yoktur.
Seni temin ederim ki hiçbir zaman sana karşı suç
niyetim olmadı”
“Nereden bilseydim?”dedi yavaş yavaş
sakinleşen genç adam.
“Aklını kullanıp mantıklı düşünebilirdin. Ben
Seni neden öldürmek isteyeyim ki? Sen bana zarar
Vermedin. Zarar verseydin bile, asla zamanımı
İntikam almak için harcamazdım. Tek istediğim gül
Bahçeme bakmak için özgür, rahat olmak.
“Mantığa güvenmeliydi. Ama böyle bir
Durumda mantık nasılda güçsüz düşüyor fark ettin
mi ? Pencereden bize bağırırken , bizde seni
duymuyormuş gibi yaparken hakikaten umutsuzluğa
düşmüştün. Hatan kelimeleri okumak değil, onlara
inanmaktı. Böyle yaparak insan aklını yöneten en
önemli büyük konulardan birine içgüdüsel olarak
uydun. Hayal gücü ve mantık birbiriyle çelişirken
hayal gücü daima galip gelir.”
Milyoner yazıcıya yöneldiği, kâğıdı aldı yırttı ve
Genç adamdın eline verdi. “Sana bile yöneltilmeyen
tehlikeye kapıldın. “Kâğıdın en başından yabancının
adı yazıyordu. Genç adam sadece bunun tamamen
düpedüz uydurma olduğuna değil ilk başta kendisi
için olmadığına şaşırıp kalmıştı.
60
9.BÖLÜM
İlk defa genç adama gülün kalbi gösteriliyor.
“Bugün önemli birçok şey öğrendi. Umarım ki
bunların hepsini sadece kafanla değil kalbinle de
anlamamışsındır.”
“Şimdi biliyorsun ki istesek de istemesek de,
sözcükler hayatımızı derinden etkiliyor. Bir düşünce
yanlış bile olsa, doğru olduğuna inanırsan bizi
etkileyebiliyor. Bir düşüncenin değerinin yani senin
düşünceye verdiğin değerin ayırt etmeye
öğrendiğinde zihnin sükunetini yeniden kazanacak
veya sürdürecektir. Tehdide anlam yükleyen senin
zihnindi.O mektup başka bir günde yazılmış olsaydı,
hiç dikkat bile etmeyecektim.”
Bir dakika sessiz kaldıktan sonra, milyoner
Sözlerine devam etti.
“İlerde bir problemle her yüz yüze
geldiğinde.” Zenginliğe giden yol engellerle dolu
Olduğunda bu özel tehdidi hatırla. Karşılaştığın
Problemin bu tehdidin sona erdiği kadar az zarar
Vereceğini hatırlat. Kendini problemle uğraşmak
zorunda olduğun için sana gerçekçi görünmeye
bilirim. Doğurduğu endişeyi omuzlamak ya da bir
Problemin seni yaralayacak kadar çok önemli
Olmasına izin vermek zorunda değilsin. Bu noktaya
61
geldiğinde – ki kolay değildir – sana garanti ederim
ki , paha biçilemez bir beceri kazanmış olacaksın ve
de tüm hayallerini gerçekleştirebileceksin.
“ Ama yine de seni uyarmalıyım. Bu beceriyi
Kazanmayı başarana kadar olan yolculuk uzun ve
Güç olabilir. Ama asla pes etme!Söz veriyorum
zahmetine değecek.Gün gelecek bir gün kaderine
hâkim olmanın ve hayallerini gerçekleştirmenin
hayatın asıl amacı olduğunu öğreneceksin, gerisi
önemsiz”
İkisi de kendi düşüncelerine dalmış bir biçimde
sessiz kaldılar. Genç adam,milyonerin gözlerinin
Hüzünle dolduğunu fark etti.
Milyoner bu zamana kadar söylediği her şeyi özetler
gibi devam etti:
“Ruh haline bağlı olarak,hayal bir gül bahçesi yahut
Cehennem olabilir.Her sorun çıktığında bir gülün
Kalbinde kaybol ve sorunların yükünü omuzlanmak
zorunda olmadığını hatırla.”
Ardından gelen sözleri daha da vurguladı:
“Çoğu insan ne dediğimi anlayamaz. Saflık ve
iyimserlik olduğuna inanırlar; oysaki daha derin
anlamları vardır. Dünya, iç dünyamızın bir
yansımasıdır. Hayat şartları iç dünyanın ikiz
görüntüsüdür. Gülün konsantre ol.Hayatında sana
Rehberlik etmesine ihtiyacın olan gerçeği ve sezgiyi
orada bulacaksın.
“Orada gerçek zenginliğin iki sırrını da bulacaksın:
Yaptığın şeye ve de başkalarına duyduğun aşk…”
62
10.BÖLÜM
Genç adam bilinçsiz aklına hükmetmeyi öğreniyor.
Bu uzun ve samimi açıklamadan sonra, yaşlı
milyoner yorgun görünüyordu ve birçok kez
dakikalarda sessiz kalmıştı. Daha sonra,her
kelimeye dikkatle vurgu yaparak dum etti.
“Sana verdiğim yöntem veya ifade çok
güçlü.Başta milyoner olacağına çok az inansan da ,
olabilirsin.
Doğru kabul et ve bilgisayar ekranındaki
Mesajla yaptığın yöntemin aynısını uygula.Eğer bir
şey bileceğine inanırsan , başarırsın.”
“Bilgisayar olayında,kandırılmama müsaade
Ettim.Kafam karıştı.Bu bambaşka bir konu.Benim
6 yıl içinde milyoner olacağıma inancım yok.
Bu yönteme şimdilik inanmasan bile,işe
Yaramaya başlayacaktır.Ne kadar çok
İçselleştirirsen o kadar güçlü hale gelir.İkna etmen
Gereken mantığın veya bilincin değil.Tehdidi
Hatırla.Senin parçan ,hayal gücün,onu gerçek
63
saydığı ve hayal gücü bazı insanların bilinçsiz akıl
dedikleri şeydir.Zihninin gizli bir parçasıdır ve
bilinçli kısımdan güçlüdür,tüm hayatını
yönlendirir.Bilinçsizlik teorisi üzerinde seninle
saatlerce konuşabilirim.Ama bilinçsiz kısımım
kelimelerin gücünü aşırı duyarlı olduğunu bilmen şu
an senin için yeterdi.Şimdi inkar edilemez 6 yıldan
az bir sürede milyoner olabileceğin düşüncesine
inanmakta neden bu kadar zorluk çektiğini biliyor
musun?
“Hayır.Bilmiyorum.”
Peki,olay yıllardır kendi kendine
olmayacağını söylemeden geliyor.Kelimeler
bilinçsiz kısma derinden kazınmış.Aslında ,her
denetimin,her düşüncen,duyduğun her söz
bilinçsiz kısma silinmeyecek şekilde çakılmış.
nihayetinde bu büyük hafıza sinin kendi görüşün
haline gelmiş.Bunun fark etmeden,geçmiş
deneyimlerin ve iç sesin,tarafsız konuşmak
gerekirse milyoner olabilecek tüm
vasıfların,olmasına buna yapabileceğine ve de
hayal
ettiğinden daha kolay yapabileceksin bile ; iç ses ve
geçmiş deneyimlerin seni milyoner olabilecek bir tip
olmadığına ikna etmişler.Herkes gibi kendi
düşüncen o kadar güçlü ki habersizce kaderin
olabilir.Dış koşullar senin görüşünü şaşırtıcı bir
kesinlikle karşılaştırırken son bulur.Zengin olmak
için, kendine yeni bir görüş yaratmak zorundasın.
64
“Belki, yaratabilirim. Denemeye çok
istekliyim. Tek engel gerçekten nerden
başlayacağıma gerçekten emin olmamam.”
“Başıma gelen tehdidi düşün. Gerçek
değildi ama gerçekmiş gibi etkiledi seni. Tek
yapman gereken kendi üzerin de aynı hileye
başvurmak. Bilinçaltı tarafından daha akıllı
olmayacak bu sefer. Çocukluğundan beri kabul
ettiğin her öneri, yanlış olsa da senin bilinç altına
yerleşti.
Bariz doğru olmayan şeyleri bile kabul etmiş
olabilirsin.Şimdi aynı şeyi deneyecektir.Bilinçsiz
kısmın bir istekten etkilenecek, çocuk oyunu kadar
basit.Hem bir kere nasıl olmasını istiyorsan öyle
olur,hayattan tam olarak ne istiyorsan
alabileceksin.Neden? Çünkü bilinçaltı tüm şeyleri
elde edebileceğine ikna olur.Şimdi hayattan daha
fazlasını alamayacağını kabul ettiği gibi tüm
bunların
da kabul edecek.Bu daha önce söylediğim şeye
bağlantılı insan bilinçaltında depolanmış
düşüncelerin bir yansımadır.
“En önemlisi; bir şey doğruymuş gibi
davranabildiğin kadar davranmaktır.Neden bu
bilinçaltıyla çalışıyor? Sebep basit çünkübilinç altı
güçlü olsa da gerçek ve yanlışı ayırt edemez.”
“Evet ama bilinç ve bilinçaltı arasında çelişki varsa
ne olur ? Bilincim zengin olma fikrini reddederse ne
olur ?”
65
“ En iyi çözüm tekrar etmek. Bu tekniğe
Kendini ikna etme yöntemi derler genelde.
Hayatımız boyunca her birimiz bu tekniğe tabiyizdir.
Her (geçen) gün iç ve dış uyarılardan etkileniriz.
Hepimizin sürekli yaşadığı iç monologlar hayatımızı
şekillendirir. Bazılarımız kendi kendimize asla
başarılı olamayacağımızı tekrar ederiz çünkü hep
kaybetmiş aileden gelmişizdir veya
başarısızlıklarımız vardır veya yeterli eğitimimiz
olmadığını düşünürüz yahut yeterince paramız,
yeteneğimiz, zekamız, yöntem kabiliyetimiz,
şansımız vs. yoktur. Böylece başarısızlıktan
başarısızlığa sürükleniriz ama bu başarmak için
gerekli vasıflarımız olmadığından değil. Bilinçsizce
kendimizi böyle resmettiğimizdendir.”
“Bazı insanlar partnerlerini asla
etkileyemeyeceklerine inanırlar. Halbuki tüm çekici
özellikleri de vardır. Potansiyel partnerler ve bağdan
kaçıyormuşçasına onlardan kaçarlar. Bilinçaltının
yansıması olan kendi görüşünün gücü bunun
sorumlusudur. Başkalarını ondan kaçıracak şartları
o yaratır.”
“Fakat hayatımızda bu kadar büyük
etki Yapan negatif yöntemlerin tekrarı başka
şekilde de kullanılabilir. Ve bizde bunu yapacağız.
Bilinçaltı çok güçlü olduğu için bize hükmedebilen
bir köledir. Ama aynı zaman da kördür ve onunla
nasıl oyun oynayacağını öğrenmek zorundasın.”
66
Genç adam milyonerin söylediği her şeyi
tamamen anlamamıştı ama daha fazla çok şey
öğrenmek de istedi.
“Bu teorinin güzel yanı onu kullanmak
için gerçekten için inanmak zorunda olmamandır.
Fakat sonuçları alman için bu teoriyi
değerlendirmesini kendi kendilerine sihirli şekilde
gelmeyecekler. Dediğim gibi, her şey tekrara bağlı.
Başta inanmasan da, en azından birkaç gün de olsa
dene. Etkilerini hissetmeye başlamana yetecek
zamanı.”
“ Basit görünebilir, ama dünya üzerindeki en
güçlü/kuvvetli sırdır. Kelimeleri çok
güçlüdür. St. John’un incildeki ilk kelimelerini
hatırla; kelime başlangıçtadır. Kendini ikna etme
hayatlarımızda çok önemi bir rolü vardır. Eğer
bunun farkına varmazsan, daha çok lehine
çalışacağına aleyhine çalışır. Kullanmaya karar
verirsen, tüm muhteşem güçleri senin lehinde
olacaktır.”
“Doğruyu söylemek gerekirse hala biraz
şüpheliyim ama sanırım beni denemeye ikna
ettiniz.”
“Her şey yolunda. Hükümlerinizi zihinsel
kıstaslardan çok sonuçlara bağlaman gerektiğini de
hatırlatırım. Şimdi gel benimle ne yapacağını
gösteriyim.”
67
11.BÖLÜM
Genç adam ve akıl hocası rakam ve
yöntemleri tartışıyor
Milyoner masaya oturdu ve genç adamı da yanına
çağırdı. Bir kâğıt ve kalem aldıktan sonra bazı
rakamlar yazdı.
“Senim yöntemin de böyle görünebilirdi” dedi.
Kâğıda yazdığı şey şuydu;” Bu yılın sonuna kadar
31.250 dolarlık servetim olacak.5 yılda her yıl bu
serveti ikiye katlayacağım böylece (burada bir ara
verdi) milyoner olacağım.”
“Servetiyle geliri karıştırmamalısın.”Varlık, mevcut
fatura ve vergiler ödendikten sonra elinde kalandır.
Varlık, gayrimenkuller. Hisse senedi veya bonolarla
bankadaki birikimlerle veya yatırım fonlarıyla, altın,
sanat eseri, mücevherat, değerli koleksiyonlar vb.
madem 6 yıl içinde milyoner olmak istiyorsan ki
benim önerdiğim gerçekçi bir hedef yöntemin bu
model üzerine kurulu olmak zorunda, yok. İlk yılın
sonuna kadar 31.250 dolarlık
68
bir varlığın olursa bunu her yıl 2’ye katlamak
zorundasın böylece 6 yıl içinde milyoner olursun.”
“Neden her yıl varlığını 2’ye
katlayacaksın? Çünkü bu bilinçaltının kolayca
üstesinden gelebileceği bir çalışma ve senin içinde
hatırlaması kolay. Ayrıca daimi gelişimini de garanti
ediyor.”
Bu başlangıç noktası sana
çok geldiyse,başka bir yıl belirle kendine. 7 yıl içinde
milyoner olmakta gayet güzel. O zaman ilk yılda
hedefin 15.625 dolarlık bir servet olur. İnan bana,
söylediğimde erişilmez değil. Eğer 15.625 dolarlı bir
para belirlersen ilk yılın sonuna kadar yaparsın.
“Hala çok fazla geliyorsa toplam
8 yıl olacak gibi bir yıl daha ver kendine. Böylece ilk
yılki hedefin 7.812.50D olur.”
“Senin formülün ve tasdik sayesinde
milyoner olacağım (ay, yıl, 6, 7 veya 8 yıllık süreyi
yaz).Ayrıca zengin olma yolculuğunda motive
olmana yardımcı olacak. kendine kısa vadeli
hedefler, dönüm noktaları belirlemelisin. Yıllık hedef
de önemlidir.”
“Ama en önemli şey hedeflerini bir
kâğıda yazmaktır. Bir kalem al eline ve bir rakam ve
yıl salla korkma bir gün sana zararı olmaz. Sen
onlarla oynadıkça miktarlar sana daha tanıdık
69
gelmeye başlar. Milyonlarca insan zengin olmak
istiyor ama yüzlercesinden
Biri bile hedefine ulaşmak için yolunu belirleme
inisiyatifinde bulunmuyor. Farklı ol! Planlarını ve
tablolarını belirle. Sana uygun plan bulana kadar
projeler çiz. Bu senin planın olacak.”
İlham olarak verdiğim örnekleri kullan sonra
hayal gücünü rahat bırak. Zengin olmak için hayal
etmekle başlamalısın sonra hayalini nicelendirmek
ve belirli miktar para ve tarihe dönüştürmelisin. Bu
aslında yapman gereken ilk egzersiz. Rakamlarla
oyna. Göreceksin ki bu küçük oyun senin gerçekte
kim olduğunu gösterecek.
“Hedeflerini son tarihleri, miktarları kâğıda
yazmak gibi basit bir iş senin hedefini maddesel
eşleniğine dökmende ki ilk adım.”
“5 veya 10 yıl içinde milyoner olmayı çok
isteyenler şu notu almalı… eğer şuan yılda 20.000
dolar kazanıyorsanız ve yıllık %10
artıştan fazlasını beklemiyorsanız, sadece küçük
yüzdesini biriktirebilip yatırım yapıyorsanız ve ek iş
yapmıyorsanız asla milyoner olamazsınız.”
Bundan ayıplanacak bir şey yok tamamen
objektif bir gözlem. Her yıl servetini ikiye katlamak
ya da bir önceki yıllara göre yükseltmek
70
milyoner olmanın tek yolu değil. Yine de sayıya
dökülmüş bir hedef (miktar ve erişeceğini tarih)
başarılı olmak isteyen herkes için geçerli bir sırdır.
“Örneğin, gelirini yılda 5.000 $ arttırmak
istiyorsun.Eğer şu an 25.000 $ kazanıyorsan 30.000
de kazanabilirsin, biraz daha çaba meselesi.Veya
belki 30.000 $ kazanıyorsun veya 40.000 $
kazanmak istiyorsun ekstradan motgoge
ödemeleriyle uğraşmadan daha iyi bir eve taşınmak
için.Yada biraz daha lüks olan yeni bir araba
alabilmek isteyebilirsin.''
''Bunu yapmak için sürekli kendi kendine şunu
tekrarla.''Bu yıl gelirimi 5.000 $ veya 10.000$
arttıracağım ve 30.000,40.000 $ kazanacağım
bunun gibi.''
''Nasıl yapacağını bilmene gerek yok.Şimdiki işinde
yıllık yüzde 10'luk bir artış istediğine, ek bir iş
yapmak isteyip istemediğine,hedefine erişmek için
kalacağından farkına varmalısın.Çok açık ama
binlerce insan maddi durumlarını geliştirmek istese
de hiçbir sey yapmıyorlar.Bu cehalet değil de ne?
Her Allah'ın günü şikayet etseler de bu aslında
durumlarından memnun olduklarını göstermez mi?''
Bir kere hayatında hedeflerine ulaşmak için bir
değişiklik yapmaya karar verdiğinde, düşünmekten
71
başka çarenin olmadığının düşünürken bulursun
kendini. Ve ihtiyacın olan 5.000 veya 10.000 doları
nasıl kazanacağını düşünürsün.Endişelenmeye
gerek yok, bu çok önemli bir ikilem değildir.Biliçaltı
gereğince miktar ve tarihi belirten yazılmış hedefi
işle!Biliçaltın geri kalanını halledecektir.Sade
ce aklarının üzerinde dur.Olayların kendi kendine
iyiye gitmediğine anladığından, karşına bir fırsat
çıktığından, duraksamadan kaçırmasın.Çoğu
insanı hayallerinden alıkoyan korkunun seni felç
etmesine izin verme.Hiç bir şey yapmayarak
yükselemeyeceğini biliyorsun.Bu yüzden hedefine
gid
en adımları atmaktan çekinme.
Doğru programlandığında, bilinçaltın sana mucizeler
yaratacak. Gelirini 10.000$ arttırmaya karar
verdiysen, bilinçaltın bunu kesinlikle başaracaktır.
Her gün bunu bilinçaltına hatırlattığında, misyonun
onun mükemmel bir saplantısı haline geldiğini
göreceksin. Uzaktan bir müze gibi, hedefini vurmak
için yolundaki tüm engelleri yenecektir.
''Hedef ne peki? Patlama ne zaman olmalı? Hedef
10.000$ ve patlama tarihi de şu andan itibaren 1
yıl.Bunlar biliçaltının ve sayısallaştırılmış hedef
in birer mucizesidir.
''Hedeflerini belirlerken, çoğu insanın aşırı dikkatli
olduğunu aşırı dikkatli olduğunu aklından çıkarma.
Bir şeyleri hak ettiklerine inanmazlar.
72
''Birkaç yıl önce''diye gizlice fısıldadı genç
adama.''şirketlerimden birine bir yönetim müdürü
almayı düşünüyordum.Maaşını konuşma vakti
gelince, em
redici ve gergin bir sesle ''50.000$'ın altında hiçbir
ücreti kabul etmeyeceğim''dedi.
''Uzun bir süre bekledikten sonra, ''Referansına
bakarak 50.000$'a benim için iyi dedim.''
''60.000 ya da 70.000$ isteseydi
verecektim.Aslında, görüşmeden o kadar memnun
kaldım ki ücreti 100.000$'a bile çıkartabilirdim.
''Böylece3, işe aldığım kişi birkaç dakika içinde
kendine 30.000$ kaybettirdi.Çok para.Ve bunu
kolayca yaptı çünkü 80.000$'lık gelirini hak ettiğine
inanmıyordu.Doğrusunu söylemek gerekirse, mevki
ve maaş isteklerini duyduktan sonra bir an
duraksadım ve onu işe almamayı düşündüm.O'nun
değ
erini en iyi kendi bilirdi.Ben 80.000$'lık birini ararken
o bana yöneticilik yeteneklerinin sadece 50.000$
ettiğini söyledi.Yanlış bir seçim mi yapıyordum?
İlerleyen zaman onu kendine az güvenmesi ve
kendi değerini küçümsemesiydi.O yıllarca bu
sorunla gitgide uğraştı bu da maaş artışlarında
tuzluya mal oldu.Ama buna değdi.
73
“Bu basit örnekten çıkarman gereken şey benim bu
müdürle hayatın her birimizle uğraştığı gibi
uğraşmam olmalı.Hayat bize ondan tam olarak ne
ister
sek onu verir.Ne daha fazlasını ne de azını.Her
zaman hayatın fark ettiğimizden fazlasını vermeye
hazır olduğunu unutma eğilimindeyizdir.
''Çok konuştum. Bunların hepsinden ne anladım,
genç adam?
''Gerçek olamayacak kadar iyi görünüyor.''
''Ama, beni ve paylaştığım tüm insanların milyoner
olmasına yardım eden şey bu basit ve küçük
yöntemden başka hiçbir şey değil.
''Daha önce de söylediğim gibi, kelimeler çok güçlü
araçlardır. Karakterin ne kadar güçlenirse, ağzından
çıkan kelimelerde o kadar gerçek hükümler hal
ine gelir. Ağzından çıkan, derin bir inançla
körüklenen ve de tekrarın ateşiyle güçlenen her şey,
çok daha çabuk şekil alacaktır.
''Bu alıştırmayı yapmak zorundasın. Kimse senin
için bunu yapmaz.Gece gündüz formülü en az elli
kere sesli bir şekilde tekrar
edeceksin.Yapabiliyorsan
daha da fazla.Hatta günde yüz kere.Bu kendi içinde
bir alıştırmadır.İlk birkaç kere uzandım ve zeminde
parmaklarımla saydım sonra beş kere iki elimle
saydım.Alıştırma gerektiriyor.
74
“Başta kolay olmadığını düşünebilirsin. Akıl
karışmaya yatkındır. On kere tekrarladıktan sonra,
kendini başka bir şey düşünürken bulacaksın. Aklını
işe geri getir ve yeniden sıfır noktasından başla ta ki
elliye ulaşmayı başarıncaya dek. Çünkü bu kadar
basit bir disipline uyamazsan, zengin olma
hayalinden vazgeçmelisin.
''Sana meydan okuyorum benim genç arkadaşım.
Ve yapabileceğini de biliyorum. Tek ihtiyacın olan
şey ısrar etmek.''
''Peki neden formülü sesli tekrar edeceğim?''
''Zihnine daha güçlü etki eder.Bilinçaltına verdiğin
emir dışarıdan geliyormuş gibi görünür böylece de
kulağa daha hükmedici gelir.Sihirli bir kelime ya da
Budistlerin dediği gibi mantra monotonluğunda
söyle!Zamanla formül kendi yaşamını kazanacaktır.
''İlk başta sesinden ve tekrar ettiğin formülden
dolayı biraz sıkılacaksın.Ama gittikçe
alışacaksın.Başta çok cüretkar görünen hedefin
sana erişebilir hatta
başarılması kolay gelecek.''
''Korkarım kendimi tamamen gülün hissedebiliri.''
''Özellikle o dakikalardan ısrar etmelisin.Şüpheni
yenmelisin.Beni düşün, canlı bir kanıtım ben senin
için.Buradan uzakta bir bahçede olsam bile enerjim
seninle olacaktır.Şüphe ettiğin dakikalarda sana
verdiğim sözcüğü hatırla.Başaracaksın.”
75
Hala tamamen ikna olmayan genç adam:
''Neyden eminsin?''
''Neden şüphe edeyim ki?Sende benim olduğum
gibi bir anlık milyoner olacaksın.Gerçekte bir
milyoner olman için biraz zaman gerekiyor.Çok
yakında zihnin
de milyoner olacaksın ve işte en önemlisi de bu.''
''Üstelik 5 kuruş bile vermeden.''
''Formülü tekrarlamaya devam et.Yavaş yavaş
içinde bir şeylerin değiştiğini göreceksin.Hedefin
gittikçe daha da basit gelecek.Nasıl bu zamana
kadar dar bir
görüş, hayal gücünün yıpranmış bir figürü,
edindiysen aynı şekilde bu da senin bölünmez bir
parçan olacaktır.Zihninin geçmişte aldığı şekil
yeniden biçimlendirilebilir.Bu şekilde sen de
geleceğini istediğin şekilde biçimlendirebilecek ve
en sonunda da kendi kaderinin efendisi
