6. Memelilerde sinapsta gerçek anlamda bir temas yoktur Bir kimyasal kavşağın her bir presinaptik ucu postsinaptik yapılardan 10-40 nanometre genişliğinde bir kavşak yarığı ile ayrılmıştır.Kavşak yarığının karşısındaki kavşak ardı zarda bir çok nörotransmitter almacı bulunur ve genellikle bir postsinaptik zar kalınlaşması görülür. iki nöronu birbirinden ayırır ve bir yalıtkan görevi yapar. Postsinaptik membranda nörotransmitter salınımı olmadığı için, sinaptik ileti tek yönlü işleyen bir iletidir. Bazı önemli transmitterler: asetilkolin, norepinefrin, gama-aminobütirik asit (GABA), dopamin, glisin, glutamattır Bir transmitter yapısına göre eksitatör (artırıcı) veya inhibitör(önletici) etki gösterir.
7. Sinapsların görevleri Kavşaklar ,dürtülerin iletimine genellikle sadece tek yönde, presinaptik nörondan postsinaptik nörona doğru izin verir.
9. Sinyallerin ilişkisi Post sinaptik nöron üzerindeki kavşak düğümlerinin sadece birkaçı , tek bir presinaptik nöronu ucudur. Hücreye gelen girdiler çok sayıdadır. 1 . Iraksama (ayrışım): B irçok presinaptik nöronun aksonları, farklı postsinaptik nöronlarda sonlanmak için çok sayıda dallara bölünür. 2.Yakınsama (kavuşum): Yani birçok presinaptik nöron tek bir post sinaptik nöron üzerinde kavuşmaktadır.
14. * Kanal çapı normalde 2 nm olduğundan iyonlar, şekerler, amino asitler ve molekül ağırlıkları yaklaşık 1000 kadar olan diğer solütlerin geçişine izin verilirken, *gap kavşaklar bu yolla elektriksel etkin liğin bir hücreden diğerine hızlı yayılmasına ve çeşitli kimyasal habercilerin karşılıklı alışverişine de izin verir. *Her kanalın çapı hücre içi Ca 2+ tarafından düzenlenmekte olup, Ca 2+ derişimindeki bir artış, altbirimlerin birbirlerine yaklaşmasına ve böylece kanal çapının azalmasına neden olur. *Kanal çapı pH ve voltaj tarafından da düzenlenebilir.
15.
16. LE 28-7 Dendrites Myelin sheath Axon Receiving cell body Inhibitory Excitatory Synaptic terminals SEM 5,500 Synaptic terminals
17.
18.
19.
20. Aksiyon P otansiyeli F rekansının A rtması S erbestlenen M adde M iktarını A rtırır
21. Sinaptik potansiyeller için ya hep ya hiç yasası geçerli değildir. Uyarının şiddeti arttıkça genliği artar
22.
23. Bu potansiyel esnasında, başka bir uyarıya karşı nöronun uyarılabilirliği artar ve sonuçta, bu potansiyele uyarıcı kavşak ardı potansiyel (eksitatör postsinaptik potansiyel:EPSP) adı verilir. EPSP, etkin kavşak düğmesinin hemen altında yer alan postsinaptik hücre zarının depolarizasyonuna bağımlıdır. Uyarıcı transmitter içe yönelik bir akım oluşturmak üzere postsinaptik zardaki Na + veya Ca 2+ iyon kanallarını açar. Bu şekilde yaratılan akım alanı o kadar küçüktür ki hücre zarının tümünü depolarize etmeye yeterli artı yükler hücre içine çekilemez. Onun yerine EPSP kaydedilir .
24.
25. EPSP’lerin uzaysal (A-C) ve zamansal (D-F) su-masyonu. Sunulan kayıtlar, bir elektrodun, postsinaptik hücrenin içine yerleştirilmesi ile alınmış potansiyel değişikliklerini göstermektedir. A-C: Şiddeti giderek artan afferent uyarı dizileri verilmiştir. Giderek daha çok sayıda sinaptik düğmenin etkinleşmesiyle, C ’de eşik seviyesine ulaşılmış ve bir aksiyon potansiyeli meydana getirilmiştir. D-F: Aynı şiddette iki ayrı uyarı dizisi verilerek bunlar arasındaki zaman süresi kısa tutulmuştur. F’de eşik düzeyine erişilmiş ve bir aksiyon potansiyeli oluşmuştur. Açıkça görüldüğü gibi, EPSP oluşumu için gerekli zaman sabitesi uzadığında, sumasyonun oluşması için uygun durumun ortaya çıkması daha da artar , yandaki şekilde uzaysal ve zamansal kolaylama gösterilmiştir.
