2. Psikolojik danışma; kişisel, sosyal, eğitimsel ve
mesleki konularda kişilerin amaçlarını belirleme,
karar verme, varolan problemlerini çözme ve
benzeri konularda -tarafsız, kişilik haklarına
saygılı, güven ve gizliliğe önem veren eğitimli
danışmanlardan yardım aldığı bir gelişim
sürecidir.
3. Psikolojik danışmaya başvuran kişiler zayıf karakterli değil,
gerçekte yaşamlarından ve kendilerinden sorumlu olduğunun
farkında olan ve varolan problemleri, yaşadıkları zorlukları çözmek
için ilk adımı atmış kişilerdir.
Danışman, problemlerinizi nasıl çözeceğiniz konusunda size öğüt
veren kişi değildir. O, danışma süreci içinde sizin koyduğunuz
hedeflere ulaşmanız, çeşitli konularda sağlıklı karar vermeniz veya
problemlerinizi çözmeniz konusunda size yardımcı olan kişidir.
Tabiki, Danışarak, problemler hemen ortadan kalkmadığı gibi,
danışman da elinde sihirli değnek olan bir kişi değildir.
4. 1.Muharrem
Kepçeoğlu’na
göre;
Psikolojik danışmayı 4 başlık
halinde ele almıştır:
- Yapılanma
- Problemi ortaya koyma
- Çözüm için gerekenleri
ortaya koyma
- Sonuçlandırma
2. Gerard Egan’a
göre;
Üç aşamalı danışma modeli
-Problemin aydınlatılması
-Amaçlar oluşturma
-Harekete geçme
5. İlk aşama olan yapılanma sürecinde; amaç
danışanı bilgilendirmedir. Bu bilgiler
danışmanın rolü ve yapabileceği yardımın
nitelikleri, danışanın danışma süreci ile ilgili
görevlerini ve danışma oluşumunun kurallarını
içerir.
Danışanın yanlış ve gerçekçi olmayan
beklentilerini ortadan kaldırmak amaçlanır.
6.
7.
8.
9. Danışanın, danışma isteğini belirtmesi beklenir.
Danışman etkili bir dinleyicidir. Bu durumda ortamı,
rahatça konuşabilecek duruma getirerek, güveni ve
yakınlaşmayı sağlamak danışmanın görevidir.
Danışanın elini sıkıp adı ile seslenerek oturacağı yeri
göstermeli, danışana nazik davranmalıdır. Böylece
danışman, danışana kendisiyle , ilgilenmeye hazır
olduğunu göstermiş olur.
10. Danışman tarafından oluşturulan güven verici ortamda
danışan problemini anlatmaya ve problemin etrafındaki
duygu ve düşüncelerini anlamaya çalışır.
Danışman , danışanı ustalıkla dinlemeyi ve onun kendisini
anlamasına yardımcı olmayı sürdürür.
Danışan, problemini gerçekçi bir gözle anlamaya
başlamıştır.
11. Bu aşamada, problemi çözmeye yönelik alternatiflerden birini
tercih etme ve karar verme süreci yaşanır.
Burada kararı verecek olan kişi danışanın kendisidir. Danışman
ise sadece kolaylaştırıcı rolü üstlenir.
12. Danışanın sorununu niteliği, içeriği anlaşılmaya çalışılmakta
ve çıkarılmaktadır.
Bu ilişkide istenen davranışlar; danışanın kendini anlaması
ve olduğu gibi kabul etmesidir.
Danışandan istenmeyen davranışlar ise, çevrenin
beklentilerine körü körüne boyun eğme; öz doğasını, benliğini
yadsımasıdır.
Danışan zorlandığı şeyin ne olduğunu anladıkça,
düşüncelerini söylemeyi, duygularını ele almayı öğrendikçe
gelişim gerçekleşir.
13. Alınan kararların uygulamaya konulması ve sonuçların
değerlendirilmesi de psikolojik danışmanın bir parçasıdır.
Alınan kararlar , bir sonraki görüşmeye kadarki
yapılacaklar için olabileceği gibi danışma sürecinin
sonunda varılmak istenen hedefe yönelik de olabilir.
14. Bu aşamada danışana deneyimlerini somut bir şekilde
keşfetmesi ve aydınlatması için bazı danışmanlık becerileri
kullanır. Bu beceriler:
•Aktif katılım
•Dinleme
•İçerik ve duyguları yansıtma
•Soru sorma
15. Aktif katılımlı görüşmelerde, merkezde
danışan vardır. Danışman kişi,
yönlendirici, yol gösterici bir rehber olarak
görev yapar.
Konu, bir soru, bir konu ya da olay olarak
ortaya konur ve alternatif tezler ileri
sürülür.
Burada danışanın aklına takılan her
soruyu sorabilmesine imkan tanımak son
derece önemlidir.
16. İyi bir dinleyici;
1. Sürekli göz teması kurar.
2. Karşısındaki kişinin sözel veya
davranışsal mesajlarını iyi
değerlendirir.
3. Sabırlıdır ve konuşan kişinin sözünü
kesmemeye özen gösterir.
4. Karşısındaki kişinin yanıtlarına sözel
ve davranışsal yanıtlar verebilir.
17. 5. Karşısındaki kişinin anlattıklarını sorular
sorarak daha ayrıntılı anlamaya çalışır.
6. Konuşulan konuyu özetler ve kendi
cümleleriyle doğru şekilde ifade edebilir.
7. Karşısındaki kişi ile empati kurabilir.
8. Karşısındaki kişinin konuşmasını ilgiyle
dinler.
9. Dinlemek istediğini ve ilgilendiğini karşı
tarafa hissettirir.
10. Eleştiri yapmaz ve yargılayıcı değildir.
11. Açık görüşlüdür.
18. İçerik Yansıtması: Destek alan, içinde
bulunduğu durumun nasıl oluştuğunu
kavratma kaygısı ile bir dizi olayı peş peşe
aktarır. Destekleyen ise; uygun boşluklarda
araya girerek olanları anladığını ve
dinlemeye devam ettiğini içerik yansıtıcı
tepkilerle karşıdakine bildirir. Bu geri
bildirimler anlatılan olayın eylemsel örgüsü
ile ilgilidir.
19. Duygu Yansıtması: Destek alanın kendini
ifade edişine eşlik eden duyguları
yakalamak ve ona göstermek olarak
özetlenebilir. Bahsettiği olay onda öfke
yaratmış ise öfkeyi, üzüntü ise üzüntüyü
algıladığımızı ona yansıtmaktır. Bu tür
yansıtma eylemi, duygusal olarak onun
yanında ve ona dönük oluşumuzun ifadesidir
ve katılımcı- devam ettirici bir tepkidir.
21. Danışanın problemini net olarak anlamasını ve problemine
uygun amaçlara yönelmesini sağlamak gerekir.
Danışmanlık becerileri ile birlikte; duyguların açıklanması,
kendini açma ve gerçeklerle yüzleşme becerileri de devreye
girer.
Danışman, danışana hangi hedefleri başarabileceği konusunda
yardımcı olur.
22.
23. Danışanın belirlediği amaçların gerçekleşmesi için
yapılacak planlar ve bu planları nasıl uygulayacağı
konusunda tartışılır.
Yaratıcılık, beyin fırtınası ve cesaretlendirme gibi
beceriler burada devreye girer.
24. 3 aşamalı yardım modeli;
pragmatik bir anlayışa sahiptir.
Sadece klinik danışmalar için
değil; aynı zamanda sağlık,
sosyal hizmetler ve yönetim için
de geçerli olduğunu belirtmiştir.