olabileceksin.Mümkün olduğunu kabul etmeden
önce, bu bizim gizli hayalimiz değil mi?''
Yaşlı adamın söylediklerine katılan genç adam,
kaderinin efendisi olma ihtimali duygusuyla alt üst
olmuştu.İlk inandığından daha fazla önem taşıyordu
yaşlı adamın sözleri.Tabi yöntemleri biraz
garipti.Ama belki de işe yarıyordu.
76
12.BÖLÜM
Genç adam mutluluğu ve hayatı öğreniyor.
''Sana yardım etmek ve de destek olmak için genel
bir formül daha vereceğim.Hayatın boyunca bu
formülden çok yaralanacaksın.Bu formül seni hem
içine hem
de dışına döndürecek.Aslında, sadece maddi
kazanımlardan ibaret olmayan gerçek zenginliği
bulmanı sağlayacak.Gerçek zenginlik daha geniştir.
''Para formülün başarılı olmanı hatta belki de maddi
hedeflerini gerçekleştirmeye yardımcı olacak.Fakat
zenginliği ararken, mutluluğu kaybedersen bunu
unut
ma.Paranın peşinde koşmak, hayattan zevk almanı
engelleyecek bir hırsa kolayca dönüşebilir.İnsan
tüm dünyayı ele geçirse ama ruhunu kaybetse ne
işe yar
ar ki?Para mükemmel bir hizmetçi ama zalim bir
efendidir.''
''Para ve mutluluk bir arada olamazlar mı yani bunu
mu kastediyorsunuz?''
''Tam tersine bakış açısını kaybetmemek için uyanık
kalmalısın. Dünyadaki en zengin adamlardan biri
olan John D.Rockefeller'in kafası endişelerinin
77
ağırlığıyla o kadar meşguldü ki, elli yaşına kadar
küçük yaşlı bir adamdı.Midesi o kadar bozulmuştu ki
ekmek ve sütten başka bir şey kabul etmiyordu.
Hep parasını kaybetme ve ortaklarınca aldatılmanın
korkusuyla yaşadı. Para onun efendisi oldu.Artık
tadını çıkaramıyordu.Güzel bir yemeğin zevkini
çıkaran basit bir büro memurundan daha zavallıydı.''
''Zenginliğinle aklımı çelmeye çalışırken aynı
zamanda beni korkutmayı başarıyorsun.''dedi genç
adam.
''Ama niyetim bu değil. Sana vermek üzere olduğum
formül bir çok servet arayan kişinin düştüğü tuzağa
düşmeni engelleyecek. Temelde hala fakir olan
insanlar istediklerine ulaşmak için gönülsüzce
çalışanlardır. Kazandıkları ilk para sabit hırslarını
tetikler ve daha da fazlasını istemelerine sebep
olur.ve
büyük paralar kazanmaya başladıklarında
kaybetmekten de korkmaya başlarlar.
''Bu ünlü doktor Emile Coué'nun kliniğinde hastaları
için geliştirdiği bir formüldür: Her gün, her şekilde,
daha ve daha iyi oluyorum. Bu formülü sabah ak
şam ve gün boyunca yapabildiğin her vakit elli kere
sesli tekrar et! Ne kadar çok tekrarlarsan, o kadar
büyük etki eder üzerinde.Genç adam yanındaki
sandalyede oturan adamın hayatında görüldüğü ilk
gerçek mutlu adam olduğunu düşünürken buldu
kendini.
78
''İnsanların çoğu mutlu olmak ister ama ne
istediklerini bilmezler.Ve kaçınılmaz şekilde,
istediklerini bulamadan ölürler.Bulsalar bile, nasıl
tanıyacaklar?
Onlar tam olarak zenginliği arayan insanlar
gibidir.Gerçekten zengin olmak isterler.Fakat birden
yılda ne kadar kazanmak istediklerini sorduğunda
cevap veremezler.Nereye gittiğini bilmediğinde,
genelde hiçbir yer gitmezsin.''
Bu genç adamın aklına baya yattı.O kadar
disarmingly basitti ki neden bunun daha önce aklına
gelmediğini merak etti.Bu zamana kadar ne
istediğini tan
ımlamak ve gerçekten düşünmek için hiç vakit
ayırmamıştı.Oracıkta ilerde daha fazla
düşüneceğine ve hayatında önem taşıyan şeylere
yansıtacağına
dair ant içti.Bu belki birçok hatayı önleyebilirdi.
''Mutluluk sayısız farklı şekillerde tanımlanmıştır
tabiî ki.Her birimiz için hatta daha fazla düşünenler
için bile birçok şeye dönüşebilir.Ama sana mutlulu
ğun anahtarını vereceğim.Bu anahtarla, hayatının
herhangi bir zamanında mutluysan, seni mutlu
edecek şeyi yapıyorsan şüphe gölgesinin ötesini
bilebil
eceksin.Kendine şunu sor:Eğer bu gece ölürsem,
ölüm anında o güne kadar yapmak istediğim her
şeyi yaptığımı söyleyebilecek miyim kendime?
''Her gün içindeki sesin sana yapman gerektiğini
söylediği şeyleri tamamen yaparsan, her gün bu
79
dünyayı terk etmek için rahat olacaksın.Yapman
gereken şeyi yaptığında tamamiyle emin olmak için
sevdiğin şeyi yapmak zorunda olacaksın.Zevk
almadıkları şeyi yapan insanlar mutlu değildir.Onlar
zamanlarını ne yapmak istediklerini hayal ederek
geçirirler.Ve insanlar mutsuz olduklarında, bir
denbire ölmeye de hazır olmazlar.''
''Yaşam benim için ancak siz ölüm kapıdaymış gibi
ölümden bahsettiğinizde başladı.'' dedi genç adam.
''Kabul etmeliyim ki bu felsefe başta korkutucu
gelebilir.Fakat yüzde yüz yaşamın bir
felsefesidir.Gerçekten zevk aldıkları şeyleri asla
yapmayanlar,
hayallerinden böylece de konuşmaktan
vazgeçenler, yaşayan ölülerdir.Kastettiğim şeyi
gerçekten anlamak için, kendine o soruyu sor ve
tamamıyla
içtenlikle cevap ver.Yalan söylersen, sadece
kendine yalan söylemiş olursun ve de bu oyunun
kaybedeni olursun.Yarın öleceğini bilseydin,
bugünkü planlarını değiştirmez miydin?Bu zamana
kadar yaptığın şeyler yerine hayatında başka şeyler
yapmaz mıydın?''
''Eminim,yapardım.''
''Gerekli düzenlemelerle başlardın belki
işe.Yazmadıysan vasiyetini yazardın, ailene ve
arkadaşlarınla vedalaşırdın.Farz edelim ki tüm
bunlar bir saatini aldı.Kalan yirmi üç saatinde ne
yapardın?Tanıdığın herkese bu soruyu
80
sor. Cevapları hep iki kategoriye
ayrılacaktır.Hayatlarından zevk almayan, mutsuz
insanlar tamamen farklı şeyler yapacaklarını
söyleyecekler.Peki neden sadece yirmi dört saatleri
kalmışken nefret ettikleri yapmaya devam
edeceklerdi ki?
''İkinci kategoride ve ne yazık ki azınlıkta olanlar ise
normal hayatlarında ne yapıyorlarsa onu yapmaya
devam edeceklerdi. Neden bir şeyleri
değiştireceklerdi ki?İşleri tutkularıydı.Son nefeslerini
verene kadar işlerini yapmaları oldukça anlaşılır bir
şey değil mi?Bach bu kategorideki insanlardan
biriydi.Ölüm
döşeğinde son müzik parçasının düzenlemelerini
yapıyordu.Ama sen ölene kadar çalışmayı isteyecek
bir dahi olmak zorunda değilsin.Her birimiz toplum
tarafından kabul görmese bile kendi yolumuzda ve
işimizde birer dahi olabiliriz.Dahi olmak, zevk aldığın
şeyi yapmak anlamındadır sadece.Bu hayatın ger
çek dehasıdır.Sıradan olarak, başkalarının
söyleyecekleri ve güvenliğini kaybedeceğin
korkusuyla, sevdiğin şeyi asla yapmaya cesaret
edemezsin.''
''Güvenlik daha sık bir yanılsamadır değil mi?diye
sordu genç adam.
''Doğru.Kendine şu soruyu sor:Yarın ölecek olsam,
hayatımın son saatleriyle ne yapardım?Kendime
yeterince güvenmeyerek, kendimi nefret ettiğim bir
işi yapmaya zorlayarak, gerçek benliğimin bir
81
gölgesi olmayı kabul eder miydim? Mesela bir
arkadaşını ev işlerine yardım etsin diye evine
çağırdın. En kirlileri arkadaşına mı verirdin? Tabi ki
hayır. Peki neden kendini bu kadar alçaltıcı
bulduğun işleri yapmaya zorluyorsun? Neden
kendinin baş düşmanı oluyorsun? Neden en iyi
dostun olmuyorsun?
Bir dakikalık bir suskunluktan sonra, yalı adam genç
adama direk sordu:
“Yarın ölecek olsaydın, ne yapardın? Yaptığın
şeyleri mi yapardın?”
“Hayır, yapmazdım.”
“Şimdi, bir sonraki fikri düşün. Yarın ölmeyeceğine
inanmanın ne kadar kendinden emin bir ifade
olduğunu düşünmüyor musun?”
Genç adam tedirgindi. Yaşlı adam geleceği
görmekte olağanüstü bir yetenek sergiliyordu,
muhtemel ölümünü mü söylüyordu yoksa? Milyoner
düşüncelerini okuyor gibi görünüyordu.
“Endişelenme! Yarın ölmeyeceksin. Çok uzun
yaşayacaksın. Şimdi izin ver de sorgulamama
devam edeyim. İnsanların tüm yaşamlarının
önlerinde olmalarına inanmaları küstahlık değil mi
sence? Bir çok durumda, ölüm aniden gelir. Ama
insanlar önlerinde çok zaman olduğu fikrine
kapılarak yerine getirmeleri gereken kararları sürekli
ertelerler. Kendilerine:”Zamanım var. Bu işi sonra
82
hallederim” derler. Yaşlılık kapıya dayanınca da
henüz hiçbir şey yapmadıklarını anlarlar.”
“Bana duyduğum bu sözü hatırlattı “Gençlikte
bilseydim, yaşlılıkta yapabilseydim.” dedi genç
adam.
“Kesinlikle. Yani mutluluğun sırrı her günü son
gününmüş gibi yaşamaktır. Ve de her gününü
yapmak istediğin şeyi yaparak doldurmaktır. Eğer
saatlerin sayılı olsaydı, yapacağın şeydir bu. Çünkü
gerçekte saatlerin sayılı. Genellikle, çok az vaktimiz
kaldığında farkına varırız. Ama çok geç olur. Bu
yüzden hemen harekete geçecek kadar cesur
olmalısın. Aklında şu fikirle yaşa: İstediğimi yapacak
kadar cesaretim olmadan ölmeyi reddediyorum.
toplumun beni kandırdığı, beni yenen ve hayallerimi
yok eden korkunç düşünceyle ölmek istemiyorum.
Korkularının hayallerinden daha büyük olduğu ve
zevk aldığın şeyi asla keşfedememe gibi kötü hisle
ölmemelisin. Nasıl cesaret edeceğini öğrenmelisin.”
“Kesinlikle katılıyorum ama yaptığım şeyi sevip
sevmediğimden yüzde yüz emin değilsem ne
olacak? Mücadele gerektirmeyen hiçbir iş
bilmiyorum.”
“Çok haklısın. Bizi ateşleyen bir işin bile olumsuz
yönleri vardır. Ama işinin seni gerçekten memnun
edip etmediğini öğrenmek için kendine şunu sor:
Bankada bir milyon dolarım olsaydı, hemen şimdi,
bu işi yapmaya devam eder miydim? Açıkçası
cevabın hayır olurdu çünkü işini yeterince
83
sevmiyorsun. Kaç kişi aniden milyoner olup da aynı
işi yapmaya devam ediyor söyler misin? Çok nadir
kişiler. Zaten bu soruya evet yanıtını verenler ise
genelde milyonerlerdir. Tanıdığım milyonerlerin
çoğu emekli olmayı reddediyor. Çok geç yaşlara
kadar çalışmayı sürdürüyorlar. Şunu söylemek
istiyorum, tüm milyonerler en azından milyonlarını
kendileri kazanmış olanlar, kesinlikle işlerini
sevdikleri için servete sahip oldular.
“Dönüp dolaşıp aynı noktaya geldim. Milyoner
olmak için işini sevmelisin. İşlerinden nefret ettikleri
halde işlerine devam edenler iki kere cezalandırılır.
Sadece işlerinden nefret etmekle kalmazlar daha da
kötüsü işlerinden zengin de olamazlar. Aslında,
çoğu insan çelişkili bir hayat sürer. Neden? Çünkü
korkuları yüzünden, başarı kurallarının dehasının
farkında değildirler. Vasat bir güvenliğe bağlı
kalarak, gerçek bir zengin olma şanslarını ve
hayatlarını mahvederler. Zenginliğin başkalarından
gizli olduğunu, kendilerinin yeterinde yeteneği
olmadığını zannederler. Peki neden bu
yanılsamalara kanmalarına izin veriyorlar? Çünkü
zihinleri inançlarının birer yanılsama olduğunu ve
gerçekleri görmeye şartlanmamıştır. Unutma “
Karakter kaderdedir.” Zihnini güçlendir, o zaman
koşullar isteklerine boyun eğecektir. İşte o zaman
hayatının kontrolünü eline alacaksın.”
“Siz her zaman mutlu muydunuz?”diye sordu genç
adam.
84
“Hayır, hiç de değil. Çok üzgün olduğum zamanlar
oldu. Cinayet işlemeyi bile düşündüğüm zamanlar…
Ama işte o zaman benim sana anlattıklarımı bana
anlatan tuhaf, yaşlı bir milyonerle karşılaşmıştım. İlk
başta çok şüpheciydim. O yaşayan bir kanıt olsa da
bu teoriye inanmadım ve uygulamadım. Tüm her
şeyi denememe rağmen hala başarısızdım,
kaybedecek bir şeyim yoktu ve denemeye karar
verdim. Otuz yaşındaydım ve hayatımı boşa
geçirdiğimi hissediyordum. Her şey parmaklarımın
arasından kayıp gidiyordu sanki.”
“Eminim bugün bu tavsiyeyi aldığınıza pişman
değilsinizdir.”
“Bana hayatımın kontrolünü elime alabileceğimi ve
hayatımda olan tüm olayları yönetebileceğimi sık sık
söyledi. Ama ben ona hiç inanmadım tıpkı bir bilim
kurgu misali. Bir gün kendine tekrar tekrar aynı
şarkıyı söylediğini duyduktan sonra, kendi kendime
belki de haklıdır dedim. Belki de hayat hep
düşündüğüm gibi şans veya kaderin yönettiği
tahmin ve kontrol edilemez olaylar bütünü değildi.
Zihinlerimizi yönetirsek belki kaderimizi de
yönetmek mümkün olabilirdi. Kısa bir süre sonra
böyle düşünmeye başladım adeta aklımda bir
devrim oldu. Her gün, her şekilde daha ve daha iyi
olacağım diye bir süre kendi kendime tekrar ettikten
sonra oldu bu devrim.”
85
“Akıl hocamın bana öğrettiği bence daha güçlü
olan, en azından kendi deyimlerime göre, ve sana
da şiddetle tavsiye edeceğim bir formül daha var.
Bazı insanları bazı insanları alıkoyan doğanın hafif
dinsel formülüdür. Çok üzücüdür çünkü akıl üzerine
inanılmaz etkisi vardır. Bu formülü tekrarlamak
gergin ve endişeli olduğumda beni rahatlattı,
cevaplara çok ihtiyacım olduğunda bana cevapları
getirdi. Huzur gücün en büyük göstergesidir.”
“Sakin ol! Ve tanrı olduğumu bil! Bu sözü hergün
tekrar edebildiğin kadar et. Bana hayatın sıkıntılarını
anlatmam için gereken sükûneti getirecektir. Akıl
hocam bu formülü bana açıklamaya kara
verdiğinde, bunun dünyadaki sırlar içinde en
değerlisi olduğunu söylemişti. Bu tıpkı benim sana
bıraktığım gibi onun da bana bıraktığı manevi
mirasıydı.”
“Başta garip gelen bu formülü tekrarlayarak, yeni
içsel bir güç geliştirdim. Yıllardır gelişmeye devam
eden bu formül, hep bana yaşlı milyonerin tekrar
tekrar söylediği bir sözü hatırlattı. Kaderimin
efendisi olduğumda her şeyi yapabilirim, hiçbir şey
imkansız değildir. Böylece hayatımın nereye
gitmesini istiyorsam oraya yönlendirebileceğime
kendimi yavaş yavaş ikna ettim. Bu formülü
uygulamaya devam ediyorum ve senin de aynı şeyi
yapmanı istiyorum.”
86
13. BÖLÜM
Genç Adam hayattaki isteklerini ifade etmeyi
öğreniyor
Formülü yazarak, hedefini sayısallaştırarak, miktar
ve tarih belirleyerek ilk adımı çoktan atmış oldun.
Şimdi sıra ikinci adımda: bir tane kağıt al ve
hayattan istediğin her şeyi bu kağıda yaz.
Şekillenmesini istiyorsan hayalin kendin olmalı.
Yıllar önce sana ilk olarak ne istedim onları ve
bugün ettikleri dolar karşılığını göstereceğim:
5 yıl içerisinde maddi hedeflerim aşağıdadır:
*500.000$ değerinde bir ev
*300.000$ değerinde ikinci bir ev
*60.000$’lık yeni bir BMW
*40.000$ değerinde eski, yeniden düzenlenmiş bir
Mercedes
*Kişisel borçlara son
*300.000$nakit ve başka likit değerler
*300.000$’lık menkul kıymet yatırımı ve diğer
yatırımlar
*Satın alındıktan sonra 5 yıl içinde 3.000.000$’a
yükselecek 500.000$’lık emlak alımı.
Maddi olmayan hedeflerimde şunlardı:
*Ne zaman ihtiyacım olursa yılda en az üç kere
ikişer haftalık tatil
87
*Kendi patronum olmak ve de haftada otuz saatten
fazla çalışmamak
*İşte ve zanaatte zeki arkadaşlar edinmek
*Beni seven ve cazibeli bir eş ve güzel çocuklar;
doyurucu bir aile hayatı
*Tüm görevlerden elimizi eteğimizi çektirecek bir
hizmetçi bir de aşçı.
Genç adam Anlık Milyoner’in çizdiği resim
karşısında donakaldı.
“Gerçek olamayacak kadar iyi görünüyor, değil mi?
ben de istediklerimin taslağını bitirdiğimde fazla
abarttığımı düşünmüştüm. Tereddüdüm ve
korkularım negatif zihinsel tutumundan ve de
sabitleşmiş küçük düşünme alışkanlığım
yüzündendi. Fark etmeden bile bunu yapıyordum.
“Bunun gibi bir liste yapmak dar görünüşü
keşfetmenin mutlak yoludur. Bu tür yaşam planının
başarılmaz olduğunu düşünen insanlar haliyle
küçük düşünenlerdir. Güneşin altında göreceli olan
her şey için bu tutku hiç de aşırı değildir. Çoğu
zengin insan, bahsettiğim cüzi şartlarla yetinmek
zorunda kalsaydı aşırı mutsuz olurlardı. Birçoğunun
milyon dolarlık bir evi, bir düzine hizmetçisi, kendi
çiftliği, özel uçakları, tropikal adaları vb. var. Çoğu
zengin olduğunu düşünmüyor bile. Zengin
olmadıkları herhangi bir durumda her zaman
onlardan daha fazla parası olan arkadaşları iş
ortakları vardır.”
“Niçin bu tür yaşam tarzını doğal bulurlar? ya zengin
doğmuşlardı ya da hayallerini gerçekleştirmek için
büyük düşünmüşlerdi.”
88
Yapamayacaklarına asla inanmamışlardı.
Yapamayacağım düşüncesiyle başlarsan, kendini anında
engellersin.
“Bu yüzden alıştırmayı yap. Hiçbir şeyi atlamadan
hayattan ne istediğini en ufak ayrıntısına kadar yaz. Bu
sana tutkularının ve de zihniyetinin sınırların
gösterecektir. Gerçekten neyi hayal ediyorsun? Neyle
memnun olacaksın? Mümkün olduğunca tüm
ayrıntılarıyla yazmak çok önemlidir. Yalnız sakınman
gereken tek şey hayallerinin evini özel bir adreste
seçmektir çünkü bu özel ev hiç müsait olmayabilir ve sen
de çok istek ve iradenin gücüne rağmen hayallerini hiç
gerçekleştirmeme riskini göz önüne almış olursun. Ama
kaldı ki mümkün olduğu kadar özel ol.”
“Düşünecek önemli bir şey daha var. Hayallerini
başkalarına zarar verme olasılığı… Unutma ki; hayallerin
bir başkasına zarar veriyorsa, başkalarının iyiliğinin yanı
sıra senin iyiliğin için de kaçınılmalıdır olanlardan.”
“Bu portre sana aslında kim olduğunu gösterecek.
İstediklerinin somut şekli olacak. Düşüncelerin canlıdır.
Tasvirin ne kadar çok açık olursa, hayata geçirme
şansında bir o kadar yüksek olur. Detaylar çok önemlidir.
Gizemli ve umulmadık bir şekilde düşüncelerin git gide
büyüdü ve gerçek olmalarına izin veren şartlara sebep
oldu.”
Genç adam bira şüphelenmiş gibi görünüyordu.
“Bunların hepsini ütopik geldiğini biliyorum amasana
söylediğim gibi, aklın ne kadar güçlenirse
başaramayacak hiçbir şey olmadığını bir o kadar
fark edersin. Mucizeler olur. 500.000$’lık bir eve
89
sahip olmak kadar sıradan bir hayali konuşmanın,
fark etmenin daha da sıradan olduğunu
düşünmüyor musun? Aklın çoğu insanın
düşündüğünden daha da ötesi inandığından çok
daha güçlü olduğuna inanmıyor musun? Christ’in
dediğini hatırla: “İnanç dağları yerinden oynatır.”
“Aklını daha etkili bir biçimde kullanmak için, onun
gücüne en azından sana söylediğim kadar güçlü
olma ihtimaline inanarak işe başlamalısın. Bu
yüzden listeni yap.”
“Düşünmek için zamana ihtiyacım var.” dedi genç adam.
“Peki. Sana söylediklerimi düşün. Bir tarafın dediklerime
inanıyor. Ama en yaratıcı tarafın yıllarca yanlış eğitim ve
şanssız deneyimlerle kör olmuş, fakat hala yaşıyor.
Senden sadece bir işaret bekliyor. Çaresizce olaylarca
örselenmiş, işkence görmüş bir köle olmak yerine nasıl
varlığının bir lordu efendisi olacağını gösterecek. Bunu
yapmak için aklının kuytularında uyuyan o küçük iç sesi
dilmemeyi öğrenmeli ve de ona kendini ifade etmesi için
daha çok özgürlük tanımalısın. Bu senin sezgin ruhunun
sesidir. Gizli gücüne giden yoldur. Sakin ol ve Tanrı
olduğumu bil formülü ne kadar çok tekrar edersen, iç
sesin bir o kadar güçlenecek ve sana kesinlikle daha çok
yol gösterecektir.”
Genç adamın kafası dolmuştu, mola vermeye
hazırdı.
“Gel, hadi rahatlayalım ve biraz bahçede yürüyelim.
Burada son yürüyüşümü bir arkadaşla yapmak
isterim.”dedi milyoner. Bu hüzünlü sözler genç
adamı üzmüştü. Yaptığı ilk ima değildi bu.”
90
14.BÖLÜM
Genç adam gül bahçesini sırrını çözüyor
İki adam, milyoner muhteşem bir gül yığınının
önünde durana kadar bahçede sessizce yürüdüler.
“Bu gülleri neredeyse binlerce kez kokladım; ama
her kokladığım ayrı bir deneyimdi. Neden biliyor
musun? Çünkü ben burada şu anı yaşamayı ne
geçmişe nede geleceğe odaklanmamayı öğrendim.
Odaklanma, düşünme, meditasyon gibi daha bir çok
kelimeyle tanımlanabilecek bir çeşit zihinsel
konsantrasyon. Yaptığın şeye, önündeki kişi veya
nesneye ne kadar konsantre olursan, bir o kadar şu
anı yaşarsın. Bu odaklanma, bu konsantrasyon
hayatın tüm alanlarında başarının anahtarıdır.
Konsantrasyonun ne kadar iyi olursa, daha hızlı ve
verimli çalışırsın. Başkalarının görmediği detayları
görürsün.”
“Bütün zengin ve başarılı insanlar detaylara dikkat
etmeyi öğrenmişler mi?”
91
Anlık Milyoner
Anlık Milyoner
Anlık Milyoner
Anlık Milyoner
Anlık Milyoner
Anlık Milyoner
Anlık Milyoner
Anlık Milyoner
Anlık Milyoner
Anlık Milyoner
Anlık Milyoner
Anlık Milyoner
Anlık Milyoner
Anlık Milyoner
Anlık Milyoner