29. Presinaptik nöronda önleme(inhibisyon) ve kolaylaştırma(fasilitasyon) Uyarıcı uçlarda sonlanan nöronların akso-aksonal kavşaklar oluşturarak aracılık ettiği * presinaptik inhibisyon(duraklatma ).: Presinaptik almaçların etkinleşmesinin CI - iletkenliğinde artışa neden olmasıdır. Buna bağlı olarak uyarıcı sinir ucuna ulaşan potansiyelinin şiddetinin düştüğü gösterilmiştir. Bunun sonucunda Ca 2+ girişi dolayısı ile salınan uyarıcı transmitter salınımı azalmaktadır. *Bunun aksine aksiyon potansiyeli uzadığında ve Ca 2+ kanalları daha uzun süre açık kaldığında Kavşak önü kolaylama oluşur.Buna örnek deniz salyangozunda serotoninin aracılık ettiği presinaptik kolaylamadır .
30.
31.
32. Kavşak etkinliğinin kimyasal iletimi Kavşakların çoğunda iletim kimyasaldır. Sinir uçlarına elektriksel enerjiyi kimyasal enerjiye dönüştüren biyolojik çevireçler adı verilir. Bu çevrim olayı transmitter ajanların sentezini, kavşak veziküllerinde depolanmasını ve kavşak yarığına sinir dürtüleriyle salınımını gerektirir. Salınan transmitter daha sonra postsinaptik hücre zarı üzerindeki uygun almaçları (reseptörleri) etkiler ve sızmayla, metabolizma ile ve birçok durumda presinaptik nörona geri alınımla kavşak yarığından hızla uzaklaştırılır .
33.
34.
35.
36.
37.
38. Motor son plak Üstteki şekilde büyük miyelinli sinir lifi ile kas lifi arasındaki sinir-kas kavşağını göstermektedir. Sinir lifi uç kısmında terminal dallara ayrılır ve kas lifi içine doğru girer, fakat lifin plazma membranının dışında kalırlar.Bu yapının tamamına motor –son plak denir. Alttaki şekilde bir akson terminali ile kas lifi membranı ilişkisi gösterilmektedir. Membranın invajinasyonuna sinaptik oluk veya sinaptik çukur denir. Terminalle lif membranı arasındaki boşluğa sinaptik yarık denir. Oluğun tabanında subnöral yarık denen kas membranının yaptığı çok sayıda küçük kıvrım vardır. Bunlar sinaptik transmitterlerin etkili olacağı yüzey alanını artırır. Akson terminalindeki mitekondriler transmitterlerin ( Örn.Asetilkolin) sentezi için gerekli enerjiyi sağlar.
39. İletim Sırasında Görülen Olaylar Dizisi Motor sinirden kasa dürtülerin ietimi sırasında meydana gelen olaylar diğer kavşaklarda oluşanlara bir ölçüde benzerlik gösterir. Motor nöronun ucuna ulaşan dürtü, bu ucun Ca 2+ ’a geçirgenliğini artırır. Sinir uçlarına giren Ca 2+ , asetilkolin içeren veziküllerin ekzositozunda belirgin bir artışı tetikler. Asetilkolin motor son plak zarının kavşak kıvrımında yoğunlaşmış kas tipi nikotinik astilkolin almaçlarına doğru sızar. Asetilkol’ inin bu almaçlara bağlanması ,zarın Na ve K iletkenliğini artırır. Bunun sonucunda Na’un içe akışı, son plak potansiyeli adı verilen depolarize edici bir potansiyel meydana getirir. Bu yerel potansiyelle yaratılan akım tuzağı, bitişik kas zarını eşik değerine depolarize eder.Asetilkolin daha sonra, sinir-kas kavşağında yüksek derişimde bulunan asetilkolinesteraz tarafından sinir-kas kavşağından uzaklaştırılır.Aksiyon potansiyelleri son plağın her iki tarafında oluşturulur. Ve kas lifi boyunca, son plaktan her iki yöne doğru iletilir. Kas aksiyon potansiyeli, kas kasılmasını başlatır.
43. LE 28-6 Sending neuron Vesicles Synaptic terminal Axon of sending neuron Synaptic cleft Receiving neuron Vesicle fuses with plasma membrane Neurotransmitter is released into synaptic cleft Action potential arrives Synapse Neurotrans- mitter binds to receptor Receptor Neurotransmitter Ion channels Neurotransmitter molecules Receiving neuron Ions Ion channel opens Ion channel closes Neurotransmitter broken down and releases
52. Asetilkolinin Beyindeki reseptörleri muskarinik, Renshaw hücrelerindeki nikotinik ve α-motor sinirler üzerine engelleyici etkilidir. Öğrenme ve kısa süreli hafıza için önemli Fizostigmin (Ach esterazı engeller) Renshaw hücresi: Nöronlar geribildirimli yolla kendi kendilerini de inhibe edebilir. Örn.spinal motor nöronlar, aynı spinal nöronların veya başka spinal motor nöronların hücre gövdelerinde sonlanan inhibitör bir ara nöronla kavşak yapan , birbirine zıt yönde giden yan dalları düzenli olarak verir.Bu özgün inhibitör nörona onu bulan kişinin adına atfen Renshaw hücresi de denir.)