Contenu connexe

Tendances

özduyarlılık nedir? hazırlayan: Ayşegül Liman Kaban
özduyarlılık nedir?  hazırlayan: Ayşegül Liman Kabanözduyarlılık nedir?  hazırlayan: Ayşegül Liman Kaban
özduyarlılık nedir? hazırlayan: Ayşegül Liman KabanAysegul Liman Kaban
 
hizli-okuma-kitabi
hizli-okuma-kitabihizli-okuma-kitabi
hizli-okuma-kitabitoonmania
 
HAYATA DOKUNAN HİKAYELER.pdf
HAYATA DOKUNAN HİKAYELER.pdfHAYATA DOKUNAN HİKAYELER.pdf
HAYATA DOKUNAN HİKAYELER.pdfAhmet Türkan
 
Boekbespreking groep 7def
Boekbespreking groep 7defBoekbespreking groep 7def
Boekbespreking groep 7defmeesterjaap
 
Around Her Finger, Libro sobre Liderazgo Femenino en la Pareja
Around Her Finger, Libro sobre Liderazgo Femenino en la ParejaAround Her Finger, Libro sobre Liderazgo Femenino en la Pareja
Around Her Finger, Libro sobre Liderazgo Femenino en la ParejaCristian Shneider
 
Özgüven Geliştirmek
Özgüven GeliştirmekÖzgüven Geliştirmek
Özgüven Geliştirmekandre9131
 
Beden Dili - İzgören Akademi
Beden Dili - İzgören AkademiBeden Dili - İzgören Akademi
Beden Dili - İzgören Akademilasercontrolok1
 
08 qué regalarle al cazador de sombras que lo tiene todo
08   qué regalarle al cazador de sombras que lo tiene todo08   qué regalarle al cazador de sombras que lo tiene todo
08 qué regalarle al cazador de sombras que lo tiene todoMayGraciel
 
Raport „Kompetencje Przyszłości – jak je kształtować w elastycznym ekosystemi...
Raport „Kompetencje Przyszłości – jak je kształtować w elastycznym ekosystemi...Raport „Kompetencje Przyszłości – jak je kształtować w elastycznym ekosystemi...
Raport „Kompetencje Przyszłości – jak je kształtować w elastycznym ekosystemi...Diana Czarnecka
 
Sunum 2017 - Sağlıklı İleti̇şi̇m ve Sağlık Çalışanı
Sunum 2017 - Sağlıklı İleti̇şi̇m ve Sağlık ÇalışanıSunum 2017 - Sağlıklı İleti̇şi̇m ve Sağlık Çalışanı
Sunum 2017 - Sağlıklı İleti̇şi̇m ve Sağlık ÇalışanıNihan Igneci
 
El curso del verdadero amor
El curso del verdadero amorEl curso del verdadero amor
El curso del verdadero amorMayGraciel
 
Funofis- İş Yerinde Oyun ve Oyunlaştırma Eğitimi
Funofis- İş Yerinde Oyun ve Oyunlaştırma EğitimiFunofis- İş Yerinde Oyun ve Oyunlaştırma Eğitimi
Funofis- İş Yerinde Oyun ve Oyunlaştırma EğitimiErcan Altuğ YILMAZ
 
Kişisel Zaman Yönetimi ve Stres İlişkisi
Kişisel Zaman Yönetimi ve Stres İlişkisiKişisel Zaman Yönetimi ve Stres İlişkisi
Kişisel Zaman Yönetimi ve Stres İlişkisiandre9131
 
Kurumsal İtibar Gücünün Değerlendirilmesi
Kurumsal İtibar Gücünün DeğerlendirilmesiKurumsal İtibar Gücünün Değerlendirilmesi
Kurumsal İtibar Gücünün DeğerlendirilmesiBaşak Yalçın
 
Hipnotik İletişim ve İkna
Hipnotik İletişim ve İknaHipnotik İletişim ve İkna
Hipnotik İletişim ve İknailker KALDI
 

Tendances (20)

özduyarlılık nedir? hazırlayan: Ayşegül Liman Kaban
özduyarlılık nedir?  hazırlayan: Ayşegül Liman Kabanözduyarlılık nedir?  hazırlayan: Ayşegül Liman Kaban
özduyarlılık nedir? hazırlayan: Ayşegül Liman Kaban
 
İkna yönetimi sunum
İkna yönetimi sunumİkna yönetimi sunum
İkna yönetimi sunum
 
8 Temel Tuğla Eğitimi
8 Temel Tuğla Eğitimi8 Temel Tuğla Eğitimi
8 Temel Tuğla Eğitimi
 
hizli-okuma-kitabi
hizli-okuma-kitabihizli-okuma-kitabi
hizli-okuma-kitabi
 
Harry Potter Boekbespreking
Harry Potter BoekbesprekingHarry Potter Boekbespreking
Harry Potter Boekbespreking
 
HAYATA DOKUNAN HİKAYELER.pdf
HAYATA DOKUNAN HİKAYELER.pdfHAYATA DOKUNAN HİKAYELER.pdf
HAYATA DOKUNAN HİKAYELER.pdf
 
Boekbespreking groep 7def
Boekbespreking groep 7defBoekbespreking groep 7def
Boekbespreking groep 7def
 
Around Her Finger, Libro sobre Liderazgo Femenino en la Pareja
Around Her Finger, Libro sobre Liderazgo Femenino en la ParejaAround Her Finger, Libro sobre Liderazgo Femenino en la Pareja
Around Her Finger, Libro sobre Liderazgo Femenino en la Pareja
 
Özgüven Geliştirmek
Özgüven GeliştirmekÖzgüven Geliştirmek
Özgüven Geliştirmek
 
Beden Dili - İzgören Akademi
Beden Dili - İzgören AkademiBeden Dili - İzgören Akademi
Beden Dili - İzgören Akademi
 
08 qué regalarle al cazador de sombras que lo tiene todo
08   qué regalarle al cazador de sombras que lo tiene todo08   qué regalarle al cazador de sombras que lo tiene todo
08 qué regalarle al cazador de sombras que lo tiene todo
 
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451Fahrenheit 451
Fahrenheit 451
 
Raport „Kompetencje Przyszłości – jak je kształtować w elastycznym ekosystemi...
Raport „Kompetencje Przyszłości – jak je kształtować w elastycznym ekosystemi...Raport „Kompetencje Przyszłości – jak je kształtować w elastycznym ekosystemi...
Raport „Kompetencje Przyszłości – jak je kształtować w elastycznym ekosystemi...
 
Sunum 2017 - Sağlıklı İleti̇şi̇m ve Sağlık Çalışanı
Sunum 2017 - Sağlıklı İleti̇şi̇m ve Sağlık ÇalışanıSunum 2017 - Sağlıklı İleti̇şi̇m ve Sağlık Çalışanı
Sunum 2017 - Sağlıklı İleti̇şi̇m ve Sağlık Çalışanı
 
El curso del verdadero amor
El curso del verdadero amorEl curso del verdadero amor
El curso del verdadero amor
 
Funofis- İş Yerinde Oyun ve Oyunlaştırma Eğitimi
Funofis- İş Yerinde Oyun ve Oyunlaştırma EğitimiFunofis- İş Yerinde Oyun ve Oyunlaştırma Eğitimi
Funofis- İş Yerinde Oyun ve Oyunlaştırma Eğitimi
 
La moto fantasma
La moto fantasmaLa moto fantasma
La moto fantasma
 
Kişisel Zaman Yönetimi ve Stres İlişkisi
Kişisel Zaman Yönetimi ve Stres İlişkisiKişisel Zaman Yönetimi ve Stres İlişkisi
Kişisel Zaman Yönetimi ve Stres İlişkisi
 
Kurumsal İtibar Gücünün Değerlendirilmesi
Kurumsal İtibar Gücünün DeğerlendirilmesiKurumsal İtibar Gücünün Değerlendirilmesi
Kurumsal İtibar Gücünün Değerlendirilmesi
 
Hipnotik İletişim ve İkna
Hipnotik İletişim ve İknaHipnotik İletişim ve İkna
Hipnotik İletişim ve İkna
 

Anlık Milyoner

  • 2. THE INSTANT MILLIONARE (ANLIK MİLYONER) Akıl Ve Zenginliğin Öyküsü “Tekrar tekrar okunacak enfes bir kitap olan Anlık Milyoner, tüm olanaklarınıza erişebileceğiniz bir öngörü aşılar.” -Wess Roberts,P.D Leadership secrets of Atilla the hun’un yazarı Mark Fisher 2
  • 3. İÇİNDEKİLER 1.BÖLÜM Genç adam zengin bir akrabasına danışıyor 2.BÖLÜM Genç adam yaşlı bahçıvanla karşılaşıyor 3.BÖLÜM Genç adam fırsatları yakalamayı ve risk almayı öğreniyor 4.BÖLÜM Genç adam kendini hapsedilmiş buluyor 5.BÖLÜM Genç adam güvenmeyi öğreniyor 6.BÖLÜM Genç adam hedefine odaklanmayı öğreniyor 7.BÖLÜM Genç adam kendi fikrinin değerini kavrıyor 8.BÖLÜM Genç adam kelimelerin gücünün farkına varıyor 3
  • 4. 9.BÖLÜM İlk defa genç adam gülün kalbi gösteriliyor 10.BÖLÜM Genç adam bilinçsiz aklına hükmetmeyi öğreniyor 11.BÖLÜM Genç adam ve akıl hocası rakam ve yöntemleri tartışıyor 12.BÖLÜM Genç adam mutluluğu ve hayatı öğreniyor 13.BÖLÜM Genç adam hayattaki isteklerini ifade etmeyi öğreniyor 14.BÖLÜM Genç adam gül bahçesinin sırrını çözüyor 15.BÖLÜM Genç ve yaşlı adam farklı seyahatlere çıkıyor SON SÖZ 4
  • 5. YAYINCI’NIN ÖNSÖZÜ Her devir kendi hikayesini gerektirir özellikle de Webster’in dediği gibi “faydalı bir gerçeği uygulayın.”Bu küçük kitap bize hayatımızın en faydalı gerçeklerinden birini: finansal zenginliği, hayatı iyi yaşamayı eğer başarının prensiplerini anlayıp uygularsak hedeflerimize ulaşabileceğimizi anlatan güçlü ve orijinal bir hikayeyle sunmaktadır. Belki de bir hikaye, gerçekleri sunmanın en iyi yoludur Çünkü hikayenin çocuksu basitliği yardımıyla bilinçaltımızın çocuksu basitliğiyle iletişim kurabilir ve de hayatımızda büyük olumlu değişiklikler yapabiliriz. Amerika’da bu kitabı yayımlamaktan gurur duyuyoruz. Neredeyse tüm Batı Avrupa, Çin, Japonya, Meksika ve Brezilya da dâhil olmak üzere 10 ülkede daha basılmıştır. Kitabın yazarı gerçek bir milyoner: gibi biri” ve bu küçük hikâyesi hafife alınacak türden değil. Bu, okunacak, yeniden okunacak, çalışılacak ve de uygulanacak bir kitaptır. Bu, sizi bir çok yönden ve maddi zenginlikten daha değerli ve tatmin edici şekilde zenginleştirecek, mükemmel tasarlanmış bir kitaptır. -MARC ALLEN 5
  • 6. 1.BÖLÜM Genç adam zengin bir akrabasına danışıyor Bir zamanlar zengin olmayı isteyen zeki ve genç bir adam vardı. Hayal kırıklıkları ve aksiliklerden adil payını almıştı,bu inkar edilemezdi,ama yine de talih yıldızına inanıyordu. Şansın yüzüne gülmesini beklerken, küçük bir reklam ajansında bütçe sorumlusu olarak çalışıyordu.Yetersiz miktarda para alıyordu ve bazen işinin ona çok az haz verdiğini düşünüyordu.Açıkçası bu işi yapmaya isteği kalmamıştı artık. Başka bir şey yapmayı hayal ediyordu, belki de onu zengin ve ünlü yapacak,maddi problemlerine bir kereliğine ya da tamamen son verecek bir roman yazmaktı bu.Ama bu hevesi biraz gerçeklikten uzak mıydı? Çok satan bir kitap yazmaya yetecek kadar yeteneği ve tekniği var mıydı,yoksa sayfalar onun iç sefaletine ayna tutan kasvetli,odaklanılmamış düzensizliklerle mi dolu olacaktı? 6
  • 7. Bir yılı aşkın bir süre , işi günlük kabus olmuştu.Patronu üç saatlik öğle yemeğinin tadını çıkarmak için ortadan kaybolmadan önce her sabahın çoğunu gazete okuyarak ve notlar alarak geçirirdi.Aynı zamanda fikrini sürekli değiştirir ve çelişkili emirler yağdırırdı. Fakat sadece patronu değil, yaptıkları şeyden bıkmış olan iş arkadaşları tarafından da çevresi kuşatılmıştı.Herhangi bir görme duyusunu kaybetmiş,topluca vazgeçmiş gibi görünüyorlardı.Genç adam hiç birine her şeyi bırakıp bir yazar olmak isteme fantezisini anlatmaya cesaret edemiyordu.Onların buna şaka gibi davranacağını biliyordu.İşteyken ,başka bir ülkedeymiş ,oranın dilini konuşamıyormuş gibi dünyayla sık sık bağlantısını keserdi. Her pazartesi sabahı, nasıl olacak da ofiste başka bir haftayı daha geçireceğim diye merak ederdi.Sigaralarını,arabalarını,biralarını satmak için yaygara koparan müşterilerin ihtiyaçlarıyla ilgili masasının üzerine üst üste yığılmış dosyalar tamamen yabancılaşmıştı. Altı ay önce istifa mektubunu yazmıştı. Patronunun ofisine doğru pek çok kere cebinde yanıp tuştan mektupla yürümüştü fakat bunu hiçbir zaman başaramamıştı. Bunu yapmak eğlenceliydi. Üç dört yıl öncesine kadar bunu yapmak için tereddüt bile etmezdi ama şimdi ne yapacağından emin değil gibi görünüyordu.Bir şey onu engelliyordu; bu ya bir çeşit kuvvet ya da en basitinden korkaklık mıydı? 7
  • 8. Geçmişinde istediği her şeyi elde etmesine daima yardımcı olan yürekliliğini yitirmiş gibi görünüyordu - Uygun zamanı yakalayana kadar bekledi, harekete geçmemek için tüm bahaneleri de üretti,gerçekten başarılı olup olamama düşüncesiyle merak içinde kıvranıyordu.Yoksa sürekli hayal kuran bir adam mı olmuştu? Onun bu derdi borçlarla uğraşmasından mı kaynaklanıyordu? Yoksa sadece geleceği görme kabiliyetimizden vazgeçtiğimiz dakikaları kaçınılmazca tetikleyen bir süreçten yani yaşlanmaya başlamaktan mıydı? Günün birinde , hakikaten hayal kırıklığına uğramış hissediyordu ki birden aklına milyoner amcasını ziyaret etme fikri geldi.Belki amcası ona bir iki tavsiye daha da iyisi biraz para verebilirdi. Onunla görüşmeyi kabul eden amcası sıcakkanlı ve arkadaş canlısı biriydi.Ona borç para vermeyi üstüne üstlük yeğenine iyilik yapmayı reddetmişti. Yeğeninin acıklı hikayesini dinledikten sonra “Kaç yaşındasın?” “32 “ diye ürkekçe yanıtladı genç adam. “Bu zamana kadar John Paul Getty’in ilk milyonunu kazandığında 32 yaşında olduğunu biliyor muydun? Ya da benim senin yaşındayken 8
  • 9. yarım milyonum olduğunu? Bu yüzden nasıl oluyor da bu yaşta borç para almak zorunda kalıyorsun?” “Aklım ermiyor ki! İt gibi çalışıyorum. Bazen haftada 55 saat…” “İnsanın çok çalışmakla zengin olabileceğine gerçekten inanıyor musun?” “Ben …Sadece tahmin ediyorum.Yani hep inandırıldığım şey bu.” “Bir yılda ne kadar kazanıyorsun? 25.000$ ? “Evet, o civarlarda.” “Sence 250.000$ kazanan biri haftada senden 10 kat fazla mı çalışıyor? Tabi ki hayır! Demek ki ;bir başkası senden daha fazla çalışmadan senin kazandığının on mislisini kazanıyorsa senin yaptığından farklı bir şey yapıyordur.Senin hiç farkında olmadığın bir sırrı vardır. “Doğru olmalı” “Anladığın için şanslısın en azından.Bir çok insan bu farkı anlamaz bile.Geçinmeye çalışmakla o kadar meşgullerdi ki maddi sıkıntılarından nasıl kurtulabileceklerini düşünmeye fırsatları olmaz.İnsanların çoğu nasıl zengin olabileceklerini,neden zengin olmayı başaramadıklarını bulmak için bir saatini bile ayırmaz.” Bitip tükenmeyen hırsına ve para kazanma hayaline rağmen genç adam,durumu üzerine düşünmeye 9
  • 10. sahiden vakit ayırmadığını kabul etmek zorunda kalmıştı.Galiba her şey onun dikkatini dağıtmış,açıkça en temel en önemli görevle yüzleşmekten bir şey onu alıkoymuştu. Genç adamın amcası bir süre sessiz kaldıktan sonra gülümsedi. “Sana yardım etmeye karar verdim.Seni zengin olmamda bana yardımcı olan kişiye göndereceğim.Adı “.”Hiç dudun mu bu ismi? “Hayır,hiç duymadım.” “Bu ismi seçmiş ; çünkü para kazanmanın gerçek sırrını bulduktan bir gece sonra milyoner olduğunu iddia ediyor.Bir gecede milyonerliği,en azından milyonerlik zihniyetini kazandırmaya yardım edebileceğini öne sürüyor.” Amcası duvardaki büyük haritaya dönerek haritada küçük bir noktayı,biraz sapa bir kasabayı gösterdi. “Gittin mi hiç oraya?” “Hayır”. Neden denemiyorsun o zaman?Git ve onu bul!Sana da sırrını açıklayabilir.Mükemmel bir evde oturuyor.Kasabanın en güzel evi.Bulmakta hiç zorluk çekmemen gerekir.” “Niçin sırrı siz vermiyorsunuz?O zaman oraya gitme zahmetine de katlanmamış olurum.” 10
  • 11. “Buna hakkım yok da ondan. bu sırrı bana verdiğinde, ilk olarak kimseye söylemeyeceğime dair yemin ettirdi. Ama insanlara kendisinden bahsedebileceğimi de söyledi.” Bunların hepsi genç adama hem şaşırtıcı hem de karmaşık gelmişti. Şüphesiz onu daha da meraklandırmıştı. “Bana hiçbir şey söylemeyeceğine emin misin? Hiçbir şey mi?” “Kesinlikle eminim. Yapabileceğim tek şey sana ’i şiddetle tavsiye etmektir.” Büyük, meşeden masanın çekmecesinden zarif bir kağıt ve kalem çıkardıktan sonra aceleyle birkaç satır karaladı. Daha sonra da kağıdı katladı, bir zarfa koydu ve yeğenine verdi. “İşte senin giriş belgen ve de adresin. Unutmadan son bir şey daha, bu mektubu okumayacağına dair söz vermelisin. Uyarıma rağmen bu mektubu açarsan ve hala mektubun sana yardımcı olmasını istiyor olursan, mektubu hiç açmamış gibi davranmak zorunda kalırsın.Yaptığın şeyi nasıl telafi edebilirsin ki?” Amcasının söyledikleri hakkında en ufak bir fikri bile olmamasına karşın yine de kabul etti. Amcası tuhaf adamdı doğrusu ama ne de olsa ona iyilik yapmıştı bu yüzden mektubu açmamakta karar kıldı. Samimi bir teşekkürden sonra oradan ayrıldı. 11
  • 12. 2.BÖLÜM Genç adam yaşlı bahçıvanla karşılaşıyor. Genç adam ’in yaşadığı kasabaya doğru hızla ilerliyordu, aklı otomobilinden daha da hızlı çalışıyordu. Bu adamla karşılaşmak ne kadar zor olabilirdi ki? Beklenmedik bir ziyaretçiyi hoş karşılayacak mıydı?Zengin olmanın yöntemini söyleyecek miydi? Milyonerin evine yaklaştıkça merakına yenik düşerek, amcasının tüm uyarılarına rağmen giriş mektubunu açtı. Şok oldu.Kalbi hızla atmaya başladı.Ter içinde kalmıştı.Amcasının bir yanlışlık yaptığını veya ona şaka yapıp yapmadığını merak ediyordu çünkü;”mektup” bomboştu. Milyonerin evinin kapısına geldiğinde güvenlik görevlisi gözüne çarpmıştı . Görevlinin ifadesi sertti; koruduğu kale nasıl geçilmezse ifadesi de öyleydi. “Sizin için ne yapabilirim?”diye ifadesizce sordu görevli. 12
  • 13. “Anlık Milyoner’le görüşmek istiyorum” “Randevunuz var mı?” “Hayır, ama…” “Peki o zaman, giriş mektubunuz var mı?” Genç adam yarı yolda mektubu cebinden çıkarmış ve hızla geri yerine koymuştu. “Mektubunuzu görebilir miyim diye bastırarak söyledi nöbetçi. Genç adam, amcasının “Mektubu açarsan, açmamış gibi davranmalısın.”dediğini hatırladı. Mektubu gardiyana okumadan verdi.Yüzü ifadeden tamamen yoksundu. Nöbetçi, genç adama nereye park edeceğini gösterdikten sonra, onu milyonerin lüks, Tudar stili evinin ön kapısına götürdü.Kusursuz giyimli bir Kahya kapıyı açtı. Yardım edebilir miyim? diye sordu. “le görüşmek istiyorum.” “Şu an sizinle görüşemez. Lütfen bahçede bekleyin.” Kahya, genç adama, ortasında parlayan bir havuzu olan bahçenin girişine kadar eşlik etti. Güzel 13
  • 14. çiçekler, çalılar ve ağaçlar arasında hayranlıkla dolaşırken gözü bir çalı güle eğilmiş bahçıvana çarptı.70 veya seksenlerinde olmalıydı ve gözlerini kapayan geniş kenarlı hasır bir şapka giymişti. Genç adam, kendisine yaklaşınca, işini bıraktı ve genç adamı gülümseyerek karşıladı.Yaş adamın parlak, neşe saçan mavi gözleri vardı. Sıcak ve arkadaşça bir tonla: “Buraya niçin geldiniz?” dite sordu. “le görüşmeye geldim” “Anlıyorum. Eğer özel değilse, niçin geldiğinizi söyler misiniz? “Peki, Ben … Sadece tavsiye almak için gelmiştim” Bahçıvan gülleriyle uğraşmaya devam etmeye başlamıştı ki durdu ve dönerek: “Bu arada 10 dolarınız yok değimli? “10 dolar mı?” yüzü kızararak “Üzerimde sadece o kadar kaldı. “dedi. “Harika. Benim de tam 10 dolara ihtiyacım var.” Bunu söylerken, çok ağır başlı görünüyordu. Tavrından sıra dışı zarafet ve sevimlilik sızıyordu. 14
  • 15. “Onu size vermeyi gerçekten isterdim, ama eve geri dönecek başka param yok sorun bu.” “Bugün eve gitmeyi planlıyor musun? “Hayırrr… yani, bir fikrim yok. “ Bir hayli kafası karışmıştı genç adamı” Anlık Milyoner’i görene kadar bir yere gitmek istemiyorum.” “Eğer paraya bugün ihtiyacım yoksa, neden bana parayı ödünç vermekte gönülsüzsün? Belki yarın bu paraya ihtiyacın olmayacak. Kim bilir? Belki milyoner olacaksın.” Böyle bir mantık (düşünce) genç adama çok mantıklı gelmemişti ama yine bir parayı yaşlı bahçıvana verdi. Bahçıvan gülümsedi. “Çoğu insan bir şeyler sormaktan korkar, en sonunda sorduklarındaysa da, yeterince ısrar etmezler. Bu bir hatadır.” Tam o sırada Kahya bahçeye geldi ve yaşlı adama saygıyla: “Bayım bana 10 dolar verebilir misiniz? Aşçı bugün işten ayrılıyor ve parasını almakta ısrarcı. Sadece 10 dolar eksiğim kaldı.”Bahçıvan elini bol cebine soktu ve cebinden büyük bir deste banknot çıkardı. Üzerinde nakit 15
  • 16. binlerce dolar olmalıydı, çünkü genç adam, üzerindeki 10 dolar hariç, yüzlerce dolar görmüştü. Bahçıvan, genç adamdan aldığı 10 doları ayırarak kendisine başın teşekkür eden, yaltaklanırcasına başıyla selam veren, sonra da hemencecik evin içinde gözden kaybolan kahyaya verdi. Genç adam çileden çıkmıştı. Hayatında bu zamana kadar gördüğümden daha fazla nakit parayla dolu olan bu adam ne yüzle genç adamın cebindeki son dolara el koyardı? Öfkesini elinden geldiğince gizlemeye çalışarak: “Neden benden 10 dolar istedin ki? İhtiyacın yokmuş!” “Hayır tabiî ki ihtiyacım vardı. Baksana, hiç 10 dolarlık banknotum yok.”elindeki kalın ruloya şöyle bir göz attıktan sonra.”Sana bir yüzlük vereceğimi hiç düşünmedim değil mi? “O benim cep harçlığım.”üzerimde acil durumlara karşı her zaman 25.000 dolar taşırım.” “Uuu… 25.000 dolar mı? Diye hızlıca dona kalmıştı. Aniden her şey netleşmişti çok kibar kahya, inanılmaz miktarda çok cep harçlığı … “Anlık Milyoner sizsiniz, değil mi? 16
  • 17. “Şimdilik” dedi bahçıvan.” Geldiğinize memnun oldum.“ “Söyler misin? Nasıl oldu da hala zengin olmadın? Bu soruyu ciddi ciddi sordun mu kendine.” “Hayır, gerçekten sormadım.” “Öyleyse, bu senin yapmam gereken ilk şeydir belki. Senin fikir zincirini takip etmeyi deneyeceğim. Genç adam birkaç güçsüz girişim yaptı ama sonra vazgeçti. “Anlıyorum.” dedi milyoner. Sesli düşünmeye alışık değilsin. Senin yaşındakilerin birçoğunun zengin olduğunu biliyor muydun? Hatta bazıları milyoner. Diğerleri ilk milyonlarını kazanmanın eşiğindeler. Aristotle Onassis’in 26 yaşında, İngiltere’ye Shiping Empire’ı kurmayı planladığı yere gittiğinde bankada 500.000 doların olduğunu biliyor muydun? “Sadece 26 mı?” “Evet. Başladığında, kendi adına sadece birkaç yüz doları vardı. Üniversite diploması yoktu ve de zengin dayıları yoktu.” “Şimdi akşam yemeği vakti. Bana eşlik etmek ister misiniz? 17
  • 18. “Teşekkür ederim.İsterim.” Genç adam, yaşına rağmen adımlarında canlı sekişlerini koruyan milyoneri takip etti. İki kişilik bir masanın hazırlanmış olduğu yemek odasına gittiler. “Lütfen oturun.” Milyoner masanın sonunu, her zaman misafire ayrılmış yeri, işaret etti. Genç misafirinin sağına, “Vakit nakittir.” Deyişiyle işlenmiş bir kum saatinin tam önüne oturdu. Kahya bir şişe şarapla geldi ve bardakları doldurdu. Milyoner kadehini kaldırarak: “Hadi senin ilk milyonuna içelim.” dedi. Tüm gece boyunca sadece bir yudum aldı şarabından. Sam balığı bifteğinden birkaç lokma aldı. Az yemek yedi. “Geçiminizi sağlamak için yaptığınız işten memnun musunuz?” diye sordu milyoner genç adama. “Sanırım. Ofisteki şartlar bira zorlayıcı.” “Kariyerinle ilgili seçimlerinde pozitif olduğundan emin ol. Tanıdığım ve yıllardır birkaçıyla tanıştığım milyonerlerin hepsi işlerini seviyordu. Çalışmak onlar için hoş bir hobi kadar 18
  • 19. boş zamanlarında yapılan bir iş olmuştu.Bu yüzden zengin insanların çoğu nadiren tatile giderler.Neden bu kadar sevdikleri şeyden kendilerini mahrum etmeleri gerekiyor? İşte bu yüzden birkaç defa üst üste milyoner olduktan sonra bile çalışmaya devam eder. “Ama işinden zevk almak mutlak bir şart olmasına rağmen, yeterli değil. Zengin olmak için, zenginliğin sırlarını bilmek zorundasın. Söyle bakalım, gerçekten böyle sırların olduğuna inanıyor musun? “Evet, inanıyorum.” “Güzel. Bu ilk adım. İnsanların çoğu zenginliğe ulaşmada böyle sırların olduğuna inanmaz. Zengin olabileceklerine bile inanmıyorlar. Haklılar, tabi ki. Zengin olabileceğini düşünmezsen, olman çok zordur. İşe yapabileceğine inanarak başlamak zorundasın ve şiddetle istemelisin. Çok basit şekilde açıklansa da çoğu insan bu sırları kabul etmeye hazır değildir. En büyük engelleri hayal güçlerindeki eksikliktir. Bu yüzden zenginliğin gerçek sırları, yeryüzünde tutulan en iyi sırlardır. “Edgar Allan Poe’nin hikayesindeki çalınan mektuba benzer biraz.” Diye devam etti milyoner. Hatırlıyor musun? Hikaye polisin aradığı ama hiç bulamadığı bir mektupla ilgili mektubu hiç bulamamışlar çünkü; mektup uzakta bir yere 19
  • 20. saklanması yerine, en az muhtemel noktada çok açık görülebilecek bir yerdeydi.Hayal güçlerinde eksiklik ve yerleşmiş önyargılar polislerin mektubu bulmalarını engelledi. Basit bir yerde bulacaklarını düşünmedikleri için, mektubu hiç görmediler. Genç adam milyoneri pür dikkat dinliyordu. Bu Sırların ne oldugunu öğrenmek için yanıp tutuşuyordu. Her halükarda, kesin olan bir şey vardı: Milyonerin gerçekten hiçbir sırrı yoksa bile, o kesinlikle, etkileyici bir manzara yaratmakta ustaydı. 20
  • 21. 3.BÖLÜM Genç adam fırsatları yakalamayı ve Risk almayı öğreniyor “Şimdi, zenginliğinin sırlarını öğrenmek için ne kadar ödemek istersin?” Milyoner’in sorusu gen adamı şaşırtmıştı. “Öğrenmek için para ödemek istersem bile, on centim bile yok.” “Fakat, paran olsaydı, ne kadar ödemek isterdin? Herhangi bir rakam söyle. Aklına ilk geleni söyle.” Genç adamın sorudan kurtulmanın bir yolu yoktu. Milyoner çok kesin bir soru soruyordu. “Bilmiyorum” diye yanıtladı. “Yüz dolar?” 21
  • 22. Milyoner kahkahalara boğulmuştu. “Yalnızca 100 dolar mı? Bu sırların var olduğuna inanmıyorsun değil mi? Eğer inansaydın, kesinlikte bu sırlar için daha fazlasını ödemeye hazır olurdun. Haydi! Sana ikinci bir şans daha vereceğim. Başka bir rakam söyle. Bu çok önemli bir konu oyun değil. Genç adam tekrar düşündü. “Cevap verip vermemek umurumda değil.” dedi. Fakat, hatırlatırım beş parasızım.” “Endişelenme bu konuda” “Ama param yoksa, kollarım bağlı.” Dedi genç adam şaşırarak. “Off” diye haykırdı milyoner “Daha gidecek uzun yolumuz var! Zaman başladığından beri zenginler diğer insanların parasını kullanıyorlar servetlerini biriktirmek için. Kimsenin para kazanmak için paraya gerçekten ihtiyacı yoktur. Bununla, kişisel nakiti kastediyorum. Bir de çek defterin olmalı.” Genç adam inkar etmek istedi fakat o sabah çek defterini cebine koymuştu. Tanrı biliyor ya hesabında tam tamına 4 dolar 20 centi vardı. Talan söylemeyi düşündü, fakat milyoner öyle 22