53.
54. Tirozinin bir bölümü fenilalaninden oluşurken çoğu diyetle alınır. Fenil alanin hidroksilaz esas olarak karaciğerde bulunur. Hücrelerin stoplazmasında tirozin hidroksilaz dopaya ve dopa dekarboksilaz’la dopamine dönüştürülür. Dopamin daha sonra, dopamin Beta hidroksilazla noradreneline dönüştürüldüğü vezikül içine girer. Bazı nöronlar ve böbreküstü iliği hücreleri de noradrenalinin adrenaline dönüşümünü katalizleyen feniletanolamin N-metil transferaz (FNMT) içerir.
55. Katekolaminler otonom nöronlar ve böbreküstü ilik hücrelerinden ekzositozla salınır. Noradrenalin kavşak yarığından presinaptik ve postsinaptik almaçlara bağlanarak, presinaptik nöronlarca geri kapılarak veya katabolizma sonucu uzaklaştırılır. Şekilde görülen MAO (monoamin oksidaz NA’yı okside ederek, COMT(Katekol-O Metil Transferaz) ise metilasyonla etkinsiz ürün haline getirir. Hem adrenalin, hem noradrenalin Alfa ve beta reseptörlere etki ederler. Katekolaminlerin, Diffüz yayılma, böylece daha fazla alanı etkileme özelliği vardır. ß-res. Üzerinden inhibitör, hem α-res hem ß-res. üzerinden eksitatör etkilidir. Yokluğu: depresyon, fazlalığı manik hastalıklara yol açar. Uyanıklık oluşturur, vazomotor merkezler üzerinden merkezi kan basıncının düzenlenmesine katılır.
56. Dopamin Otonom gangliyonlarda ve beynin belirli bölümlerindeki küçük hücrelerde katekolamin sentezi dopamin aşamasında durur. Ve bu katekolamin kavşak transmitteri olarak salınır. Dopaminin Na+ ve CI _ bağımlı bir taşıyıcı ile geri kapılması söz konusudur. Dopaminde MAO ve KOMT tarafından , NA gibi etkinsizleşir. Dopaminin 5 ayrı reseptörü vardır.
57. D1 ve D2 res. üzerinden inhibitoriktir Bazal ganglion sisteminde(beynin her iki yarısında yer alan yapılar:hareket planlama ve programlamada veya soyut bir fikrin istemli bir etkinlik aline çevriminde rol alır) motor sistem üzerine önemli etkisi var; Dopamin / Ach oranı dopamin aleyhine bozulursa Parkinson (orta yaşlı ve yaşlı kimselerde istemli hareketlerin başlatılmasında güçlük çok çarpıcıdır, motor etkinlik yoktur. Dinlenme sırasında belirip etkinlik esnasında kaybolan kas titremesi görülür.), Ach aleyhine bozulursa Huntington hastalığı (30-50 yaşlarnda başlar. Aşırı istemsiz hareketler görülür, konuşma bulanıklaşır ve bunama oluşur.)ortaya çıkar. Hipofiz ise hormonların sekresyonunu kontrol eder M.oblongatadaki D2 res. aracılığı ile bulantı ve kusma oluşturur (Dopamin agonistlerinin yan etkisi ! ) Şizofrenide beyinde bulunan D4 almaç sayısının 6 kat arttığı bildirilmiştir.
58.
59.
60.
61. Histamin: Beyinde sınırlı olarak bulunur. Mast hücrelerinde lokalizedir. Korteks ve hipokampusa akson veren beyin kökündeki nöronlarda tesbit edilmiştir. Hem uyarıcı hem engelleyici etkili Ağrı duyusunun alınmasında etkilidir.
62.
63.
64. Glisin Beyin sapı ve omurilikte doğrudan inhibisyondan sorumlu ara nöronlardan salınan mediyatördür. Glisin reseptörü bir glikoproteinden oluşan bir klor kanalıdır (CI-) . - Motor nöron ve inter nöronların hiperpolarizasyonu. Peptitler: Beyin ve gastrointestinal kanal morfin bağlayan reseptörler içerir. Araştırmalar sonucu bu opiat reseptörlere bağlanan enkefalinler adı verilen 2 pentapeptid bulunmuştur. Enkefalin ve endorfinler: Duyusal özellikli ağrılı uyarıların işlenmesinde önemlidirler.