  • 23. keskin bir bakış attı ki, düşünce okuyabiliyormuş gibi görüyordu. Genç adam, adeta derin, karanlık bir sırrı itiraf ediyormuşçasına kekelediğini işitti, “Evet, ge- getirdim” Bir an isyan etme isteği aklından geçse de, çek defterini cebinden bir robot gibi otomatik olarak çıkardı. Bu adam tarafında büyülenmişti. Bir hipnotizmacının elindeki biri giydi. Ama milyonerden korkmuyordu; iyi niyet saçtığı için. Hatta biraz eğlenmiş de gibiydi. “Güzel” dedi milyoner.” şimdi hiçbir problem olmadığını görebiliyor musun? Zarif bir kalemin kapağını açıp genç adama verdi. “Aklındaki miktarda bir çek yaz ve imzala.” “Ama ne kadar yazacağımı bilmiyorum.” “Tamam. Söylüyorum, yaz 20.000 dolar.” Milyoner bu rakamı açık ve net bir şekilde en ufak küstahlık barındırmadan söylemişti. “Ne… 20.000 Dolar mı?” diye haykırdı genç adam. “Şaka yapıyor olmalısın.” 23
  • 24. “İstersen 50.000 Dolar yaz.” o kadar sakin söylemişti ki bu sözü, genç adam milyonerin ciddi mi olduğu şaka mı yaptığını artık anlamıyordu. 24
  • 25. 25.000$ bile çok fazla görünüyor.Bu arada çeki bozduramazsın çünkü karşılıksız.Elde edceğin tek şey, deli olup olmadığımı merak eden kızgın bir banka müdürü olurdu.Ve çok da haklı olurdu.'' ''Bu benim hayatımdaki en büyük alışverişimi nasıl üstlendiğimdi.25.000$'lık bir çek imzalamıştım ve de bu çeki karşılayacak parayı bulmak zorundaydım. Ama o çeki orda o anda imzalamasaydım, büyük bir fırsatı da kaçırmış olacaktım.'' ''Bu benim ilk önemli iş derslerimden biriydi.''dedi.''Bir yerlere gelmek için tüm koşulların olmasını bekleyenler asla bir şey elde edemezler. Harekete geçmek için ideal zaman:Şu andır. Bu küçük alıştırmanın sana verebileceği diğer ders şudur: hayatta başarılı olmak istiyorsan, başka bir şansın olmadığını bilmek zorundasın. Sırtını duvara yaslamalısın.Risk almayı istemeyip reddeden insanlar asla bir yerlere gelemezler; çünkü ellerinde ilkelerin hepsi yoktur.Sebep basit.Tüm çıkışları kapattığında ve sırtını duvara yasladığında tüm iç kuvvetlerini harekete geçirmiş oluyorsun.Her bir hücrenle istemelisin eğer bir şey olmasını istiyorsan. Peki niye bekleyesin genç adam? Sırtını duvara yasla ve 25.000$ yaz çeke.'' Genç adam sayıları ve ardından kelimeleri yavaşça doldurarak çeki yazdı. Fakat iş imzalamaya gelince,kolay kolay imzalayamadı. 25
  • 26. ''Hayatımda hiç bu kadar büyük çek yazmamıştım.'' ''Eğer gerçekten milyoner olmak istiyorsan bir gün bir yerden başlamak zorundasın. Bundan daha büyük çekler yazmaya alışmak zorunda kalacaksın. Bu sadece başlangıç. '' Ama genç adam çeki hala imzalayamıyordu. Her şey çok hızlı gelişmişti. Yeni tanıştığı bir adama, birkaç belirsiz sır karşılığında 25.000$ bir çek vermek üzereydi. ''İmzalamaktan alıkoyan şey nedir?Her şey güneş ışığı altında görecelidir.Hiç bir zamn bu miktar sana önemsiz görünmeyecektir.'' ''Miktar değil.''diye mırıldandı genç adam. ''Peki, o zaman ne?'' Neden imzalayamadığınızı biliyorum. Sırlarım sayesinde milyoner olacağınıza inanmıyorsun. Gerçekten ikna olmuş olsaydın, bir çırpıda imzalardın. Söyle bakalım bu sırların, 1 yıldan kısa bir sürede, daha fazla çalışmak zorunda kalmadan hatta daha az çalışarak 100.000dolar fazla kazanmana yardım edeceğime inansaydım imzalarmıydın bu çeki? ''Tabi ki imzalardım.''demek zorunda kaldı.''75.000 $ kar ederdim'' 26
  • 27. ''İmzala o zaman .''Bu miktarı kazanacağını garanti ederim.'' ''Bunu yazıya dökmek ister misiniz? Milyoner bir kez daha kahkalara boğuldu. ''Seni sevdim genç adam.Kendini sağlama almakta karalısın.Bu çok ihtiyatlı bir davranıştır çoğunlukla. Kaynaklarından tamamıyla emin olsan bile,bu yoluna çıkan ilk insana güveneceğin anlamına gelmez.'' Masadan ayrıldı, çekmeceyi karıştırdıktan sonra hazır bir anlaşma çıkardı.Bu genç adamın hiç hoşuna gitmemiştir. Milyoner sırlarını toptan üretip herkese mi satıyordu? Milyoner teminatım imzaladıktan sonra hızlıca göz atan ve okuduğu şeyden memnun kalan genç adama verdi.Yaşlı adam o anda fikrini değiştirdi. ''Başka bir fikrin var.İddia ya girmeye ne dersin?'' Cebinden bozuk para çıkardı ve avucunun içinde çevirdi ''Haydi yazı tura oynayalım. Ben kaybedersem cebimdeki 25.000 doları sana 27
  • 28. vereceğim. Kazanırsam sen bana çeki verirsin.2 durumdan birinde teminatı unuttum.''tek problem size anlattığım şey. Hesabımda neredeyse hiç para yok.Ben size bu çeki versem bile para alamasınız.''dedi genç adam. ''Sorun değil.Acelem yok.Tarihi neden 1 yıl ileri atmıyoruz?'' Genç adam duraksadı. ''Peki.Bu koşullar altında iddiayı kabul ediyorum.'' Her halükarda, banka değiştirmek hesabını kapatmak yada çeki durdurmak için dopdolu bir yılı vardı. Kaybedecek bir şeyi yoktu.Üstelik, milyonerin yeni teklifi sayesinde, tamı tamına bir kaç dakikada, zerre kadar çalışmadan 25.000 dolar bile kazanana bilecektir. Kendine rağmen, kendinden emin bir gülümseme yerleşiverdi dudaklarına.Milyonerin fark etmeyeceğini umuyordu. O anda milyoner, genç adamın şüphelerini hemen doğrulayan bir açıklama yaptı. ''Yalnız, bir şey var.Eğer bahsi kaybedersen bu çeki ödeyeceğine dair dinin üzerine yemin etmek zorundasın.'' 28
  • 29. Çekinerek söyleyecekti ki, milyoner parayı tam atmak üzereyken, hemen müdahale etti. ''Parayı görebilir miyim?'' Milyoner gülümsedi. ''Hiç şüphen olmasın.Seni gerçekten sevdim, genç adam.Tedbirlisin.Bu huyun birçok hata yapmanı engeller.Emin ol ki birçok iyi fırsatı kaçırmana sebep olmaz.'' Milyoner parayı verdi.Genç adam paranın iki yüzünü de kontrol eder etmez, milyoner yazı mı tura mı diye sordu. ''Yazı.'' Milyoner parayı attığında genç adamın kalbi doğduğu günkü gibi hızlı atmaya başlamıştı. Hayatında ilk defa 25.000$ kazanma şansına sahip olmuştu. Paranın havada dönüşünü izlerken, endişesi aniden artmıştı. Para masaya düştü. ''Tura.''dedi milyoner sevinç içinde; fakat hemen ardından sempatikçe ''Üzgünüm.''diye de ekledi. Samimi miydi yoksa kibar mıydı anlamak zordu. Genç adam çeki imzalarken kendini titremekten alamıyordu. Belki bir gün bunun gibi büyük çekleri 29
  • 30. imzalamaya alışacaktı ama bu noktada, bu durumdan dolayı çok garip hissediyordu. Çeki, kabataslak inceleyen, katlayan sonra da cebine koyan milyonere verdi. ''Şimdi sırları öğrenebilir miyim?'' ''Tabi ki.Kağıdın var mı?Sırları yazacağım ki unutmayasın.'' Genç adam, milyonerin sözlerini anlamakta zorluk çekiyordu.Tüm sırları özellikle de 25.000$'a aldıklarının bir kağıda sığacağını hiç düşünmemişti. ''Üzgünüm ama yanımda kağıt yok.'' ''Buraya geldiğinde yanında bir giriş belgen yok muydu?Yıllardır amcanın gönderdiği tüm insanların giriş belgeleri vardı.'' Genç adam mektubu cebinden çıkardı. Milyonere verdi.Yaşlı adam mektubu açarken dikkatlice adamın yüzünü seyretti.Fakat milyoner mektubun tamamen boş olmasına hiç de şaşırmış gibi görünmüyordu.Kalemini aldı ve masaya yaslandı.Tam bir şeyler yazacakken başını kaldırdı ve genç adama kahyayı çağırmasını rica etti. ''Orada koridorun sonunda, mutfakta bulabilirsin kahyayı.” 30
  • 31. Genç adam kâhyayla beraber geldiğinde milyoner zarfı gayet halinden memnun bir şekilde mühürlüyordu. ''Misafirimiz bu geceyi burada geçirecek. Onu odasına götürür müsünüz lütfen?'' Daha sonra genç adama döndü ve ''İşte sırlar.'' dedi. Ayağa kalktı ve mektubu geenç adama verdi.Hayatındaki en önemli işlerden birini tamamlamış gibi ellerini ovaladı. ''Senden tek ricam; bu mektubu açıp sırları açmadan önce yalnız kalmayı beklemendir. Ve bir şartım daha var. Yazdıklarımı okumadan önce, hayatının bir kısmını bu sırları senin kadar şanslı olmayanlarla paylaşmaya söz vermelisin. Eğer kabul edersen, bu sırları direk verdiğim son insan sen olacaksın. Benim işim burada bitti. Daha büyük bir bahçede güllere bakmaya hazırlanacağım. ''Şayet bu sırları paylaşmaya hazır değilsen, anlaşmayı bozmak için zamanın var.Ama o zaman mektubu açamayacaksın.Çekini sana geri vereceğim.Ve sen de evine geri dönüp bu zamana kadar sürdürdüğün hayatını yaşamaya devam etmekte serbest olacaksın.'' Madem ki sırların içinde olduğu mektuba sonunda eli değmişti, geri dönme ihtimali de yoktu. Merakı daha da artmıştı.''Söz veriyorum.'' 31
  • 32. 4. BÖLÜM Genç adam kendini hapsedilmiş bulur Çok geçmeden, genç adam odada yalnız kaldı. O da o kadar lükstür ki; genç adam odayı incelemekten kendini alamadı. Yerden oldukça yüksek olan pencereye yöneldi ve dışarıdaki parka baktı. Milyoner'i şefkat ve sevgiyle güllere bakarken bulduğu ilk yeri görebiliyordu. Gece çökmüştü. Dolunay her şeyin üzerine parlak bir kızıllık saçıyordu. Genç adam beklentiler içindeydi. Nihayet bunca yıldır kendisinden kaçan para kazanma sırlarını öğrenecekti. Yavaşça mektubu ve ardından da kağıdı açtı.Kağıt yine tamamen boştu.kağıdı ters çevirdi.İki yüzünde de ufacık bir çizik bile yoktu.Yaşlı adamın kendisini kandırmasına izin verecek kadar aptaldı.Var olmayan bir şey inanılmaz tutarda bir çek imzalamıştı. 32
  • 33. Milyoner o kadar da dürüst görünüyordu ki; genç adam onu sevmeye bile başlamıştı. Genç adam, daha dikkatli olması gerektiğini belki de tüm bu yaşananların arkasındaki gerçeğin dürüst insanların asla zengin olamayacakları olduğunu fark etmişti. Hiç iş mantığı olmadığına belki de bu yüzden hala fakir olduğuna inandırılmıştı.Ama şimdi daha da fakirdi.İsyan etme hissi yutuvermişti genç adamı.Kağıdı odasın diğer köşesine fırlattı. Ne yapabilirdi ki?İyi tasarlanmış bir plana dahil olmayı kendisi istemişti.Mümkün olduğunda çabuk oradan ayrılmak tek alternatifiydi.Kim bilir?Belki hayatı da tehlikedeydi.Geceleyin bu yerde kalmak istemiyordu. Yapılacak en iyi şeyin mümkün olduğunca sessiz bir biçimde oradan sıvışmak olduğuna karar verdi.Ayaklarının ucunda kapıya yürüdü, kapının kolunu çevirdi;ama kapı dışarıdan kilitlenmişti.Tek çıkış yolu pencereydi; ama o da yerden otuz adım yüksekteydi.Atlasa kesin boynunu kırardı.Geriye kalan tek çare kahyayı aramaktı. Zile bastı ve bekledi; fakat kimse gelmemişti. Zile yeniden bastı. Hiç bir değişiklik yoktu; belki de zil bozuktu. Evde çıt yoktu. Genç adam resmen hapsolmuştu. 33
  • 34. Yatağa uzandığında, gün boyu yaşadıkları gözünün önünden geçiyordu. Ona hakim olmaya başlayan anlamsız duygusuyla savaşmak için yapılacak çok az şey vardı.25.000$'a aldığı boş kağıt gözünün önünde dalga geçercesine duruyordu. Sonunda uykuya dalmıştı. Rüyasında, tanımadığı birinin, çok önemli, hayati ve ölüm kalım bir doküman imzalatmaya çalıştığını gördü. Şiddetle karşı çıktı. Bir yanlışlık olmalıydı. Çünkü belge tamamen boştu... 34
  • 35. 5.BÖLÜM Genç adam güvenmeyi öğreniyor Ertesi sabah, genç adam üzerinden 3 tonluk bir kamyon geçmiş gibi hissediyordu. Aynaya baktı.Giysilerile uyuyakalmıştı.Berbat görünüyordu; ama bu kararlılığını daha da perçinliyordu.Aklındaki tek şey; yaşlı adamı bulup ona sırlarını verip çekini de geri almaktı. Parmaklarıyla saçlarını düzelttikten sonra kapıya yöneldi.O sırada kapının bir gece önce kilitli olduğunu hatırladı.Ama şimdi kilitli değildi. Uzun ve hızlı adımlarla odadan çıkarak yemek odasına gitti. Milyoner masada sakince oturuyordu. Üzerinde bir önceki gün giydiği temiz ama eskimiş bahçıvan kıyafetleri vardı. Geniş, sivri uçlu, geniş kenarlıklı şapkası önünde, masanın üzerinde duruyordu. Milyoner havaya bir para atıyor ve de düşünce sayıyordu. 35
  • 36. Gözlerini paradan bir an olsun bile ayırmadan "9!Nalet olsun!" diyerek başını kaldırdı. "Bir türlü 10'u geçemedim. Sırayla 10 kere istediğimi alıyorum ama 11.yi de aynı şekilde atmama rağmen başarısız oluyorum." Genç adam bir gece önce adamın kendisine dolandırdığını hatıladı. "Babamın başarılı bir sihirbazdı ve hep 15'e kadar gelirdi; ama bu yeteneği bana geçmemiş." Genç adam parayı görmek istedi. milyoner neşeli bir tavırla parayı uzattı ve genç adam parayı havaya fırlattı. yazı, tura... Eğer dikkatinden kaçan bir şey yoksa, paranın hileli olmadığı çok açıktı. "Dünkü bahsimizde hile yoktu. Para kazanmak için sadece yeteneğimi kullandım. Bazı insanları sahtekarlığa yetenekleri vardır; fakat bu ikisi çok farklı şeyler." Genç adam mektubu sallayarak masanın üzerine attı. "Beni aldatarak çok iyi iş başardınız bayım. Boş bir kağıtla 25.000$ kazandınız." "Bu zenginliğin sırrıdır." "Peki. şimdi söyle bakalım beni deli mi zannettin?" 36
  • 37. "Deli mi? Tabi ki hayır. Sadece öngörüde biraz yetersizsin. Bu da gayet normal. Zihnin hala olgun değil." "Belki değil; ama yine de gördüğüm zaman boş kağıdı tanıyabiliyorum." "Temin ederim ki sadece boş bir kağıtla gerçekten çok zengin olabilirsin. Ben boş kağıdı gördüğümde geriye kalan tek şeçenek milyoner olmaktı. Biraz sonra sevgili güllerimle ilgilenmeye devam edeceğimden, şimdi sana yardım edeceğim. Dikkatle dinle; çünkü bu sırrı paylaştığında başkalarıyla da paylaşmak zorunda kalacaksın. Kendini fakirlikten kurtardığında ali kolu olanlara da yardım edeceksin. Dün verdiğin sözü tutacak mısın?" Şüphesiz ki; milyoner olağanüstü ikna edici bir adamdı. Bir kaç dakaki önce genc adam onu lanetlemeye hazırken, şimdi dikkatle dinliyordu. Sözünü yeniledi. "Seni uyarmalıyım. Milyoner olmak oldukça basit görünür. Bu basitliğin seni aldatmasına izin verme! Şüphelenmeye başladığın anda, Mozart'ın gerçek deha basitliklerde gizlidir sözünü hatırla. Başta şüphelerin olacaktır. Zamanla zenginlik seni mıknatıs gibi inanılmaz bir şekilde çekmeye başladığında anlamaya başlıcaksın." "Bak; benim tüm kalbimle istediğim şey; anlamak." 37
  • 38. "Bu kadar istemek daha iyi. Bu sırrı öğrendiğinde neden inanacağını da bileceksin. Fakat başta basit olmasına rağmen bu sır seni o kadar şaşırtacak ki anlatmakta hata inanmakta zorluk çekebilirsin. Şimdi senden bir parça güven istemek zorundayım. Eğer sır varsa,güvenin sayesinde her şeyi kazanmış olacaksın.Eğer yoksa, bir şey kaybetmiş olacaksın." 38
  • 39. 6.BÖLÜM Genc Adam hedefine odaklanmayı öğreniyor ''Aklından geçen her soruyu sormaktan çekinme. Cevap vermek benim için bir zevk. Yakında bunu yapamayacaksın. Beraber geçirdiğimiz zaman kısıtlı. Bu yüzden vaktimizi boş tartışmalarla harcamayalım. İşte kalem. Kağıdın var mı?'' ''Evet,burada.'' ''Gerçekten zengin olmak istiyor musun?'' ''Kesinlikle evet.'' ''Tamam ozaman.Ne kadar para kazanmak istiyorsun ve bu parayı kazanmak için kendine ne kadar süre tanıyorsun yaz.'' ''paranın cennetten düşen peniler gibi mi geleceğini düşünüyorsun;çünkü ben bu kağıda bir çift numara yazdım.'' ''Evet öyle düşünüyorum. Seni bu sırrın basitliği hakkında uyarmıştım. Bu zamana kadar tanıştığım tüm milyonerler kendilerine bir miktar ve onu 39
  • 40. kazanacak bir tarih belirledikleri anda zengin olduklarını söylediler. Nereye gittiğini bilmiyorsan, bir yere gitme şansında olmaz.'' ''Sihir gibi sanki.'' ''Evet tam da bu, sayısallaştırımış hedefin''Sihri.'' ''Sorusuna başka bir açıdan bakalım.Farz edelim ki iş arıyorsun. Tüm gerekli aşamalrı geçtin ve sonunda görüşmedesin. Kısa bir süre sonra,seni işe almayı düşünüyorlar.Sonra birde bakmışsın ki işe alınmışsın ve çok para kazanacaksın. Ne tepki verirdin? Başta kendinle gurur duyardın.Onlarca başarı! Üç aydır işsiz olduğun için bunun sana verilmiş bir şans olduğunu düşünürsün. Ama ilk mutluluk halin geçtikten sonra tepkin ne olurdu?'' ''İşin ne zaman başlayacağını merak ederdin.Daha sonra 'daha çok para'nın tam anlamını bilmek isterdim. Herşey birbiriyle bağlantılıdır. Ne kadar maaş alacağım,ne gibi olanaklarım olacak onları öğrenmeye çalışırdım.'' ''Güzel!Örneğin;yeni patronuna çok paradan kastının ne olduğunu sorsaydın;ama onun tek şeyin sana kesinlikle çok para garanti etmek olsaydı, tatmin olmazdın değil mi?Daha da kötüsü dürüstlüğünden kuşku duymaya başlayabilirdin. Kesin bir rakam söylememsinin arkasında bir şey olduğunu, maaşının kastettiği kadar çok 40
  • 41. olmayacağını da düşünebilirdin. Bir de işe başlayacağın kesin tarihi söylemezse, hakikaten şüphenelerdin değil mi?O'nu açıklamaya zorlamayı denerdin.'' ''Ve ısrar etmene rağmen,hala istediğin detayları öğrenemediysen,işi kabul etmez ve başka bir işe bakmaya başlardın.Aslında böyle yapmak da çok da haklı olurdun.'' ''Haklısın.Bir teklif ardında istenecek bir çok teklif bırakır.'' Milyoner gayet mennun görünüyordu.Devam etmeden önce bir dakika kadar duraksadı,yüzünde dalgacı ama iyi bir gülümsemesi duruyordu. ''Muhtemel patronuna sorduğun sorular zor şeyler elde etmek amaçlıydı.Doğrumu mu?Sadece çok para kazanmak amaçlı değildi.Ne kadar kazanacağını da bilmek istedin.İşi aldığını bilmek de seni mennun etmedi.Kesin başlama tarihini de bilmek istedin. Belkide bunların hepsinin yazıya dökülmesini isteyecektin;çünkü yazılı bir sözleşme sözlü bir sözleşmenin bel kemiğidir.Ağızdan çıkan sözler geçicidir;yazılı olanlarsa kalıcı... ''Çoğu insanın, en azından başarısız olanların fark edemedikleri şey; hayatın bize ondan ne istiyorsak onu verdiğidir. Bu yüzden yapılacak ilk iş kesin 41
  • 42. olarak ne istiyorsak hayattan da onu istemektir. Eğer istediğin şey belirsizse, elde edeceğin şey de belirsiz olur. En azını istersen,en azını alırsın. ''Bulacağın her istek tamamen net olmalıdır. Maddi zenginlik açısından bakarsan,bir miktar ve bu miktarı kazanacağın bir tarih belirlemelisin. Genelde insanlar ne yapıyor?Para ve paradan daha fazlasını isteyenler bile bir miktar ve tarih belirlemeyerek aynı hataya düşüyorlar.Emin olmak istiyorsan,birine git ve gelecek yıl tam olarak ne kadar para kazanmak istediğini sor.Hemen cevap vermesini iste.Bu insan başarı yolunda ilerliyorsa, nereye gittiğini gerçekten biliyorsa ve sana sır vermekten çekinmiyorsa,sana hemen cevap verebilecektir.On kişiden dokuzu bu basit soruyo anında cevap veremeyebilir.Bu yapılan yaygın bir hatadır.Hayat,ondan tam olarak ne istediğimizi bilmek ister.İstemezsen,elde edemezsin. ''Hadi seni testen geçireyim.Bana zengin olmak istediğini söylemiştin.'' ''kesinlikle.'' ''Söyle bakalım gelecek yıl ne kadar kazanmak istiyorsan?'' Genç adam söyleyecek söz bulamadı. Milyoner'in sözlerini takip etmekte hiç zorluk çekmemiş ve szölerini gönüldende katılmıştı. Zengin olma arzusuyla yanan ama ne kadar kazanmak istediğini 42
  • 43. bilmeyen çoğunluktan biri olduğunu kabul etmek zorundaydı. Mahçup olmuştu. ''Bilmiyorum.Ama hatalarımdan birini,belki de en önemlisini anladım.''diye kabul etmek zorunda kaldı. ''Çok ciddi bir hata.Hadi bu hatayı düzeltelim. Aklındaki miktarı yaz bakalım.'' ''Gerçekten en ufak bir fikrim bile yok.''diye mırıldandı genç adam. ''Ama çok kolay.Gelecek yıl içinde kazanmak istediğin miktarı yaz.ne yapacağınımızı ben biliyorum.Bir kaç dakika düşün.Zaman dolduğunda, bir miktar yazmak zorundasın. Bugünden itibaren bir yıl olmak üzere bir bitiş tarihimizde olacak. Yani düşünmek zorunda olduğun tek şey; miktar. Hadi düşün! Zaman akıp gidiyor." Bunları söylerken altın kum saatini aldı ve masanın üzerine koydu. Genç adam oyunun büyüsüne hemen kapılmış ve hayatında ilk defa bu kadar fazla konsantre olması gerektiğini de fark etmişti. Her tür rakam, farkında olmadan aklından geçiyordu. Zaman da geçiyordu tabi. Son kum tanesi düştüğünde, genç adam hala net bir rakam belirleyememişti. 43
  • 44. "Güzel" dedi gözlerini kum saatinden alamayan milyoner. ''Aklındaki rakam nedir?'' Genç adam en sonunda aklına gelen en son rakamı yazdı. ''Sadece 50.000$ mı yani? Oldukça az bir rakam; ama bu daha başlangıç. Ben olsam 500.000$ derdim. Anlık Milyoner olmadan önce yapman gereken çok şey var. Göreceksin ki;bunlar çoğu insanın tahmin ettiği kadar yorucu olmayacak. Sonunda neyle uğraşmayı seçersen seç,bu senin hayatında yapacağın en önemli şey olacak. Buna kendin üzerine çalışma denir. 44
  • 45. 7.BÖLÜM Genç adam kendi fikrinin değerini kavrıyor Kahya elinde kahve kuruvasanlarla yemek odasına geldi.Genç adam kahyanın getirdiklerini yerken, ders de devam ediyordu. ''Şimdi,birkaç dakikalık düşünme süresinde ne olduğunu anlamam için sana bir dizi soru soracağım.'' ''Farkına varmam gereken ilk şey;kağıda yazdığın miktarın düşündüğünden daha fazla anlamı olduğudur.Aslında yazdığın miktar,yaklaşık olarak senin layık olduğun miktarı temsil eder.Kabul et ya da ,etme kendi gözünde sen yılda 50.000$ degerindesin.Ne bir penny fazla ne de az.'' ''Bunu nasıl söyleyebildiğinizi anlayamıyorum. Aslında benim bu miktarı seçmen mantıklı ve ayakları yere basan biri olduğunu gösterir. Şimdilik daha fazlasını nasıl kazanabileceğimi de 45
  • 46. anlayamıyorum.Ne de olsa,çok iyi bir işim ,mevkim ya da bankada param yok.'' ''Düşüncen bir yere kadar doğru.Her halükarda saygı duyuyorum.Tek sorun;bu davranışının şu anki durumunun sebebi olması.Dış koşullar hakikaten önemli değil.Hayatındaki tüm olaylar düşüncelerinin ikiz görüntüsüdür,bunu aklında iyi tut!Dış faktörlerin hayatını yönlendirdiği düşüncesini sürdürüsen,aklın bu ilkeyi kabul edemez.Gerçekte,hayattaki her şey davranışların birer özüdür.Hayat;sen onu nasıl resmediyorsan tam da öyledir.Başına gelen her şey düşüncelerinin ürünüdür.Bu yüzden,hayatını değiştirmek istiyrsan,işe düşencelerini değiştirmekle başlamalısın.Şüphesiz,birazbasmakalıp düşünüyorsun.Çoğu 'akıllı'birey bu ilkeyi inatla yalanlıyor. ''Fakat gerçek şu ki hangi alanda olursa olsun hayatta çok büyük işler başarmış insanlar, 'akıllı' insanların ısrarla itiraz etmelerine hiç aldırış etmemişlerdir. "Bu kesinlikle zekaya karşı olduğum anlamına gelmiyor. Tam tersi, başarıyı yakalamak için muhakeme ve mantık önemlidir; ama yeterli değildir. Onlar birer araç ve sadık hizmetkârdan başkası olmamalıdırlar. 46
  • 47. "Bir çok durumda, muhakeme ve mantık büyük başarıların önünde engel teşkil ediyor.Büyük işler düşünce gücüne inaanlar tarafında başarılır. Başarılı insanlar koşulların onları bunaltmasına asla izin vermez.Aslına bakarsan,başaran büyük kişilerin geçmişte karşılaştıkları durumların akranlarının karşılaştıkları durumlar gibi hatta daha da zor olduğunu;ama bunların onları manavi yönden daha derinden etkilediğini görürsün. Kazananlar,büyük işler yapacaklarına gönülden inanaıyorlardı.Zengin olanların tümü zengin olacaklarına derinden inandılar.Ve bu sayade başardılar. ''Şimdi kağıdımıza gelelim ve şu soruyu cevaplayalım.Kağıda yazdığın 50.000$ aklına gelen en yüksek rakam değildi,değil mi?'' ''Haklısınız,değildi?'' ''neydi o zaman?'' ''Aklımda bir çok rakam vardı...'' ''Mesela?'' ''100.000$'' ''Peki,neden yazmadın?'' ''Bilmiyorum.Çok erişilemez göründü sanırım.'' 47
  • 48. “Erişebileceğine inana kadar da öyle olmaya devam edecek.” “Sadece 50.000$’la başladığı için, önümüzde yapacak büyük bir işimiz var. Yapmazsak, milyoner olman çok uzun zaman alır. O yüzden sana erişilebilir görünen en yüksek rakamı yaz. Zorla kendini!” Bir dakikalık düşünmeden sonra, genç adam 75.000$ yazdı. “Tebrikler, birkaç saniyede 25.000$ kazandın. Fena değil, değil mi?” diye çabucak yanıtladı milyoner. “Daha kazanmadım.” “Kazandın sayılır. En büyük adımı attın. 50.000$ yerine 75.000$ kazanacağını düşünerek kendi düşünceni geliştirdin. Çok büyük bir adım değil; ama yine de bir ilerleme. Unutma ki; Roma bir günde kurulmadı!” “Senin içinde de her insan da olduğu gibi bir Roma yatıyor. Şaşırtıcı taraf şudur ki; bu şehir hem resmettiğin gibi hem de hayretlere düşürecek kadar değişkendir. Şehrin büyüklüğü çizdiğin sınır kadardır. Yazdığın rakamı büyülterek, şehrin sınırlarını genişlettin. İçindeki Roma büyüdü ve bu daha bir başlangıç.” 48
  • 49. “Bilge düşünürlerin hepsinin söylediklerine göre en büyük kısıtlamalar kişinin kendine koyduklarıdır. İşte bu yüzden başarının önündeki en büyük engel zihninde yarattığın engellerdir. Zihninin sınırlarını genişlettikçe, hayatının sınırlarını da genişletirsin. Zihnindeki sınırlamaları ortadan kaldırırsan hayatındakileri de kaldırmış olursun. Hayat şartların sihirli bir değnek değmişçesine değişecek. Tecrübelerim üzerine yemin ederim ki bu doğru.” “Zihinsel sınırlamalarımın ne olduğunu nasıl öğreneceğim peki? Söylediklerinizin hepsi mantıklı; ama çok da soyut.” “ Kendi düşüncene uyan sınırı nasıl bulacağını anlattım. Rakamı yazdığında onu somutlaştırdın. Her bireyin kendini düşündüğünü görmek hakikaten büyüleyici. Birisi bu araştırmayı her yaptığında, aklına basit bir rakam gelir. Hayatta karşılaştığı sınırlamalarla fevkalade uyum gösteren sınırlamalarla karşılaşır. Farkında olsun yahut olmasın, hayat onun koyduğu sınırlara boyun eğer. Genellikle başarısız olan insanlar, başarı ve zenginliğin bu anahtar ilkelerinden en az haberdar olanlardır. Başarılı bireyler bunun farkında olup kendi düşünceleri üzerinde çalışmak için ellerinden gelenin en iyisini yapmışlardır.” “Kendi düşüncelerin üzerinde çalışmaya başlamanın en kolay yolu, eline bir kâğıt alıp durmadan artan miktarlar yazmaktır. Hadi ufak araştırmamıza 49
  • 50. yeniden başlayalım! Bu sefer daha cesur bir rakam yaz.” Genç adam birkaç saniye düşündükten sonra kıvranarak ve de hayal edebileceği en yüksek rakam olduğunu söyleyerek 100.000$ yazdı. “Hayal edebileceğin en yüksek rakam olabilir ama kazanabileceğin en yüksek rakam kesinlikle değil. Oldukça düşük bir miktar. Bazı insanlar bu parayı bir ayda, bazıları bir haftada hatta bir günde yılın her günü kazanıyor. Ama yine de seni kutlamalıyım. Şaşırtıcı bir ilerleme katlettin. Kazancını böylece de zihinsel sınırlarını iki kat arttırdın. İstediğim kadar olmadı; ama seni zorlamak istemiyorum. Kendine cesurca aynı zamanda da mantıklıca düşüneceğin bir hedef koyarak başlamalısın işe.” “Herhangi bir hedefin sırrı; hem iddialı hem de ulaşılabilir olmasıdır. Şunu da unutma ki bazı insanlar çok tutucudur ve zihinlerindeki sınırları yok etmek istemezler. Zihinsel sınırlamaları bir çeşit alışkanlıklara dönüştürmüşlerdir. Hayal etmeden de idare edebilmeye alışmışlardır. Hayatın bu olduğuna inanırlar. Hayal etmekten korkarlar.” “Zihnindeki sınırları genişletmekten korkmamalısın. Bir saat içinde gittikçe artan rakamlar yazarak şaşılacak bir başarı yakaladın. Birkaç dakikada hedefini ikiye katlamayı başardın. Daha sonra yalnızken diğer araştırmayı yap. 50
  • 51. Odanda tek başına otur ve finansal kaderinin sürecini yaz.”6 yıl içinde milyoner olacağım. ” yazacaksın. Bu beni yapan pratik alıştırmadır. Belki 6 uzun yılda milyoner olacağın fikrine karşı çıkacaksın. Sana hak veriyorum; ama finansal kaderini ve talihini garanti edecek olan sırrın anahtarını etkinleştirmek bir saniyeni alacak. “Bana gelince, yaşlı milyonerin bana ödünç verdiği ve şuan 25.000$’a tekabül eden bir parayla başladım işe. İlk milyonumu kazanmam tamı tamına 5 yıl 9 ayımı aldı. O zamandan beri, aynı yöntemi hep artan rakamlarla kullanarak daha da zengin oldum. Bu yöntem bazılarını hep güldürdü ve güldürmeye devam da edecek. Ama gülenlerin hiç biri zengin değil.” Genç adam düşünceli bir biçimde başını salladı. Tam ikna olmamıştı, ama her şey gayet kolay görünüyordu. “Açıkça, bu yöntem milyonerden başka bir şey olmak isteyenler için geçerli. Yine de herkes bu hırsı gütmez. Bu da kesinlikle sırrın güzelliğidir. En mütevazisinden en aşırısına, tüm hayallerde işe yarar. Bir yılda gelirinde 5.000$ veya iki katını kazandırır ve unutma ki bu gerçekleştirilmesi tamamen mümkün bir şeydir.” “Bu yüzden, şimdi ben değerli günlerimle ilgilenirken sen de odana git ve sana verdiğim 51
  • 52. Cümleyi, 6 yıl içinde, şu yılda, şu ayda, şu yılda milyoner olacağım, yaz. Ne olursa olsun aklına gelen her şeyi not aldığından emin ol. Masanın üzerinde bir kağıt bulacaksın. Şunu unutma: milyoner olma fikrine alışmadığın, bu fikrin hayatının ve kişisel düşüncelerinin ayrılmaz bir parçası olmadığı sürece, hiçbir milyoner olmana yardım edemez.” “Şimdi git ve yöntemim yahut ifademin ne dersen artık onun üzerinde düşün. İzin ver 6 yıl boyunca sana rehberlik eden bir ilke olsun.” 52
  • 53. 8.BÖLÜM Genç adam kelimelerin gücünün farkına varıyor Bir saat sonra kâhya, kaçık milyonerin ona verdiği alıştırmalara dalmış olan genç adamı almaya gelmişti. Vakit sanki hiç gelmemişti. Kâhya milyonerin kendisini bahçede beklediğini söyledi ve genç adama sessizce bahçeye kadar eşlik etti. Yeni kesilmiş bir gülle uğraşan ev sahibi bankta oturuyordu. Genç adamın yaklaştığını duyduğu zaman başını kaldırdı. Yüzünde nazik gülümsemesiyle, keyifli bir o kadar da kendinden geçmiş gibiydi. “Nasıl gitti? Alıştırma işe yaradı mı?” “Evet işe yaradı; ama aklımda bir çok soru var.” “Bu yüzden buradayım.” Genç adamın yanına oturmasını rica etti. 53
  • 54. “Bu çılgın cümleyi yazıp üzerine düşünsem bile, 6 yıl içerisinde nasıl milyoner olacağımı bilmiyorum. Beni sıkan şey bu. Milyoner olabileceğime kendimi nasıl ikna edeceğim? Hangi alanda çalışmak istediğimi bile bilmiyorum. Ve hala milyoner olamayacak kadar genç olduğumu düşünüyorum.” “Gençlik engel değil. Sayısız insan senden daha genç yaşlarda milyoner oluyor. En büyük engel sırrı bilmemek yahut bilip de uygulamamaktır.” “Uygulamaya hazırım; fakat tek sorun; kendimi milyoner olabileceğim konusunda dürüstçe ikna edemem.” “Yapılacak tek bir şey var. Bu da istesen bile milyoner olamayacağına kendini nasıl ikna ettiysen şimdi de öyle ikna edeceksin.” “Gelecek birkaç gün veya en fazla birkaç hafta boyunca anlık milyonerlik davranışını ilerleteceksin. Doğal olarak, yıllardır alışkanlık edindiğin her şeyi bir anda yıkmak biraz zaman alacak. Bu kişiliği geliştirmenin sırrı, düşüncelerin kendini ifade ettiği özel yalan resimlerle birleşmiş kelimelerde yatar. Sahip olduğun her düşünce, şu veya bu, bir şekilde hayatında kendini gösterme ister. Karakterin ne kadar güçlüyse, düşüncelerin de o kadar güçlüdür ve o kadar çabuk kendini gösterme eğilimindedir. Böylece de hayatının şartlarını şekillendirir. Bu, 54
  • 55. şüphesiz “Karakter kaderdir.” diyen yunan filozof Herakleitos’dan esinlenilmiştir. “İstemek, düşüncelerini en çok destekleyen şeydir. Daha içten istersen, istediğin şey hayatında daha çabuk belirir. Zengin olmanın yolu en çok istemekten geçer. Hayatın her alanında, içtenlik ve şevk başarı için gerekli malzemelerdir.” “Ama ben zaten zengin olmayı içten istiyorum. Bu zamana kadar elimden gelen her şeyi yaptım, ama hiç biri işe yaramadı.” “Çok istemek gereklidir; ama yeterli değildir. Senin eksiğin inanç. Milyoner olacağına inanmalısın.” “Nasıl inanabilirim?” “Bu konu üzerine birçok kitap okudum ve benim kendi akıl hocam bana ulaşabileceğim sonuçların yerini tutan şeyler öğretti. İnanç kazanmanın yolu, kelimeleri tekrar etmektir. Kelimeleri iç ve dış dünyamızda olağanüstü etkileri vardır. Kelimelerin gücü her şeye yeter. İnsanların çoğu bunu bilmezler ve dolayısıyla kullanmazlar. Hayır hayır sözümü geri alıyorum. Kelimelerin gücünü kullanırlar; ama genelde kötülüklerine, zararlarına.” “Size karşı çıkmak istemem; ama bence abartıyorsunuz. Kelimeler benim milyoner olmama nasıl yardımcı olabilir ki gerçekten anlamıyorum. 55
  • 56. Önemlidir; ama başka şeyler kesinlikle daha önemli ve daha güçlüdür.” Milyoner cevap vermedi. Bir an için düşüncelere daldı. Ardından “Odandaki masanın üzerine bu teoriyi açıklayıcı bir şekilde anlatan bir kitap bırakmıştım. Git ve bul onu! Oku ve geri gel. O zaman tartışmaya devam ederiz.” Genç adam odasına geri döndü, kapıyı kapattı ve masadaki kitapçığı aramaya başladı. Kitapçık falan yoktu; ama üzerinde ismi olmamasına rağmen ona gönderildiği belli olan bir mektup buldu. Üzerinde Genç milyonere mektup yazıyordu. Mektubu açtı. Kırmızı mürekkeple tek bir kelime yazılmıştı.”HOŞÇA KAL. Anlık Milyoner.” diye de imzalanmıştı. Genç adamın kalbi çıldırmış bir kelebek gibi atmaya başladı. O anda arkasında tuhaf bir ses duydu. Döndüğünde daha önceden fark etmediği bir bilgisayar gördü. Yazıcı hızla bazı kelimeler çıkarıyordu. Genç adam yazıcıya yaklaştı ve çıktıyı okumaya koyuldu. Çıktıda defalarca tekrarlanmış tek bir cümle vardı. YAŞAMAK İÇİN BİR SAATİN KALDI YAŞAMAK İÇİN BİR SAATİN KALDI YAŞAMAK İÇİN BİR SAATİN KALDI 56
  • 57. YAŞAMAK İÇİN BİR SAATİN KALDI Eğer bu şakaysa, hakikaten eşek şakasıydı. Yine de şaka olmalıydı. Anlık Milyoner neden onun ölmesini istesin ki? Genç adam ona hiç bir şey yapmamıştı; fakat burada her şey çok garipti. Belki de milyoner cinayetlerini, kanlı eğilimlerini saklamak için iyi huyluluk maskesini takmış bir deliydi. Genç adamın aklı bir hayli karışmıştı. Yine de bir şeyden emindi; bu bir şaka olsun ya da olmasın, riske girmeyecekti; kaçacak, çek ve milyonerin kolay aldanan hayal gücünü körüklemek için kullandığı sihirli tüm teorileri unutacaktı. Mektubu yere fırlattı ve kapıya yöneldi. Ama kapı yine sıkı sıkıya kilitlenmişti. Panikle alt üst oldu. Kapı kolunu sallıyor, kapıyı zorla açmaya çalışıyordu ama hiç umut yoktu. Genç adam resmen kudurdu pencereye koştu ve milyonerin bahçede çalıştığını gördü. Bağırdı ama cevap gelmedi. Deli gibi haykırdı. Yine cevap gelmedi. O sırada kâhya geldi. Genç adam acınacak bir sesle ona bağırdı. Ama sanki hiç bağırmıyormuş gibiydi. Ne tür korkunç bir kâbus görüyordu? 57
  • 58. Tekrar tekrar bağırdı. Kâhyanın birkaç adım arkasında başka bir hizmetçi geldi. Oda mahkûmun yardım çığlıklarına tamamen kayıtsız kalmıştır. Genç adam daha da umutsuz hale gelmiştir. Çaresiz dolanırken, telefonu fark etti. Ne kadar aptaldı! Geçen sefer niye düşünmemişti bunu? Belki de bilgisayar gibi oda orada yoktu. Operatörü aradı ve en yakın polis karakolunun numarasını istedi. Operatör numarayı verdi. Çok alışa gelmedik bir sesi vardı. Karakolu hemen aradı ama meşgul çalıyordu. Ne uyuz bir sesti! Tekrar aradı. Hala meşguldü. Tekrar tekrar aradı ve fark ettiği gözünün önündeki numarayı arıyor. Aradığı numara kullandığı telefonun numarasıydı. Kendi odasını arıyordu! Genç adam çıldırmışçasına kapıyı açabileceği bir şeyler arıyordu. Pencerenin yanından geçerken, eve doğru gelen bir adam gördü. Adamın siyah geniş bir manto ve geniş kenarlı siyah bir şapkası vardı. Genç adamın göğsü daralmış, korkudan nefesi neredeyse kesilecekti. Bu adam onu öldürmeye gelen kiralıktan başka kim olabilirdi ki. Çok açıktı. Tuzağa düşmüştü. Ölecekti. Biraz sonra kapısına ağır adımlarla yaklaşan ayak sesleri duydu. Haklıydı. Zamanı sonuna gelmişti. Sağında solunda kendini savunacak bir şey, aradı ama hiçbir şey bulamadı. Anahtarın delikte 58
  • 59. döndüğünü duydu. Kapının kolu hareket etti ve kapı açıldı. Kapının eşiğinde dikilen şey sessizce bekleyen heykel gibi hareketsiz olan sonrada hakiki bir insan şekline dönüşen, karanlık siyah bir gölgeydi. Elini cebine soktu. Genç adam silahla öldürülecek zannetti, ama gizemli yabancı cebinden siyah bir kâğıt çıkardı. Şapkasının siperini kaldırdı genç adam nefesini tutmuş ve en kötüsünü umuyordu bir de baktı ki milyoner. “Bahçede söylediğin rakamları unuttun. Sana bahsettiğim kitapçığı buldun mu?” “Hayır. Onun yerine buldum.” dedi. Öfkeyle mektubu yerden aldı. “Bu oynadığınız garip senaryo ne anlama geliyor. Biliyorsunuz, sizi davet ederim.” “Ama… onlar sadece bir kağıda, bir bilgisayar ekranında olan kelimeler. Sen bana kelimelerin gücüne inanmadığını söylememiş miydin? Şu haline bir bak…” Genç adam birden bire milyonerin neyden bahsettiğini anladı. “Sana çabuk bir ders vermek istedim.” “Tecrübe sadece bir tecrübeden çok daha iyi bir öğretmendir. Tecrübe hayattır. 59
  • 60. Goethe’nin felsefesi değil miydi? “Yaşam ağacı her daim yeşildir, teorisi ise gri.” “Şimdi kelimelerin gücünü anladın mı? O kadar güçlüdürler ki insanların üzerinde etkili olabilmek için doğru olmalarına bile gerek yoktur. Seni temin ederim ki hiçbir zaman sana karşı suç niyetim olmadı” “Nereden bilseydim?”dedi yavaş yavaş sakinleşen genç adam. “Aklını kullanıp mantıklı düşünebilirdin. Ben Seni neden öldürmek isteyeyim ki? Sen bana zarar Vermedin. Zarar verseydin bile, asla zamanımı İntikam almak için harcamazdım. Tek istediğim gül Bahçeme bakmak için özgür, rahat olmak. “Mantığa güvenmeliydi. Ama böyle bir Durumda mantık nasılda güçsüz düşüyor fark ettin mi ? Pencereden bize bağırırken , bizde seni duymuyormuş gibi yaparken hakikaten umutsuzluğa düşmüştün. Hatan kelimeleri okumak değil, onlara inanmaktı. Böyle yaparak insan aklını yöneten en önemli büyük konulardan birine içgüdüsel olarak uydun. Hayal gücü ve mantık birbiriyle çelişirken hayal gücü daima galip gelir.” Milyoner yazıcıya yöneldiği, kâğıdı aldı yırttı ve Genç adamdın eline verdi. “Sana bile yöneltilmeyen tehlikeye kapıldın. “Kâğıdın en başından yabancının adı yazıyordu. Genç adam sadece bunun tamamen düpedüz uydurma olduğuna değil ilk başta kendisi için olmadığına şaşırıp kalmıştı. 60
  • 61. 9.BÖLÜM İlk defa genç adama gülün kalbi gösteriliyor. “Bugün önemli birçok şey öğrendi. Umarım ki bunların hepsini sadece kafanla değil kalbinle de anlamamışsındır.” “Şimdi biliyorsun ki istesek de istemesek de, sözcükler hayatımızı derinden etkiliyor. Bir düşünce yanlış bile olsa, doğru olduğuna inanırsan bizi etkileyebiliyor. Bir düşüncenin değerinin yani senin düşünceye verdiğin değerin ayırt etmeye öğrendiğinde zihnin sükunetini yeniden kazanacak veya sürdürecektir. Tehdide anlam yükleyen senin zihnindi.O mektup başka bir günde yazılmış olsaydı, hiç dikkat bile etmeyecektim.” Bir dakika sessiz kaldıktan sonra, milyoner Sözlerine devam etti. “İlerde bir problemle her yüz yüze geldiğinde.” Zenginliğe giden yol engellerle dolu Olduğunda bu özel tehdidi hatırla. Karşılaştığın Problemin bu tehdidin sona erdiği kadar az zarar Vereceğini hatırlat. Kendini problemle uğraşmak zorunda olduğun için sana gerçekçi görünmeye bilirim. Doğurduğu endişeyi omuzlamak ya da bir Problemin seni yaralayacak kadar çok önemli Olmasına izin vermek zorunda değilsin. Bu noktaya 61
  • 62. geldiğinde – ki kolay değildir – sana garanti ederim ki , paha biçilemez bir beceri kazanmış olacaksın ve de tüm hayallerini gerçekleştirebileceksin. “ Ama yine de seni uyarmalıyım. Bu beceriyi Kazanmayı başarana kadar olan yolculuk uzun ve Güç olabilir. Ama asla pes etme!Söz veriyorum zahmetine değecek.Gün gelecek bir gün kaderine hâkim olmanın ve hayallerini gerçekleştirmenin hayatın asıl amacı olduğunu öğreneceksin, gerisi önemsiz” İkisi de kendi düşüncelerine dalmış bir biçimde sessiz kaldılar. Genç adam,milyonerin gözlerinin Hüzünle dolduğunu fark etti. Milyoner bu zamana kadar söylediği her şeyi özetler gibi devam etti: “Ruh haline bağlı olarak,hayal bir gül bahçesi yahut Cehennem olabilir.Her sorun çıktığında bir gülün Kalbinde kaybol ve sorunların yükünü omuzlanmak zorunda olmadığını hatırla.” Ardından gelen sözleri daha da vurguladı: “Çoğu insan ne dediğimi anlayamaz. Saflık ve iyimserlik olduğuna inanırlar; oysaki daha derin anlamları vardır. Dünya, iç dünyamızın bir yansımasıdır. Hayat şartları iç dünyanın ikiz görüntüsüdür. Gülün konsantre ol.Hayatında sana Rehberlik etmesine ihtiyacın olan gerçeği ve sezgiyi orada bulacaksın. “Orada gerçek zenginliğin iki sırrını da bulacaksın: Yaptığın şeye ve de başkalarına duyduğun aşk…” 62
  • 63. 10.BÖLÜM Genç adam bilinçsiz aklına hükmetmeyi öğreniyor. Bu uzun ve samimi açıklamadan sonra, yaşlı milyoner yorgun görünüyordu ve birçok kez dakikalarda sessiz kalmıştı. Daha sonra,her kelimeye dikkatle vurgu yaparak dum etti. “Sana verdiğim yöntem veya ifade çok güçlü.Başta milyoner olacağına çok az inansan da , olabilirsin. Doğru kabul et ve bilgisayar ekranındaki Mesajla yaptığın yöntemin aynısını uygula.Eğer bir şey bileceğine inanırsan , başarırsın.” “Bilgisayar olayında,kandırılmama müsaade Ettim.Kafam karıştı.Bu bambaşka bir konu.Benim 6 yıl içinde milyoner olacağıma inancım yok. Bu yönteme şimdilik inanmasan bile,işe Yaramaya başlayacaktır.Ne kadar çok İçselleştirirsen o kadar güçlü hale gelir.İkna etmen Gereken mantığın veya bilincin değil.Tehdidi Hatırla.Senin parçan ,hayal gücün,onu gerçek 63
  • 64. saydığı ve hayal gücü bazı insanların bilinçsiz akıl dedikleri şeydir.Zihninin gizli bir parçasıdır ve bilinçli kısımdan güçlüdür,tüm hayatını yönlendirir.Bilinçsizlik teorisi üzerinde seninle saatlerce konuşabilirim.Ama bilinçsiz kısımım kelimelerin gücünü aşırı duyarlı olduğunu bilmen şu an senin için yeterdi.Şimdi inkar edilemez 6 yıldan az bir sürede milyoner olabileceğin düşüncesine inanmakta neden bu kadar zorluk çektiğini biliyor musun? “Hayır.Bilmiyorum.” Peki,olay yıllardır kendi kendine olmayacağını söylemeden geliyor.Kelimeler bilinçsiz kısma derinden kazınmış.Aslında ,her denetimin,her düşüncen,duyduğun her söz bilinçsiz kısma silinmeyecek şekilde çakılmış. nihayetinde bu büyük hafıza sinin kendi görüşün haline gelmiş.Bunun fark etmeden,geçmiş deneyimlerin ve iç sesin,tarafsız konuşmak gerekirse milyoner olabilecek tüm vasıfların,olmasına buna yapabileceğine ve de hayal ettiğinden daha kolay yapabileceksin bile ; iç ses ve geçmiş deneyimlerin seni milyoner olabilecek bir tip olmadığına ikna etmişler.Herkes gibi kendi düşüncen o kadar güçlü ki habersizce kaderin olabilir.Dış koşullar senin görüşünü şaşırtıcı bir kesinlikle karşılaştırırken son bulur.Zengin olmak için, kendine yeni bir görüş yaratmak zorundasın. 64
  • 65. “Belki, yaratabilirim. Denemeye çok istekliyim. Tek engel gerçekten nerden başlayacağıma gerçekten emin olmamam.” “Başıma gelen tehdidi düşün. Gerçek değildi ama gerçekmiş gibi etkiledi seni. Tek yapman gereken kendi üzerin de aynı hileye başvurmak. Bilinçaltı tarafından daha akıllı olmayacak bu sefer. Çocukluğundan beri kabul ettiğin her öneri, yanlış olsa da senin bilinç altına yerleşti. Bariz doğru olmayan şeyleri bile kabul etmiş olabilirsin.Şimdi aynı şeyi deneyecektir.Bilinçsiz kısmın bir istekten etkilenecek, çocuk oyunu kadar basit.Hem bir kere nasıl olmasını istiyorsan öyle olur,hayattan tam olarak ne istiyorsan alabileceksin.Neden? Çünkü bilinçaltı tüm şeyleri elde edebileceğine ikna olur.Şimdi hayattan daha fazlasını alamayacağını kabul ettiği gibi tüm bunların da kabul edecek.Bu daha önce söylediğim şeye bağlantılı insan bilinçaltında depolanmış düşüncelerin bir yansımadır. “En önemlisi; bir şey doğruymuş gibi davranabildiğin kadar davranmaktır.Neden bu bilinçaltıyla çalışıyor? Sebep basit çünkübilinç altı güçlü olsa da gerçek ve yanlışı ayırt edemez.” “Evet ama bilinç ve bilinçaltı arasında çelişki varsa ne olur ? Bilincim zengin olma fikrini reddederse ne olur ?” 65
  • 66. “ En iyi çözüm tekrar etmek. Bu tekniğe Kendini ikna etme yöntemi derler genelde. Hayatımız boyunca her birimiz bu tekniğe tabiyizdir. Her (geçen) gün iç ve dış uyarılardan etkileniriz. Hepimizin sürekli yaşadığı iç monologlar hayatımızı şekillendirir. Bazılarımız kendi kendimize asla başarılı olamayacağımızı tekrar ederiz çünkü hep kaybetmiş aileden gelmişizdir veya başarısızlıklarımız vardır veya yeterli eğitimimiz olmadığını düşünürüz yahut yeterince paramız, yeteneğimiz, zekamız, yöntem kabiliyetimiz, şansımız vs. yoktur. Böylece başarısızlıktan başarısızlığa sürükleniriz ama bu başarmak için gerekli vasıflarımız olmadığından değil. Bilinçsizce kendimizi böyle resmettiğimizdendir.” “Bazı insanlar partnerlerini asla etkileyemeyeceklerine inanırlar. Halbuki tüm çekici özellikleri de vardır. Potansiyel partnerler ve bağdan kaçıyormuşçasına onlardan kaçarlar. Bilinçaltının yansıması olan kendi görüşünün gücü bunun sorumlusudur. Başkalarını ondan kaçıracak şartları o yaratır.” “Fakat hayatımızda bu kadar büyük etki Yapan negatif yöntemlerin tekrarı başka şekilde de kullanılabilir. Ve bizde bunu yapacağız. Bilinçaltı çok güçlü olduğu için bize hükmedebilen bir köledir. Ama aynı zaman da kördür ve onunla nasıl oyun oynayacağını öğrenmek zorundasın.” 66
  • 67. Genç adam milyonerin söylediği her şeyi tamamen anlamamıştı ama daha fazla çok şey öğrenmek de istedi. “Bu teorinin güzel yanı onu kullanmak için gerçekten için inanmak zorunda olmamandır. Fakat sonuçları alman için bu teoriyi değerlendirmesini kendi kendilerine sihirli şekilde gelmeyecekler. Dediğim gibi, her şey tekrara bağlı. Başta inanmasan da, en azından birkaç gün de olsa dene. Etkilerini hissetmeye başlamana yetecek zamanı.” “ Basit görünebilir, ama dünya üzerindeki en güçlü/kuvvetli sırdır. Kelimeleri çok güçlüdür. St. John’un incildeki ilk kelimelerini hatırla; kelime başlangıçtadır. Kendini ikna etme hayatlarımızda çok önemi bir rolü vardır. Eğer bunun farkına varmazsan, daha çok lehine çalışacağına aleyhine çalışır. Kullanmaya karar verirsen, tüm muhteşem güçleri senin lehinde olacaktır.” “Doğruyu söylemek gerekirse hala biraz şüpheliyim ama sanırım beni denemeye ikna ettiniz.” “Her şey yolunda. Hükümlerinizi zihinsel kıstaslardan çok sonuçlara bağlaman gerektiğini de hatırlatırım. Şimdi gel benimle ne yapacağını gösteriyim.” 67
  • 68. 11.BÖLÜM Genç adam ve akıl hocası rakam ve yöntemleri tartışıyor Milyoner masaya oturdu ve genç adamı da yanına çağırdı. Bir kâğıt ve kalem aldıktan sonra bazı rakamlar yazdı. “Senim yöntemin de böyle görünebilirdi” dedi. Kâğıda yazdığı şey şuydu;” Bu yılın sonuna kadar 31.250 dolarlık servetim olacak.5 yılda her yıl bu serveti ikiye katlayacağım böylece (burada bir ara verdi) milyoner olacağım.” “Servetiyle geliri karıştırmamalısın.”Varlık, mevcut fatura ve vergiler ödendikten sonra elinde kalandır. Varlık, gayrimenkuller. Hisse senedi veya bonolarla bankadaki birikimlerle veya yatırım fonlarıyla, altın, sanat eseri, mücevherat, değerli koleksiyonlar vb. madem 6 yıl içinde milyoner olmak istiyorsan ki benim önerdiğim gerçekçi bir hedef yöntemin bu model üzerine kurulu olmak zorunda, yok. İlk yılın sonuna kadar 31.250 dolarlık 68
  • 69. bir varlığın olursa bunu her yıl 2’ye katlamak zorundasın böylece 6 yıl içinde milyoner olursun.” “Neden her yıl varlığını 2’ye katlayacaksın? Çünkü bu bilinçaltının kolayca üstesinden gelebileceği bir çalışma ve senin içinde hatırlaması kolay. Ayrıca daimi gelişimini de garanti ediyor.” Bu başlangıç noktası sana çok geldiyse,başka bir yıl belirle kendine. 7 yıl içinde milyoner olmakta gayet güzel. O zaman ilk yılda hedefin 15.625 dolarlık bir servet olur. İnan bana, söylediğimde erişilmez değil. Eğer 15.625 dolarlı bir para belirlersen ilk yılın sonuna kadar yaparsın. “Hala çok fazla geliyorsa toplam 8 yıl olacak gibi bir yıl daha ver kendine. Böylece ilk yılki hedefin 7.812.50D olur.” “Senin formülün ve tasdik sayesinde milyoner olacağım (ay, yıl, 6, 7 veya 8 yıllık süreyi yaz).Ayrıca zengin olma yolculuğunda motive olmana yardımcı olacak. kendine kısa vadeli hedefler, dönüm noktaları belirlemelisin. Yıllık hedef de önemlidir.” “Ama en önemli şey hedeflerini bir kâğıda yazmaktır. Bir kalem al eline ve bir rakam ve yıl salla korkma bir gün sana zararı olmaz. Sen onlarla oynadıkça miktarlar sana daha tanıdık 69
  • 70. gelmeye başlar. Milyonlarca insan zengin olmak istiyor ama yüzlercesinden Biri bile hedefine ulaşmak için yolunu belirleme inisiyatifinde bulunmuyor. Farklı ol! Planlarını ve tablolarını belirle. Sana uygun plan bulana kadar projeler çiz. Bu senin planın olacak.” İlham olarak verdiğim örnekleri kullan sonra hayal gücünü rahat bırak. Zengin olmak için hayal etmekle başlamalısın sonra hayalini nicelendirmek ve belirli miktar para ve tarihe dönüştürmelisin. Bu aslında yapman gereken ilk egzersiz. Rakamlarla oyna. Göreceksin ki bu küçük oyun senin gerçekte kim olduğunu gösterecek. “Hedeflerini son tarihleri, miktarları kâğıda yazmak gibi basit bir iş senin hedefini maddesel eşleniğine dökmende ki ilk adım.” “5 veya 10 yıl içinde milyoner olmayı çok isteyenler şu notu almalı… eğer şuan yılda 20.000 dolar kazanıyorsanız ve yıllık %10 artıştan fazlasını beklemiyorsanız, sadece küçük yüzdesini biriktirebilip yatırım yapıyorsanız ve ek iş yapmıyorsanız asla milyoner olamazsınız.” Bundan ayıplanacak bir şey yok tamamen objektif bir gözlem. Her yıl servetini ikiye katlamak ya da bir önceki yıllara göre yükseltmek 70
  • 71. milyoner olmanın tek yolu değil. Yine de sayıya dökülmüş bir hedef (miktar ve erişeceğini tarih) başarılı olmak isteyen herkes için geçerli bir sırdır. “Örneğin, gelirini yılda 5.000 $ arttırmak istiyorsun.Eğer şu an 25.000 $ kazanıyorsan 30.000 de kazanabilirsin, biraz daha çaba meselesi.Veya belki 30.000 $ kazanıyorsun veya 40.000 $ kazanmak istiyorsun ekstradan motgoge ödemeleriyle uğraşmadan daha iyi bir eve taşınmak için.Yada biraz daha lüks olan yeni bir araba alabilmek isteyebilirsin.'' ''Bunu yapmak için sürekli kendi kendine şunu tekrarla.''Bu yıl gelirimi 5.000 $ veya 10.000$ arttıracağım ve 30.000,40.000 $ kazanacağım bunun gibi.'' ''Nasıl yapacağını bilmene gerek yok.Şimdiki işinde yıllık yüzde 10'luk bir artış istediğine, ek bir iş yapmak isteyip istemediğine,hedefine erişmek için kalacağından farkına varmalısın.Çok açık ama binlerce insan maddi durumlarını geliştirmek istese de hiçbir sey yapmıyorlar.Bu cehalet değil de ne? Her Allah'ın günü şikayet etseler de bu aslında durumlarından memnun olduklarını göstermez mi?'' Bir kere hayatında hedeflerine ulaşmak için bir değişiklik yapmaya karar verdiğinde, düşünmekten 71
  • 72. başka çarenin olmadığının düşünürken bulursun kendini. Ve ihtiyacın olan 5.000 veya 10.000 doları nasıl kazanacağını düşünürsün.Endişelenmeye gerek yok, bu çok önemli bir ikilem değildir.Biliçaltı gereğince miktar ve tarihi belirten yazılmış hedefi işle!Biliçaltın geri kalanını halledecektir.Sade ce aklarının üzerinde dur.Olayların kendi kendine iyiye gitmediğine anladığından, karşına bir fırsat çıktığından, duraksamadan kaçırmasın.Çoğu insanı hayallerinden alıkoyan korkunun seni felç etmesine izin verme.Hiç bir şey yapmayarak yükselemeyeceğini biliyorsun.Bu yüzden hedefine gid en adımları atmaktan çekinme. Doğru programlandığında, bilinçaltın sana mucizeler yaratacak. Gelirini 10.000$ arttırmaya karar verdiysen, bilinçaltın bunu kesinlikle başaracaktır. Her gün bunu bilinçaltına hatırlattığında, misyonun onun mükemmel bir saplantısı haline geldiğini göreceksin. Uzaktan bir müze gibi, hedefini vurmak için yolundaki tüm engelleri yenecektir. ''Hedef ne peki? Patlama ne zaman olmalı? Hedef 10.000$ ve patlama tarihi de şu andan itibaren 1 yıl.Bunlar biliçaltının ve sayısallaştırılmış hedef in birer mucizesidir. ''Hedeflerini belirlerken, çoğu insanın aşırı dikkatli olduğunu aşırı dikkatli olduğunu aklından çıkarma. Bir şeyleri hak ettiklerine inanmazlar. 72
  • 73. ''Birkaç yıl önce''diye gizlice fısıldadı genç adama.''şirketlerimden birine bir yönetim müdürü almayı düşünüyordum.Maaşını konuşma vakti gelince, em redici ve gergin bir sesle ''50.000$'ın altında hiçbir ücreti kabul etmeyeceğim''dedi. ''Uzun bir süre bekledikten sonra, ''Referansına bakarak 50.000$'a benim için iyi dedim.'' ''60.000 ya da 70.000$ isteseydi verecektim.Aslında, görüşmeden o kadar memnun kaldım ki ücreti 100.000$'a bile çıkartabilirdim. ''Böylece3, işe aldığım kişi birkaç dakika içinde kendine 30.000$ kaybettirdi.Çok para.Ve bunu kolayca yaptı çünkü 80.000$'lık gelirini hak ettiğine inanmıyordu.Doğrusunu söylemek gerekirse, mevki ve maaş isteklerini duyduktan sonra bir an duraksadım ve onu işe almamayı düşündüm.O'nun değ erini en iyi kendi bilirdi.Ben 80.000$'lık birini ararken o bana yöneticilik yeteneklerinin sadece 50.000$ ettiğini söyledi.Yanlış bir seçim mi yapıyordum? İlerleyen zaman onu kendine az güvenmesi ve kendi değerini küçümsemesiydi.O yıllarca bu sorunla gitgide uğraştı bu da maaş artışlarında tuzluya mal oldu.Ama buna değdi. 73
  • 74. “Bu basit örnekten çıkarman gereken şey benim bu müdürle hayatın her birimizle uğraştığı gibi uğraşmam olmalı.Hayat bize ondan tam olarak ne ister sek onu verir.Ne daha fazlasını ne de azını.Her zaman hayatın fark ettiğimizden fazlasını vermeye hazır olduğunu unutma eğilimindeyizdir. ''Çok konuştum. Bunların hepsinden ne anladım, genç adam? ''Gerçek olamayacak kadar iyi görünüyor.'' ''Ama, beni ve paylaştığım tüm insanların milyoner olmasına yardım eden şey bu basit ve küçük yöntemden başka hiçbir şey değil. ''Daha önce de söylediğim gibi, kelimeler çok güçlü araçlardır. Karakterin ne kadar güçlenirse, ağzından çıkan kelimelerde o kadar gerçek hükümler hal ine gelir. Ağzından çıkan, derin bir inançla körüklenen ve de tekrarın ateşiyle güçlenen her şey, çok daha çabuk şekil alacaktır. ''Bu alıştırmayı yapmak zorundasın. Kimse senin için bunu yapmaz.Gece gündüz formülü en az elli kere sesli bir şekilde tekrar edeceksin.Yapabiliyorsan daha da fazla.Hatta günde yüz kere.Bu kendi içinde bir alıştırmadır.İlk birkaç kere uzandım ve zeminde parmaklarımla saydım sonra beş kere iki elimle saydım.Alıştırma gerektiriyor. 74
  • 75. “Başta kolay olmadığını düşünebilirsin. Akıl karışmaya yatkındır. On kere tekrarladıktan sonra, kendini başka bir şey düşünürken bulacaksın. Aklını işe geri getir ve yeniden sıfır noktasından başla ta ki elliye ulaşmayı başarıncaya dek. Çünkü bu kadar basit bir disipline uyamazsan, zengin olma hayalinden vazgeçmelisin. ''Sana meydan okuyorum benim genç arkadaşım. Ve yapabileceğini de biliyorum. Tek ihtiyacın olan şey ısrar etmek.'' ''Peki neden formülü sesli tekrar edeceğim?'' ''Zihnine daha güçlü etki eder.Bilinçaltına verdiğin emir dışarıdan geliyormuş gibi görünür böylece de kulağa daha hükmedici gelir.Sihirli bir kelime ya da Budistlerin dediği gibi mantra monotonluğunda söyle!Zamanla formül kendi yaşamını kazanacaktır. ''İlk başta sesinden ve tekrar ettiğin formülden dolayı biraz sıkılacaksın.Ama gittikçe alışacaksın.Başta çok cüretkar görünen hedefin sana erişebilir hatta başarılması kolay gelecek.'' ''Korkarım kendimi tamamen gülün hissedebiliri.'' ''Özellikle o dakikalardan ısrar etmelisin.Şüpheni yenmelisin.Beni düşün, canlı bir kanıtım ben senin için.Buradan uzakta bir bahçede olsam bile enerjim seninle olacaktır.Şüphe ettiğin dakikalarda sana verdiğim sözcüğü hatırla.Başaracaksın.” 75
  • 76. Hala tamamen ikna olmayan genç adam: ''Neyden eminsin?'' ''Neden şüphe edeyim ki?Sende benim olduğum gibi bir anlık milyoner olacaksın.Gerçekte bir milyoner olman için biraz zaman gerekiyor.Çok yakında zihnin de milyoner olacaksın ve işte en önemlisi de bu.'' ''Üstelik 5 kuruş bile vermeden.'' ''Formülü tekrarlamaya devam et.Yavaş yavaş içinde bir şeylerin değiştiğini göreceksin.Hedefin gittikçe daha da basit gelecek.Nasıl bu zamana kadar dar bir görüş, hayal gücünün yıpranmış bir figürü, edindiysen aynı şekilde bu da senin bölünmez bir parçan olacaktır.Zihninin geçmişte aldığı şekil yeniden biçimlendirilebilir.Bu şekilde sen de geleceğini istediğin şekilde biçimlendirebilecek ve en sonunda da kendi kaderinin efendisi olabileceksin.Mümkün olduğunu kabul etmeden önce, bu bizim gizli hayalimiz değil mi?'' Yaşlı adamın söylediklerine katılan genç adam, kaderinin efendisi olma ihtimali duygusuyla alt üst olmuştu.İlk inandığından daha fazla önem taşıyordu yaşlı adamın sözleri.Tabi yöntemleri biraz garipti.Ama belki de işe yarıyordu. 76
  • 77. 12.BÖLÜM Genç adam mutluluğu ve hayatı öğreniyor. ''Sana yardım etmek ve de destek olmak için genel bir formül daha vereceğim.Hayatın boyunca bu formülden çok yaralanacaksın.Bu formül seni hem içine hem de dışına döndürecek.Aslında, sadece maddi kazanımlardan ibaret olmayan gerçek zenginliği bulmanı sağlayacak.Gerçek zenginlik daha geniştir. ''Para formülün başarılı olmanı hatta belki de maddi hedeflerini gerçekleştirmeye yardımcı olacak.Fakat zenginliği ararken, mutluluğu kaybedersen bunu unut ma.Paranın peşinde koşmak, hayattan zevk almanı engelleyecek bir hırsa kolayca dönüşebilir.İnsan tüm dünyayı ele geçirse ama ruhunu kaybetse ne işe yar ar ki?Para mükemmel bir hizmetçi ama zalim bir efendidir.'' ''Para ve mutluluk bir arada olamazlar mı yani bunu mu kastediyorsunuz?'' ''Tam tersine bakış açısını kaybetmemek için uyanık kalmalısın. Dünyadaki en zengin adamlardan biri olan John D.Rockefeller'in kafası endişelerinin 77
  • 78. ağırlığıyla o kadar meşguldü ki, elli yaşına kadar küçük yaşlı bir adamdı.Midesi o kadar bozulmuştu ki ekmek ve sütten başka bir şey kabul etmiyordu. Hep parasını kaybetme ve ortaklarınca aldatılmanın korkusuyla yaşadı. Para onun efendisi oldu.Artık tadını çıkaramıyordu.Güzel bir yemeğin zevkini çıkaran basit bir büro memurundan daha zavallıydı.'' ''Zenginliğinle aklımı çelmeye çalışırken aynı zamanda beni korkutmayı başarıyorsun.''dedi genç adam. ''Ama niyetim bu değil. Sana vermek üzere olduğum formül bir çok servet arayan kişinin düştüğü tuzağa düşmeni engelleyecek. Temelde hala fakir olan insanlar istediklerine ulaşmak için gönülsüzce çalışanlardır. Kazandıkları ilk para sabit hırslarını tetikler ve daha da fazlasını istemelerine sebep olur.ve büyük paralar kazanmaya başladıklarında kaybetmekten de korkmaya başlarlar. ''Bu ünlü doktor Emile Coué'nun kliniğinde hastaları için geliştirdiği bir formüldür: Her gün, her şekilde, daha ve daha iyi oluyorum. Bu formülü sabah ak şam ve gün boyunca yapabildiğin her vakit elli kere sesli tekrar et! Ne kadar çok tekrarlarsan, o kadar büyük etki eder üzerinde.Genç adam yanındaki sandalyede oturan adamın hayatında görüldüğü ilk gerçek mutlu adam olduğunu düşünürken buldu kendini. 78
  • 79. ''İnsanların çoğu mutlu olmak ister ama ne istediklerini bilmezler.Ve kaçınılmaz şekilde, istediklerini bulamadan ölürler.Bulsalar bile, nasıl tanıyacaklar? Onlar tam olarak zenginliği arayan insanlar gibidir.Gerçekten zengin olmak isterler.Fakat birden yılda ne kadar kazanmak istediklerini sorduğunda cevap veremezler.Nereye gittiğini bilmediğinde, genelde hiçbir yer gitmezsin.'' Bu genç adamın aklına baya yattı.O kadar disarmingly basitti ki neden bunun daha önce aklına gelmediğini merak etti.Bu zamana kadar ne istediğini tan ımlamak ve gerçekten düşünmek için hiç vakit ayırmamıştı.Oracıkta ilerde daha fazla düşüneceğine ve hayatında önem taşıyan şeylere yansıtacağına dair ant içti.Bu belki birçok hatayı önleyebilirdi. ''Mutluluk sayısız farklı şekillerde tanımlanmıştır tabiî ki.Her birimiz için hatta daha fazla düşünenler için bile birçok şeye dönüşebilir.Ama sana mutlulu ğun anahtarını vereceğim.Bu anahtarla, hayatının herhangi bir zamanında mutluysan, seni mutlu edecek şeyi yapıyorsan şüphe gölgesinin ötesini bilebil eceksin.Kendine şunu sor:Eğer bu gece ölürsem, ölüm anında o güne kadar yapmak istediğim her şeyi yaptığımı söyleyebilecek miyim kendime? ''Her gün içindeki sesin sana yapman gerektiğini söylediği şeyleri tamamen yaparsan, her gün bu 79
  • 80. dünyayı terk etmek için rahat olacaksın.Yapman gereken şeyi yaptığında tamamiyle emin olmak için sevdiğin şeyi yapmak zorunda olacaksın.Zevk almadıkları şeyi yapan insanlar mutlu değildir.Onlar zamanlarını ne yapmak istediklerini hayal ederek geçirirler.Ve insanlar mutsuz olduklarında, bir denbire ölmeye de hazır olmazlar.'' ''Yaşam benim için ancak siz ölüm kapıdaymış gibi ölümden bahsettiğinizde başladı.'' dedi genç adam. ''Kabul etmeliyim ki bu felsefe başta korkutucu gelebilir.Fakat yüzde yüz yaşamın bir felsefesidir.Gerçekten zevk aldıkları şeyleri asla yapmayanlar, hayallerinden böylece de konuşmaktan vazgeçenler, yaşayan ölülerdir.Kastettiğim şeyi gerçekten anlamak için, kendine o soruyu sor ve tamamıyla içtenlikle cevap ver.Yalan söylersen, sadece kendine yalan söylemiş olursun ve de bu oyunun kaybedeni olursun.Yarın öleceğini bilseydin, bugünkü planlarını değiştirmez miydin?Bu zamana kadar yaptığın şeyler yerine hayatında başka şeyler yapmaz mıydın?'' ''Eminim,yapardım.'' ''Gerekli düzenlemelerle başlardın belki işe.Yazmadıysan vasiyetini yazardın, ailene ve arkadaşlarınla vedalaşırdın.Farz edelim ki tüm bunlar bir saatini aldı.Kalan yirmi üç saatinde ne yapardın?Tanıdığın herkese bu soruyu 80
  • 81. sor. Cevapları hep iki kategoriye ayrılacaktır.Hayatlarından zevk almayan, mutsuz insanlar tamamen farklı şeyler yapacaklarını söyleyecekler.Peki neden sadece yirmi dört saatleri kalmışken nefret ettikleri yapmaya devam edeceklerdi ki? ''İkinci kategoride ve ne yazık ki azınlıkta olanlar ise normal hayatlarında ne yapıyorlarsa onu yapmaya devam edeceklerdi. Neden bir şeyleri değiştireceklerdi ki?İşleri tutkularıydı.Son nefeslerini verene kadar işlerini yapmaları oldukça anlaşılır bir şey değil mi?Bach bu kategorideki insanlardan biriydi.Ölüm döşeğinde son müzik parçasının düzenlemelerini yapıyordu.Ama sen ölene kadar çalışmayı isteyecek bir dahi olmak zorunda değilsin.Her birimiz toplum tarafından kabul görmese bile kendi yolumuzda ve işimizde birer dahi olabiliriz.Dahi olmak, zevk aldığın şeyi yapmak anlamındadır sadece.Bu hayatın ger çek dehasıdır.Sıradan olarak, başkalarının söyleyecekleri ve güvenliğini kaybedeceğin korkusuyla, sevdiğin şeyi asla yapmaya cesaret edemezsin.'' ''Güvenlik daha sık bir yanılsamadır değil mi?diye sordu genç adam. ''Doğru.Kendine şu soruyu sor:Yarın ölecek olsam, hayatımın son saatleriyle ne yapardım?Kendime yeterince güvenmeyerek, kendimi nefret ettiğim bir işi yapmaya zorlayarak, gerçek benliğimin bir 81
  • 82. gölgesi olmayı kabul eder miydim? Mesela bir arkadaşını ev işlerine yardım etsin diye evine çağırdın. En kirlileri arkadaşına mı verirdin? Tabi ki hayır. Peki neden kendini bu kadar alçaltıcı bulduğun işleri yapmaya zorluyorsun? Neden kendinin baş düşmanı oluyorsun? Neden en iyi dostun olmuyorsun? Bir dakikalık bir suskunluktan sonra, yalı adam genç adama direk sordu: “Yarın ölecek olsaydın, ne yapardın? Yaptığın şeyleri mi yapardın?” “Hayır, yapmazdım.” “Şimdi, bir sonraki fikri düşün. Yarın ölmeyeceğine inanmanın ne kadar kendinden emin bir ifade olduğunu düşünmüyor musun?” Genç adam tedirgindi. Yaşlı adam geleceği görmekte olağanüstü bir yetenek sergiliyordu, muhtemel ölümünü mü söylüyordu yoksa? Milyoner düşüncelerini okuyor gibi görünüyordu. “Endişelenme! Yarın ölmeyeceksin. Çok uzun yaşayacaksın. Şimdi izin ver de sorgulamama devam edeyim. İnsanların tüm yaşamlarının önlerinde olmalarına inanmaları küstahlık değil mi sence? Bir çok durumda, ölüm aniden gelir. Ama insanlar önlerinde çok zaman olduğu fikrine kapılarak yerine getirmeleri gereken kararları sürekli ertelerler. Kendilerine:”Zamanım var. Bu işi sonra 82
  • 83. hallederim” derler. Yaşlılık kapıya dayanınca da henüz hiçbir şey yapmadıklarını anlarlar.” “Bana duyduğum bu sözü hatırlattı “Gençlikte bilseydim, yaşlılıkta yapabilseydim.” dedi genç adam. “Kesinlikle. Yani mutluluğun sırrı her günü son gününmüş gibi yaşamaktır. Ve de her gününü yapmak istediğin şeyi yaparak doldurmaktır. Eğer saatlerin sayılı olsaydı, yapacağın şeydir bu. Çünkü gerçekte saatlerin sayılı. Genellikle, çok az vaktimiz kaldığında farkına varırız. Ama çok geç olur. Bu yüzden hemen harekete geçecek kadar cesur olmalısın. Aklında şu fikirle yaşa: İstediğimi yapacak kadar cesaretim olmadan ölmeyi reddediyorum. toplumun beni kandırdığı, beni yenen ve hayallerimi yok eden korkunç düşünceyle ölmek istemiyorum. Korkularının hayallerinden daha büyük olduğu ve zevk aldığın şeyi asla keşfedememe gibi kötü hisle ölmemelisin. Nasıl cesaret edeceğini öğrenmelisin.” “Kesinlikle katılıyorum ama yaptığım şeyi sevip sevmediğimden yüzde yüz emin değilsem ne olacak? Mücadele gerektirmeyen hiçbir iş bilmiyorum.” “Çok haklısın. Bizi ateşleyen bir işin bile olumsuz yönleri vardır. Ama işinin seni gerçekten memnun edip etmediğini öğrenmek için kendine şunu sor: Bankada bir milyon dolarım olsaydı, hemen şimdi, bu işi yapmaya devam eder miydim? Açıkçası cevabın hayır olurdu çünkü işini yeterince 83
  • 84. sevmiyorsun. Kaç kişi aniden milyoner olup da aynı işi yapmaya devam ediyor söyler misin? Çok nadir kişiler. Zaten bu soruya evet yanıtını verenler ise genelde milyonerlerdir. Tanıdığım milyonerlerin çoğu emekli olmayı reddediyor. Çok geç yaşlara kadar çalışmayı sürdürüyorlar. Şunu söylemek istiyorum, tüm milyonerler en azından milyonlarını kendileri kazanmış olanlar, kesinlikle işlerini sevdikleri için servete sahip oldular. “Dönüp dolaşıp aynı noktaya geldim. Milyoner olmak için işini sevmelisin. İşlerinden nefret ettikleri halde işlerine devam edenler iki kere cezalandırılır. Sadece işlerinden nefret etmekle kalmazlar daha da kötüsü işlerinden zengin de olamazlar. Aslında, çoğu insan çelişkili bir hayat sürer. Neden? Çünkü korkuları yüzünden, başarı kurallarının dehasının farkında değildirler. Vasat bir güvenliğe bağlı kalarak, gerçek bir zengin olma şanslarını ve hayatlarını mahvederler. Zenginliğin başkalarından gizli olduğunu, kendilerinin yeterinde yeteneği olmadığını zannederler. Peki neden bu yanılsamalara kanmalarına izin veriyorlar? Çünkü zihinleri inançlarının birer yanılsama olduğunu ve gerçekleri görmeye şartlanmamıştır. Unutma “ Karakter kaderdedir.” Zihnini güçlendir, o zaman koşullar isteklerine boyun eğecektir. İşte o zaman hayatının kontrolünü eline alacaksın.” “Siz her zaman mutlu muydunuz?”diye sordu genç adam. 84
  • 85. “Hayır, hiç de değil. Çok üzgün olduğum zamanlar oldu. Cinayet işlemeyi bile düşündüğüm zamanlar… Ama işte o zaman benim sana anlattıklarımı bana anlatan tuhaf, yaşlı bir milyonerle karşılaşmıştım. İlk başta çok şüpheciydim. O yaşayan bir kanıt olsa da bu teoriye inanmadım ve uygulamadım. Tüm her şeyi denememe rağmen hala başarısızdım, kaybedecek bir şeyim yoktu ve denemeye karar verdim. Otuz yaşındaydım ve hayatımı boşa geçirdiğimi hissediyordum. Her şey parmaklarımın arasından kayıp gidiyordu sanki.” “Eminim bugün bu tavsiyeyi aldığınıza pişman değilsinizdir.” “Bana hayatımın kontrolünü elime alabileceğimi ve hayatımda olan tüm olayları yönetebileceğimi sık sık söyledi. Ama ben ona hiç inanmadım tıpkı bir bilim kurgu misali. Bir gün kendine tekrar tekrar aynı şarkıyı söylediğini duyduktan sonra, kendi kendime belki de haklıdır dedim. Belki de hayat hep düşündüğüm gibi şans veya kaderin yönettiği tahmin ve kontrol edilemez olaylar bütünü değildi. Zihinlerimizi yönetirsek belki kaderimizi de yönetmek mümkün olabilirdi. Kısa bir süre sonra böyle düşünmeye başladım adeta aklımda bir devrim oldu. Her gün, her şekilde daha ve daha iyi olacağım diye bir süre kendi kendime tekrar ettikten sonra oldu bu devrim.” 85
  • 86. “Akıl hocamın bana öğrettiği bence daha güçlü olan, en azından kendi deyimlerime göre, ve sana da şiddetle tavsiye edeceğim bir formül daha var. Bazı insanları bazı insanları alıkoyan doğanın hafif dinsel formülüdür. Çok üzücüdür çünkü akıl üzerine inanılmaz etkisi vardır. Bu formülü tekrarlamak gergin ve endişeli olduğumda beni rahatlattı, cevaplara çok ihtiyacım olduğunda bana cevapları getirdi. Huzur gücün en büyük göstergesidir.” “Sakin ol! Ve tanrı olduğumu bil! Bu sözü hergün tekrar edebildiğin kadar et. Bana hayatın sıkıntılarını anlatmam için gereken sükûneti getirecektir. Akıl hocam bu formülü bana açıklamaya kara verdiğinde, bunun dünyadaki sırlar içinde en değerlisi olduğunu söylemişti. Bu tıpkı benim sana bıraktığım gibi onun da bana bıraktığı manevi mirasıydı.” “Başta garip gelen bu formülü tekrarlayarak, yeni içsel bir güç geliştirdim. Yıllardır gelişmeye devam eden bu formül, hep bana yaşlı milyonerin tekrar tekrar söylediği bir sözü hatırlattı. Kaderimin efendisi olduğumda her şeyi yapabilirim, hiçbir şey imkansız değildir. Böylece hayatımın nereye gitmesini istiyorsam oraya yönlendirebileceğime kendimi yavaş yavaş ikna ettim. Bu formülü uygulamaya devam ediyorum ve senin de aynı şeyi yapmanı istiyorum.” 86
  • 87. 13. BÖLÜM Genç Adam hayattaki isteklerini ifade etmeyi öğreniyor Formülü yazarak, hedefini sayısallaştırarak, miktar ve tarih belirleyerek ilk adımı çoktan atmış oldun. Şimdi sıra ikinci adımda: bir tane kağıt al ve hayattan istediğin her şeyi bu kağıda yaz. Şekillenmesini istiyorsan hayalin kendin olmalı. Yıllar önce sana ilk olarak ne istedim onları ve bugün ettikleri dolar karşılığını göstereceğim: 5 yıl içerisinde maddi hedeflerim aşağıdadır: *500.000$ değerinde bir ev *300.000$ değerinde ikinci bir ev *60.000$’lık yeni bir BMW *40.000$ değerinde eski, yeniden düzenlenmiş bir Mercedes *Kişisel borçlara son *300.000$nakit ve başka likit değerler *300.000$’lık menkul kıymet yatırımı ve diğer yatırımlar *Satın alındıktan sonra 5 yıl içinde 3.000.000$’a yükselecek 500.000$’lık emlak alımı. Maddi olmayan hedeflerimde şunlardı: *Ne zaman ihtiyacım olursa yılda en az üç kere ikişer haftalık tatil 87
  • 88. *Kendi patronum olmak ve de haftada otuz saatten fazla çalışmamak *İşte ve zanaatte zeki arkadaşlar edinmek *Beni seven ve cazibeli bir eş ve güzel çocuklar; doyurucu bir aile hayatı *Tüm görevlerden elimizi eteğimizi çektirecek bir hizmetçi bir de aşçı. Genç adam Anlık Milyoner’in çizdiği resim karşısında donakaldı. “Gerçek olamayacak kadar iyi görünüyor, değil mi? ben de istediklerimin taslağını bitirdiğimde fazla abarttığımı düşünmüştüm. Tereddüdüm ve korkularım negatif zihinsel tutumundan ve de sabitleşmiş küçük düşünme alışkanlığım yüzündendi. Fark etmeden bile bunu yapıyordum. “Bunun gibi bir liste yapmak dar görünüşü keşfetmenin mutlak yoludur. Bu tür yaşam planının başarılmaz olduğunu düşünen insanlar haliyle küçük düşünenlerdir. Güneşin altında göreceli olan her şey için bu tutku hiç de aşırı değildir. Çoğu zengin insan, bahsettiğim cüzi şartlarla yetinmek zorunda kalsaydı aşırı mutsuz olurlardı. Birçoğunun milyon dolarlık bir evi, bir düzine hizmetçisi, kendi çiftliği, özel uçakları, tropikal adaları vb. var. Çoğu zengin olduğunu düşünmüyor bile. Zengin olmadıkları herhangi bir durumda her zaman onlardan daha fazla parası olan arkadaşları iş ortakları vardır.” “Niçin bu tür yaşam tarzını doğal bulurlar? ya zengin doğmuşlardı ya da hayallerini gerçekleştirmek için büyük düşünmüşlerdi.” 88
  • 89. Yapamayacaklarına asla inanmamışlardı. Yapamayacağım düşüncesiyle başlarsan, kendini anında engellersin. “Bu yüzden alıştırmayı yap. Hiçbir şeyi atlamadan hayattan ne istediğini en ufak ayrıntısına kadar yaz. Bu sana tutkularının ve de zihniyetinin sınırların gösterecektir. Gerçekten neyi hayal ediyorsun? Neyle memnun olacaksın? Mümkün olduğunca tüm ayrıntılarıyla yazmak çok önemlidir. Yalnız sakınman gereken tek şey hayallerinin evini özel bir adreste seçmektir çünkü bu özel ev hiç müsait olmayabilir ve sen de çok istek ve iradenin gücüne rağmen hayallerini hiç gerçekleştirmeme riskini göz önüne almış olursun. Ama kaldı ki mümkün olduğu kadar özel ol.” “Düşünecek önemli bir şey daha var. Hayallerini başkalarına zarar verme olasılığı… Unutma ki; hayallerin bir başkasına zarar veriyorsa, başkalarının iyiliğinin yanı sıra senin iyiliğin için de kaçınılmalıdır olanlardan.” “Bu portre sana aslında kim olduğunu gösterecek. İstediklerinin somut şekli olacak. Düşüncelerin canlıdır. Tasvirin ne kadar çok açık olursa, hayata geçirme şansında bir o kadar yüksek olur. Detaylar çok önemlidir. Gizemli ve umulmadık bir şekilde düşüncelerin git gide büyüdü ve gerçek olmalarına izin veren şartlara sebep oldu.” Genç adam bira şüphelenmiş gibi görünüyordu. “Bunların hepsini ütopik geldiğini biliyorum amasana söylediğim gibi, aklın ne kadar güçlenirse başaramayacak hiçbir şey olmadığını bir o kadar fark edersin. Mucizeler olur. 500.000$’lık bir eve 89
  • 90. sahip olmak kadar sıradan bir hayali konuşmanın, fark etmenin daha da sıradan olduğunu düşünmüyor musun? Aklın çoğu insanın düşündüğünden daha da ötesi inandığından çok daha güçlü olduğuna inanmıyor musun? Christ’in dediğini hatırla: “İnanç dağları yerinden oynatır.” “Aklını daha etkili bir biçimde kullanmak için, onun gücüne en azından sana söylediğim kadar güçlü olma ihtimaline inanarak işe başlamalısın. Bu yüzden listeni yap.” “Düşünmek için zamana ihtiyacım var.” dedi genç adam. “Peki. Sana söylediklerimi düşün. Bir tarafın dediklerime inanıyor. Ama en yaratıcı tarafın yıllarca yanlış eğitim ve şanssız deneyimlerle kör olmuş, fakat hala yaşıyor. Senden sadece bir işaret bekliyor. Çaresizce olaylarca örselenmiş, işkence görmüş bir köle olmak yerine nasıl varlığının bir lordu efendisi olacağını gösterecek. Bunu yapmak için aklının kuytularında uyuyan o küçük iç sesi dilmemeyi öğrenmeli ve de ona kendini ifade etmesi için daha çok özgürlük tanımalısın. Bu senin sezgin ruhunun sesidir. Gizli gücüne giden yoldur. Sakin ol ve Tanrı olduğumu bil formülü ne kadar çok tekrar edersen, iç sesin bir o kadar güçlenecek ve sana kesinlikle daha çok yol gösterecektir.” Genç adamın kafası dolmuştu, mola vermeye hazırdı. “Gel, hadi rahatlayalım ve biraz bahçede yürüyelim. Burada son yürüyüşümü bir arkadaşla yapmak isterim.”dedi milyoner. Bu hüzünlü sözler genç adamı üzmüştü. Yaptığı ilk ima değildi bu.” 90
  • 91. 14.BÖLÜM Genç adam gül bahçesini sırrını çözüyor İki adam, milyoner muhteşem bir gül yığınının önünde durana kadar bahçede sessizce yürüdüler. “Bu gülleri neredeyse binlerce kez kokladım; ama her kokladığım ayrı bir deneyimdi. Neden biliyor musun? Çünkü ben burada şu anı yaşamayı ne geçmişe nede geleceğe odaklanmamayı öğrendim. Odaklanma, düşünme, meditasyon gibi daha bir çok kelimeyle tanımlanabilecek bir çeşit zihinsel konsantrasyon. Yaptığın şeye, önündeki kişi veya nesneye ne kadar konsantre olursan, bir o kadar şu anı yaşarsın. Bu odaklanma, bu konsantrasyon hayatın tüm alanlarında başarının anahtarıdır. Konsantrasyonun ne kadar iyi olursa, daha hızlı ve verimli çalışırsın. Başkalarının görmediği detayları görürsün.” “Bütün zengin ve başarılı insanlar detaylara dikkat etmeyi öğrenmişler mi?” 91